<#comment>#comment>ABD'de 83 hafta boyunca en çok satan kitabın adı: KONUŞTUKÇA BATIYORUZ."İletişimin başarısızlığa uğradığı anda problemlerin çözümü için anahtar kitap..."Bu kitap, sanki Ecevit'in Başbakanlığı'ndaki 3'lü Hükümet için yazılmış.
Konuştukça batıyor...
Konuştukça batırıyorlar...
Son örneği, Özelleştirmeden Sorumlu Yüksel Yalova verdi.
Yunus'tan bir seçme...
<#comment>#comment>Psikolojide "border line" diye adlandırılan bir tavır vardır.
İki uç arasında sarkaç hareketleri çizen davranışları simgeler.
Ya "hep" ya "hiç..."Ya "aşk" ya "nefret..."Denge yitirilmiştir.Toplumlar da genellikle ağır travmalardan sonra bu "border line" psikolojisine girerler.Ve değerlendirmeler de uçlarda olur.Medyada yer alan son tartışma, Beyaz Enerji soruşturması bağlamında Başbakan'ın "Jandarma'nın tutumunu şık bulmadığı" yolundaki sözleri ve Jandarma Komutanı'nın da MGK'da Başbakan'a "bu sözler talihsizdir" cevabını verdiği iddialardır.Yalanlamalar var.MGK görüşmeleri gizli... Zaten bu içeriği tartışmıyoruz.Bizce önemli olan "border line sendromu" veren toplumda uç değerlendirmeler yapılmasıdır.Yani... Kimilerine göre; "Jandarma'nın Beyaz Enerji araştırması konusunda, Ecevit'in söylemi paylaşılıyorsa... Bu, yolsuzlukların üzerine gidilmesini önleme çabalarıdır."Buna karşılık... Kimilerine göre de; "Jandarma araştırmasının yanında yer alınıyorsa ve 'madem savcılık isteğiyle yapılıyor ve bağlı kurum İçişleri Bakanı'nın bilgisi dahilindedir... O halde sorun yok' diyorsanız, o
<#comment>#comment>Türkiye, hemen hemen aynı zamanda 2 büyük operasyon için masaya yatırıldı.
Birincisi... Ekonomi sisteminin yeniden sağlığa kavuşturulması için "by - pass" ameliyatı.
İkincisi... Türkiye'nin temizlenmesi amacıyla bağırsak boşaltma ameliyatı.
Hala sürüyor.
Bu ameliyatlardan değil ikisi birden... Sadece biri dahi, toplumu halsiz düşürebilir.
Sancılar, siyasi kriz olasılıkları birbirini izler.
<#comment>#comment>Artık gazetelerde "Hükümet dün gitti, geldi" manşetleri sıklaştı.
"Türkiye'de siyasi istikrarın bıçak sırtında olduğu, Hükümet ortaklarıyla ve özellikle MHP ile Ekonominin Koordinasyonundan Sorumlu Bakan Derviş'in arasında buzullar olduğu" yolundaki izlenimler, talihsizliktir.
Dün Hükümet'te yaşananlar, gene bu yüksek gerilimi yansıttı.
Derviş'in "IMF'ye yaptığımız bildirime göre buğdaya 155 bin liradan fazla veremeyiz" söylemi üzerine, Bahçeli şöyle diyor:
"Şantaja boyun eğemeyiz. Eğer IMF dayatmaları devam ederse, Hükümet'in devamı çok zor olur."Bunun üzerine Başbakan Ecevit, Bahçeli'ye "Bakanlar Kurulu'nda görüşlerin yeterince ortaya konduğunu" söylüyor ve "kararı liderler toplantısında alalım" diyor.
Liderler toplanıyor.
<#comment>#comment>Dün tribünler "yaşa Fenerbahçe..." ve "aslan Galatasaray... Şampiyonum cimbomum" marşlarıyla inliyordu.
"Yaşa Fenerbahçe" Marşı, İspanyolca "E viva Espana" şarkısından uyarlanmıştır.
Sözleri Fecri Ebcioğlu'na aittir.
İspanya Milli Takımı ve Real Madrid, bu şarkıyla coşturulurlar.
Hatta FB, Real Madrid'le eşleştiğinde, İstanbul'da tribünler "yaşa Fenerbahçe" ile inliyordu...
Bir avuç İspanyol taraftar da coşkuyu paylaşarak "E viva Espana" diye eşlik ediyorlardı.
<#comment>#comment>Türkiye tek olaya kilitlendi.
Bu akşamki Fenerbahçe - Samsunspor... Galatasaray - Trabzonspor maçlarına...
Bu bir "foto - finish" olayı.
Tıpkı at yarışlarındaki en son anda burun farkıyla yarışı kazanmak gibi...
Galatasaray - Fenerbahçe arasındaki ezeli rekabetin vurgulanması.
Matematiksel olarak şampiyon hala belli değil.
<#comment>#comment>"Anayasa değişikliği uzlaşma demeti"ne - dünkü ilk komisyon toplantısından sonra - çok fazla umutla bakamasak da bu girişimi olumlu buluyoruz.
Birkaç "duyarlı madde" için yaklaşımları yansıtalım...
Anayasa'nın mevcut düzenlemesiyle dokunulmazlık, neredeyse "delinmez zırh" gibidir.
Seçilmişlerin, hele iktidar çoğunluğuna dayanıyorlarsa, adi suçları nedeniyle yargı önüne çıkarılmaları, çok zordur.
Oysa... Amaç, adi ve yüz kızartıcı suçlara dahi dokunulmazlık korumasını sağlamak değildir ki...Dokunulmazlık, seçilmişlerin sadece millet adına özgür söylemleri için kürsü güvencesi olmalıdır...
Meclis soruşturması da gene çoğunluk oylarına endekslenmiş olmamalıdır.
<#comment>#comment>Macaristan'da 166, Romanya'da 46, İsrail'de ve Finlandiya'da 30.Amerika'da 2 tane parti var. İngiltere'de 3...Az partili olan ülkelerde de çok partili olan ülkelerde de, demokrasi tıkır tıkır işliyor.
İstikrarlı yönetimler oluşuyor.
Yani... Sorun, parti sayısı değil.
Peki Türkiye'de ne olacak?
Siyaset mimarisi, iki olasılık üzerine yapılanmakta.
Birincisi... Sol kanatta Derviş'in, sağ kanatta Tayyip'in başkanlıklarında iki büyük parti ve barajı aşamayan bir kaç küçük partiden oluşan proje...