Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), gelişmiş ülkelerdeki düşük büyümeye karşı, gelişmekte olan ülkelerdeki yüksek büyümeye dayalı olarak ülkelerin gelir guruplarına dağılımında değişiklik yaptı.
OECD’nin 12 Aralık’ta yayımlanan “Küresel Kalkınma Hakkında Perspektifler 2017” (Perspectives on Global Developments 2017) raporunda “2015’in orta gelirli ülkeleri Çin, Kolombiya, Kosta Rika, Endonezya, Kazakistan, Meksika, Güney Afrika ve Türkiye’nin ‘Yüksek ve Sürdürülebilir Gelişme Gösteren’ ülkeler grubuna alındığı” açıklandı.
Dünya ülkelerinin ekonomik büyüklükleri ölçülürken; (1) Toplam milli gelir rakamlarına, (2) Kişi başına milli gelir rakamlarına, (3) Milli gelirin yıllık büyüme oranına bakılıyor.
IMF değerlemelerine göre Türkiye 224 ülke sıralamasında, milli gelir büyüklüğüyle 18’inci, kişi başına mili gelir rakamıyla 66’ncı, büyüme oranıyla 97’nci sırada.
Milli gelir büyüklüğümüz ve geçmişteki büyüme oranımızla önlerdeyiz ama kişi başı milli gelir rakamımızın küçüklüğü nedeniyle “Gelişmekte Olan Ülkeler” gurubunda yer alıyoruz.
Gelişmekte olanlar
OECD’nin raporuyla, Türkiye “Gelişmekte Olan Ülkeler” grubundan “Gelişmiş Ülkeler “grubuna geçmedi. “Yüksek ve Sürdürülebilir
2017 yılında çalışanların alacağı asgari ücreti belirleyecek komisyonun toplantıları devam ediyor.
Çalışanlar asgari ücretin artırılmasını, işverenler artış yapılmamasını istiyor.
Her iki taraf da haklı. Ekonomik şartlar çalışanın satın alma gücünde gerilemeye yol açıyor. Çalışan daha iyi yaşam hayalini gerçekleştiremiyor.
Aynı ekonomik şartlar işverenin üretimi, geliri ve kârı artırmasını engelliyor. İşveren, maliyet artışına yol açacak ücret artışını istemiyor. Komisyon, 2017 yılında geçerli olacak asgari ücreti yılbaşından önce belirleyecek ve açıklayacak.
Ücreti hükümet belirleyecek
Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 5 hükümet, 5 TİSK ve 5 Türk-İş temsilcisi olmak üzere 15 kişiden oluşuyor.
Bu komisyonda, en fazla üyeye sahip konfederasyon olduğu için işçi tarafını Türk-İş temsil ederken, işveren tarafı adına masaya TİSK oturuyor.
Komisyon, en az 10 üyenin katılımıyla toplanıp, oy çokluğuyla karar veriyor. Oyların eşitliği halinde başkanın bulunduğu tarafın, çoğunluğu sağladığı kabul ediliyor.
Konut sektöründe durgunluktan söz edilirken, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) yayınladığı kasım ayı konut satış rakamları konut sektöründe “durgunluk” değil, ”patlama” olduğunu gösterdi.
(22 Aralık’ta bu köşede yayınlanan “Konut Piyasası” başlıklı yazıda, sektördeki değerlemeleri yansıtarak, talep daralmasından söz etmiştim. 23 Aralık’ta TÜİK’in yayınladığı kasım ayı konut satış rakamları değerlemenin ne kadar ”yanlış“ olduğunu ortaya koydu.)
Cumhurbaşkanı’nın çağrısı ile bankalar konut kredisi faizlerini düşürdüler. Satış bedelinin de kredileme sınırı yüzde 80’e yükseltildi. Emlak Konut 120 ay vade yüzde 0.70 faizle konut satış kampanyası başlattı. Görülüyor ki, faizdeki gerileme ve kampanyanın etkisinde konut satışları patlamış durumda.
- Geçen yıl kasım ayında 106 bin konut satılmıştı. Bu yıl 132 bin konut satıldı.
- Geçen yıl kasım ayında satılan yeni konut sayısı 50 bindi. Bu yıl 63 bin oldu.
- Geçen yıl 55 bin ikinci el konut satılmıştı. Bu yıl 69 bin ikinci el konut satıldı.
- Geçen yıl kasım ayında taksitli konut satışı 28 bindi. Bu yıl 49 bine yükseldi.
Pirinç ve bakliyat halkımızın temel gıda maddelerinden. Ne var ki üretim yetersiz. İç talebi karşılamak için ithalat yapıyoruz.
Pirinç ve kuru fasulye, sofraların olmazsa olmazı. 498 bin ton pirinç üretimi yetmiyor, yılda 150 bin ton pirinç ithal ediyoruz. Kuru fasulye üretimimiz 215 bin ton. Talebi karşılamıyor. Geçen yıl 44 bin ton fasulye ve bezelye ithal ettik.
Nohut bizim topraklarımızın ürünü. Yemeğini yeriz. Leblebisine bayılırız. Leblebiyi artık yerli nohutla değil, ithal nohutla yapıyoruz. Nohut üretimimiz 450 bin ton. Yetmiyor. Geçen yıl 45 bin ton nohut ithal ettik.
Nüfusumuz artarken, pirinç ve bakliyata talep artarken acaba neden üretim yetmiyor?
Otuz yıl önce 20 milyon hektarda baklagil üretilirdi. Üretim alanı 30 yılda yüzde 65 küçüldü. Şimdilerde sadece 7 milyon hektarda baklagil üretiliyor.
Otuz yıl önce toplam baklagil üretimi 2.1 milyon tondu. Şimdilerde yılda 1 milyon ton baklagil üretiliyor. Üretimde yüzde 49 gerileme var. Nüfus artıyor. Tüketim artıyor. Üretim geriliyor.
Leblebinin nohudu ithal
Türkiye İstatistik Kurumu, pirinç ve baklagilde üretim miktarını, yurtiçi talebi izliyor. Buna göre de her üründe talebe göre üretimin yeterlilik oranını belirliyor.
21 Aralık Çarşamba gecesi en uzun geceydi.
Saatli Maarif Takvimi’nin yazdığına göre, çarşamba gecesi 14 saat 31 dakika sürdü. Gün 9 saat 29 dakika oldu. “Kış Gündönümü” başladı.
Osmanlı döneminde ve Cumhuriyet’in ilk yıllarında kullanılan Rumi takvimde 22 Aralık Erbain’in başlangıcıdır.
3 aylık kış mevsimi Erbain ve Hamsin diye ikiye ayrılır. Erbain, 22 Aralık’tan 30 Ocak’a kadarki 40 günlük kış dönemine verilen isimdir. Erbain’den sonra 31 Ocak’ta başlayan Hamsin ise 21 Mart’a kadar devam eder.
Hamsin’de havalar yumuşamaya başlayınca cemreler düşer. Cemre sıcaklık anlamına gelen bir kelimedir.
Kış Gündönümü’nde güneş ışıkları Oğlak Dönencesi’ne dik gelir. Kuzey Yarıküre’de günler uzamaya, Güney Yarıküre’de kısalmaya başlar. Bu tarih, Kuzey Yarıküre’de kışın, Güney Yarıküre’de yazın başlangıcı sayılır.
Türk kutlamaları
Kış ve yaz gündönümleri insanüstü bir gücün doğayı yönlendirmesi olarak binlerce yıl önceden insanlığı etkilemiş, gündönümleri, insanüstü güce tapınma, verdiği nimetlere şükretme amacı güden törenlere, şenliklere vesile olmuştur.
Ekonomideki yavaşlama konut sektörünü olumsuz etkilemeye başladı.
1) Konut satışlarında yavaşlama var. 2) İlk ve ikinci el satış fiyatları geriledi. 3) Kiralık konut sayısı artıyor. 4) Yeni sözleşmelerde kira rakamları geriliyor. 5) Bütün bunlara rağmen konut yapımı (arzı) devam ediyor.
Talebin canlı olması, konut fiyatları ile kiraların devamlı yükselmesiyle konut arzı bugüne kadar devamlı arttı.Her şehirde konut yapımı başladı. Sanayiciler bile müteahhitliğe soyundu.
Ekonominin yavaşlamasına, talebin canlılığını kaybetmesine rağmen konut yapımı sürüyor. Çünkü frene basmak zor. Frene basılırsa dengeler bozulabilir. Bunun için inşaat ve yapı kullanım izinleri azalmadı.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre, 2016’nın ilk 9 ayında 692 bin daire için inşaat izin belgesi alındı. İzin verilen konutların değeri 114 milyar lira olarak beyan edildi.
İlk 9 aya 504 bin daireye iskân belgesi verildi. İskân verilen dairelerin değeri 90 milyar TL oldu.
İlk 10 ayda satılan birinci el, yeni konut sayısı 496 bin. Her ay ortalama 50 bin yeni konut satıldı. Her konutun ortalama 200 bin liraya satıldığını varsaysak, ayda 10 milyar TL’lik yeni konut piyasası olduğu ortaya çıkıyor.
Yatırım için alan v
Giresun
Çarşı, pazar, fabrika, geziyorum. Giresun’dayım...
Giresun’a “Karadeniz’in İzmir’i” diyorlar. Deniz güzel, tabiat güzel, insanlar güzel, yaşam güzel”... İyi de Giresun’da yaşayanlar ne yapıyorlar? Cevap; Her şeyin birazını yapıyorlar... Biraz fındık, biraz çay, biraz kiraz, biraz sanayi.
Giresun’da her şey var da “Biraz var”. Örneğin şimdilerde toplam kabuklu fındık üretimi 500-540 bin ton dolayında. Giresun’un ürünü 60-70 bin ton dolayında. Toplam üretimin yüzde 12.5’i kadar.
Türkiye’de yetiştirilen yaş çay yaprağı 1.3 milyon ton. Giresun’da yetiştirilen yaş çay yaprağı 20 bin ton.
Toplam deniz avcılığı ile üretilen balık 300-350 bin ton. Giresun’da denizde avlanan balık 32 bin ton. İç sularda yetiştirilen balık 34 bin ton. Giresun’da iç sularda yetiştirilen alabalık miktarı 25 ton.
Yatırım durumları
Giresun’un kirazı meşhur. Kirazın çekirdeğiyle yaptıkları “kiraz tuzlusu kavurması” nefis. Ama yıllık kiraz üretimi sadece 250 ton. Türkiye’nin toplam kiraz üretimi 550 bin ton.
Bugün açılacak olan Avrasya Tüneli çok önemli bir yatırım. Marmaray’dan farklı bir proje.
Marmaray, İstanbul Boğazı’nın tabanına yerleştirilen bir tüp geçit. Avrasya Tüneli ise deniz tabanının, toprağın 25 metre altından geçen iki katlı bir karayolu tüneli.
Avrasya tüneli benzeri tüneller New York şehrinde çok sayıda var. Avrupa’da da var.
Avrasya bir yap-işlet-devret projesi. 1965 yılından bu yana değişik projeleri gerçekleştiren Yapı Merkezi, Güney Kore’nin büyük yapı holdingi SKE&C firmasıyla ortaklık oluşturdu. ”Avrasya Tüneli İşletme, İnşaat ve Yatırım A.Ş.” (Ataş) ismi verilen bu ortaklık devletle anlaşma yaptı.
Marmaray raylı sistem için, raylı vasıtaların geçişi için inşa edilmişti. Avrasya Tüneli Projesi ise yalnızca hafif araçların (otomobiller, minibüsler) kullanımına izin verilecek şekilde tasarlandı.
Ağır taşıtlar, iki tekerlekli araçlar (motosiklet, bisiklet) ve yayalar tünelden faydalanamayacaklar.
Hazine garantisi var
Ataş, tüneli 24 yıl 5 ay işletecek. Sonunda tüneli kamuya devredecek.