İran İslam Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosluğu acaba nasıl bir yer?
Misal.
Bir caminin kubbesi altında mı faaliyet gösteriyor?
Bir mescit falan mı yoksa?
Merak ettim çünkü...
İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Başkanı ve İran’ın Nükleer Başmüzakerecisi Said Celili‘nin İran Başkonsolosluğu’nda düzenlediği basın toplantısına katılan kadın muhabirlere başörtüsü şartı getirilmişti.
Ya örtün...
Çoğumuz avukat ya da savcı veya hâkim olmayı hak ettik artık.
Yakından izlediğimiz o kadar çok dava var ki, dosyaların ayrıntısını bilmesek de, duruşmalara katılmaksak da “işin usulü” malumumuz.
Örnekse, Balyoz Davası.
Bir mahkeme başkanı duruşmaya “karar için” ara verip, sanıkları, yakınlarını ve “tarihi dava” namıyla maruf süreci merakla takip edenleri yedi saat beklettikten sonra “herkes gitsin, yarın 14’te karar açıklanacak” derse...
Avukat, savcı, hâkim olmaya gerek yok ille de.
Silivri’deki duruşmalar, futbol statlarındaki maçlara benzemeye başladı.
Her maçta...
Pardon.
Her duruşmada “olay” çıkıyor.
Hakemin eli düdükte...
Fazla anlamadığım ama günlük yaşamda her türlü derdini, sıkıntısını fazlasıyla hissettiğim “ekonomik gidişat” konusunda dikkatimi çeken şeyler var.
Bir.
Türkiye İstatistik Kurumu açıklamış:
2011’de yılında Türkiye’de, en yoksul yüzde 20 ile en zengin yüzde 20 arasında gelir farkı 8 kat olmuş.
Yani.
En başköşeye yazıyorum ve Başbakan’a söylüyorum işte:
“İşsiz kaldı, mecbur kaldı da polis oldu.”
Sadece Karşıyakalı polis kardeşim Samet Kırcalı’nın eşi Duygu Kırcalı feveran ettiği için değil...
İşsiz kalan herkes için en başköşeye yazıyorum.
Mecbur kaldığı için istemediği işleri yapan herkes adına Başbakan’a söylüyorum:
“Ya siz, hiç işsiz kaldınız mı? Mecbur kaldığınız için ucunda ölüm olan bir iş yaptınız mı?”
Yapmayın.
Bir değil, üç değil, beş değil... Oto kurtarma işi yapan Bülent Domatacı “Sadece bu yıl 20 kazaya gittik” diyor.
Nereye gitmişler?
İzmir-Çeşme arasına.
15’i otoyolda, beşi eski yolda.
Neden gitmişler?
Domuzlara çarpanlar yüzünden.
En son Ak Parti Çeşme Kadınlar Kolu Başkanı Başkanı Gardenya Erdöl Çizmeci çarpınca bir domuz sürüsüne; aracı hurdaya dönüp, 11 domuzu telef edince, mesele tekrar geldi gündeme.
Başbakan Tayyip Erdoğan, 30 Eylül’de yapılacak Büyük Kongre’de nüfusa oranla en çok üyesi olan, 2009-2012 yılları arasında en çok üye artışı gerçekleştiren ve en çok üyesi olan ilk üç ilin başkanlarına teşekkür plâketi verecek ya...
Ak Parti’de 11 Eylül’e kadar süren bir yarış vardı bu konuda.
İzmir örgütü de dereceye girmek için çok çalıştı ama olmadı.
Yine de Ak Parti İzmir İl Başkanı Ömer Cihat Akay mutlu.
“Seçmen sayısının yüzde 15’ini üye yaptık” diyor.
Bu da “350 bin 906 üye” demek oluyor.
Kutlarım.
Çetin Altan 30 yıl önce yazdığı bir yazıyı geçenlerde tekrarladı.
Yazının başlığı çok çarpıcı:
“İyi bir dangalak mısınız?”
Tam 29 soru var sıralı.
Çetin Altan’a göre:
“Şayet bu yirmi dokuz sorunun da cevabına ‘Evet’ diyorsanız; hiç kuşkunuz olmasın yüzde yüz su katılmadık bir dangalaksınız. Politikada büyük ve üstün başarılar sağlayabilirsiniz.”
Sorulardan çoğuna “Evet” demek çok zor gerçekten.