Rejimin yaptıkları

16 Şubat 2012

Sağlıklı beslenip mide ağrılarından kurtulmanın konforu, bir pastane vitrinine bakarken yalanmaya engel olamıyor nitekim

Kötü beslenmeden sebep mide ağrıları çekmeye başlayınca, “Kendime çekidüzen vermenin zamanıdır” dedim ve Light Center’ın yolunu tuttum. Daha önce de yaptığım gibi... Zira beni diyetisyen Sibel Harman kadar yola getirmeyi başaran yok. Ben de iyi bir öğrenciyim, ödevlerimi neredeyse harfi harfine uyguluyorum. Çok zorluk çekmiyorum... demek isterdim. Bir de şu tatlı düşkünlüğüm olmasaydı... Her akşamüstü tatlı yemem gerektiğini zannediyorum; suçlusu da bizi okul dönüşü sıcak, nefis kekler, kurabiyeler kokan bir evde büyüten annem! Anne-babalar, görün işte, bu çocuk milletine yaranmanın mümkünü yok! Herhalde hafiften aç olduğum için; etraftaki pastaneler, restoranlar daha bir ilgimi çekiyor. Mesela Göztepe Parkı manzaralı Rossopomodoro gibi... Karşıya arada turist gibi gittiğimden burayı daha yeni keşfettim. Sıcak mekanı, merkezi konumu dikkatimi çekti önce. Pizza yerine daha sağlıklı tercihler yapacağım bir yemek için burayı ziyarete kararlıyım. Bu arada Rossopomodoro, klasik bir İtalyan restoranı değilmiş. Napoli’nin Campania bölgesine ait

Yazının Devamı

ALIŞVERiŞ DEYiNCE AYAKKABILARI DÜŞÜNENLER

14 Şubat 2012

Yaz modası denince aklına yeni sandalet- lerden ötesi gelmeyenler için 2012 baharının ayakkabıları...

Başlığın ardından ‘yani tüm kadınlar...’ diye özetleyerek mi girseydim cümleye? Havaların soğukluğu kış indirimlerine yaradı. Hâlâ kredi kartında kalan son damlalarla ucuza ayakkabı kapatmaya çalışan hemcinslerimi gözlerinden tanıyorum alışveriş merkezlerinde... Bir yandan ufak ufak bahar vitrinleri de görüş sahamıza giriyor. Yeni mevsim deyince yeni ayakkabıları anlayanlar için bahar modasına bir küçük giriş yapayım istedim:

Blok renkler bu sezon kıyafetlerden aksesuarlara kaydı diye not düşmüştüm. Ayakkabılarda durum, çantalardan daha da alengirli. Elektrik tonlarındaki topuklar, sürpriz renk kombinleriyle karşımıza çıkıyor. Sandalet seçerken bu sefer eliniz siyahlardan mercan renklilere doğru kayabilir, şaşırmayın!
Bu bahar modasının bence en dikkati çeken sürprizi, spor kıyafetlere ait kumaşların, malzemelerin ve kalıpların şehir koleksiyonlarında karşımıza çıkması. İş, sweatshirt’e benzer bluzu, kalem etekle giymenin ötesine geçmiş. Kanıtı da seksi stilettoların şimdi cırtlı bantlarla, fermuarlarla tasarlanıp farklı markalarda karşımıza çıkması.
Topuklu

Yazının Devamı

BU SOKAK PARTiSi NiŞANTAŞI’NDA DEĞiL, SAMATYA’DA!

9 Şubat 2012

EMITT turizm fuarının açılış kutlaması, fuar alanının sıkıcı salonları yerine Samatya’nın tarihi meydanında bu akşam yapılıyor


Dünyanın en büyük turizm fuarlarından biri, İstanbul’da yapılıyor. EMITT’in gala gecesi kutlamaları için yetkililer bence orijinal bir fikir geliştirmiş. Fuar salonunda yapılacak, ikramlar şatafatlı bile olsa bir diğerinin tekrarı olmaktan öteye gidemeyecek bir gece yerine Samatya Meydanı’nda eğlenceli bir sokak partisi yapmaya karar vermişler. Bizans’tan bugüne gelen semtin tarihi meydanındaki parti, bu akşam... Programda DJ performansları da perküsyon gösterisi de türlü farklı etkinlik de yer alacakmış. Bu hava şartlarında akşam vakti Samatya’ta gitmeye talip olacakların sayısı fazla olmayacaktır. Sözüm, evi-işi semtin yakınına düşenlere...


Bir okur tavsiyesi

Yazının Devamı

SEVGiLiLER GÜNÜ MAALESEF BU YIL DA GELiYOR

7 Şubat 2012

Biz istediğimiz kadar Sevgililer Günü de neymiş diyelim... Bu kutlu(!) gün, markaların giderek acayipleşen önerileri eşliğinde kutlanmaya devam ediyor.

Her sene kerameti kendinden menkul bu güne kıymet vermeyin diyoruz da ne oluyor! Liseli-üniversiteli gençlere bakıyorum; ocak ayı indirimleriyle birlikte hararetli sevgililer günü hediye muhabbetlerine başladılar bile. Mağazalarda gencecik kızlar için acayip frapan hediyeler bakan genç delikanlılar görüyorum. Arkadaşlar, en azından yaşınıza yakışır hediyeler seçseniz! Sevgilisine anlamsız seksi stilettolar almak için debelenen o genç erkeklerin hali içler acısı! Hiç olmazsa hatırası olacak, yaşlarına uygun hediyeler seçseler! Mesela Lomo fotoğraf makinaları gibi; o i-phone’un bayıldığınız histogram uygulaması misali; bu makine gölgeli çerçevelerle, enteresan efektlerle çekiyor fotoğrafları. Ödeyebilmek için türlü numara çevireceğiniz abuk pahalı ‘çullar’ yerine; sevimli, cebi delmeyecek bir hediye Lomo makineler... Bilstore mağazalarında, Blender’da türlü modeli var. Bu arada mağazaların ve kurumların Sevgililer Günü hediyelik önerilerine de göz atmadan duramıyorum. Bu büyük pazarlama faaliyetinin dışında kalmak istemeyen

Yazının Devamı

Ghetto damara giriyor!

2 Şubat 2012

Dışarı çıkmanız için iki neden: Mor ve Ötesi, yarın Ghetto’da akustik konser verecek. Cumartesi akşamı da sahnede Müslüm Gürses olacak


Kar-kış diye abartıp eve kapanmanıza gerek yok. İş çıkışı ve ömür billah facia noktalar haricinde, trafik aslında sakin sakin akıyor. Metro seçeneği de bâki... Karlı gecede İstiklal Caddesi’nde yürümenin keyfi başka. İnceden buz tutmuş caddede slalomlar eşliğinde kol kola girip yürümek bir eğlenceye dönüşüyor. İşte size dışarı çıkmanız için iki neden: Mor ve Ötesi, yarın Ghetto’da akustik konser verecek. Hem de geceye sürpriz şarkıcı ve müzisyenler de katılacakmış. Cumartesiyse meraklısının bayılacağı bir başka program var Ghetto’da: ‘Müslüm Gürses Meyhanede’. Şahsen sanatçının Murathan Mungan’la ortak projesi ‘Aşk Tesadüfleri Sever’ adlı albümünü evire çevire dinlemeye devam etmekteyim. Gürses, marş söylese insanın ruhuna dokunmayı becerir gibi geliyor o benzersiz sesiyle. Ghetto’cular bir de şıklık düşünmüş; konseri isteyenler geceye özel hazırlanan bir yemek eşliğinde de izleyebilecekmiş. Mungan’ın seçimiyle oluşturduğu, David Bowie’den Serge Gainsbourg’e; bayıldığımız sanatçıların şarkılarını gerçek dışı bir özgünlükle yorumlayan

Yazının Devamı

BU SiTEDE ÜMiT VAR!

31 Ocak 2012

Alışveriş sitelerinin, farklarını sadece ürünle değil, içerik zenginliğiyle de ortaya koyacağı günler yakındır...

Beni ürün seçenekleri hariç, yazılı içeriğiyle de tavlayan bir site var: Lilabella.com... Los Angeles ve İstanbul merkezli siteden şu sıralar Michael Kors’un, Armani Exchange’in kıyafetlerini, Lin marka takıları alabiliyorsunuz. Çok yakında kadınların alışveriş yaparken siteyi kitledikleri Victoria’s Secret iç çamaşırlarının satışını tekrardan yapacaklar. Memleketin gelecek vaat eden, genç tasarımcılarının ürünlerini de bulabileceğiniz ‘lilabella.com’da sadece seçili ürünlere yer veriliyor. Bu tarz sitelerde işin alışveriş kısmı elbette en iyi biçimde kurgulanıyor da iş sitenin blog’una, haberlerine gelince genel bir özensizlik sözkonusu. Bence ‘lilabella.com’, farkını bu noktada yaratmış. ‘o-d-a.blogspot’un yaratıcısı İrem Tanmançalışmayı akıl ederek avantaj yakalamışlar. Bir köşede Elle dergisi editörleri, site için butiklerden favori ürünlerini seçmişler. Diğer köşede Los Angeles merkezli alışveriş eksperleri, dünyanın dört bir yanından dekorasyonla, mekanlarla, insanlarla ilgili enteresan haberleri paylaşıyo. Lilabella’nın arkadaşları sayfasını açıyorsunuz;

Yazının Devamı

SORUN, ZAMAN YETERSiZLiĞi DEĞiL

26 Ocak 2012

Yeni yılda yeni bir ben... Hep planladığım ‘Zaman Yönetimi’ seminerine nihayet katıldım. Gördüm ki sorun akan dakikalarda değil, alışkanlıklardaymış...

DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü, Nişantaşı’nda hem kurumsal hem kişisel danışmanlıklar veren bir merkez. ‘Zaman Yönetimi Eğitimi’ seminerini de yıllarca kurumsal hayatın içinde yer almış, şimdi de danışmanlık yapan deneyimli yönetim danışmanı Kaya Turhanoğlu veriyor. Derse katılan herkesin ortak sorusu, zamanı nasıl yöneteceğinden çok, gün boyu maruz kalınan ‘dış müdahelelere’ karşı ne yapması gerektiği. Yoksa bir yandan anneliği, babalığı, eşliği, bir yandan çalışmayı beceren bugünün insanının zamanı yönetemediğini söylemek, bence acımazsızlık.
Görünen o ki, çalışırken insanların temposunu en çok düşüren, zamanından en çok yiyen şey; çağlayan gibi akan mail’ler. Hocamızın bir sözünü altını çizerek not ediyorum: “Sen izin vermediğin vermediğin sürece senin planını kimse bozamaz!”
“Sürekli bölünüyorum, ben ne yapayım?” dediğinizi duyar gibiyim. Onun da çaresi var. Günlük küçük planlar yapmak... Yani ‘11.00-12.00 arası hiçbir mail’e, telefona bakmayacağım. 12.30- 13.00 arası tamamen bunlara konsantre olacağım” gibi.

Yazının Devamı

iLKBAHARA YUMUŞAK GiRiŞ

24 Ocak 2012

Mağazalarda ufak ufak sinyallerini veren bahar modasına göz ucuyla bir bakış atalım istedim

1- Gümüşün geri dönüşü: Kaç sezondur bijuterinin, altının, yarı değerli taşların yanında bir kenara atılmış gümüş; Eddie Borgo, Pamela Love gibi işlerine bakmaya doyamadığımız tasarımcılar sayesinde eski güzel günlerine dönüyor. Hanımlar dikkat; gümüş, altın gibi her ten rengine giden, sıcak bir malzeme değil. Buğday ve ötesi ten rengindeki Türk kadınlarına gümüş pek yakışmaz! Yakışanlara Gönül Paksoy koleksiyonundaki kalın bileziklerin olağanüstü olduğunu hatırlatayım.
2- Elektrik renkler: Blok renkti, canlı tondu derken geçen bahar da aynı hikayeyi dinlemiştik. Bu sezon bence fark, moda severleri özellikle çanta konusunda sınırları zorlamaya itmesi. Öyle güvenli siyahların, camel tonlarının değil; elekriklerin, mavilerin, nar çiçeği renkli çantaların salınacağı bir bahar geliyor.
3- Kalem etek: Moda ve Carine Roitfeld sever kadınların yıllardır gündemindeki bu parça için “Pişmiş” diyebiliriz. Zara’nın kış indirimi bile şahane dantel örneklerle dolu. Tüvid kumaştan da iri desenli olanlar da var koleksiyon-larda.
4- Gömlek giymeye devam: Bir küçük eklemeyle; gömleğin yakasının

Yazının Devamı