Sıfır ve ikinci el ayıplı araç satışlarında tüketicinin hakları

4 Mart 2022

-ZAFER İŞERİ-<br>6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da ayıplı malın tanımı yapılmıştır. Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır. Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internet portalında ya da reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden bir veya birden fazlasını taşımayan; satıcı tarafından bildirilen veya teknik düzenlemesinde tespit edilen niteliğe aykırı olan; muadili olan malların kullanım amacını karşılamayan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar da ayıplı olarak kabul edilir.

Ayıp iki şekilde karşımıza çıkmaktadır. Bu açık (görünürdeki) ayıp ve gizli ayıptır. Açık ayıp; alıcının satın alınan şeyi teslim aldığı anda duyu organlarıyla tespit ettiği ya da edebileceği şekilde belli olan ayıp şeklidir. Gizli ayıp ise ilk etapta belli olmayan, genelde zamanla kullanmayla ortaya çıkıp

Yazının Devamı

Destekten Yoksun Kalma Tazminatı

3 Mart 2022

-ZAFER İŞERİ-<br>Hukuka aykırı bir davranış sonucu ölen bir kişinin, yaşarken maddi ve manevi destek verdiği kişilerin, ölen kişinin yokluğunda alacağı destekten mahrum kalması ve bunun sonucu olarak hayat kalitelerinin düşmesi gibi sebeplerle; bu ölümden kusurlu olarak sorumlu olan kişiden ve/veya sigortadan alacakları tazminat türüdür. Türk Borçlar Kanunu’nun 53. Maddesi’nde düzenlenen bu tazminat türünün talep edilebilmesi hususunda öngörülen düzenlemeye göre , destekten yoksun kalma tazminatı talep eden kişinin, ölen kişi tarafından hayattayken kendisine maddi destek sağlandığını, ilerleyen yıllarda da böyle bir destek sağlanmasının muhtemel olduğunu ispatlaması gerekmektedir. Görüldüğü üzere tazminat talebinde bulunan kişi ölenin mirasçısı olmak zorunda değildir. Hak sahipleri, bu maddi tazminatla birlikte manevi tazminat da talep edebilirler. Ancak manevi tazminat talebi kusurlu kişiden talep edilir.

Söz konusu tazminat türündeki “destek” kavramının içine parasal yardım sağlamak,

Yazının Devamı

Barışın adı: Montrö

2 Mart 2022

Sefa Tekeli - sefa.tekeli@milliyet.com.tr / "Türkiye, muhtemel sulh bozucuların, birbirleriyle harp etmek için Boğazlardan geçmesine mani olmaya mecbur dur. Türkiye, buna asla müsaade etmeyecektir”

“Biraz sonra Atatürk Türkiye’sinin parlak bir zaferine daha sahne olacak olan Montröpalas Otelinin büyük salonundayım. Saat 22’de yapılacak imza merasimine daha zaman var. Tarih i bir hadisenin geçmek üzere olduğu bu salon henüz bomboş. …” 21 Temmuz 1936 tarihli Ulus gazetesinin “Fevkalade” sayısında yer alan “İmzadan Önce Montöpalas'ta” başlıklı haberde , konferansı izleyen muhabir, biraz sonra imza töreni yapılacak otelin büyük salonundan izlenimlerini bu duygular içinde aktarıyordu.

Sürekli barışın kuralı

Türkiye’ye 1935 yılı ortalarında gelen Amerikalı gazeteci Gladys Baker, Atatürk ile röportaj yapmakta kararlıdı r. Dolmabahçe Sarayı’nda ki mülakat ta Baker’ ın, “Yakın gelecekte savaş ihtimali”ne ilişkin sorusuna Atatürk, “Yakın gelecekten

Yazının Devamı

İlahlara kurban edilen Ukrayna (2)

1 Mart 2022

BÜLENT AKARCALI<br><br>Yeni Dönem ve Türkiye<br><br>Bu yeni dönem en çok Türkiye’yi etkileyecek ve ilgilendirecektir.<br><br>Her kriz aynı zamanda kendi fırsatlarını yaratacaktır! Eğer yararlanmasını bilir, özgün diplomatik strateji geliştirir ve iyi taktikler oluşturursak temel dış sorunlarımızın çözümünde kalıcı çözümler elde edebiliriz.

Bunlar neler olabilir?

1-) Ege adalarının silahtan arındırılması.

Putin’in en temel gerekçesi “NATO’da 1990 yılında 15 olan üye sayısını 30’a çıkardınız ve bu yetmedi Gürcistan ve Ukrayna’yı da bütün ikazlarımıza rağmen bize tehdit oluşturan NATO’ya davet edip burnumuzun dibine getirmeye çalıştınız” sözüdür.

Karadeniz’de ortaya çıkan çatışma Montrö Anlaşması’nın değerini inkâr edilemez şeklide kanıtlamıştır. Montrö, Karadeniz’e erişimi düzenliyorsa Lozan da Ege’yi düzenlemektedir. İki anlaşma birbirinin tamamlayıcısıdır. Bir olmadan diğeri bölge güvenliğini

Yazının Devamı

İlahlara kurban edilen Ukrayna

28 Şubat 2022

BÜLENT AKARCALI - “Öncelikle şunu iyi bilmemiz gerekir ki, Ukrayna krizi 21. Yüzyıl'ı siyasi, mali, ticari ve ekonomik açıdan yönlendirebilecek radikal değişikliklere ve gelişmelere yol açabilecek potansiyel risk ve tehlikelerle doludur. Zaman görünen küçük hesapların değil, büyük strateji arkasında gizlenen yüksek çıkarların fark edilme zamanıdır.”

Bu tespit, Dr. Nejat Tarakçı tarafından Tasam - Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi web sitesinde Haziran 2014 tarihindeki yazısından alıntıdır. Ukrayna’nın nasıl İlahlara kurban edileceğini bu günü yaşar gibi yazmış. Tam metin Tasam sitesindedir.

Durum

ABD’nin sınır tanımayan kibre dayalı, kendini herkesten üstün gören ve megalomanlığa dönüşen dış politikası, AB’nin basiretsizliği, ortak siyasi irade koyamama çaresizliği; her ikisinin, yıllardır uyarılarına cevap vermedikleri Putin’in söylemlerini dikkate almamaları hatta değer vermemeleri, daha doğrusu bugünkü Rusya’nın Boris Yeltsin döneminin Rusya’sı olmadığını anlamak

Yazının Devamı

Ukrayna krizi geleceğin dünya düzeni için ipucu veriyor

27 Şubat 2022

Dr. Orhan Karaoğlu - Uluslararası İlişkiler Uzmanı Rusya Devlet Başkanı, sadece Minsk Barış Sürecini başarısızlığa uğratmakla kalmıyor, Soğuk Savaşı geri getiriyor. Ukrayna'da krizi geleceğin dünya düzeni için bizlere ipucu veriyor.

Şimdi Ukrayna ile -kimilerine göre beklenmedik bir şekilde, kimilerine göre ise beklenildiği gibi- uzun zamandır korkulan savaş başladı. Batı'daki bölünme, son Münih Güvenlik Konferansı'nda da iyice ortaya çıkmıştı. Amerikalılar savaş olacak derken Avrupalılar aksini iddia ederek Putin’in bunu yapmayacağını, hepsinin sadece taktik olduğunu vurgulamışlardı. Avrupa Putin'in sağduyusuna, Amerikalılar ise kendi sağduyularına güvendi.

Putin'in 21 Şubat 2022’de Avrupa'yı savaşın eşiğine getiren tarihi konuşması, Batı'yı küçümsemeyle, Rusya'nın geçmişteki büyüklüğünden duyduğu incinmiş gururla ve Putin'in Rusya'nın tarihi olarak hak ettiğine inandığı şeyi geri almaya yönelik kelimelerle doluydu. Putin'in yüzündeki ifadeden, iddia ettiği adaletsizlikten duyduğu öfke okunabiliyordu. Tarihi Rusya'yı bir arada tutmadığı

Yazının Devamı

Yorumsuz - 2

27 Şubat 2022

CENGİZ KUDAY-<br>Aynı benzer olaylar 2. Dünya Savaşı'nda da oldu. Esasen 1. Dünya Savaşı’nın bir devamı olarak kabul edilen 2. Dünya Savaşı 1 Eylül 1939’da Almanya’nın Polonya’yı işgal etmesiyle başlamıştı. O tarihte hiç kimse bu savaşın ne kadar süreceğini ve nelere mal olacağını bilemezdi. Alman ordusunun Polonya’yı işgalini takiben İngiliz hükümeti Hitler’e bir ültimatom göndererek 3 Eylül’e kadar Polonya’dan çıkmasını istedi. Almanya işgalindeki Varşova enkazdan ibaretti ve sivil halktan da ağır kayıp verilmişti; savaş artık şehrin içinde sürüyordu ve tren istasyonları da işgal altında idi. Takip eden günlerde Stalingrad kuşatmasında da sokak sokak, ev ev efsanevi bir mücadele başladı.

Ardından 1941 yılındaki Kiev müdafasında Ruslar savaşın en fazla kaybını burada verdi. Yüzbinlerce Kızılordu askeri burada hayatını kaybetti, ama Kiev Almanların eline geçti. 2 Şubat 1943’te silahlar nihayet sustuğunda geri çekilen taraf o güne değin yenilmemiş olan Alman ordusu idi ve 2. Dünya Savaşı’nın

Yazının Devamı

Yorumsuz

26 Şubat 2022

Cengiz Kuday - Nisan 1999'da New Orleans’ta yapılan Nöroşirürji kongresindeydim (American Association of Neurological Surgeons-AANS).
Bu toplantının onur konuğu olarak eski ABD Başkanı George Bush’un yaptığı açılış konuşması hala kulaklarımda. Aynı konuşma 28 Nisan 1999 tarihli The Times Picayune gazetesinde de yayımlanmıştır. Bush konuşmasında, Yugoslav Başkan Miloşeviç’in bir tiran olduğunu ve tiranların durdurulmaları gerektiğini söylemişti. Miloşeviç’in dünya için ciddi bir tehlike oluşturduğunu, cinayetler işleyen bu diktatörün daha barışçıl ve demokratik değerler adına durdurulması gerektiğini belirttikten sonra, ABD’nin bu misyonu yüklenmesi gerektiğini vurgulamıştı.

Baba Bush’un işsizlik sıkıntısı

Daha sonra 1991 yılında Irak’ın Kuveyt’i işgaline ve Amerika’nın müdahalesine değinen Bush’a dinleyiciler tarafından Kuveyt’in işgali sırasında Irak’a yapılan operasyonda Bağdat’a neden girilmediği şeklinde bir soru yöneltildi. Bu soru üzerine Bush, Amerika’nın yine aynı prensipler doğrultusunda hareket ettiğini

Yazının Devamı