Ferhan İstanbullu

Ferhan İstanbullu

ferhanist@gmail.com

Tüm Yazıları

Zeynep Erol, yılbaşı için nefis bir koleksiyon hazırlamış. Erol, tasarımlarında Himalayalar’dan seçtiği kristalleri, lapisleri, kedi gözlerini; her biri hem estetik duran hem de derin manalar barındıran felsefi, dini sembolleri bir araya getirmiş

Konu takı tasarımına geldiğinde altını çizmeden geçemediğim bir gözlem: Piyasada birincisi, boncukları dizip dizip kendini tasarımcı sananlar, ikincisi yıllarını bu işe vermiş, işi Kapalıçarşı’dan erbabından öğrenmiş, moda diye değil sevda yüzünden takı tasarlayanlar bulunuyor.
İşte Zeynep Erol bu ikinci grubun en başta gelen isimlerinden. Şimdi yılbaşı için ‘Abra Kadabra’ diye nefis tasarımların olduğu bir koleksiyon hazırlamış. 2012 Maya Takvimi’ne göre kıyametin yılı olacak diye çok konuşuluyor, biliyorsunuz. Zeynep Erol da bizi 2012’ye farklı inanışlardan ve tam 70 çeşit dine ait semboller kullanarak hazırlıyor. Erol, tasarımlarında Himalayalar’dan seçtiği kristalleri, lapisleri, kedi gözlerini; her biri hem estetik duran hem de derin manalar barındıran felsefi, dini sembolleri biraraya getirmiş. Ortaya çıkan bu özgün koleksiyonu ve yanı sıra ‘kendim için’ deyip yaptığı bronz heykelleri görmek isteyenlere: Zeynep Erol, Atiye Sokak No: 8/3, Nişantaşı.

Haberin Devamı

Bu evlilik olmuş!

Markalar bir yandan ürünlerinin nitelikleriyle, bir yandan da yaşattıkları deneyimlerle tüketicileri etkileme gayretinde. Alanında güçlü, hedef kitleleri örtüşen iki marka biraraya geldiğinde birlikten kuvvet doğuyor, tüketiciye de bu özel projenin tadını çıkarmak kalıyor. S.Pellegrino-Bulgari işbirliğini ele alalım. Suyun en ‘marka’ hallerinden biri, S. Pellegrino. İkonik yeşil cam şişesiyle sunulduğunda masaya şampanya açılmışçasına hoşluk katan bir marka-obje. İtalyan yaşam tarzının elçilerinden kabul edilen S. Pellegrino, bu ay dev İtalyan mücevher markası Bulgari’yle biraraya gelmiş. Ortak imzalarını taşıyan koleksiyonlarda saklamaya layık bu şişe, Harvey Nichols mağazalarında satılacakmış. Üstüne Şişhane’nin yeni yıldızı X Restaurant da ‘S.Pellegrino Bulgari’yle parıldıyor’ adlı bu proje için İtalyan mutfağından bir mönü hazırlamış. “Önemli olan şıklıktır” diyenler, ev davetine giderken bu şaşaalı S. Pellegrino’lardan götürmeyi bir deneyin. Tecrübeyle sabit; hayli alkış alıyor. Şişenin fiyatı 5 TL.

Haberin Devamı

Urart mumlar bir başka kokuyor!

Urart’ın Türkiye’nin kokularından esinlenerek tasarladığı şık mumlarla akşamları evde olmanın keyfi artıyor.
Evde tütsü, mum yakmak zararlı diyenler bu bölümü pas geçsin. Tesadüfler eseri Urart koleksiyonundan mum kokan bir mekana girdim ve kokunun güzelliğine inanamadım! Önce bir hatırlatma: Urart, tam 40 yıldır Anadolu uygarlıklarının kültür mirasını takılara, objelere aktaran; New York Metropolitan Müzesi ve Londra Kraliyet Akademisi’ne ürün tasarlayan ilk ve tek Türk markası. Şimdi ünlü bir simyacıyla; çok iyi bildiğimiz parfüm markalarının ‘burnu’ olan Antoine Le Galloudec ile işbirliği yapıp sınırlı sayıda mum üretmişler. L’Achimiste’in ürettiği mumlar içinde ben ‘Türk inciri’ni duyup vuruldum; evim için seçtiğimse misket limonu sıkılmış sıcak çaydan esinlenen ‘Saltanat Çayı’ oldu. ‘Siyah Gül’ün de alıştığımız baygın gül kokusundan çok daha sofistike bir kokusu olduğunu belirtmeliyim.
Hediye zamanı yaklaşıyor. Yılbaşı için hem bizden bir marka olduğu, hem hayata hoşluk kattığı hem de şıklığıyla oldukça da dekoratif göründüğü için bu mumları hediye vermeyi düşünün derim. Her zamanki kalıpların, markaların dışında bir hediye fikri geliştirmek de ruhunuza iyi gelecektir. (Urart, Abdi İpekçi Caddesi’nde, Vakko Suadiye’de, Ankara Hilton’da, Çırağan Kempinski Oteli’nin içinde ve Atatürk Havalimanı’nda var.)