Bilgay Duman - bilgay.duman@gmail.com / 24 Şubat’tan bu yana dünya Rusya’nın Ukrayna işgaline odaklanmışken, İran’ın, 13 Mart gecesi Irak’ın Erbil vilayetine düzenlediği balistik füze saldırısıyla gözler yeniden Ortadoğu’ya yöneldi. Saldırının gerçekleştiği Erbil’i kontrol altında tutan Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) Anti-Terör Birimi, Erbil dışından ateşlenen 12 balistik füzenin, ABD Konsolosluğu’na yakın mahallelere düştüğünü açıklamıştı. Füzelerin, İran’ın Tebriz kentine bağlı Khasabad askeri üssünden fırlatıldığına dair iddialar ortaya atılırken, İran’ın Tasnim haber ajansına konuşan ve adı açıklanmayan bir yetkili, saldırının, İran’ın kuzeydoğusundan, İran üretimi “Fatih-110” balistik füzeleriyle gerçekleştirildiğini duyurmuştu. Asıl hedefin, Irak’tan İran kuvvetlerine yönelik saldırıları nedeniyle İsrail’in Erbil’deki gizli istihbarat üssü olduğu belirtilmiş, İran Dışişleri de, benzer ifadeler kullanmıştı.
ABD Merkez Kuvvetler
BÜLENT AKARCALI - Elma ağacı altında düşünürken kafasına düşen bir elma sayesinde yerçekiminin varlığını anlayan, İngiliz bilim insanı İsaac Newton evrende kütlesi olan her cismin birbirini kütleleri oranında çektiğini belirlemiştir. Başka bir deyişle büyük kütle, küçük kütleyi yanına çeker. Küçük kütlede ya büyük kütle ile birleşir ya da onun etrafında döner. Ay’ın Dünya etrafında döndüğü gibi.
Bu yasayı siyaset ve diplomasiye uygularsak, Türkiye’nin bugünkü durumu ve konumu ortaya çıkar:
Antalya’da Türk Dışişleri Bakanının uzlaştırıcılığında Rus ve Ukrayna Dışişleri Bakanlarının görüşmeleri,
Olası bir anlaşmada Ukrayna Devlet Başkanı'nın Türkiye’nin garantör (*) devlet olmasını istemesi,
İsrail Devlet Başkanı Herzog’un ziyareti, Mistotakis’in sürpriz ziyareti (**)
Daha önce çok sayıda ülke temsilcilerinin ziyaretleri,
Ülkemizin evrensel olmasa da bölgesel bir çekim gücü oluşturduğunun kanıtlarıdır.
Tü
AYBARS KUDAY- Son yıllarda Türk futbolunun büyük bir düşüşte olduğu hepimizin malumu. Avrupa’daki performansımız da aynı şekilde bu düşüşe paralel bir şekilde devam ediyor. Bu sene Avrupa kupalarında bütün takımlarımız elendi ve Avrupa’da yoluna devam eden tek kulüp olarak Galatasaray kaldı. Ligdeki performansı ile tarihinin belki de en kötü sezonunu yaşayan Galatasaray UEFA Avrupa Ligi'nde ise müthiş akılcı bir futbol ile grubunu yenilgisiz lider bitirmeyi başardı ve deplasmanda oynadığı hiçbir karşılaşmayı kaybetmeyerek son derece başarılı bir performans sergiledi.
Galatasaray geçtiğimiz hafta herkesin farklı mağlup olacağını beklediği maçta Barcelona karşısında da yine son derece iyi bir performans sergiledi, Camp Nou Stadı’ndan beraberlik ile ayrıldı ve 17 Mart’ta oynanacak rövanş maçı için bir avantaj elde etmeyi başardı. Başardı kelimesini kullandım çünkü gerçekten herkes Galatasaray’ın ligdeki durumuna bakarak Barcelona’ya hele hele İspanya’da 65 bin Barcelona taraftarı önünde farklı kaybedeceğini
ALİ EM - Sosyal yaşam da insanların daha iyiye ulaşmak, daha rahat yaşamak için sosyal yaşam düzenini sağlamak adına ortaya konulan hukuk kurallarının ve toplumsal ortak çıkarların, her şeyin üzerinde tutulması olarak değerlendirilen hukukun üstünlüğü; var olduğu toplumlarda birey, hukuk önünde eşit olup; birey, toplum ve devlet ilişkilerinde ortak yarar ilkesi gereği üstün değerdir. Diğer bir anlatımla, birey, toplum ve devlet bütün iş ve işlemlerini hukuk kuralları çerçevesinde yapmayı ve sonuca ulaştırmayı öncelerler.
Günümüzde, zaman zaman değişik alanlarda kamunun gündemine taşınan hukukun üstünlüğü, hukuk devleti kavramları, bu çalışmada felsefi farklılıklarına ve içeriklerine ayrıntılı olarak girilmeden, genel bir anlatımla verilmeye çalışılacaktır.
Hukuk devleti, Bireylerin, toplumsal yaşam içerisinde varlıklarına ve insan olmalarının gereği sahip oldukları temel insan haklarına sahiplenmelerini sağlayan ve bu hakları koruyan devlettir. Bu devlet şeklinde hukuka uygun hareket etmek amaç olup, temelini hukukun
Prof. Dr. Cengiz Kuday - Savaşlarda sokak savaşları denildiğinde II. Dünya Savaşı’nın bir dönüm noktası kabul edilen Stalingrad sokak savaşları gelir.
Daha önceki günlerde yine II. Dünya Savaşı’nda Leningrad-Kiev ve Sivastopol’da sokak savaşları olmuş hatta Leningrad; bugünkü adı ile St.Petersburg’da 700 bin sivil açlıktan ölmüştü.
Stalingrad şehir savaşı II. Dünya Savaşı’nın kaderini değiştiren bir savaş olarak değerlendirilmiştir.
Savaş sırasında doğrudan siviller de hedef alınmış ve çeşitli silahlar kullanılmış; hava saldırıları da düzenlenmiştir.
Bu savaş tüm dünyadaki savaş tarihleri arasında en kanlı olan ve en büyük olan savaşları arasında yer edinmiştir.
Savaş 23 Ağustos 1942 günü ile 2 Şubat 1943 günü arasında gerçekleşmiştir.
Almanların bu savaşta yenilmeleri o güne kadar Alman ordularının yenilmezlik etiketini değiştirmiştir.
Bu savaş bir milyondan fazla insanın ölümüne yol açtı.
Bilgay Duman - bilgay.duman@gmail.com / Rusya’nın 24 Şubat’ta başlayan Ukrayna işgali, uluslararası gündemin ana konusu olduğu gibi, ülkeler bazında da yakından izleniyor. Özellikle Irak’taki siyasetçiler ve halk, gidişatı yakından takip ediyor.
Son bir haftada Irak’ta yaptığım saha çalışması sırasında bunu bizzat gözlemleme imkânım oldu. İstikrarsızlık ve siyasi çekişmelerin gölgesinde yaşayan, kendisi de bir dönem ABD tarafından işgale uğrayan Irak’ın halkının, Rusya – Ukrayna savaşıyla bu denli ilgilenmesi dikkat çekici. Siyasetçisinden esnafına, gencinden yaşlısına, toplumun farklı düzeylerinden görüştüğüm her bir kişinin ortak tavrı, ülkenin geçmişiyle Ukrayna arasında empati kuruyor olması. Irak’ın işgal döneminde çektiği acılar, yaşadığı sıkıntılar tekrar canlanıyor, hemen herkes o dönemdeki en kötü anılarından bahsediyor. Irak’ta olduğu gibi işgalin, Ukrayna’yı istikrarsızlaştıracağı ve yıllarca geri götüreceğinden bahsediliyor.
Öte yandan Rusya –
Zafer İşeri - Kadın hakları, kadınların erkekler ile eşit şekilde sahip olduğu sosyoekonomik, siyasi ve yasal hakların tamamına verilen isim şeklinde tanımlanmaktadır.
Kadın hakları kavramı özellikle 19. yüzyılda büyük önem kazanmıştır. Dünya genelinde çok çeşitli kurum ve kuruluşlar kadınların karşılaştığı sorunların ve ayrımcılıkların giderilmesi için çalışmalar yapmaktadır.
Tarihte kadın hakları günü ilk olarak 1791 yılında tanınmıştır. Fransız kadın hakları savunucusu, filozof, yazar, aktivist ve oyun yazarı olan Olympe de Gouges 1789 yılında Fransız Ulusal Meclisi’nde okunan İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirgesi’nde geçen ‘homme’ (insan) sözcüğünün sadece erkeği kastettiğini öne sürmüş; ardından 1791'de Kadın ve Yurttaş Hakları Bildirgesi’ni yayımlamıştır. 1791 yılında yayımlanan bu bildirge, insanlık tarihinin ilk kadın hakları bildirgesi olarak bilinmektedirTürkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla birlikte, kadın hakları yönünden pek çok yenilik getirilmiştir. 1924 yılında Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun kabul
METİN ÇORABATIR-<br>Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ilk on gün içinde bir milyondan fazla Ukraynalının komşu ülkelere sığınmasına yol açtı. Sivilleri de hedef alan Rus ordusunun bombardımanından, roketlerinden, tank ve topçu ateşinden canını kurtarmak için ülkelerini terk etmek zorunda kalan mültecilerin sayısının beş milyonu aşacağı tahmin ediliyor. Bu krize yanıt olarak AB ülkeleri 2001 tarihli geçici koruma yönergesini ilk kez uygulamaya geçirdi. Böylece Ukrayna vatandaşlarıyla ve Ukrayna’da yaşayan mültecilerle kalıcı ikamet sahibi olan üçüncü ülke vatandaşlarına koruma sağlanmış oldu.
AB’nin geçici koruma yönergesi, Bosna ve Kosova savaşlarının ardından yayınlandı. Geçici koruma kavramı daha önce, 1970 ve 1980’lerde Hindistan, Avustralya ve bazı Asya ülkeleri tarafından, mültecilere, başka ülkelere yerleştirilme şartıyla uygulandı. AB’nin geçici koruma yönergesi, Birlik topraklarına bir ani kitle göçü durumunda kullanılmak amacıyla çıkartıldı.