Tarih 4 Temmuz 1943. Almanların 4. Panzer ordusu güneyden ilerleyerek Sovyet ileri karakollarını temizlemek için ön saldırılara başlar. 5 Temmuz’da düzenlenmesi planlanan taarruza hazırlık için sürpriz unsurundan feragat ederler. Sovyetler karşılık olarak Alman mevzilerini topçu ateşine tutarlar. 5 Temmuz sabaha karşı saat 05.30’da 17 zırhlı, 3 mekanize ve 16 piyade tümeniyle Alman ordusu topyekun taarruza geçer. Toplamda 6 bin tankın katıldığı tarihin en büyük tank muharebesi böylece başlamış olur. Almanların sert saldırılarına karşı Sovyet ordusu başarılı bir savunma yapar ve karşı taarruzlarla düşmana büyük kayıplar verdirtir. Yoğun topçu ateşi altında Sovyet tankları ile mayın tarlaları arasında sıkışıp kalan Alman birlikleri geri çekilmek zorunda kalır. İkinci Dünya Savaşı’nın Doğu Cephesi’nde artık esen yıkıcı rüzgâr Moskova’dan Berlin’e doğru yön değiştirmiştir.
İkinci Kursk Muharebesi
Tarih 6 Ağustos 2024. 11 tank, 20’den fazla zırhlı araç ve yüzlerce piyade ile Ukrayna Kursk’a saldırır.
Daha önce hiç uçak bileti alırken uçağın markasını seçmeyi düşünmüş müydünüz? Normalde aklımıza bile gelmeyecek bu seçenek Boeing’in ardı arkası kesilmeyen skandalları sonucu bazı havayolu şirketleri tarafından müşterilere sunulmaya başlanmıştı. Açıkçası ben de artık uçakla seyahat etmem gerektiğinde Boeing yerine Airbus denk gelirse içimden küçük bir “oh” çekiyorum. Son olarak Boeing Starliner uzay aracı ile Uluslararası Uzay İstasyonu’na (ISS) gönderilen astronotlar, mekik bozulduğu için uzayda mahsur kalmış durumdalar. Starliner ekibinden Butch Wilmore ve Suni Williams’ın bir hafta olarak planlanan gezisi bir yıl kadar uzayabilir! Amerikan mühendisliği ve sanayisinin gözbebeği Boeing nasıl oldu da el attığı her işi başarsızlıkla sonuçlandırıyor? Sonda söyleyeceğimi başta dile getireyim: çünkü Boeing “too big to fail” (batamayacak kadar büyük) bir şirket.
Boeing’in sorunlar silsilesi:
2018 ve 2019’da yeni 737 MAX uçaklarının
Geçtiğimiz hafta, ABD ile Rusya arasında Soğuk Savaş sonrasının en geniş kapsamlı esir takası gerçekleştirildi. Üstelik bunda Türkiye de kilit bir rol oynadı zira takaslar Ankara’ya inen ve kalkan uçaklar sayesinde yapılabildi. İleride büyük ihtimalle Hollywood tarafından beyaz perdeye taşınacak bu operasyon hakkında zaman geçtikçe detaylar da yavaş yavaş ortaya çıkacaktır. Muhabiri Evan Gershkovich’in de aralarında bulunduğu takas sonrası Wall Street Journal, “esir takası Batı’ya Türkiye’nin ara bulucu olarak değerini hatırlattı” şeklinde yorum yaptı.
Esir takasıyla ilgili bazı ilginç başlıklar:
New York Times’a göre takasın perde arkasında müthiş bir diplomatik çaba var. Aslında ABD uzun süredir Wall Street Journal Muhabiri Evan Gershkovich ve Eski Deniz Piyadesi Paul Whelan’ı eve döndürmeye uğraşıyor ancak elinde Rusya’nın isteyeceği yüksek profilli biri olmadığı için bir takas söz konusu olamıyor. 2022’de Slovenya’da iki Rus ajanının yakalanmasıyla Batı’nın eline önemli
Geçtiğimiz cuma akşamı Paris 2024 Olimpiyat Oyunları, açılış töreniyle resmen başladı. İlk defa bir stadyumda değil, şehrin içinde düzenlenen tören sosyal medyada ağır şekilde eleştirildi. Pek çok kişi tarafından tarihin en kötü açılışı olarak nitelendirildi. 1896’dan beri düzenlenen modern Olimpiyatların hepsinin açılış törenlerini izlemediğim için böyle bir yargıda bulunmam mümkün değil fakat benim de izlediğim en kötü törendi diyebilirim.
Nedenlerine gelecek olursak:
■ Her ne kadar amaç olimpiyat ruhunu Paris’in bütününe taşımak idiyse de, canlı olarak izleyenler törenin büyük bölümünü kaçırdılar. Organizasyon komitesi olimpiyatların bir Tour de France olmadığını anlamamış olabilir. Genel olarak bir orada bir burada çok kaotik bir görüntü mevcuttu. Sadece televizyon için dizayn edilmiş bir tören olduğu izlenimi uyandırdı.
■ Sporcular değişik ebatta teknelere adeta sıkış tepiş doldurulmuşlardı. Az sporcuyla katılan bazı küçük
ABD’nin kurucu başkanı George Washington, başkanlığa veda ederken en çok üstünde durduğu konu siyasi partilerin ne kadar tehlikeli olduklarıydı. Halkı kutuplaştırıcı ve iradesine ipotek koyan organizasyonlar olarak görüyordu partileri Washington. Bugünkü Amerikan siyasetine baktığımızda ne kadar haklı olduğunu görüyoruz. Sadece Amerika’da da değil, neredeyse tüm demokrasilerde yapılan seçimlerde umumiyetle siyasi partilerden aday olanlar bağımsız adaylara ezici üstünlük sağlıyorlar. Gönül verdiğiniz parti hiç istemediğiniz bir aday çıkardığında bile çoğu zaman stratejik oy kullanmaya yöneliyorsunuz ve eliniz başka birine gitmiyor. Bu durum demokrasiler için büyük bir sorundur; milli iradenin değil, siyasi partilerin arka odalarının ülkeyi yönettiği anlamına gelir.
Ön seçimlerin en hakkaniyetli ve geniş kapsamlı yapıldığı ABD’de bile durum çok vahim. Yaklaşık 1 ay önce New York ziyaretim esnasında taksicisinden, Uber şoförüne, garsonundan, yatırım bankacısına, çöp toplayıcısından,
“İki savaşa katıldım ve savaşın her yerde ölüm ve yıkım eken şehirler ve köyler arasından geçtiğinde bittiğini biliyorum. Çünkü savaşın mantığı budur. Eğer insanlar bilgelik göstermezlerse, kör benciller gibi çatışırlar ve sonra karşılıklı imha başlar ... Biz ve sen savaş düğümünü bağladığımız ipin uçlarını çekmemeliyiz. Çünkü ikimiz ne kadar çok çekersek, düğüm o kadar sıkı bağlanır. Ve sonra bu düğümü kesmek gerekecek ve bunun ne anlama geleceği size açıklamam gerekmiyor.”
Bu ifadeler 26 Ekim 1962’de Sovyet Devlet Başkanı Kruşçev’in Küba Füze Krizi esnasında ABD Başkanı Kennedy’e çektiği telgrafta yer alıyor.
Soğuk Savaş 2.0
Geçen hafta NATO zirvesinde Almanya’ya uzun menzilli Amerikan füzelerinin konuşlandırılacağı açıklandığında akıllara soğuk savaş dönemi geldi. Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov Rus devlet televizyonuna “soğuk savaşa doğru adım adım gidiyoruz” diye açıklamada bulundu. Berlin
2019’da dönemin İngiltere Başbakanı Theresa May, Brexit planını parlamentodan geçiremeyince istifa etti ve seçime gitti. Muhafazakar Parti, yeni lideri Boris Johnson ile girdiği seçimlerde büyük zafer elde etti, İşçi Partisi ise 1935’den beri aldığı en kötü sonuçla hüsrana uğradı. Geçtiğimiz perşembe günü yapılan genel seçimlerde tablo tersine döndü. Muhafazakar Parti tam 252 sandalye kaybederek tarihinin en büyük hezimetini yaşadı. İşçi Partisi sandalye sayısını 214 arttırdı. Peki beş yıl içinde İngiltere siyaseti neden tepetaklak oldu ve iktidar değişti?
Muhafazakar Parti Brexit’e kurban oldu
Birincisi, insanlar kaostan sıkıldılar. Avrupa Birliği’nden ayrılış süresi boyunca İngiltere tarihinin en büyük anayasal krizlerinden biri yaşandı. Parlamento ile hükümet kafa kafaya geldiler. Kısa sürede beş farklı başbakan görev yaptı. Muhafazakar Parti kendi içinde fraksiyonlara ayrılmış, ülkeye yeni bir vizyon vaat edemeyecek haldeydi.
Karşılarında yeniden değişim sürecine
90’lı yılların başında kişisel bilgisayarlar ve internet ülkemizde yaygınlaşmaya başladığında daha çocukken bir arkadaşım şöyle demişti: “bilgisayarındaki hiçbir şey gizli değildir, sanki bütün dünya onu görecekmiş gibi düşün”. Küçük yaşta bu vizyona sahip bu arkadaşım, Bitcoin ilk çıktığında daha kimse ne olduğunu bilmezken onu ağzından düşürmezdi. Teknolojinin gizlilik ile ters orantılı ilişkisini en bariz şekilde ortaya çıkaran kişilerden biri Julian Assange, geçtiğimiz hafta 14 yıllık esaretinden kurtuldu. Wikileaks’in kurucusu son 5 yıldır İngiltere’den ABD’ye iade edilmemek için mücadele veriyordu. Amerikalı yetkililer ile anlaşan Avustralyalı nihayet özgürlüğüne kavuştu ve ülkesine dönebildi.
Assange’ın hayat hikayesi pek çok farklı konuda dünya kamuoyunun düşünmesini sağladı. Casusluğa yeni bir anlam kazandıran Wikileaks, ifade özgürlüğünün kapsamının nasıl olması gerektiğini sorgulatıcı nitelikteydi. Devletlerin işlediği savaş