Seçimler bitti. 7 Haziran seçimleri sonrası, pazartesi ve salı günleri İstanbul’da tanıdığım işadamlarına “Ne oluyor? Şimdi ne bekliyorsunuz?” diye sordum.
İşadamları (yerlisi yabancısı, kadını erkeğiyle) (1) Hükümetin bir an önce kurulmasını bekliyor. (2) Zayıf değil, sağlam desteğe sahip ve uzun ömürlü olabilecek bir koalisyonun oluşmasını istiyor. Çünkü ekonominin uzun süre sahipsiz kalmaması gerekiyor. İşadamları kurulacak hükümetin gündeminin başında yer alacak sorunları şöyle sıralıyor...
1- Türkiye’de döviz fiyatı, doların değer kazanmasına bağlı olarak dalgalanıyor
Seçim sonu pazartesi günü dolar fiyatındaki oynaklık, piyasanın huzursuzluğundan kaynaklandı.
Normal olarak seçim riski yılbaşından bu yana döviz kuruna yansıtılıyordu. Bundan sonra da doların yurtdışında değer kazanması dolar fiyatını tabii olarak artırır. Fakat ülke riski, politik risk primi pek yüksek olmaz.
Ancak, partiler koalisyon kurma işini ciddiye almazlar ve koalisyon kurulması zaman alırsa, koalisyon konusunda anlaşmazlıklar büyürse, bu durumda dolar fiyatını dizginlemek zorlaşır.
2- Merkez Bankası faiz oranları konusunda karar almak zorunda
Ülkede enflasyon yüzde 8.10 oranında iken, Merkez Bankası yüzde 7.50 faizle para satmaya devam edemez.
Ekonominin bugünkü durumunda ve seçim sonu koalisyon bekleyişinde Merkez Bankası’nın gelecek toplantıyı beklemeden faizi artırması olasılığı büyük.
Merkez Bankası’nın faizi artırması döviz piyasasında ve borsada tansiyonu düşürerek, mevcut şartlarda denge oluşmasına imkân verir.
3- Döviz girişi yavaşlayabilir. Bankaların borçlanması oldukça önem kazanıyor
Cari açığın finansmanı için her ay doğrudan yabancı sermaye + portföy yatırımı + kredi olarak en az 3 milyar dolar net sermaye girişine ihtiyaç var.
Koalisyon tartışmaları ve oluşacak hükümetin ekonomi politikalarındaki belirsizlik nedeniyle normal sermaye hareketleri ile döviz girişi yeterli ölçüde olamayacaktır. Bu nedenle, bankaların yurtdışından dövizle borçlanmalarına ihtiyaç var.
4- Talebi canlandırmak gerekiyor. Yoksa üretim seviyesi yavaşlayacak
İç talebin seçim sonu canlanması bekleniyordu. Bir yanda gelir yetersizliği, öte yanda gelecek hakkındaki belirsizlik nedeniyle halkın, yatırımcıların ve üreticilerin harcamalarında beklenen artış gerçekleşmeyebilir. Bu ise durgunluğun devam etmesi anlamına gelir.
Durgunluk demek yatırım ve üretimin artmaması, büyümenin düşük çıkması, işsizlik sorununun ciddileşmesi demektir. İşte bu nedenle koalisyon hükümetinin bir an önce kurulması önem taşıyor.
5- Koalisyon hükümeti kısa süre içinde kurulmalı ki ekonominin sahibi olsun
Kısa dönem için yapılan bu değerlendirmelerden sonra, olası koalisyon hükümeti için bekleyişlerde ağırlık kazanan “AKP’nin bir parti desteğinde koalisyon hükümeti oluşturması”.
AKP’ye destek verecek parti konusunda ilk tercih CHP. Bunun zor olacağını söyleyenler AKP’nin HDP desteğiyle koalisyon hükümeti kurmasının iyi olacağını belirtiyorlar.
İstanbul’da konuşulan “koalisyon” formülleri
1- Hükümet kurma görevi AKP’ye verilir
(I) CHP “Dün dündür, bugün bugündür” diyerek AKP ile koalisyon yapar.
(II) En ideali, olması gereken en doğru ve güçlü koalisyon AKP-HDP koalisyonudur.
AKP normalleşme sürecini başlatan, Kürtlerin dağdan inip siyasete girmelerini isteyen bir siyasi parti. HDP, Kürtlerin haklarının Anayasa değişikliğiyle gerçekleştirilmesi arayışında bir parti. Koalisyon ortağı olarak birlikte çözüm sürecini geliştirirler.
2- Hükümet kurma görevi seçimde ikinci parti olan CHP’ye verilir
(I) CHP, koalisyon ortağı parti bulmakta zorlandığından, hükümeti kuramaz.
(II) MHP ve HDP, koalisyon için CHP ile işbirliği protokolü imzalarlar. CHP’yi dışarıdan desteklerler. Protokolde belli konularda kanun değişiklikleri yapılarak yeni seçime gidileceği belirtilir.İşbirliği protokolüne dayalı olarak “Seçim sürecinde Cumhurbaşkanı’nın, TRT’nin, valilerin, tüm kamu kuruluşlarının tarafsızlığı teminat altına alınır. Baraj aşağıya çekilir. Cumhurbaşkanlığı’nın Çankaya’ya taşınması Beştepe Yerleşkesi’nin Başbakanlık ve bakanlıklar yerleşkesi olarak kullanılması sağlanır. Emeklilere ikramiye, asgari ücrete zam, çiftçiye destek konularında kanuni düzenlemeler yapılır.”
Üç partinin de savunduğu benzer konuları içeren bir protokolle CHP koalisyon hükümetini kurar. Kanuni düzenlemeler tamamlandıktan sonra seçime gidilir.
Anadolu’da bir deyim vardır, “Teker kırıldıktan sonra akıl veren çok olur” derler. Teker şu veya bu nedenle kırıldı. Şimdi tekerin tekrar döner hale gelmesi, hem de bir an önce döner hale gelmesi gerekiyor.
Bu ortamda iş adamları kırılan tekerin nasıl onarılacağını düşünüyor, tartışıyor. Genel temenni koalisyon hükümetinin bir an önce kurulması. Çünkü kırılan tekerin faturasını önce onlar ödüyor, sonra halk paylaşıyor. Politikacıya pek bir şey olmuyor. Milletvekili rozetini yakasına takanların maaşları iyi... Sosyal güvenceleri iyi...