Halkın oyuyla Meclis' e gelinir. Meclis' in çoğunluk oyuyla hükümet olunur.Ama... Her hükümet iktidar değildir.İktidar olmak için Meclis' in güvenoyunun "tesinde başka odakların da güvenoyuna ihtiyaç vardır.Medya, sendikalar, işveren kuruluşları, sivil toplum "rgütleri, ordu ve piyasaların... Güven sorunu, aslında iktidar sorunudur. Aynaya bakmak Yukarıda saydığım kurumlardan hangisinin onayı ve güveni kalmıştır?Neredeyse hiçbirinin...O kadar ki... Artık "demokrasiye bağlılıklarından hiç kuşku duyulmaması gerekenler" bile "bürokratlar hükümeti" nden - hatta ara rejim gereğinden - s"zeder hale gelmişlerdir.Bazı k"şelerden "gidin artık be" gibi seslenişler yükselmekte.Bu Meclis' in yapacağı en iyi şeyin "bir ulusal hükümet çıkararak süratle Seçim Yasası ve Siyasi Partiler Yasası'nı değiştirip genel seçimlere gitmek" olduğu da "neriler arasında.Yakın zamanlara kadar "aman hükümet giderse ç"keriz" kaygılarını duyanların sayısı azalmakta. "Zaten" kendi yanlışları nedeniyle Türkiye' yi neredeyse ç"küşün eşiğine getirenlerin, yine bu nedenle hükümet olarak devam etmeleri gereği garip bir siyaset mantığı değil mi?Kırılma noktası eşiğindeyiz.Ekonominin bütün gereklerinin
<#comment>#comment>Güven sorunu, aslında iktidar sorunudur.
Halkın oyuyla Meclis'e gelinir.
Meclis'in çoğunluk oyuyla hükümet olunur.
Ama... Her hükümet iktidar değildir.
İktidar olmak için Meclis'in güvenoyunun ötesinde başka odakların da güvenoyuna ihtiyaç vardır.
Medya, sendikalar, işveren kuruluşları, sivil toplum örgütleri, ordu ve piyasaların...
Son 10 günde medyada en çok kullanılan s"zcük "güven..." Siyasi istikrara... Ekonomik programa... Hükümete... Ekonomiye... Derviş'e... TL'ye... Bankalara... Borsa'ya... Hükümet ortaklarının birbirlerine... IMF'ye vs...Bu kavramın ekonomik ya da siyasal bir tanımı, formülü yok.Tamamen psikolojik. Ve bir saptama... "Bu hükümete en büyük fenalığı kendisi yaptı..." Çok kısa sürede k"klü değişim yasalarını çıkaran, halkı karşısına alan zor ekonomik operasyonları yapan, yolsuzlukların üstüne giden, Türkiye' nin gelecek 10 yılları için yapısal değişime imza atan hükümet ortaklarının, sanki bu yaptıklarını bozmak, yıkmak ve güven krizleri yaratmak için sanki bilinçaltı bir misyonları var. Bir araştırma... Doğumdan başlayarak... "Bebek, doğum travmasının ardından onu besleyen, koruyan ana ilişkisiyle kendini güvende hisseder.Ayrıca... Bilinçaltıyla kendini sevilmeye, bakılmaya değer varlık olarak g"rmeye başlar... Kendine güven duygusu da gelişir.Başlangıçtaki bu biyolojik güven ilişkisi, yıllar aktıkça zenginleşir... Anne dışındaki kişilerle ve toplumla ilişkilerin psiko - sosyal boyutlarına genişler.Kişinin sosyal çevreye ve kendine güveni, yaşanan koşullar olumlu olduğu oranda
<#comment>#comment>Bir araştırma...
Son 10 günde medyada en çok kullanılan sözcük "güven..."Siyasi istikrara... Ekonomik programa... Hükümete... Ekonomiye... Derviş'e... TL'ye... Bankalara... Borsa'ya... Hükümet ortaklarının birbirlerine... IMF'ye vs...
Bu kavramın ekonomik ya da siyasal bir tanımı, formülü yok.
Tamamen psikolojik.Ve bir saptama...
"Bu hükümete en büyük fenalığı kendisi yaptı..."Çok kısa sürede köklü değişim yasalarını çıkaran, halkı karşısına alan zor ekonomik operasyonları yapan, yolsuzlukların üstüne giden, Türkiye'nin gelecek 10 yılları için yapısal değişime imza atan hükümet ortaklarının, sanki bu yaptıklarını bozmak, yıkmak ve güven krizleri yaratmak için sanki bilinçaltı bir misyonları var.
İkisi de Anjantin' in "tango" simgesini yansıtıyor.Erkek, yakaları yüksek ve dimdik kolalı bir g"mlek giymiş. Şarap rengi ipek kravat takmış... Kareleri dikiş yerlerinde birbirine oturan çok iyi dikilmiş gri bir kostüm içinde... Kır bıyıklı... Saçları sımsıkı arkaya taranmış. Kadın incecik... Omuzlarından ince bir askıyla tutulan, siyah, dar bir elbise içinde... Siyah saçlarını arkadan topuz yapmış... İkisinin de g"zleri gri - yeşil... Sanki ayrı bir sınıf. "Arjantin ekonomisini" konuşuyoruz. "Enflasyonun yüzde 5000'i aştığını" s"ylüyorlar.Sabah ayrı, "ğleden sonra ayrı su, gaz, elektrik faturaları geliyormuş.Çünkü... Sabahtan "ğleden sonraya bazen enflasyon yüzde 200 - 300 artabiliyormuş.Bütün mal ve hizmetlerde sabah ve "ğleden sonrasının faturaları, enflasyonun günlük yüzde 200 - 300 değişimine g"re farklı düzenleniyormuş. Masamızda, Arjantin' in en büyük gazetelerinden birinin sahibi ile Arjantin' de televizyon kanalı genel y"netmeni bir hanım. Başka dünyalar IPI (Uluslararası Basın Enstitüsü) geleneklerine g"re; Toplantılar, her yıl başka bir ülkede yapılır... Ev sahibi, o kentin en güçlü medya kuruluşu olur.Bordo' daki toplantıda, Arjantin' li
<#comment>#comment>Masamızda, Arjantin'in en büyük gazetelerinden birinin sahibi ile Arjantin'de televizyon kanalı genel yönetmeni bir hanım.
İkisi de Anjantin'in "tango" simgesini yansıtıyor.
Erkek, yakaları yüksek ve dimdik kolalı bir gömlek giymiş. Şarap rengi ipek kravat takmış... Kareleri dikiş yerlerinde birbirine oturan çok iyi dikilmiş gri bir kostüm içinde... Kır bıyıklı... Saçları sımsıkı arkaya taranmış. Kadın incecik... Omuzlarından ince bir askıyla tutulan, siyah, dar bir elbise içinde... Siyah saçlarını arkadan topuz yapmış...
İkisinin de gözleri gri - yeşil... Sanki ayrı bir sınıf.
"Arjantin ekonomisini" konuşuyoruz.
"Enflasyonun yüzde 5000'i aştığını" söylüyorlar.
Dolar fırladı... Borsa düştü... Faizler yükseldi...Neden?Bir dizi sebep var. Sıralayalım: 1- šlke ekonomilerine not veren Standart&Poor's adlı reyting kuruluşu, Türkiye için "durağan" kaydını "negatife" çevirdi.Tam da Türkiye' de sorunların aşıldığı ve IMF' nin kredi dilimini serbest bırakacağı günün hemen "ncesinde b"yle bir tavır, k"tü sürpriz... Türkiye' deki yabancı bankalar, haberi "nceden almış olmalılar... "D"viz alımına geçtikleri" s"ylentisi var.Dolar füze gibi ateşlendi... Borsa düştü...Bono faizleri, yüzde 70' lerde olması "ng"rülmüşken dün akşam itibariyle yüzde 107' ydi. Türkiye' nin "Euro Bond" denilen bonolarında da dış satışlar hızlandı.Yani... Yabancılardan kaynaklanan olumsuz bir rüzgar. Türkiye dün kabus gibi bir Çarşamba geçirdi. O son mektup "Dünya finans çevrelerinde bunun 'programın artık dağılmış olabileceği' gibi algıladığı" yorumları yapılmış. "Ekonominin bu yüksek faizlerle belini doğrultmakta çok zorlanacağı kaygısıyla yabancı bankaların TL'den çıkıp d"vize geçtikleri" "ne sürülüyor. 3- Peki IMF' nin iyimser mesajları neden etkili olmadı?Çünkü... Dünyada IMF' ye de güven sarsıldı. IMF ile birlikte yürüyen Arjantin' de şu
<#comment>#comment>Türkiye dün kabus gibi bir Çarşamba geçirdi.
Dolar fırladı... Borsa düştü... Faizler yükseldi...
Neden?
Bir dizi sebep var. Sıralayalım:
1- Ülke ekonomilerine not veren Standart&Poor's adlı reyting kuruluşu, Türkiye için "durağan" kaydını "negatife" çevirdi.
Tam da Türkiye'de sorunların aşıldığı ve IMF'nin kredi dilimini serbest bırakacağı günün hemen öncesinde böyle bir tavır, kötü sürpriz...