EĞER İzmir’de her gün, geçen pazartesi günü gibi olacaksa... Eğer İzmir’de her gün, aynı çile ve eziyet yaşanacaksa...
Toplayın bavulları ey millet, göç etme zamanı gelmiştir!
Manzara, akıllara zarar.
Kentin bir caddesi trafiğe kapandığında, o kentin merkezine giden bütün cadde ve sokaklar bu kadar mı perişan olur?
Olurmuş.
Oluyormuş.
“Yaşanan kâbustan kurtulmak için ne yapmalı?” diye düşündüm biraz.
Eyvah ki, seçenekler kısıtlıdan da az.
Misal.
Koşabiliyorsanız...
Koşun.
Yüzebiliyorsanız...
Yüzün.
Uçabiliyorsanız...
Uçun.
Paranız çoksa helikoptere binin.
Veya varacağınız yerin tam üzerine paraşütle atlayın.
Ama sakın...
Sakın ha otomobile, otobüse falan binmeye kalkışmayın.
Yoksa çatlarsanız.
Yoksa patlarsınız.
Öfkeniz sığmaz kabına.
Büyük Kanal bile dar gelir içinizde kabaran dalgalara!
* * *
Bu kaosun sebebi bir cümle ile izah ediliyor aslında:
“Mustafa Kemal Sahil Bulvarı ve Alsancak bölgesinin atık sularını Gümrük Pompa İstasyonu’ndan Büyük Kanal Sistemi’ne taşıyan atıksu isale hattında yapılan revizyon çalışmalar...”
Önce Gazi Bulvarı trafiğe kapanmıştı.
Şimdi Fevzipaşa Bulvarı.
Gerekçe ne olursa olsun...
Ne açılırsa açılsın...
Ne kapanırsa kapansın.
İnsanları böylesi bir cendereye tutsak etmeden iş yapmanın mutlaka bir yolu, yordamı, çaresi, çözümü vardır.
Mesele onu bulmaktır, uygulamaktır.
Aksi halde...
İnsana “işinin ehli” niye denir ki?
Başkasını bilmem ama...
İzmir halkından özür diliyorum.
Adımı taşıyan bulvar nedeniyle yaşadığınız ıstırap ve çektiğiniz çileden ötürü, lütfen beni bağışlayın!
Vali Bey’in başına gelen
HABERİ gazetecilerden almış Sayın Vali.
Tek kişilik kararname ile “görevden alındığı” haberini!
İşte bu haberi veren habere göre, Vali Bey daha önce de görevden alınmış.
Sebep ise hakkında “valilik konağına perde alması, oğlunun cumhuriyet mitingine katılması” gibi 10’dan fazla soruşturma açılmasıymış.
Ah Vali Bey...
Vali Konağı’nın pencerelerine perde asacağına, Zaman Gazetesi’nin sayfalarını yapıştırsaydın ya!
Hele oğlunun Cumhuriyet mitingine katılması, bağışlanacak kabahat değil.
Devrin raconuna birazcık uyum sağlamalı oysa.
Mesela...
Mahdum bey referandumda “evet” oyu vereceğine açıklasaydı uygun bir yayın organına, şimdi paşalar gibi otururdun koltuğunda!
Gerçi Danıştay, 9 Haziran 2010 tarihli kararıyla ve üstelik oybirliği ile Yalova Valisi Yusuf Erbay hakkında verilen ilk görevden alma kararı esastan bozmuş ama...
Bilmez misiniz ki, yargının kararları “ancak işine geldiğinde itibar görür” iktidar katında!
Velhasıl.
Devlet ayıp etmiş valisine.
Gerçekten de bu yapılan, Yalova Kaymakamı’na bile reva görülmeyecek bir muamele!
Tek karelik Gucci
Özay Şendir
ABD’de yaşama hayali
12 Ocak 2025
Abbas Güçlü
Eğitimi neden düzeltemiyoruz?
12 Ocak 2025
Zeynep Aktaş
Yatırımcı güvenli limanlara sığındı
12 Ocak 2025
Ali Eyüboğlu
Burak Kut: ‘‘Hayatım mucizeler, iniş ve çıkışlarla dolu’’
12 Ocak 2025
Güldener Sonumut
Trump Avrupa’yı stratejik otonomiye mi itecek?
12 Ocak 2025