İstanbul’da erguvanlar, morsalkımlar ve laleler açmaya başladı. Nisan ayının ortalarında İstanbul’da erguvanlar, morsalkım ve de belediyenin yol kenarlarına, parklara diktiği rengârenk laleler açar.
İstanbul’da nerede bir boş toprak parçası varsa orası ya rezidans, ya AVM olduğu için, sadece Boğaz’ın iki yakasında, inşaat yasağı olan bölgelerde erguvan ağaçları yarışıyor.
Morsalkımlar da daha çok Boğaz’ın iki yakasında görülüyor ama İstanbul’un henüz “dönüşüme uğramamış” eski mahallelerinde bahçe duvarlarından aşağıya kaldırımlara kadar sarkıyor.
Bütün olumsuzluklara rağmen her yıl erguvan ağaçlarının, mor salkımların, dikilen lalelerin sayıları artıyor. İstanbul’da tabiat bir başka güzel oluyor.
Genelde günün “hay huy”u içinde (Dolar ve altın ne oldu? Borsa ne olacak?) çoğumuz bu güzelliklerin farkında olamıyoruz. Onun için, hemen her erguvan, morsalkım ve lale mevsimini sayın okuyucularıma hatırlatmak istiyorum; “İstanbul’da iseniz veya İstanbul’a yolunuz düşerse etrafınıza bakınız. Bu güzellikleri yaşayınız.”
Mor İstanbul’un rengi
“Erguvan ve mor” İstanbul’un rengidir. Bizans imparatorları Sultanahmet’teki Büyük Saray’ın “Mor Odası”nda doğar, “erguvan” kaftan giyerlerdi. Osmanlılar
Ayşe Hanım Teyzem, kahve içme bahanesiyle gelip, “Erken seçim kararı beni nasıl etkiler” diye sordu. Kendisine, “Birikiminiz varsa olduğu yerde dursun. Harcamalarınızı kontrollü yapın. Çocuklarınız çalıştıkları işletmelerde çalışmaya devam edecek” diye cevap verdim.
Ayşe Hanım Teyzem “Kahve içmeye geldim” diyor ise de derdi başka.” Erken seçim kararı beni nasıl etkiler? Ben ne yapayım?” diyor.
Sordum: “Seçimin erken veya geç olması sizin için önemli mi?” “Hayır” dedi. “Benim için önemli olan, erken veya geç olsun, seçim döneminde benim gelirimin, harcamalarımın artıp artmayacağı önemli. Enflasyonun ne olacağı önemli... Benim doğrudan iş âlemiyle ilgim ilişkim yok ama kızımın, damadımın çalıştığı şirketler var. Onların durumunun ne olacağı önemli. İşleri daralır veya bozulursa, bizimkileri işten çıkarırlar...”
Anlatmaya çalıştım, “Ayşe Hanım Teyze” dedim. ”Sizin gibilerin birikimleri varsa, birazı banka mevduatında, birazı altındadır. Ev, otomobil alma durumunuz yok. Onun için, bırakınız birikimleriniz neredeyse orada dursun. Sizin gibilerin gelirlerinin seçim öncesi ve seçimden sonra uzun süre artması olasılığı yok. Bunu bilerek, harcamalarınızı ayarlamaya bakınız. Enflasyon seçim
Devlet Bahçeli’nin başlattığı seçim tartışmalarıyla “Yola sis indi”.
“Yola sis indi” anlatımı, iktisatçı yazar Ege Cansen’e aittir. Ege Cansen der ki “Yola sis inince, şoförler hız keser.”
Seçimin ne zaman yapılacağı tartışmaları uzun sürebilirdi. (Şoförün hız kesmesiyle yavaşlayan ekonominin zararları artabilirdi.) Dün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 24 Haziran’da seçimlerin yapılması konusundaki kararı sisin süresini sınırladı.
Sisin süresinin kısalması önemlidir. Çünkü,
- İnsanlar sis yüzünden önlerini göremeyince karar ertelemeye başlarlar. Karar ertelemeler ekonomide yavaşlamaya yol açabilir.
Tüketicisiyle, yatırımcısıyla, üreticisiyle insanlar para harcarken, önlerini görmek isterler.
Ekonomi 2018 yılına fena başlamadı. Talepteki canlılık üretim artışına davetiye çıkarıyordu. İstihdamda iyileşme dikkati çekiyordu.
Bütün bunlar hükümetin teşvik ve desteğiyle gerçekleşen olumlu gelişmelerdi.
Ocak-mart dönemi bütçe göstergelerine göre, ”talep canlı”. Geçmiş yıllara göre talepteki artış, beklenenin üzerinde. Bütçe göstergelerinden KDV (katma değer vergisi) ve ÖTV (özel tüketim vergisi) rakamlarındaki değişim oranları ekonomi için önemli “öncü göstergeler”dir.
KDV ve ÖTV artışları ekonomide harcama eğilimindeki değişimin boyutlarını ortaya koyar.
- Dâhilde alınan KDV, ekmekten maydanoza, market alışverişlerinden gömleğe, elbise, ayakkabıya olan talepteki değişimi gösterir. Açık bakliyat satın alan % 1, paketlisini alan % 8 KDV ödüyor. Ekmekte % 1 oranında, market alışverişlerinde, kuruyemişte % 8 oranında KDV var. Şimdilerde alkolsüz içeceklerde de KDV oranı yükseltildi. Beyaz, kahverengi, elektronik eşya için KDV ödeniyor.
Dâhilde alınan KDV artış oranı, ülke genelinde halkın tüketim harcamalarında ağırlığı olan harcamalardaki artışı işaret ediyor.
- ÖTV, genelde “zorunlu tüketim maddeleri dışında kalan ve lüks olarak adlandırılan mallardan alınan bir vergi. Beyaz, kahverengi eşyadan, elektronik eşyadan, KDV’ye ek olarak alınıyor. Otomotiv ürünlerinde ÖTV oranı % 50 - % 100 gibi yüksek oranlara yükseliyor.
ÖTV artış oranı, ülke genelinde orta ve üst gelir grubundakilerin
Ocak ayı istihdam göstergeleri bir yılda istihdamda önemli ölçüde olumlu gelişmeleri işaret ediyor.
2017 Ocak ayında % 13.0 olan işsizlik oranı % 10.8’e geriledi.
Bunun arkasında, iş arayanlardan çok, kadın ve erkeğe iş imkânı yaratılması var.
- 2017 Ocak ayından 2018 Ocak ayına 780 bin kadın ve erkek iş arayışına girdi.
- Bir yılda 780 bin kişi iş ararken 1 milyon 357 bin kişiye iş imkânı yaratıldı. Bunun sonunda işsizler ordusunda 577 bin azalma oldu.
- Çalışan sayısı 26 milyon 612 binden 28 milyon 29 bine yükseldi.
- İşsiz sayısı 3 milyon 985 binden 3 milyon 409 bine geriledi.
Dolar fiyatı artıyor. (1) Dolar değerleniyor. (2) Türkiye benzeri ülkeler finansal piyasalardaki dalgalanmalardan olumsuz etkileniyor. (3)Türkiye’nin dış ve iç sorunları, dolar fiyatının olması gerekenden daha fazla artmasına yol açıyor.
Doların değerindeki değişimi önleyemeyiz. Türkiye benzeri ülkelerin finansal piyasalardaki dalgalanmadan etkilenmesini önleyemeyiz.
İyi de... Acaba bizde de dolar fiyatı, Türkiye benzeri ülkelerle aynı çizgide mi artıyor? Yoksa bizde daha fazla mı artıyor? Esas soru da şu: Bugünlerde 4 TL’nın üzerine tırmanan dolar fiyatının ne kadarı dış, ne kadarı iç gelişmelere dayanıyor?
Araştırmalarıyla ekonomideki gelişmelerin nedenlerini sergilemekte başarılı İktisatçı Dr. Mahfi Eğilmez’in geçen hafta bir araştırması yayınlandı.
Araştırma ne gösteriyor?
Dr. Mahfi Eğilmez, son 5 yılda (22 Mayıs 2013 ile 13 Nisan 2018 arasında) dolar değerindeki değişimi, Türkiye benzeri ülkeler olarak kabul edilen Brezilya, Endonezya, G.Afrika ve Hindistan ile Türkiye’de ki milli paranın nasıl eridiğini sergilemek için tablolar hazırlamış.
- 22 Mayıs 2013’den 13 Nisan 2018’e Türkiye’de dolar fiyatı 1.84 TL’dan 4.08 TL’ya yükseldi. Dolar endeksi 100 iken 222 oldu.
Sakıp Sabancı’nın vasiyeti üzerine Sabancı Üniversitesi;
1) ABD’de Washington’da Brookings Institute’ın iş birliğiyle on yıl “Sakıp Sabancı Konferansı” düzenledi. Bu konferanslarda uluslararası bir konuşmacı Türkiye ile ilgili gelişmeleri değerlendirdi.
2) 14 yıldır her yıl uluslararası bir araştırma yarışması düzenliyor. Her yıl farklı bir konuda, Türkiye’nin sorunlarının uluslararası araştırmacılar tarafından değerlendirilmesine imkân yaratılıyor. Yarışmalar nedeniyle her yıl çok sayıda yabancı ve yerli araştırmacı, Türkiye’nin sorunları üzerine ciddi araştırmalar yapıyor.
Sakıp Sabancı Konferansları 10 yıl süreyle üst düzey Amerikalıların ve uluslararası ilişkilerde öne çıkan kişilerin, Türk-Amerikan ilişkilerindeki son durumu değerlendirmelerine imkân yaratan bir platform haline geldi.
Ünlü konuşmacılar
İlk ve son Sabancı Konferansı’nın konuşmacısı eski ABD Dışişleri Bakanı Madeleine Albright idi.
Daha sonraki konferanslarda Dünya Bankası Başkanı Paul Wolfowitz, ABD Dışişleri Bakanı eski yardımcılarından Richard Holbrooke ile Nicholas Burns konuştu.
Oxford Üniversitesi Rektörü Chris Pattern, Atlantik Bölgesi’nde çok taraflı ilişkilerin Türkiye ve Avrupa’ya getirdiklerini anlattı. ABD
Ülkemizde toplam enerji arzında (tüketiminde) petrolün payı % 40 dolayında. O nedenle, dünyada petrol fiyatları arttıkça, içeride dolar fiyatı arttıkça enerji maliyeti artıyor.
Enerji fiyatındaki artış, her fiyatın yükselmesine yol açıyor.
Sadece petrol ithalatı değil, bütünüyle enerji ithalatı en önemli ithalat kalemimiz. Petrol, doğal gaz, kömür ithal ediyoruz. Çünkü yerli kaynaklarımız ihtiyacımızı karşılayamıyor.
Eşdeğer enerji
Kömürün ölçüsü ton. Doğal gazın ölçüsü m3. Petrolün ölçüsü varil. Bu farklı ölçü birimleriyle enerji ihtiyacımızın toplamı nedir? Hangi ürünleri daha çok kullanıyoruz? Ne kadarını ithal ediyoruz?
Bu soruları cevaplamak için farklı enerji ürünleri her bir enerji kaynağı özelliğine göre ortak bir ölçü birimine dönüştürülüyor.
Bu ortak ölçü birimi TEP diye kısaltılan ‘Ton Eşdeğer Petrol’ birimi. Basit anlatımla, 1 ton ham petrolün verdiği enerji miktarı. TEP (Ton Eşdeğer Petrol): Enerji kaynaklarının tek birimle ifade edilmesini sağlayan ve 10 milyon kCal karşılığı enerji birimi. 1 TEP pratikte yaklaşık olarak 1 ton fuel oil, 11600 kWh elektrik, 3 ton linyit kömürü, 1.6 ton taş kömürü, 1200 m3 doğal gaza eşdeğer.
Arz 136 milyon TEP