Düşünenlerin Düşüncesi

Düşünenlerin Düşüncesi

dusunce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

-ZAFER İŞERİ-
Hukuka aykırı bir davranış sonucu ölen bir kişinin, yaşarken maddi ve manevi destek verdiği kişilerin, ölen kişinin yokluğunda alacağı destekten mahrum kalması ve bunun sonucu olarak hayat kalitelerinin düşmesi gibi sebeplerle; bu ölümden kusurlu olarak sorumlu olan kişiden ve/veya sigortadan alacakları tazminat türüdür. Türk Borçlar Kanunu’nun 53. Maddesi’nde düzenlenen bu tazminat türünün talep edilebilmesi hususunda öngörülen düzenlemeye göre , destekten yoksun kalma tazminatı talep eden kişinin, ölen kişi tarafından hayattayken kendisine maddi destek sağlandığını, ilerleyen yıllarda da böyle bir destek sağlanmasının muhtemel olduğunu ispatlaması gerekmektedir. Görüldüğü üzere tazminat talebinde bulunan kişi ölenin mirasçısı olmak zorunda değildir. Hak sahipleri, bu maddi tazminatla birlikte manevi tazminat da talep edebilirler. Ancak manevi tazminat talebi kusurlu kişiden talep edilir.

Haberin Devamı

Söz konusu tazminat türündeki “destek” kavramının içine parasal yardım sağlamak, hizmet etmek, yardım etmek vb. durumlar girer. Ölenin desteğinden yoksun kalan kişiler, ölenin tüm çalışma hayatı süresi boyunca kendilerine sağlayacağı destekten mahrum kalmaları nedeniyle oluşan her türlü maddi zararlarının tazmin edilmesini isteme hakkına sahiptirler.

Destekten yoksun kalma tazminatı, bir maddi tazminat türüdür. Destekten yoksun kalma tazminatı davasında zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat etmekle yükümlüdür. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hakim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler (BK m.50). Zarar görenin kusurlu davranışı ile zararın ortaya çıkmasına veya artmasına sebebiyet vermesi halinde maddi tazminat miktarının indirilmesi gerekir.

Hak sahipleri, söz konusu haksız fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren 15 yıl içinde destekten yoksun kalma tazminatı talebi için sigorta şirketine başvurabilir. Sigorta şirketleri bu başvuru sonucu bir tazminat miktarı belirleyecektir. Ancak taraflar, sigorta şirketi tarafından verilecek olan bu maddi tazminat miktarının olması gerekenden düşük bir tazminata hak kazanabilir veya tazminata hiç hak kazanamadıkları durumlarla karşılaşabilirler. Bu halde, doğrudan dava yoluna başvurulacağı gibi Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvuru da mümkündür.

Haberin Devamı

Sigorta Tahkim Komisyonu

5684 sayılı Kanunun 30. maddesi çerçevesinde oluşturulan Sigorta Tahkim Komisyonu, sigorta ettiren veya sigortadan menfaat sağlayan kişiler ile sigorta tahkim sistemine üye sigorta kuruluşları arasındaki sigorta sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların, bu alanda uzmanlaşmış hakemler tarafından basit, süratli ve adil bir biçimde çözülmesi amacını gütmektedir. Bu komisyondaki uyuşmazlıklar ivedilikle ve daha isabetli şekilde çözümlenir.

Sigorta uyuşmazlıkları bakımından başvuru sahiplerine, mahkeme sürecine göre daha hızlı ve kolay sonuç almaları imkanını sağlayan yeni ve pratik bir alternatif sunmaktadır. Komisyona gelen uyuşmazlıkların çözümü, tarafların aksine bir anlaşması olmadığı takdirde, kanunda belirtilen süre sınırları içinde bağımsız hakemlerce gerçekleştirilmektedir.

Haberin Devamı

Uyuşmazlık yaşadığınız sigorta kuruluşu, Sigorta Tahkim Komisyonu'na üye ise ve başvuruda bulunduğunuzda sigorta kuruluşu talebinizi tamamen veya kısmen reddettiyse veya talebinize başvuru tarihinden itibaren 15 iş günü içinde cevap verilmediyse gerekli başvuru formunu doldurup gerekli belgelerle birlikte komisyona şahsen veya postayla başvurulabilir.

Hakem kararlarına karşı itiraz yolu açıktır. Ancak itirazda bulunabilmek için karara konu uyuşmazlığın 5.000 TL veya daha yüksek bir miktarda olması ve itirazın da hakem kararının ilgiliye bildiriminden itibaren en geç 10 gün içinde Komisyona yapılması gerekir. Süresinde yapılmayan itirazlar hiçbir surette değerlendirmeye alınmamaktadır. İtiraz, süresi içinde usulüne uygun şekilde yapıldığı takdirde, 3 kişilik İtiraz Hakem Heyetine tevdi edilecek ve iki aylık yasal süre içinde karara bağlanacaktır. 40.000 TL’nin üzerindeki uyuşmazlıklarda ise itiraz üzerine verilen kararlar için tarafların temyiz yoluna gitme hakları vardır. Bunun dışındaki uyuşmazlıklar bakımından itiraz üzerine verilen karar kesindir.