Ava Giden Avlanır
Tarih 4 Temmuz 1943. Almanların 4. Panzer ordusu güneyden ilerleyerek Sovyet ileri karakollarını temizlemek için ön saldırılara başlar. 5 Temmuz’da düzenlenmesi planlanan taarruza hazırlık için sürpriz unsurundan feragat ederler. Sovyetler karşılık olarak Alman mevzilerini topçu ateşine tutarlar. 5 Temmuz sabaha karşı saat 05.30’da 17 zırhlı, 3 mekanize ve 16 piyade tümeniyle Alman ordusu topyekun taarruza geçer. Toplamda 6 bin tankın katıldığı tarihin en büyük tank muharebesi böylece başlamış olur. Almanların sert saldırılarına karşı Sovyet ordusu başarılı bir savunma yapar ve karşı taarruzlarla düşmana büyük kayıplar verdirtir. Yoğun topçu ateşi altında Sovyet tankları ile mayın tarlaları arasında sıkışıp kalan Alman birlikleri geri çekilmek zorunda kalır. İkinci Dünya Savaşı’nın Doğu Cephesi’nde artık esen yıkıcı rüzgâr Moskova’dan Berlin’e doğru yön değiştirmiştir.
İkinci Kursk Muharebesi
Tarih 6 Ağustos 2024. 11 tank, 20’den fazla zırhlı araç ve yüzlerce piyade ile Ukrayna Kursk’a saldırır. 2 haftadır devam eden operasyon sonucunda Suca kasabası dahil geniş bir bölge Ukrayna ordusu kontrolüne geçer, 120 binden fazla Rus bölgeyi terk eder. Her ne kadar Rusya Savunma Bakanlığı durumun kontrol altında olduğunu açıklasa da Ukrayna’nın kontrolü devam ediyor ve hatta bir komutanlık karargâhı kurulması için planlar yapılıyor. 2022’den beri Rus saldırılarına maruz kalan Ukrayna’nın bu sürpriz karşı saldırısı şimdilik Putin’i gafil avlamış gözüküyor.
“İkinci Kursk Muharebesi” olarak da adlandırılan bu son operasyon, ilkiyle benzer olarak savaşın gidişatını değiştirebilecek nitelikte zira İkinci Dünya Savaşı’ndan beri ilk defa Rus toprakları işgal ediliyor. 2 yıldır çamura saplanmış bir şekilde cereyan eden Ukrayna işgali hala Ruslar için bir sonuca ulaşamadı. Kiev’e hızlıca ulaşmayı tasarlarken 2 sene sonra kendi topraklarını savunmak zorunda kalacak hale gelmiş olmak Putin için pek iç açıcı bir gelişme olmasa gerek. Batı açısından da tehlikeli sayılabilecek bir gelişme çünkü NATO ve ABD silahları Rusya’nın içinde Rusya’ya karşı kullanılıyor.
Hitler Rusya’yı hafife alarak büyük bir hata yapmıştı. Putin ise aynı hatayı Ukrayna’da yaptı. İki lider de Amerika’nın vereceği karşı desteği doğru hesap edemedi. Sovyetler gerçek güçlerini Nazilerden saklayarak sürpriz niteliğinde bir savunma planlamışlardı; Ukrayna’nın direnci de Putin’in Rusya’sını şaşırttı. Hem Hitler hem Putin ava giderken avlanıldılar. Savaşın gidişatı bundan sonra ne yönde değişir şimdiden kestirmek mümkün değil, ancak şundan emin olabiliriz ki yakın bir gelecekte Kiev üzerinde Rus bayrağı dalgalanmayacak.
ABD ve Batı’nın rolü
İki dünya savaşının da seyrini değiştiren ülke ABD idi. 1917’de karşılıklı siperlere sıkışıp kalmış yorgun ve moralsiz tarafların birine dinamik ve savaşa hazır taze Amerikan birlikleri katılınca İtilaf devletlerinin yapabileceği fazla bir şey kalmamıştı. 1944’te Stalin’in üstüne basa basa talep ettiği Batı’da ikinci bir cephenin açılması da yine Amerikan kuvvetlerinin dahiliyle olmuştu. Bugüne dönecek olursak, Ukrayna’nın ABD ve Batı desteği olmadan Rusya’ya karşı bu savaşı uzatabilmesi neredeyse imkânsız. Bu yüzden Amerika’daki başkanlık seçimleri büyük önem arz ediyor. İzolasyoncu bir dış politika güdeceğini açıkça beyan eden Trump’ın tekrardan Beyaz Saray’a taşınması Ukrayna’yı çok zor durumda bırakabilir. Öte yandan Trump pek çok kez bir iş adamı mantığıyla her sorunu çözebilme kabiliyeti olduğunu ifade etti. Normların dışında hareket etmeyi seven Trump’ın dünyayı şaşırtarak öyle ya da böyle bir şekilde savaşın sona ermesini sağlaması da imkânsız değildir. 2024’ün 1943’ten en büyük farklarından biri nükleer silahların varlığıdır. Savaş uzar ve Rusya toprakları daha büyük tehdit altına girerse Putin’in dile getirmekten çekinmediği nükleer opsiyon giderek düşünülemezden acaba olur mu ya doğru yol alabilir…
