Düşünenlerin Düşüncesi

Düşünenlerin Düşüncesi

dusunce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Sefa Tekeli - sefa.tekeli@milliyet.com.tr / "Türkiye, muhtemel sulh bozucuların, birbirleriyle harp etmek için Boğazlardan geçmesine mani olmaya mecbur dur. Türkiye, buna asla müsaade etmeyecektir”

“Biraz sonra Atatürk Türkiye’sinin parlak bir zaferine daha sahne olacak olan Montröpalas Otelinin büyük salonundayım. Saat 22’de yapılacak imza merasimine daha zaman var. Tarih i bir hadisenin geçmek üzere olduğu bu salon henüz bomboş. …” 21 Temmuz 1936 tarihli Ulus gazetesinin “Fevkalade” sayısında yer alan “İmzadan Önce Montöpalas'ta” başlıklı haberde , konferansı izleyen muhabir, biraz sonra imza töreni yapılacak otelin büyük salonundan izlenimlerini bu duygular içinde aktarıyordu.

Haberin Devamı

Sürekli barışın kuralı

Türkiye’ye 1935 yılı ortalarında gelen Amerikalı gazeteci Gladys Baker, Atatürk ile röportaj yapmakta kararlıdı r. Dolmabahçe Sarayı’nda ki mülakat ta Baker’ ın, “Yakın gelecekte savaş ihtimali”ne ilişkin sorusuna Atatürk, “Yakın gelecekten söz etmemeliyiz; Savaş tehlikesi bulunduğumuz zaman da vardır” cevabını verir ve tarihe sürekli barışın nasıl sağlanacağına ilişkin bir ders olarak geçen görüşünü de dile getirir: “eğer devamlı sulh isteniyorsa kütlelerin vaziyetlerini iyileştirecek uluslararası tedbirler alınmalıdır. İnsanlığın tümünün refahı, açlık ve baskının yerine geçmelidir.” Gladys Baker, Atatürk’ün bunları, “hassas elleriyle genellikle yaptığı kuvvetli jest”lerle söylediğini anlatır.

Türkiye müsaade etmez

Baker’ın , Türkiye’nin, Boğazlar rejiminin neden değişmesi ni istediğine ilişkin sorusu üzerine, Lozan’da Türkiye’nin Boğazları açık bırakmaya razı olduğunu, ancak dünya durumunun ve koşulların değiştiğini kaydeden Atatürk, “ Bu deniz geçidinin tahkimi Türkiye ’nin güvenliği ve savunması için çok önemlidir. O, aynı zamanda, uluslararası ilişkilerin can alıcı bir unsurudur. Anahta r konumundaki böyle önemli bir yer herhangi maceracı bir saldırganın keyfine ve merhametine bırakılamaz. Türkiye, muhtemel sulh bozucuların, birbirleriyle har p etmek için Boğazlardan geçmesine m ani olm aya mecburdur” der.
Gladys Baker’ın anlatımıyla Atatürk, “Kusursuz smokinin altında geni ş omuzları doğrulu r” ve “Türkiye buna asla müsaade etm eyecektir ” diye kararlılığını gösterir.

Haberin Devamı

Barışçı çözümün simgesi

Atatürk'ün kararlı tutumuyla Boğazlar rejimi, 22 Haziran'da İsviçre’nin Montreux kentinde başlayan konferans sonunda, 20 Temmuz 1936'da imzalanan sözleşmeyle Türkiye Cumhuriyeti'nin isteği doğrultusunda değiştirili r ve Boğazlarda Türk egemenliği sağlan ır . İstanbul ve Çanakkale boğazlarını askersiz bölge kabul etmiş olan Lozan Antlaşması'nda değişikliğe gidil en konferansta Türkiye'yi Dışişleri Bakanı Dr. Tevfik Rüştü Aras temsil e der. Sözleşmeyi, Bulgaristan, Fransa, Japonya, İngiltere, Romanya, Sovyet Rusya, Yunanistan, Yugoslavya ile Türkiye imzala r. TBMM'de 31 Temmuz 1936'da onaylan an “Montreux Boğazlar Sözleşmesi” sorunların barışçı yoldan çözümüne örnek gösterili r. Diplomatlar, “Montreux politikası” deyimini, ortak barış politikası anlamına kullanmak alışkanlığı edinir.