ALİ EM - Sosyal yaşam da insanların daha iyiye ulaşmak, daha rahat yaşamak için sosyal yaşam düzenini sağlamak adına ortaya konulan hukuk kurallarının ve toplumsal ortak çıkarların, her şeyin üzerinde tutulması olarak değerlendirilen hukukun üstünlüğü; var olduğu toplumlarda birey, hukuk önünde eşit olup; birey, toplum ve devlet ilişkilerinde ortak yarar ilkesi gereği üstün değerdir. Diğer bir anlatımla, birey, toplum ve devlet bütün iş ve işlemlerini hukuk kuralları çerçevesinde yapmayı ve sonuca ulaştırmayı öncelerler.
Günümüzde, zaman zaman değişik alanlarda kamunun gündemine taşınan hukukun üstünlüğü, hukuk devleti kavramları, bu çalışmada felsefi farklılıklarına ve içeriklerine ayrıntılı olarak girilmeden, genel bir anlatımla verilmeye çalışılacaktır.
Hukuk devleti, Bireylerin, toplumsal yaşam içerisinde varlıklarına ve insan olmalarının gereği sahip oldukları temel insan haklarına sahiplenmelerini sağlayan ve bu hakları koruyan devlettir. Bu devlet şeklinde hukuka uygun hareket etmek amaç olup, temelini hukukun üstünlüğü ilkesi oluşturur. Devlet yetkilerini kullanırken kendi hakları ve yükümlülükleri ile bireylerin hak ve yükümlülüklerini tanıma, kullanma, kullandırma ve koruma bakımından dengelemek durumundadır. Bu dengelemeyi yapacak olan devletin hukuki yapısını oluşturan hukuk kurallarının, önceden belirlenen belli esas ve yöntemlere uyularak yapılması hukukun üstünlüğü ilkesi gereğidir. Hukuk kuralları, tüm hayatımızı etkilemekte, kurallara uyum, temel insan haklarının kaynağını oluşturduğu gibi yerleşmesinin de öncüsüdür. Bu bağlamda, modern ve örnek olabilecek hukuk devleti uygulamalarına bakıldığında, ana unsurun hukukun üstünlüğü olduğu ve uygulamasından ödün verilmediği görülür.
Hukukun üstünlüğü kavramını iyi anlamak ve değerlendirmek açısından hukuk tanımından hareket etmek doğru bir yaklaşım olacaktır. Hak kökünden gelen bu sözcük, toplumu düzenleyen ve devletin yaptırım gücünü belirleyen yasaların bütünüdür. Bu devlet yapısı içerisindeki yasa metinleri olarak adlandırılan hukuk kurallarındaki ölçünün çerçevesini ve içeriğini hukukun üstünlüğü çizer ve belirler. Hukukun üstünlüğünün var olduğu her toplumun sosyal yaşam alanında, hukukun varlığı hissedilir ve yaşanır. Düzenli ve huzurlu bir sosyal yaşam alanında, hukukun üstünlüğü bir yaşam ilkesi olarak nasıl algılanmalı ve nasıl uygulanmalıdır? Toplumsal yaşamın gerçekleştiği hukuk devleti yönetiminde, hukuk ilkesi olarak kabul edilen hukukun üstünlüğü, hayatımızın her evresini etkileyen hukuk kurallarının kaynağıdır. Bu kaynağın özünde; demokratik devlet, mahkemelerin bağımsızlığı ve tarafsızlığı, adalet, hukuki güvenlik, hukuki eşitlik ve insan hakları gibi temel değerler vardır. Hukuk devlet yapılanmasında hukuki ölçü olan hukukun üstünlüğünü daha açık biçimde ortaya koyabilmek için, bu temel değerlere açıklama getirmenin önemi büyüktür.
- Demokratik devlet: Demokratik devletin özünde halkın iradesi vardır. Bu bağlamda;
-Siyasi karar organlarının; serbest, eşit ve dürüstçe yapılan seçimlerle oluşturulması,
-Ulus, kendisine ait egemenliği, seçimle iktidar olan temsilcileri eliyle kullandırması,
-Çoğulculuğu ve katılımcılığı sağlayarak insan haklarına anayasal güvence sağlanması,
-Uygulanması, sürekliliği, demokratik devletin olmazsa olmaz koşullarıdır.
- Mahkemelerin bağımsızlığı ve tarafsızlığı: Bağımsızlık, başka bir organdan emir almamak, tarafsızlık, uyuşmazlığın çözümünü etkileyecek ön yargı yokluğu olarak algılanır ve hukuk devletinin temel ilkelerinden biridir.
- Adalet: Toplumsal insan ilişkileri açısından bakıldığında bir erdemliliktir. Adaletin özünde denge ve ölçü vardır. Kişi, kendi yaşam biçimine dengeli ve ölçülü yaklaştığında kendi adına adaletli davranmış olur. Yönetenlerde, yönetimlerinde dengeli ve ölçülü davrandıklarında adaletli davranmış olurlar. Bu nedenle, toplumsal yaşamın adaletsiz olmayacağı bilinmelidir.
- Hukuki güvenlik: Hukuk devleti, yalnız kendini hukukla bağlayan devlet değil, aynı zamanda bireylerin hukuki güvenliğini sağlayan devlettir. Hukuki güvenliğin sağlanmasında bireye sağlanan insan haklarının yanında, yüklenen yükümlülükler ve ödevler vardır. Bunların düzenlemesinin, hukuki güvenlik ilkesi gözetilerek yapılması, hukuk devletinde bir gerekliliktir. Devletin, hukuken yapılanması ve uygulamalarının hukuk çerçevesinde olması, hukuk güvenliliğinin varlığının gereğidir.
- Hukuki eşitlik: Hukuk devletinde herkes; dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Kanun önünde eşitlik ilkesi, hukuksal durumları benzer olanlar için söz konusudur. Bu ilkenin amacı, aynı konumda bulunan kişilerin, kanunlarla aynı hukuksal işleme bağlı tutulmalarını sağlamak ve kişilere kanun karşısında ayrım yapılmasını, ayrıcalık tanınmasını önlemektir. Diğer bir anlatımla hukuksal eşitlik sağlamaktır.
- İnsan hakları: İnsanların sahip olduğu temel değerler olarak tanımlanır. Örneğin; yaşam hakkı, düşünce ve ifade özgürlüğü, din ve vicdan özgürlüğü, özel hayatın gizliliği, adil yargılanma hakkı, mülkiyet hakkı, seçme ve seçilme hakkı gibi haklardır.
Sonuç olarak, yukarıda açıklanan temel değerlerin, korunması için hukuk devletinin varlığı esas olup, değerlerin sürekliliğinin sağlanması bakımından kalkan işlevi gören hukukun üstünlüğü, toplumun her süjesinin yaşam süreci içerisinde var olan ve olmasına da ihtiyaç duyulan üstün bir değer olarak bilinmelidir.