Gündemde “Kanal İstanbul” tartışması...
Türkiye’nin siyaset tarihinde “hayır” tavırlarına ve sonrasında “mahcubiyete” örnek çoktur.
Renkli televizyona geçiş tartışmalarını hatırlayın.
İstanbul Boğazı’nda birinci köprü tartışmalarını da...
“Köprü, İstanbul’a değil, Zap Suyu’na yapılsın” itirazları yankılanıyordu.
İkinci köprü için de “Birincisi yeter. Ne gereği var ikincisine?” deniyordu.
Ama...
Üçüncüsü de yapıldı.
ABD Temsilciler Meclisi’nin Trump’ı başkanlıktan “azil” kararı bir “yeni yıl hediyesi...”
Trump’a halk desteği bu azil süreciyle birlikte yükselişe geçti.
Trump Başkanlık seçimleri için halk oylamalarında daha şimdiden Demokrat aday Joe Biden’in en az 3 puan önünde.
Diğer adaylardan Bernie Sanders’e yüzde 5, Elizabeth Warren’e yüzde 8, Michael Bloomberg’e yüzde 9, Pete Buttibieg’e ise yüzde 10 fark atıyor.
......................
Anayasa’ya göre Trump, Senato’da “mahkemelerdeki usul kurallarına göre” yargılanacak.
Senatörlerin 3’te 2 oy çoğunluğu tarafından “suçlu” bulunursa başkanlık görevinden “azledilmiş” olacak.
Senato’da Başkan’ın partisi Cumhuriyetçiler çoğunlukta.
Büyük müzisyen Richard Wagner opera dehası olarak görülür.
Klasik müziğin üstadıdır.
Müzik teorisyenidir.
Ancak...
“Yahudi karşıtlığı ve Hitler’e bulaşmışlığı” nedeniyle sanatının üzerinde gölgeler düşmüştür.
Şimdi de “Wagner” adı üzerinde “kir kokuları” ile anılmakta.
Kremlin’in (Putin’in) paralı askerlerinden oluşan ve çatışma alanlarında Rusya için silah kullanan güçlerin adı “Wagner...”
Rus medyası Wagner birliklerinden “ağır silah ve zırhlı araçlarla donatılan fakat resmen var olmayan askeri güç” olarak bahsediyor.
TÜRKİYE siyasetinde “Suriyeli sığınmacılar” gündemin üst sıralarına yükseldi.
Hem de “geçici” değil... “Uzun süreli olacağa” benziyor.
..................
Son yerel seçimlerde ve özellikle İstanbul seçiminde seçmen eğilimi ilk işaretleri vermişti.
Aşağıdaki satırlar şu sözün ışığı altında okunmalı:
“Hiçbir şey sanıldığı kadar kötü, umulduğu kadar iyi değildir...”
Evet...
Sorunlar çözülmek için vardır.
Dr. Em. General Naim Babüroğlu’nun 2019’dan 2020’ye bakışı yansıtan ve önemli bulduğum yazısını aşağıda -özetleyerek ve kişisel olduğunu belirtmek üzere, “G.C.” rümuzlu birkaç ilaveyle- sunuyorum.
PKK/PYD Terör Örgütü
Türkiye’nin, Suriye’de gerçekleştirdiği operasyonların politik amaçlarını hatırlayalım.
1- PYD/PKK terör örgütünü etkisiz duruma getirmek,
DOĞAN Grubu’nun 60’ıncı yıl dönümü...İstanbul’un yıllar boyu “cazibe merkezi” olmuş Hilton Hoteli’nde düzenlenmişti davet.
“Cazibe merkezi” söyleminin kanıtı olarak bir örnek vereyim.
Gazetelerin yıllar boyu bir “Hilton muhabiri” olmuştur.
Cemiyet hayatının nabzı orada atardı. Başka ülkelerden gelen
ünlüler Hilton’da kalırdı.
Yabancı dil bilen, şık giyinen, oturmasını kalkmasını adap erkânı bilen hanım ve erkek muhabirlerin çalışma alanıydı Hilton.
60. yıl gecesinde Türkiye’nin ağırlıklı gazetelerinden Son Havadis’i yıllarca yayımlayan kadim dostum Mustafa Özkan’la, Türkiye’nin en büyük medya grubunu oluşturmuş -benim de 19 yıl patronum olan- Aydın Doğan’ı ortamıza aldığımız bir anı fotoğrafı.
Avrupa’dan ayrılma yanlısı olan, Muhafazakâr Parti İngiltere’de kazandı.Avrupa’dan ayrılma yanlısı olan, Muhafazakâr Parti İngiltere’de kazandı.
Bunun anlamı Brexit’in kazanması...
Artık herhangi bir partiyle koalisyona ihtiyaç yok tek başına bunu uygulayabilecek Muhafazakâr Parti.
Peki...
Türkiye’nin “Doğu Akdeniz büyük oyununa” başat aktör olarak girmesi, gelecek kuşakları da kucaklıyor.
En geç 10 yıl içinde Türkiye “enerji üreten devletler liginde önemli bir yere” sahip olacak.
Ancak...
Müdahalenin “Aşil topuğuna (*)” da dikkat!..
..................
Önce en güçlü olanlarımızın bile bir zayıf noktası olduğu gerçeği için kullanılan bu “Aşil’in topuğu” söylemini açayım...
Efsaneye göre, Deniz Tanrıçası Thetis, oğlu Akhilleus’u (Aşil) her türlü tehlikeden korumak için onu Styks Irmağı’na batırıp çıkarmış.
Bunu yapmasındaki amaç, suyun büyüsünü kullanarak oğlunu her türlü dış etkenden ve silahtan korumak.