TÜSİAD SAHALARA İNDİ

16 Haziran 2015

MHP Lideri Devlet Bahçeli ve CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu bugün Ankara’da TÜSİAD heyetiyle görüşecek.

Perşembe günü de Başbakan Davutoğlu’nun TÜSİAD heyetini kabul etmesi bekleniyor.

Ankara’daki yoğun koalisyon trafiğinde, TÜSİAD heyetinin Ankara programının gerisinde ne var? TÜSİAD yönetimi moral mi alacak, moral mi verecek?

Sayın Erdoğan ocak ayında yapılan genel kurul toplantısından bu yana TÜSİAD’ın yeni başkanı ve de TÜSİAD hakkında olumsuz söylemlerini sürdürdü. Sayın Erdoğan’ın olumsuz yaklaşımının etkisinde Sayın Davutoğlu da TÜSİAD ile ilişkilerini kesti. Bütün bu olumsuz gelişmelerin rüzgârında TÜSİAD Başkanı ve yönetimi bugüne kadar ortalara çıkamadı.

Keşke rapor olsa...

TÜSİAD Başkanı ile yönetiminin Ankara temasları bu bakımdan başkan ve yönetim için bir “moral” yükseltme fırsatı yaratacak.

TÜSİAD heyetiyle görüşecek olan parti başkanlarına bu ziyaretin yararı ne olacak?

Parti başkanları, “Koalisyon Hükümeti” kurulmasına büyük iş çevrelerinin desteği konusunda mesaj alacaklar.

Yazının Devamı

KOALİSYON ‘İŞ’E YARAR VE YÜRÜR

15 Haziran 2015

İş çevreleri bir koalisyon hükümetinin kurulacağını, iş yapacağını ve uzun ömürlü olacağını düşünüyor. TÜSİAD, ‘AKP - CHP’, MÜSİAD ‘AKP - MHP’ koalisyonu diyor

İş çevrelerinin derdi, bir an önce hükümetin kurulması...
(1) İş çevreleri bir koalisyon hükümetinin kurulabileceğine,
(2) Koalisyon hükümetinin iş yapabileceğine,
(3) Koalisyon hükümetinin uzun ömürlü olabileceğine inanıyor.
(4) İş çevreleri (şimdilik) ileri ölçüde iyimser.
(5) İş çevreleri seçim sonu ekonominin, seçim öncesine göre daha da canlı olacağını söylüyor.

Yazının Devamı

Güneşin altında yapayalnız kalınca

14 Haziran 2015

Girne’de bu yıl 52’ncisi gerçekleştirilen Girne Kültür ve Sanat Günleri, Fazıl Say’ın Serenad Bağcan ile gerçekleştirdiği ‘İlk Şarkılar’ konseri ile başladı. Konseri yaklaşık iki bin beş yüz kişi izledi.

Geçen hafta İstanbul’da Fazıl Say’ın “Mozart Maratonu” vardı. Beş gün boyunca 5 farklı mekanda Mozart’ın 5 farklı eserini seslendirdi. Yaz boyu 28 programa çıkacak. Bunların 18’i yurtdışında.

Fazıl Say diyor ki:

“Son 2 ayda İspanya’da 8, ABD’de 2, Almanya’da 6, Avusturya’da 2, Çin’de 2, Macaristan’da 2, İsviçre’de 1, Kore’de 4, Türkiye’de 1 konser olmak üzere 60 günde 28 konser verdim. Hepsinin orkestralarla provaları var. Hepsinin saatler süren uçak ve tren yolculuğu var. Gene 60 gün içinde; Salzburg’da 6 CD’lik tüm Mozart Sonatları kaydını bitirdim. 6 CD’lik bir çalışma, 6 saat 23 dakikalık müzik. Bu arada 20 dakikalık bir oda orkestrası eseri olan ‘Chamber Symphony’i yazdım, 10 konserde çalındı. Türkiye’de “Yeni Şarkılar” albümü çıktı.”

‘Devlet sanatla ilgilenmiyor’

“Bu konserlerin hiçbirinde Türk devletinin en ufak bir ilgisi olmadı. Hepsi uluslararası konser organizasyon grupları desteğiyle gerçekleştirildi. Bu, tırnağımla 24 yıl kazıyarak geldiğim bir noktadır.

Türkiye’de hakkımda

Yazının Devamı

Gizemli döviz, kaynağı belli olanı sollayıverdi!

12 Haziran 2015

Yılın ilk 4 ayında, ülkeye nereden geldiği (kaynağı) belli olan döviz girişi toplam 5.7 milyar dolar iken, nereden geldiği bilinmeyen döviz girişi 6.9 milyar dolar oldu.
Nereden geldiği (kaynağı) belli olmayan döviz sayesinde yaşar hale geldik...
(Önemli açıklama: Nereden geldiği (kaynağı) belli olmayan döviz rakamları, ülkeye kamyonlarla, çuvallarla getirilen döviz miktarını göstermez. Bu rakamın içinde, sınır ticareti ile, yolcu beraberi ile ülkeye giren döviz de vardır ama, büyük bölümü ithalat, ihracat hareketlerinden, turizm hareketlerinden hesaba girmeyen veya girmekte geciken dövizlerdir.)
Ülkenin olağan döviz geliri, gideri karşılamayınca ortaya çıkan döviz açığına “cari açık” diyoruz.
Döviz açığının, cari açığın temelinde, ihracat gelirinin, ithalat giderini karşılayamaması var.
Çözüm, ülkenin ithalat faturasını karşılayacak ölçüde ihracatı artırmak. Tarım ve sanayide üretimde ithalat girdisini azaltacak yapısal değişimi sağlayarak, ihraç edilebilir mallarda üretimi artırmak...

Yazının Devamı

‘Hormonlu’ değil Mercedes’li büyüme!

11 Haziran 2015

2015 yılının ilk 3 ayında Türkiye ekonomisi ‘Mercedes’ sayesinde büyüdü. Dünyada Mercedes sayesinde büyüyen tek ülke herhalde Türkiye’dir.
Diyanet İşleri Başkanı için, Büyük Türk Büyükleri için satın alınan lüks Mercedes’leri eleştirenler, bu sonuç karşısında herhalde mahcup duruma düşecekler.(!)
Tüm sanayide üretim artışı 0.0 (yazı ile; sıfır) oldu. Halkımız gıda, içki ve tütüne geçen yılın aynı dönemine göre daha az para harcayabildi.
Ama Türkiye Mercedes, BMW ve Audi satışları sayesinde (Allaha bin şükür) büyüdü. (Veya büyüyor gibi görüntü verdi!)

Otomobil alarak büyüdük

Yazının Devamı

İşadamlarının ‘gecikmeye’ tahammülü yok

10 Haziran 2015

Seçimler bitti. 7 Haziran seçimleri sonrası, pazartesi ve salı günleri İstanbul’da tanıdığım işadamlarına “Ne oluyor? Şimdi ne bekliyorsunuz?” diye sordum.
İşadamları (yerlisi yabancısı, kadını erkeğiyle) (1) Hükümetin bir an önce kurulmasını bekliyor. (2) Zayıf değil, sağlam desteğe sahip ve uzun ömürlü olabilecek bir koalisyonun oluşmasını istiyor. Çünkü ekonominin uzun süre sahipsiz kalmaması gerekiyor. İşadamları kurulacak hükümetin gündeminin başında yer alacak sorunları şöyle sıralıyor...

1- Türkiye’de döviz fiyatı, doların değer kazanmasına bağlı olarak dalgalanıyor
Seçim sonu pazartesi günü dolar fiyatındaki oynaklık, piyasanın huzursuzluğundan kaynaklandı.
Normal olarak seçim riski yılbaşından bu yana döviz kuruna yansıtılıyordu. Bundan sonra da doların yurtdışında değer kazanması dolar fiyatını tabii olarak artırır. Fakat ülke riski, politik risk primi pek yüksek olmaz.
Ancak, partiler koalisyon kurma işini ciddiye almazlar ve koalisyon kurulması zaman alırsa, koalisyon konusunda anlaşmazlıklar büyürse, bu durumda dolar fiyatını dizginlemek zorlaşır.

2- Merkez Bankası faiz oranları konusunda karar almak zorunda

Yazının Devamı

Zaman kaybı riski artırır

9 Haziran 2015

Yavaşlayan bir ekonomiyle seçim dönemi başladı. Seçim döneminde ekonomi sahipsiz kaldı.

Seçim sonucu ortaya çıkan tablo partiler arası işbirliği zorunluluğunu ortaya koyuyor. İşbirliğinin gecikmesi sonucu ekonominin uzun süre sahipsiz kalması, durgunluğun derinleşmesine yol açar.

Uzlaşma olmaz, hükümet uzun düre kurulamaz, erken seçim kararı çıkarsa, bundan ülke zarar görür. Bu ülkede yaşayan herkes zarar görür.

Seçim sonu halkın bekleyişleri var.

Seçim öncesi her parti halka vaatlerde bulundu. Özellikle emekli, işçi ve çiftçiler için gelir artırıcı sözler söylendi.

Yatırım, üretim ve ihracat yapanlar, seçim sonunda belli sorunların çözülmesini bekliyordu.

Mevcut oy dağılımına dayalı olarak kurulacak koalisyon hükümetlerinin bu bekleyişleri cevaplaması imkânsız.

Acil sorunlar

Yazının Devamı

Ekonomi batmaz kriz çıkmaz!

8 Haziran 2015

Bu seçim genelde “Sn. Erdoğan yandaşları ile karşıtları arasında bir oylama” havasında gerçekleşti.
Sn. Erdoğan’a oy verenler seçim öncesi düzenden yana olanlar, oy vermeyenler ise seçimden önceki düzene karşı olanlardı.
Ne var ki Sn. Erdoğan yandaşlarının ve karşıtlarının oyundaki değişim Sn. Erdoğan’ın pozisyonunu değiştirmiyor. Acaba politikalarını değiştirir mi?
İşte bu nedenle seçim sonuçlarını sadece, seçilenler ne yapar diyerek değil, bundan sonra Sn. Erdoğan ne yapar diye de değerlendirmek gerekir.
Bu seçim sonuçları Sn. Erdoğan’ın “tek adam” olarak yasama, icra ve yargı üzerindeki, bürokrasideki, iş alemindeki uygulamalarını değiştirecek yeni bir politik yapıya imkan verecek mi? Vermeyecek mi? Önemli olan budur.

Genelde halkın bekleyişi ne?
Halkımız, genelde seçim sonunda işlerin daha iyi olacağını ümit ediyor.

Yazının Devamı