Üç kuşaktır Kapalıçarşı’da halıcılık yapan bir ailenin oğlu, Memet Güreli. “Çark ne de güzel dönüyor” dememiş, işini baştan yaratmanın yollarını bulmuş
Yaşlanma belirtisi midir yoksa el emeğinin hakkını vermeyi öğrenmek midir bilmem, halıcıların vitrinlerine uzun uzun bakar oldum. Dünyaca ünlü halılarımız yüzünden oyuncu Ben Affleck gide gele Kapalıçarşı sakinlerinden birine
dönüştü! Bizse çoğu zaman yaptığımız gibi bu çok kıymetli değerimize de burun kıvırıyoruz. Halıyı fazla ‘yetişkin’ (yaşlı demiyorum) bulanlara şahane bir giriş seçeneği sunacağım bugün...
Kapalıçarşı’daki ‘Dhoku’, el işi kilimleri-halıları evirip çevirip doğal boyalarla renklendirmiş, geleneksel halıları türlü sihirbazlığın ardından modern tasarımlara dönüştürmüş. Bu halıların ardında, ‘Dhoku’ ve ‘Ethicon’ markalarının yaratıcısı Memet Güreli var. Ethicon’da eski halıları kesip birbirine ekleyerek ‘patchwork’ işler yaratan Güreli, ‘Dhoku’ kilimlerinin yalın tasarımları için mimari/iç mimari projelerinden tanıdığımız ‘Superpool’ ile çalışıyor. Üçüncü kuşak halıcı olan Güreli, Kapalıçarşı’da dört dükkanı varken, kurulu düzeni tıkır tıkır devam ederken, niye böyle bir işe soyunmuş? Güreli, hem
20 yıldır Avrupa’nın en önde gelen mağazalarında, zamansız modayı sunan Işık Özgür’ü modaseverlere takdimimdir
Tasarımcı Işık Özgür, Ischiko adını verdiği markası altında ürettiği kıyafetlerini İstanbul hariç dünyanın dört bir köşesinde satıyor. Satışa sunulduğu noktaların listesi uzun; ben hem girmesi zor olan Liberty kapısından girmeyi başarmasını hem de 20 yıldır burada bulunabilmesini takdire şayan buluyorum. Ischiko tasarımları; zamansız, farklı kültürlere göndermesi olan, kolay giyilebilirliğiyle kadınların gardıroplarının anahtar parçalarına dönüşmeyi başaran parçalardan oluşuyor. Kendine güvenli bir kadın bu; hem tarzından ödün vermeyen, hem de bas bas bağıran bir dişiliğe ihtiyaç duymadan şık görünmeyi başaran biri...
Aileden sanatçı
Işık Özgür, sanata dair her girişimin arkasında duran bir anne-babanın çocuğu. Kız kardeşi de İstanbul sanat çevrelerinin yakından tanıdığı bir isim, Günseli Kato. Işık Özgür, tasarımlarındaki Uzakdoğu etkisini ablası sayesinde Japon kültürünü yakından tanıyabilmiş olmasına bağlıyor. Ischiko tasarımlarında tıpkı Yohji Yamamoto, Issey Miyake gibi büyük Japon modacıların çalışmalarındaki trendlere mesafeli, birbirinin tekrarı değil
Bugün ve yarın Marka Konferansı'ndayım… Dünyaca ünlü marka danışmanları, pazarlamakonusunun ustaları, dev markaların yöneticileri, dijital dünyanın sihirbazları; hepsi bukonferansa konuk oluyor
MARKA, iş dünyasına yönelik hazırlanan konferansların en bilinenidir desem yanlış olmaz. 12 yıldır yapılıyor. Bu yılki turnenin(!) konukları, özellikle yaratıcı işler yapan kesimi bayağı etkileyecek gibi görünüyor. Yayıncılıkta çığır açmış Wallpaper dergisinin yayın yönetmeni Tony Chambers, en az adı kadar seksi iç çamaşırlarıyla merak uyandıran marka Agent Provocateur'un yöneticisi Kim Winser, her yeni tasarımını hayranlık ve hayretle izlediğimiz Apple'ın bir dönem tasarım direktörlüğünü üstlenmiş Robert Brunner, dünyanın en ünlü iç mekan tasarımcılarından Kelly Hoppen ve yine iş pazarlamaya gelince Apple ile başa güreşen Virgin markasının eski pazarlama müdürü Alex Hunter... Konular sosyal medyadan lüks hayat tarzına, marka gücünden fikirli tasarıma, lüks perakende markalarına dek uzanıp gidiyor. Ve tabii giderek daha sık bahsi geçen ‘yeşil marka yöneticiliği’yle ilgili de bir bölüm var. Geç kaldım diye düşünmeyin, hâlâ kayıt yaptırıp oturumları izleyebilirsiniz.
Zeynep Erol, yılbaşı için nefis bir koleksiyon hazırlamış. Erol, tasarımlarında Himalayalar’dan seçtiği kristalleri, lapisleri, kedi gözlerini; her biri hem estetik duran hem de derin manalar barındıran felsefi, dini sembolleri bir araya getirmiş
Konu takı tasarımına geldiğinde altını çizmeden geçemediğim bir gözlem: Piyasada birincisi, boncukları dizip dizip kendini tasarımcı sananlar, ikincisi yıllarını bu işe vermiş, işi Kapalıçarşı’dan erbabından öğrenmiş, moda diye değil sevda yüzünden takı tasarlayanlar bulunuyor.
İşte Zeynep Erol bu ikinci grubun en başta gelen isimlerinden. Şimdi yılbaşı için ‘Abra Kadabra’ diye nefis tasarımların olduğu bir koleksiyon hazırlamış. 2012 Maya Takvimi’ne göre kıyametin yılı olacak diye çok konuşuluyor, biliyorsunuz. Zeynep Erol da bizi 2012’ye farklı inanışlardan ve tam 70 çeşit dine ait semboller kullanarak hazırlıyor. Erol, tasarımlarında Himalayalar’dan seçtiği kristalleri, lapisleri, kedi gözlerini; her biri hem estetik duran hem de derin manalar barındıran felsefi, dini sembolleri biraraya getirmiş. Ortaya çıkan bu özgün koleksiyonu ve yanı sıra ‘kendim için’ deyip yaptığı bronz heykelleri görmek isteyenlere: Zeynep Erol, Atiye
Bant Mag. ekibi yine yapacağını yapmış; hafta sonu Kadıköy’e yerli yabancı DJ yağdıracaklarmış
Bugün ilan sebebiyle kısa ve öz olmam lazım. Hafta sonu için iki bomba program önerisi yapıp çekiliyorum. Kadıköy Arkaoda’da yapılacak DJ Banyosu etkinliği, birincisi... Jameson sponsor olmuş, Bant Mag.’ın yaratıcı ekibi fikri geliştirmiş, 10 DJ (kimi dünyaca ünlü plak şirketlerinden, kimi sadece 45’lik çalıyor, kimi canlı remiks yapıyor, kimi yerli, kimi yabancı) iki gece boyunca Arkaoda’da çalacak. The Smiths’i, The Strokes’u keşfeden efsanevi İngiliz plak şirketi Rough Trade de filmi sayesinde tanımayanın kalmadığı Kaybedenler Kulübü’nün efsane isimlerinden Mete Avunduk da DJ Banyosu’nda çalacak isimler arasında...
Ve De La Soul!
İşte dans etmek için mükemmel bir fırsat daha! Cuma akşamı Ghetto’da De La Soul sahnede. Hip-hop’ı kulağımızı ilk aşina kılan gruplardandır, De La Soul. Şarkılarıyla şahane dans edilir. Bakın, bizden müzik otoriteleri bu grup için neler diyor?
“... Çünkü old school hip-hop güzeldir. Hip-hop’un yapı taşlarındandır, De La Soul. Bugün bile onların 1990’larda yazdığı rhyme ve beat’lerden zenginini yazan az.” Barış Akpolat ( Hürriyet)
“De La
Hâlâ kredi kartı ekstreleriyle boğuşanlar; durum giderek ciddileşecek gibi görünüyor! Mobilexpress’in ilk ve tek sistemi sayesinde artık her an her yerde cepten alışveriş mümkün olacak
Benim gibi radyonun çalışma prensibinden bile hâlâ etkilenenler için bir meydan okuma daha... Türkiye’de ve dünyada ilk kez Mobilexpress tarafından geliştirilen sistemle bütçe yapmamız zorlaşacak, hayatımızsa kolaylaşacak. Halen uygulamada olan bir örnekle açıklayayım.
Mobilexpressçiler ilk etapta Boyner mağazalarıyla anlaşmış. Boyner Mecmua’nın aralık sayısında seçili ürünler arasından almak istediklerinizi SMS ile 3570’e gönderiyorsunuz. İşlemi onaylamak için kişisel şifrenizi giriyorsunuz. Bundan sonra top Mobilexpress’te... İlk alışverişinizle çağrı merkezi bir defaya mahsus üyelik bilgilerinizi alıyor ve yüksek güvenlikli sistemlerine kaydediyor. Teslimat adresi de bu bilgilerin başında.
Katılımcı marka sayısı artacak
Bir kere kaydedildikten sonra Mobilexpress üyeleri sonraki alışverişlerinde sadece SMS’le satın alma konforuna kavuşuyor. Basit, değil mi? Mobilexpress’le işbirliği yapan firmalar da ayrıyeten reklamlarını aynı zamanda bir satış aracına dönüştürmeyi bedelsiz olarak
Kışı koltukta, televizyon karşısında geçirenler kulübünün popülerliği gitgide azalıyor, açık havada spor yapmanın yıldızı giderek yükseliyor
Açık hava sporlarına mesafeli yaklaştığımız mitine inanmayın! Aksini ispatlayacak ne örnekler duyuyorum. Maraton koşmak için fellik fellik dünyayı gezenler mi istersiniz, hafta arası 4-5 gibi kalkıp ormana gidenler mi... Giderek üye sayısı artan ve koşarken bağış toplayanların kulübü ‘Adım Adım’ı internetten takip ediyorum. Görünen o ki sportmen ruhların teknik teçhizatla ilgili pek alengirli ihtiyaçları olabiliyor. Bu aydınlanmış kesim için bir önerim olacak. Avcılar’da açılan AndOutdoor adlı devasa mağaza, açık hava sporu insanlarının tüm dertlerine derman olacak gibi. Dağcılık, trekking, tırmanış, bisiklet, deniz kayağı, sörf, yüzme, dalış, balıkçılık, kayak, avcılık, kampçılık ve outdoor-trekking sırt çantaları, outdoor soğuk zincir ekipmanları, güneş enerji sistemleri, outdoor sağlık gereçleri gibi doğa sporlarıyla ilgili varlığına şaşıracağımız türlü malzeme burada bulunuyormuş. Avcılar mı, uzay mı demeyin; meraklıları için bir hafta sonu erkenden çıkıp Avcılar’a gitmek iş değil. İşe gitmeden evvel ormana gidip koş-a-bilen
İstanbul’un renkli gece hayatı bazen daha da bir alevleniyor. Kasımın son haftası bence o zamanlardan biri
Bugünlerde programınıza mutlaka gece çıkmayı dahil edin. Önce duayenlerden başlayalım: Jolly Joker’da rock gitaristlerini sevenlerin, bilenlerin iyi bildiği bir isim sahne alıyor. Unutulmaz Toto grubunun efsanevi gitaristi Steve Luthaker haftaya salı Studio Live’da sahne alacak. Geçen sene yayınladığı ‘All’s Well That Ends Well’ albümünün dünya turnesinin son konseri İstanbul’da olacak. 5 Grammy’li müzisyen, Michael Jackson’ın ‘Thriller’ albümünde de çalmış; Elton John, Aretha Franklin, Miles Davis, Quincy Jones gibi isimlerle de çalışmış.
Cumartesi gecesiyse favori Türk rock müzik grubum Duman İstanbul Live’da sahne alacak. Tıkış tıkış, uzun beklemelerin ardından başlayacak konser olacağına eminim. Duman sahneye çıktığında “İşte bu gerçek bir rock grubu” deyip girerken çektiğiniz acıları anında unutuyorsunuz.
2010’da Ghetto’da verdiği konser herkesin dilinde olan Does It Offend You Yeah, ikinci albümleri şerefine İstanbul’a yeniden geliyor. Cumartesi akşamı aynı sahnede olacaklar. İlk albümleriyle Rolling Stone dergisi kadar ilgi çekmeyi başaran grup,