IŞIL DOĞANER
Türkiye’nin sağlık turizmi konusunda mevcut durumunu arttırarak sektörde lider ülke haline gelebilmesi, bu durumu sürdürebilmesi, rekabet gücünü arttırabilmesi için sadece tıp alanında değil diğer birçok sektörde de atılım yapılması, sektörler arası entegrasyonun sağlanması gerekmektedir. Bunların başında otel hizmetleri, ulaşım, haberleşme, çevre, mimari, sigortacılık ve bankacılık sistemleri, sağlık turizmi aracı kurumları, reklam ve pazarlama, yabancı dil bilen personel vs. gelmekte olup, bugün itibarıyla bahsedilen sektörlerde (turizm, sigorta ve bankacılık, ulaşım ve haberleşme, reklam ve pazarlama) Türkiye Batı standartlarını genel olarak yakalamıştır. Ancak çok çeşitli sektörler arası eşgüdümün sağlanmasında sıkıntılar yaşandığı bilinmektedir.
Sağlık turizmi, genel olarak cerrahi veya özel uzmanlık gerektiren diğer tıbbi müdahaleleri içeren uygulamalara ihtiyaç gösteren hastalara “maliyet etkin” özel tıbbi bakım verilmesi maksadıyla turizm endüstrisi ile işbirliği yapılmasıdır. Sağlık turizminde ana fikir, günlük rutinden uzaklaşarak rahat ve değişik bir ortamda tedavi görmek veya sağlığı destekleyici hizmetler almaktır.
Ülkeler arasında çeşitli
KAZIM ARTUT
Samsun Eğitim Enstitüsü Resim Öğretmenliği Bölümü’nden 1980 yılında mezun oldu. Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde yüksek lisans yaptı. ABD (Florida Üniversitesi) ve İngiltere’de (Exeter Üniversitesi) alanıyla ilgi araştırma ve incelemelerde bulundu. Ankara Görsel Sanatlar Derneği tarafından 2008’de yılın sanat görsel sanatlar eğitimcisi ödülüne layık görüldü. Kişisel resim sergilerinin yanında ulusal ve uluslararası olmak üzere çok sayıda karma resim sergilerine katıldı. Çalışma alanına ilişkin dört kitabı, ulusal/uluslararası bilimsel bildiri ve makaleleri olan Artut, mesleki ve çeşitli sivil toplum dernekleri üyesidir. Halen Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesinde öğretim görevlisi olarak çalışmaktadır.
Küreselleşme süreci yeni bir üniversite anlayışını ve yapılanmasını zorunlu hale getirmiştir. Bu süreçte standartlık/kitlesellik/homojenlik yerine, yenilik, yaratıcılık , tasarım ve bireysel beceriler öne çıkmaktadır.
Avrupa üniversitelerinde çeşitlilik, esnek öğrenme, ilgi, yetenek ve yaratıcı becerilerin tanınması, akredite olmanın temel ilkeleri olarak kabul edilir.
Sanat ve sanat eğitimi, diğer eğitim alanlarının niteliklerinden
Prof. Dr. Hüseyin Öztürk:
1962 yılında doğan Öztürk, 1985’te İstanbul Üniversitesi Yer Bilimleri Fakültesi’nden mezun oldu. 2005’te profesör olan Öztürk 25 yıldır İstanbul Üniversitesi’nde çalışıyor. 1994’te “Altın Çekiç Bilim Ödülünü” alan Öztürk, İstanbul Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulu Müdürlüğü ve İstanbul Üniversitesi Senatörlüğü yaptı. Halen üniversitenin Maden Yatakları Jeokimya Anabilim Dalı Başkanı olarak çalışan bilim adamı, iki dönemdir Jeoloji Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanlığı’nı sürdürüyor. 100’den fazla yerli ve yabancı araştırma makalesi, 5 kitap editörlüğü bulunuyor. İstanbul’un ve Beykoz ilçesinin çevre sorunları üzerine çalışmalarını sürdüren Öztürk, Tuzla Gölü’nün tekrar canlanmasından, İstanbul Boğazı’nda atık su arıtma tesislerinin yapılması, deniz kirliliği, su kaynaklarımızın bozulması ve kirlenmesi, deprem ve afet yönetimi üzerine pek çok kampanya yaptı.
Ülkelerin, illerin, ilçelerin hatta köylerin sosyolojik ve güvenlik esaslı alt alanlara ayrılarak yönetilmesi bugün giderek geçerliliğini yitirmektedir. Zira nüfus artışı ve doğanın aşırı tüketilmesi, bize yeni şeyleri denememizi emrediyor. Yeni yaklaşım, yeni model havzayı
Prof. Dr. Kpt. Esen Faruk ÖZSAN
Elektronik yüksek mühendisi, fizik doktoru, öğretim üyesi ve gemi kaptanıdır. Yurtiçi ve dışındaki çeşitli üniversiteler ve araştırma merkezlerinde 45 yıl çalışmış, ders vermiş, eğitim ve araştırma laboratuarları kurmuş, proje ve teknolojiler geliştirmiş, sayısız mühendis, fenci ve öğretmen yetiştirmiştir. İlk, orta ve yüksek öğretimler için eğitim model ve programları geliştirmiş ve öğretmen yetiştirme gibi konularda araştırmalarda bulunmuştur. Eğitim, sanayi, denizcilik ve turizm şuralarına katılmıştır. B-T sistemleriyle AR-GE politikaları üzerine DPT’de çalışmalar yürütmüştür.
Dünyanın en zor işi, sınırları uzaya sıçrayan fen yarışında yer almaktır. Bu kervanda geri kalan devletler istiklâllerini koruyamamakta ve yok olup gitmektedirler. Bu savaşının neferleri âlim, mucit ve kâşifler, silahları ise “patent, know-how ve licence” seviyesindeki icat ve keşiflerdir. Hedefi ileri teknoloji üretme olan bu hayatî mücadelenin değişmeyen ana kuralları bellidir:
(1) Kurumlarıyla beraber ülkede verimli ve üretken eğitim, ilim ve fen (bilim ve teknoloji, B-T) ve araştırma ve geliştirme (AR-GE) sistemlerinin geliştirmesi,
(2) AR-GE
Prof. Dr. Ayhan AYDIN
Ankara ve Hacettepe üniversiteleri mezunu olan yazar, ingilizce ve eğitim bilimleri alanında yükseköğrenim görmüştür. Doktora öğreniminden sonra, Hacettepe Üniversitesi’nde bir süre part-time öğretim üyesi olarak çalışan Aydın ayrıca Anadolu, Gazi ve Bahçeşehir üniversitelerinde dersler vermiştir. Halen Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde öğretim üyesi ve aynı zamanda Eğitim Yönetimi, Teftişi Planlaması ve Ekonomisi Ana Bilim Dalı başkanı görevinde bulunmaktadır. Felsefe Düşünce Tarihi, Eğitim Psikolojisi, Yaşama Sanatı, Yaşadığımız Dünya, Eğitim Sevgidir, Hayat Neden Güzeldir, Eğitim Hikayedir, Sınıf Yönetimi ve Eğitim Psikolojisi olmak üzere 10 yayımlanmış kitabı bulunan Aydın kendini kısaca yaşamsever olarak tanımlamaktadır.
Genellikle eğitim, sosyo-ekonomik kalkınmanın ve kültürel gelişmenin hem nedeni hem de sonucu olarak kabul edilir. Başka bir anlatımla bir ülke gelişmek istiyorsa, eğitime öncelik vermek zorundadır. Ancak gelişmiş bir ülke de kalkınmasını sürdürmek istiyorsa eğitimin kalitesini sürekli artırmak zorundadır.
AMACI VE ANLAMI
Özetle eğitimin, nitelikli insan gücü, üretkenlik, verimlilik, toplumsal gönenç,
YENER COŞKUN
1972 yılında Ankara’da doğdu. 1994 yılında A.Ü. SBF Maliye bölümünden mezun oldu. Ankara Üniversitesi’nde doktor adayıdır ve İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde öğretim görevlisidir. Finans ve taşınmaz alanında yayımlanmış iki kitabı ve makaleleri bulunmaktadır. Halen SPK’da başuzmandır.
Ülkemiz hane halkının tasarruf ve yatırım tercihlerinde konut öncelikli bir yere sahiptir. Konut alımı için yeterli gelir ve servete sahip olan hane halkı uzun dönemde banka ve sermaye piyasası ürünlerine değil konuta yatırım yapmayı tercih etmektedir. Nitekim ülkemizde konut sahiplik oranı yüzde 68 iken, nüfusun ancak yüzde 1’lik kesimi hisse senedi sahibidir.
Bu yatırım tercihinin altında psikolojik (konut değerinin enflasyona karşı güvence sunduğuna ve konutun statü sembolü olduğuna inanılması gibi) ve maddi nedenler (demografik gelişmeler, konutun tüketim/yatırım aracı olması ve sosyal güvenlik gereksinimini karşılaması gibi) bulunmaktadır. Bu tablo ülkemizdeki orta sınıfın konuta yönelik doğal talebinin nedenlerini yansıtmaktadır. Ancak son 10 yılda ortaya çıkan hızlı zenginleşmeye dayalı talep artışı, TOKİ’nin başarılı faaliyetleri, artan yabancı talebi ve düşük faiz
PROF. DR. AYHAN AYDIN
Hacettepe ve Ankara üniversiteleri mezunu olan Aydın, İngilizce ve eğitim bilimleri alanında eğitimini sürdürmüştür. Doktora eğitiminden sonra bir süre Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde, part-time öğretim üyesi olarak çalışmıştır. 1993’ten beri Dünya Bankası Eğitim Projeleri’ne danışmanlık yapan Aydın, halen Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde öğretim üyesidir. Aynı üniversitede Eğitim Bilimleri Bölüm Başkanlığı görevini sürdüren Aydın’ın çeşitli ulusal ve uluslararası dergilerde yayımlanmış 60’tan fazla makalesi bulunmaktadır. Ayrıca Anadolu ve Gazi üniversitelerinde misafir öğretim üyesi olarak dersler veren Aydın, bazı yayın kuruluşlarında editörlük, eğitim dergilerinde hakemlik ve bilim kurulu üyeliği yapmaktadır. Aydın’ın yayınlanmış 9 kitabı bulunmaktadır.
Bu makalede öğretmen yetiştirme ve istihdamında özellikle son dönemde yaşanan sorunların değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Bu bağlamda öncelikle mevcut durumun özetlenmesi, konunun önemini ve kapsamını anlamak açısından yararlı olacaktır.
MEVCUT DURUM
2013 MEB verilerine göre, “atanamayan 300.000 öğretmen” bulunmaktadır. Esasen öğretmen ataması KPSS sonuçlarına göre
Ufuk COŞKUN
1974 Muğla-Milas doğumludur. Uzun yıllar çeşitli sivil toplum örgütlerinde yöneticilik yaptı... Eğitim, insan hakları, bireysel özgürlükler ve temel sosyal sorunlara dönük kaleme aldığı çok sayıda makalesi bulunmaktadır. Makaleleri Zaman, Radikal, Yeni Şafak ve Taraf gibi ulusal gazetelerin yanı sıra birçok internet sitesinde ve hakemli dergilerde yayımlanmıştır. Eğitim, sivil toplum, insan hak ve özgürlükleri konularında birçok yerde tebliğler sunan Coşkun benzer görüşlerini katıldığı bazı TV programlarında da dile getirmektedir. En son 10.Kalkınma Planı Eğitim sisteminin kalitesinin arttırılması özel ihtisas komisyonunda ve Talim Terbiye Kurulu’nun projelerinde görev almıştır. Üniversite dünyasında faaliyetler yürüten LDT bünyesinde Eğitim Politikaları Araştırma Merkezi’nde görev yapmaktadır.
TBMM Genel Kurul’unda görüşülen Torba Yasa Teklifi ile Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin (TMMOB) harita, plan, etüt ve projelerine parasal bedel karşılığı verdiği vize yetkisinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na geçmesini sivil topluma vurulmuş bir darbe olarak yorumlayanlar oldu. Türkiye’de kamu kurumu niteliğindeki meslek örgütlerin birer sivil toplum