Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Ayşe Hanım Teyzem, kahve içme bahanesiyle gelip, “Erken seçim kararı beni nasıl etkiler” diye sordu. Kendisine, “Birikiminiz varsa olduğu yerde dursun. Harcamalarınızı kontrollü yapın. Çocuklarınız çalıştıkları işletmelerde çalışmaya devam edecek” diye cevap verdim.

Ayşe Hanım Teyzem “Kahve içmeye geldim” diyor ise de derdi başka.” Erken seçim kararı beni nasıl etkiler? Ben ne yapayım?” diyor.

Sordum: “Seçimin erken veya geç olması sizin için önemli mi?” “Hayır” dedi. “Benim için önemli olan, erken veya geç olsun, seçim döneminde benim gelirimin, harcamalarımın artıp artmayacağı önemli. Enflasyonun ne olacağı önemli... Benim doğrudan iş âlemiyle ilgim ilişkim yok ama kızımın, damadımın çalıştığı şirketler var. Onların durumunun ne olacağı önemli. İşleri daralır veya bozulursa, bizimkileri işten çıkarırlar...”

Haberin Devamı

Anlatmaya çalıştım, “Ayşe Hanım Teyze” dedim. ”Sizin gibilerin birikimleri varsa, birazı banka mevduatında, birazı altındadır. Ev, otomobil alma durumunuz yok. Onun için, bırakınız birikimleriniz neredeyse orada dursun. Sizin gibilerin gelirlerinin seçim öncesi ve seçimden sonra uzun süre artması olasılığı yok. Bunu bilerek, harcamalarınızı ayarlamaya bakınız. Enflasyon seçim dönemi biraz yükselebilir. Büyük ve gereksiz harcamaları zaten yapmazsınız ama günlük harcamalarda ucuzcu marketlerin kampanyalarını izlemekte yarar var.

Kızınızın, damadınızın çalıştıkları iş yerleri, ekonomide uzun süredir devam eden dalgalanmalara uyum gösterdiler. Seçim öncesi ve seçimden sonra bir süre talepteki değişimden, iç ve dış pazar şartlarındaki değişimlerden büyük ölçüde olumsuz etkilenmeyecekler. Onun için, sadece seçim erkene alındı diyerek, tekrar ediyorum sadece seçim erkene alındı diyerek, işten çıkarma, çalışanların işini kaybetme riski yok.”

Ayşe Hanım Teyze kahvesini bitirdi. ”Söylediklerin içimi tamamen rahatlatmadı ama... Hayırlısı demekten başka elden ne gelir?’’ diyerek kalktı, gitti.

Halkımız ne diyor?

Ayşe Hanım Teyze “kafamı karıştırdı” ya... Başladım, sağdaki soldaki iş adamlarına, “Bu seçim kararı sizi nasıl etkiler?’’ diyerek soruşturmaya.

Haberin Devamı

Sanayicisi, inşaatçısı, yatırımcısı, ithalatçısı diyorlar ki “Zamanlama bozuldu. İş adamları seçimin zamanında yapılacağına göre ‘pozisyon’ almışlardı. Seçim öne çekilince ‘pozisyon değiştirme’ zorunluluğu ortaya çıktı. Seçim 2 ayda sonuçlanacak ama daha sonra yeni sisteme uyum süreci var. O süreç tamamlanırken ‘mahalli idare’ seçimleri var. Bütün bunları dikkate alarak her iş adamı kendi imkânlarına göre ‘pozisyon belirleyecek’ ”.

Sordum: “Pozisyon belirlemek ne demek?”

Anlattılar: “Yatırımcı projesini tamamlamış, teşvik belgesini almış, arsasını bulmuş, yatırıma başlayacak... Onun için önemli olan, dövizin bulunabilirliği ve fiyatı ile faiz oranı. Yatırımcı, yeni seçim takvimi karşısında ‘Du’ bakalım... N’olacak? Biraz bekleyeyim’ havasına girebilir. Çünkü piyasa şartlarındaki değişim onun kârlı görülen projesini riskli hale getirebilir.”

Üreticiler yatırımcılardan daha rahat. Çünkü iç talepte ufak ölçüde daralma olsa da döviz fiyatındaki artış ihracatı teşvik ediyor.

Haberin Devamı

Ayşe Teyzem seçimi sordu

PARA PİYASASI UZMANLARI NE DİYOR?

Kurumsal sermaye piyasası kuruluşları dışında “para ve sermaye piyasasında alım satım yapan” ve benim “Çarıklı Borsacılar” dediğim dostlara sordum: “Bu kararlar ve bu kararlar sonucu oluşan ortam para ve sermaye piyasasında aşırı dalgalanmayı önler. İktidar seçime düşük döviz kuruyla girmeyi tercih eder. Seçim sonu piyasalarda yaz rehaveti başlar. Bizim için sorun yok” dediler.

Sermaye piyasası konusunda faaliyet gösteren önde gelen bir kuruluşun, araştıran, yazan, çizen baş ekonomisti dedi ki: ”Seçim süresinin kısa olması fiyatlarda büyük dalgalanmaya imkân vermeyecek. Türk varlıkları zaten en iskontolu durumda. Daha da gerilemez. Piyasayı rahatlatan yeni seçim sisteminin özelliği. Seçim sonuçları ve olursa olsun siyasi bir tıkanıklık olasılığı yok. Seçimin öne alınması, Batı ile ve özellikle ABD ile ilişkilerin yaz sonuna doğru gündeme daha olumlu biçimde gelmesine imkân verebilir.”

Komşum kredi kullanarak konut satın alacaktı. Arkadaşım, parasını hazırladı, otomobil alacaktı. ”Ev, otomobil almak zamanı değil” diyerek alımlarını ertelemişler. Uyardım. ”Konut fiyatları da otomobil fiyatları da yaz sonuna doğru yükselir” dedim. “Hocam, ev alacağımız, otomobil alacağımız birikimleri dolara, altına bağlayacağız. Nasıl olsa dolar ve altın fiyatı, ev ve otomobil fiyatından daha fazla artar” dediler. 2018 yılının 19 Nisan Perşembe günü öğleden sonra İstanbul’da halkımızın durumu budur. Arz ederim.