Ben oradaydım, ya sen?

BİR zamanlar en yakınındaki insandı.
Dolayısıyla Recep Tayyip Erdoğan hakkında bilinmesi ve hatta “bilinmemesi” gereken ne varsa, Abdüllatif Şener’in hafızasında ve hatta dosyalarından bütün bunlar kayıtlı olmalı!
Zaten olmasa, “Başbakan niye 28 Şubat ve 27 Nisan e-muhtırasıyla yüzleşmiyor? Bakın bakalım 28 Şubat’ın mimarlarından Çevik Bir Paşa, Başbakan’a yakın hangi şirketlerde danışmanlık yapıyor? Hükümet ve Başbakan’la ilişkisi ne?” diye sorar mıydı?
Şener soruyor ama...
Erdoğan susuyor!
Kendisi darbelere karşı güya...
“27 Nisan” deniyor, ses yok.
“28 Şubat” deniyor, seda yok.
12 Eylül’ü de bıraktı hatta.
Hızını alamayıp, gitti 27 Mayıs’a.
* * *
“Menderes’in idam sehpasına götürülme resmini unutamıyorum” derken, hangi hesabı yapıyordu acaba?
Menderes’in yasını tutmak yeni mi geldi aklına?
Adnan Menderes’in cenazesi 17 Eylül 1990 günü İmralı’daki mezardan alınıp, Topkapı’ya getirildiğinde, ben oradaydım.
Merak ediyorum.
O gün Refah Partisi İstanbul İl Başkanı olan Recep Bey de orada mıydı?
Sahi.
Bülent Arınç da yanında mıydı?
Misal.
Benim yanımda Turhan Arınç vardı!
* * *
Oradaysa, bu sefer merakıma daha da mucip olan başka sorular geliyor aklıma.
Kendileri, 1994 yılında İstanbul’a belediye başkanı oldular.
27 Mayıs’ı yapanlardan, Menderes’i asanlardan birinin adını taşıyan bir cadde var İstanbul’da.
Cemal Gürsel Caddesi.
Başkanlık arabasının forsunu sallaya sallaya oradan geçerken, Menderes’in idama götürülüş anını hiç mi düşünmedi Recep Bey?
Düşünmemiş olmalı ki, bu ismi o caddeden kaldırma ihtiyacı da duymadı.
Ve sekiz yıldır Başbakan kendisi.
Milli Eğitim Bakanlığı, ona bağlı.
Ankara, İstanbul, Hatay Kırıkhan, Erzurum, İskenderun, Elazığ, Sakarya Geyve ve kim bilir daha nerelerdeki “Cemal Gürsel” adını taşıyan okullar da Milli Eğitim Bakanlığı’na!
Pardon yani.
Okul isimlerini değiştirmek için de, Anayasa değişikliği mi gerekiyor?

Zararsız öneriSOSYAL güvenlik hizmetinin düzgün biçimde verilmesi için, önce herkesin payına düşen primi, tam ve zamanında ödemesi gerekiyor.
Koca Türkiye’de kaç kişi, kaç şirket, kaç kurum var böyle?
Hele...
Söz konusu olan, belediyeler ise.
Şu sorunun yanıtı meçhul herhalde:
Kaç belediyenin SGK’ya borcu yok?
En azından biri belli:
Konak Belediyesi.
Onun içindir ki, Sosyal Güvenlik Kurumu Yönetim Kurulu Başkanı Emin Zararsız bir teşekkür mektubu yazmış Hakan Tartan’a.
Bence Hakan Tartan, bu mektubu, afiş yapmalı, belediyenin girişine asmalı.
“Örnek olsun” diye.
“İbret olsun” diye.
Bu arada SGK Yönetim Kurulu Başkanı Emin Zararsız’a da “zararsız” bir önerim var.
Borçlu olanları açıklamak, biraz yürek ister.
Bir düşünün.
Ankara Büyükşehir Belediyesi “liste başı” çıkarsa, Melih Gökçek ne yapar adamı?
İyisi mi, “borcu olmayanları” açıklayın...

Tek karelik marka!