Dolarda sorun ‘kısa sürede yüksek artış’

19 Aralık 2016

Türkiye’de Türk Lirası’nın (TL) değer kaybından üzülüyoruz. Doların fiyatının kısa sürede hızla artması hayatımızı altüst ediyor. Sadece TL değer kaybetmiyor. Dünyanın önemli para birimlerinden euro da değer kaybediyor. euro kullanan ülkelerden ses çıkmıyor.

2014 yılı nisan ayında dolar/euro eşitliği 1.38 idi. Şimdilerde yüzde 1.05’in altına düştü. euro yüzde 24 değer kaybetti.

2014 yılı nisan ayında dolar bizde 2.12 TL’den satılıyordu. Şimdilerde 3.50 TL dolayında. İki yılda euro yüzde 24 değer kaybederken aynı sürede TL’nin değer kaybı yüzde 65 oldu.

2003’den 2014’e 11 yılda dolar fiyatı yüzde 21 artmıştı. Son 2 yılda dolar fiyatı yüzde 65 arttı... Kısa sürede dolar fiyatının yüksek oranda artmasını ekonomi hazmedemiyor.

Acaba euro kullananlar neden yakınmıyorlar da biz, dolar fiyatının artışından rahatsız oluyoruz. Çünkü, euro kullananlarda euro tek para birimi. İthalatları, ihracatları euro ile. Tasarrufları, harcamaları euro ile. Euro’nun değer değişimi onların hayatını etkilemiyor.

Bizde ise Türk Parası yanında dolar (ve de euro) ikinci para. Türkiye’de bugün ikili para sistemi var. Dolar değer kazandıkça, içeride dolar varlıklarının değeri artıyor, TL varlıklarının değeri

Yazının Devamı

Talih Kuşu’na 700 milyon TL

18 Aralık 2016

Yılbaşı yakla-şınca Milli Piyango’ya ilgi artar. Bileti ‘şans dağıtan bayi’den alma merakı vardır. Şans dağıtan bayi, adı çıktığı için fazla bilet satabilen bayidir.

İstanbul’da şans dağıttıklarına inanılan, tamamı Galata Köprüsü’nün altında ve Eminönü ayağında, Yeni Cami dolayında satış yapan Cüce Simon, Uzun Ömer, Tek Kollu Cemal ve Nimet Abla, yolu düşenlerin bilet almak istedikleri piyango bayileriydi.

Dördü de öldü. Nimet Abla’nın Yeni Cami’ye yakın küçük bir büfesi vardı. Yakınları ismini yaşattı. Kendi gitti, ismi kaldı yadigâr. Çok kişi gene Nimet Abla gişesinden bilet alıyor.

‘Sokağın Ekonomisi’ programı için Berfu Güven’le Eminönü’ne gittik. Caminin önünde yaklaşık 50-60 erkek, 30-40 da kadın bayi bilet satıyordu. Ama yüzlerce kişi Nimet Abla gişesinde kuyruğa girmişti. Çünkü o gişenin şans dağıttığına inanmışlardı. Gezici bayiler, “Orada satılan biletle bizimki arasında fark yok” deseler de aldıran olmuyordu.

Allah çalışanın rızkını veriyor. Bilet satmak için Çorum’un köyünden İstanbul’a gelmeyi adet edinen bir bayi, “Arpa ekiyorum. Arpadan elime net 1.200 TL geçti. Bilet satışından bir ayda elime 3 bin geçer. Yarısı masraf. Köye 1.500 TL ile dönerim” diyor.

İkramiyeyle ne

Yazının Devamı

İş arayan çok ama yarısı iş bulabiliyor

16 Aralık 2016

Eylül ayı işsizlik oranı yüzde 11.3 oldu. Yılın ilk ayında ocak ayında işsizlik oranı 11.1 idi. Nisanda 9.3’e kadar geriledi. Sonra yükselişe geçti.

İşsizlik oranının artmasının nedeni işten çıkarmalar değil. İş aramaya başlayanlar iş bulamadıklarından işsizlik oranı yükseliyor.

İşyerlerinde işten çıkarmalar var ama ülke genelinde çalışan sayısı ocak ayından eylül ayına 1 milyon 300 bin arttı. 26 milyon 300 binden 27 milyon 600 bine yükseldi.

Nüfusumuz artıyor. İş bulduklarında çalışmak isteyenlerin (bunlara işgücü diyoruz) sayıları artıyor.

Eylül ayı itibarıyla bir yılda 15 yaş üstü nüfustaki artış 860 bin. Bir yılda iş bulduklarında çalışmaya hazır kadın ve erkeğin sayısındaki artış 828 bin.

İşsizler 420 bin arttı

Çalışmaya hazır 828 binin 408 binine iş bulunabildi. 420 bini işsizler ordusuna eklendi.

Bir yılda işsizler ordusunun sayısının 420 bin artması, işsizlerin sayısının 3 milyon 100 binden 3 milyon 520 bine yükselmesi olumsuz bir gelişmedir. Ancak, işsiz sayısındaki büyük artışı değerlendirirken ekonomideki yavaşlamaya rağmen ekonominin bir yıl içinde 408 bin kişiye iş imkânı yarattığını da dikkate almakta yarar vardır.

Yazının Devamı

Üretimi artırmaya mecburuz

15 Aralık 2016

Terör ve anayasa değişik-liğiyle ilgili gelişmeler ekonomiyi gündemin arka sıralarına itiyor.

Ekonomi çok önemli. Üretimi artıramazsak, ne halkın geliri artar ne de devletin.

Hükümet ekonomideki sorunları gördü. Önceki hafta, ekonomiyi iyileştirmeye dönük alınan tedbirler açıklandı.

Geçen hafta Cumhurbaşkanı’nın çağrısıyla halk dövizlerini bozdurarak, dövizdeki sıkıntıların hafifletilmesine destek verdi.

Açıklanan ekonomik tedbirler, “Ekonomideki dalgalanmadan etkilenen büyük küçük işletmelerin ayakta kalmalarını” sağlamaya dönük tedbirler.

Büyük küçük işletmelerin ayakta kalmaları çok önemli. Çünkü bu işletmelerin üretim gücü, kullanılmayan kapasiteleri var. İç ve dış talebin açılması durumunda üretimlerini artırmaları, ekonominin büyümesini sağlamaları imkânı var.

Ekonomideki dalgalanmalar, döviz kurunun yükselmesi, iç ve dış talebin zayıflaması sonucu olarak işletmelerin finansman dengeleri bozuldu. Alım-satım yaptıkları işletmelerle, bankalarla parasal ilişkiler kilitlendi.

Bankalara iş düşüyor

Yazının Devamı

‘TÜİK’ BİR HESAP YAPTI TASARRUFLARIMIZ ŞAŞTI

14 Aralık 2016

Biz şimdiye kadar iç tasarruf-larımızın yüzde 15.5 olduğuna üzülürdük. TÜİK’in yeni hesaplaması ile iç tasarruflarımızın bir anda yüzde 24.8 olduğunu öğrendik.

Bugüne kadar ithalata bağımlılığı büyük sorun olarak görürdük. TÜİK, ekonomideki toplam arzın sadece yüzde 12.5’inin ithalat kaynaklı olduğunu açıkladı!..

TÜİK’e göre, 2015 yılı milli gelirinde yapılan yüzde 19.71 artışın arkasında, 2012 yılı girdi-çıktı çalışması var.

Bu çalışma, sektörler arası mal ve hizmet ilişkilerini belirler. Bir sektör üretim yaparken, hangi sektörlerden neleri alır, hangi sektörlere neleri verir? Katma değer nasıl yaratılır? Bunlar girdi-çıktı tablosundan belirlenir.

Önceki çalışma 10 yıl önce yapılmıştı. 10 yılda ekonomide yapısal değişim oldu. Sektörler arası mal akımı değişti. Milli gelirin tekrar hesaplanmasının temel nedeni bu.

Milli gelirdeki değişimin izlenme şekli de değiştirildi. Eskiden büyüme cari fiyatla belirlenir, sonra da belli bir yılın (baz yılı) fiyatına dönüştürülürdü.

Milli gelir değişimi TL sabit fiyatla izlenirdi. Bundan sonra sabit fiyata dönüştürme olmayacak.

Artık ‘zincirleme’

Yazının Devamı

ÇIKIŞ YOLU BELLi: ÜRETİM

13 Aralık 2016

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), yılın 3. çeyreği (temmuz-ağustos-eylül dönemi) itibariyle GSYH (milli gelir) hesaplama şeklini değiştirdi. Öncesinde “Sabit TL” fiyatlarıyla milli geliri izlerdik. Artık sabit TL fiyatlarla milli gelir rakamı açıklanmıyor. Sabit fiyatlarla büyüme rakamının yerini “Zincirleme Hacim Endeksi” alıyor. Değişim oranını bu endekse bakarak izleyeceğiz.

Cari fiyatla daha önce 1.9 trilyon TL olarak hesaplanan 2015 yılı GSYH rakamı yüzde 20’ye yakın artırıldı. 2.3 trilyon TL oldu. Buna bağlı olarak büyüme oranı da kişi başı milli gelir rakamı da değişti.

Cari fiyatla hesaplanan GSYH’nin sabit fiyata dönüştürülmesine son verildiği için büyüme bundan sonra Zincirleme Hacim Endeksi’nden izlenecek. Zincirleme Hacim Endeksi’ne dayalı olarak 2015 yılı büyüme oranları değiştirildi. Daha önce sabit TL fiyatla yüzde 4 olan 2015 yılı büyüme oranı yüzde 6.1’e yükseltildi.

Dolar olarak artış var

Uluslararası karşılaştırmalar için cari fiyatla dolara dönüştürülen GSYH rakamı 2015 yılı için 719 milyar dolardan 861 milyar dolara çıktı. Bu yeni hesaplamayla, 2015 yılında daha önce 9.261 dolar olan kişi başı milli gelir 11.014 dolara yükselmiş oldu.

Yeni hesaplama ile 2016

Yazının Devamı

Milli gelirimiz büyüyor

12 Aralık 2016

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) açıkladı. Milli gelirin (GSYH) hesaplama şekli değişti. Milli gelirimiz artıyor, kişi başı milli gelir rakamımız yükseliyor.

Milli gelir rakamlarındaki artış ile hem ülkemizin, hem de halkımızın zenginleştiği görünümü ortaya çıkacak. Gerçekte, reel olarak ne ülkenin geliri, ne de kişi başı milli gelir değişmeyecek ama milli gelir ve kişi başı milli gelir rakamları büyüyeceği için “zenginleşmişiz gibi” olacağız.

Milli gelir, belli bir dönemde (üç ayda, bir yılda) ülkede üretilen mal ve hizmetlerin parasal (katma) değeri toplamıdır.

Milli gelir hesaplanırken, önce üretim belirlenir. Sonra bu üretimin katma değeri parasal olarak hesaplanır.

Ülkedeki mal ve hizmet üretimi belirlenirken, kayıt içi, kayıt dışı, deftere yazılmış, defter dışı kalmış gibi ayırımlar yapılmaz. (Bu çok önemlidir. Çünkü, “Bizde kayıt dışı işler çok. Bunlar milli gelir hesabına girmiyor” şeklinde yanlış bir inanış vardır.)

Anadolu’da bir anlatım vardır, “Esnafın işi yavaşlayınca, eski defterleri karıştırırmış”derler. İşte o biçim bizde de büyüme yavaşlayınca milli gelirin hesaplama şeklini değiştiriyoruz.

Bu 4’üncü ayarlama

Biz bundan önce 3 defa milli gelir hesabını değiştirdik. 1972 y

Yazının Devamı

Koleksiyonlarıyla hatırlananlar...

11 Aralık 2016

Batı ülkelerinde zenginler için sanat önemli. Sanatçı önemli. Sanata ve sanatçıya önem verenler, yıllar sonra sahip oldukları fabrikaların, mağazaların büyüklüğüyle, varlıklarının büyüklüğüyle değil, sanata verdikleri önem ve koleksiyonlarıyla anılıyor. İsimleri yaşıyor.

Şimdilerde Fransa’da seksen yıl önce ölen bir Rus tekstilcisinin, adını bilmeyen, hayatı hikâyesini merak etmeyen kalmadı.

Sergel (Serguei) Shchukin (Chtchoukine) isimli Rus işadamının, dünyada benzeri olmadığı söylenen ve 1917 yılı devriminde devletçe el konulan çağdaş resim koleksiyonu, yüz yıl sonra Rusya’dan çıkarıldı. Şimdilerde Paris’te Louis Vuitton müzesinde sergileniyor.

Koleksiyon çok önemli ve zengin. Çağdaş 250 tablo arasında 50 Picasso, 38 Matisse, 13 Monet, 8 Cezanne, 4 Van Gogh, 16 Gauguin tablosu var.

Chtchoukin (1854) tekstilci bir ailenin çocuğu. Onun da tekstil fabrikaları var. Çağdaş resme ve ressamlara ilgi duyunca, ressamlarla tanışmaya, dost olmaya ve onları desteklemek için tablolarını satın almaya başlıyor. 1908 yılında Moskova’da koleksiyonunu görmek isteyenlere açıyor. 1917 yılında devrim başlayınca, Almanya, İsviçre üzerinden Paris’e geçerek yerleşiyor. 1936 yılında Paris’te ölüyor. Stalin

Yazının Devamı