Suriye’ye bir müdahale Kosova gibi olabilir mi?

2 Eylül 2013

Rıza TÜRMEN
Büyükelçi, Yargıç ve gazeteci. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. Yüksek lisansını Kanada Montreal Mcgill Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde; doktorasını Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümünde yaptı. Singapur, İsviçre ve Avrupa Konseyi nezdinde Büyükelçi olarak görev yaptı. 1998’de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Yargıçlığına seçildi ve 10 yıl süreyle bu görevi yürüttü. Milliyet gazetesinde köşe yazarlığı yaptı. Şu anda CHP İzmir Milletvekili ve TBMM Anayasa Komisyonu üyesi.

Suriye’de kimyasal silah kullanılması sonucu 1430 masum insanın ölmesi, bu ülkeye karşı bir silahlı müdahaleyi gündeme getirdi. Uluslararası hukukta bu tür müdahalelere “insancıl müdahale “ deniyor. İnsancıl müdahale şöyle tanımlanıyor:
“Bir ya da birden çok devletin, kendi vatandaşları dışındaki bireylerin insan haklarının yaygın ve ciddi bir biçimde ihlalini önlemek ya da durdurmak amacıyla, ihlal eden devletin izni olmaksızın, o devletin sınırları içinde kuvvet kullanılması ya da kuvvet kullanma tehdidine başvurulması”.
İnsancıl müdahale amacıyla güç kullanılması uluslararası hukuka ne denli uygun? Birleşmiş Milletler (BM)

Yazının Devamı

Anıtsal yapılarımız ağaçtan görünmüyor

1 Eylül 2013

Dr. M. Sinan Genim

1945’te Kuzguncuk’ta doğdu. Yükseköğrenimini DGSA Mimarlık Yüksek Okulu’nda 1969’da tamamladı. DMMA Mimarlık Bölümü Rölöve - Restorasyon Ana Bilim Dalı’ndan 1975’te yüksek mimar, İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Sanat Tarihi Bölümü, Türk ve İslam Sanatları Kürsüsü’nden “İstanbul’un İskânı“ konulu tez ile 1980’de (Ph. D) unvanını aldı. 1970-76 İDGSA’de asistanlık, 1974-81 İÜ Edebiyat Fakültesi’nde, 1976-91 Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde 1991-2007 Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak çalıştı. 1989-2009 Beşiktaş Belediyesi Meclis Üyeliği, 1994-99 İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyeliği’nde bulundu. 1997’den beri Türkiye Anıt Çevre ve Turizm Değerlerini Koruma Vakfı Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yapıyor. Başta İstanbul olmak üzere, mimarlık, sanat tarihi, estetik gibi konularda kitap, dergi ve makaleleri bulunmaktadır.

Yıllardır, İstanbul’un yeteri kadar yeşil alanı olmadığından söz edilir. Şehri yönetenler de şehre parklar, büyük yeşil alanlar kazandırmak gibi radikal çözümler yerine, her boş gördükleri yere ağaç dikerek bu sorunu kendilerince çözmeye çalışırlar. Bu ağaç dikme faaliyeti o kadar

Yazının Devamı

Bir orta sınıf fetişizmi olarak eğitimin üretimi

31 Ağustos 2013

DOÇ. DR. ÖRSAN Ö. AKBULUT
Doç. Dr. Örsan Ö. Akbulut, doktorasını Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde tamamlamıştır. Siyaset ve Yönetim İlişkisi, Küreselleşme ve Ulus-Devlet adlı kitapları vardır. TODAİE, ODTÜ, Hacettepe Ü., Ankara Ü. SBF’de siyaset bilimi-yönetim konularında dersler vermektedir.

Kapitalist-modern toplumsal gerçekliğin toplumsallaşma sürecinde, eğitim, orta sınıfın en önemli karakteristiği olmuştur. Eğitim, meslek bilgisi edinilerek, toplumsal konum elde etmenin bir aracı olarak işlevselleştirilmiş ve fetişleştirilmiştir (metalaşma). Ancak eğitim, bu ülkeler bakımından aynı zamanda ve hatta temel olarak, eleştirel aklın bir ürünü olduğundan, kapitalizm-modernizm çelişkisi ve/veya örtüşmesi düzleminde, eleştirel akıl ile metalaşma birbirini yeniden üreten süreçler olarak konumlanmıştır. Çevre kapitalist ülkelerde de, eğitim bu orta sınıf karakteristiği temelinde yapılandırılmış ya da yapılandırılmaya çalışılmaktadır. Ancak, çevre kapitalist ülkelerde (yeniden) fetişleştirilen eğitim, bir yandan, her sorunu çözen, ideal davranışın ve insanın tek ölçütü haline getirilmiş, diğer yandan ise, eğitimin metalaştırılmasının önü açılmıştır. Kapitalist

Yazının Devamı

Bilişim çağı ve okul tartışması

30 Ağustos 2013

Doç. Dr. Mustafa YAVUZ
Yükseköğrenimini Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde tamamladı. Aynı üniversitede Eğitim Yönetimi, Teftişi, Planlaması ve Ekonomisi Bilim Dalı’nda yüksek lisans ve doktora eğitimi yaptı. University of Wiskonsin Oskosh, Eğitim Fakültesi Eğitim Liderliği Bölümü’nde çalışmalarda bulundu. Necmettin Erbakan Üniversitesi, Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi, Eğitim Yönetimi, Teftişi, Planlaması ve Ekonomisi Bilim Dalı başkanı olarak görev yapmaktadır. Karşılaştırmalı Eğitim, Karşılaştırmalı Eğitim Yönetimi, Eğitim Liderliği dersleri vermektedir.

Bilginin okulun ve öğretmenin tekelinden çıkması, kolay ulaşılabilir, hızlı üretilip tüketilebilen adeta ticarî ürün haline gelmesi durumu, okulları sorgulanır hale getirmiştir. Bunun yanı sıra insan ihtiyaçlarının ve beklentilerinin çeşitlenmesi okulları bu talepleri karşılayamaz duruma getirmektedir. Sanayi toplumunda öne çıkan kitlesel üretim zamanla yerini bireysel üretime, kişiye özgü tasarıma, üretimi satış sonrası sürdürülen ürünlere bırakmıştır. Özellikle akıllı telefonlar, tabletler gibi üretimi satıştan önce tamamlanmayan, güncellemelerle satış sonrasında da devam eden, üreticisi ile satış sonrası

Yazının Devamı

Demokratik yapıda üniversite düş mü?

29 Ağustos 2013

Prof. Dr. Yavuz ODABAŞI
1949 Bafra doğumlu olan Prof. Dr. Yavuz Odabaşı, A.İ. T. İ A ve İşletme Yönetimi Enstitüsü mezunudur. Devlet bursu ile ABD’de doktara eğitimini tamamlamıştır. Erciyes Üniversitesi’nin kuruluşunda görev almış ve 1985 yılından bu yana Eskişehir, Anadolu Üniversitesi’nde çalışmaktadır. Çok sayıda yayınına ek olarak ulusal ve uluslararası dergide hakemlik ve editörler kurullarında görev almaktadır.


Üniversitelerin yeni eğitim-öğretim yılına hazırlanması, istifa ettirilen yöneticilerin medyada yer alması ve yeni yasa tasarısı ile birlikte üniversiteler ile ilgili görüş ve öneriler tekrar hız kazandı.
Merkezileşmiş, otoriter yönetici-bürokrat baskısının, tek tip uygulamaların ve öz eleştiri yapamamanın iç içe geçtiği bir sarmalın içinde yaşıyor günümüz üniversiteleri. Var olan yapının demokratik bir geleceğe dönük değişime karşı güçlü bir direnişi var. Görevler ve kişiler zamanla değişmekte, yapılan bazı çalışmalar ile var olan yapı düzeltilmeye çalışılmaktadır.
Ancak, bunlar biçimsel demokratik mekanizmaların oluşturulması ve bunlara şeklen katılımın olduğu yönetim kademelerindeki mekanik nitelikte değişimler olmakta. Sonuçta, kısmen azaltılmış

Yazının Devamı

Polisin psikolojisi

28 Ağustos 2013

Prof. Dr. ACAR BALTAŞ

Ortaöğrenimini İstanbul Erkek Lisesi’nde, yükseköğrenimini İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü’nde tamamlamıştır. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Klinik Nörofizyoloji Dalı’nda yüksek beyin fonksiyonları konusunda yaptığı doktora çalışmasını n ardından, 1981’de Nörofizyoloji alanında Tıp Bil- imleri Doktoru (M.Sc.Dr.), 1986’da Uygulama lı Psikoloji Doçenti, 1996’da Profesör unvanını almıştır. Baltaş, stres ve beden dili kavramlarını Türkiye’ye tanıtmıştır. 1985’ten bu yana çeşitli sektörlerde insan kaynakları yapılanması ve şirket birleşmeleri, değişim yönetimi konularında yönetim danışmanı olarak çalışmaktadır. 1996-1999 yılları ve 2005 yılında Türk A Milli Futbol Takımı’nın, 2002-2003 yıllarında Galatasaray’ın psikolojik danışmanlığı görevini yürütmüştür. Kitapları yasal yollardan 600 binden fazla satmış, yurtiçinde ve dışında yayımlanmış 100’den fazla bilimsel çalışması bulunmaktadır.

Haziran ayının ilk haftasından bu yana, gerek medyada gerekse gündelik sohbetlerde, en çok tartışılan konulardan bir tanesi Gezi Parkı olaylarında görev alan polislerin tutumu oldu. Polislerin olaylara yaklaşımı, aralarında Başbakan’ın da bulunduğu

Yazının Devamı

Taktik sorun politik krize dönüşebilir

27 Ağustos 2013

DR. NİHAT ALİ ÖZCAN

Dr. Nihat Ali Özcan, Trabzon Şalpazarı’nda doğdu. Lisans eğitimini, Kara Harp Okulu ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde tamamladı. Yüksek lisans ve doktora eğitimini Dokuz Eylül Üniversitesi’nde bitirdi. Doktora tezini, 1999 da, “PKK (Kürdistan İşçi Partisi) Tarihi, ideolojisi ve Yöntemi” üzerine yazdı. Özcan, 1997 yılında TSK’dan kendi isteği ile emekli oldu. Oxford Üniversitesi Tarih Fakültesi, “Savaşın Değişen Karakteri” programında, “Ayaklanma ve Ayaklanmaları Bastırma Teorileri” üzerine doktora sonrası çalışma yaptı. Halen TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi’nde öğretim üyesidir ve TEPAV’da da görevlidir.

Suriye’de “asimetrik savaş içinde asimetrik savaşlar” devam ediyor. Barbarlık boyutuna varan kimyasal silah kullanımı ile çatışmalar yeni bir boyut kazandı. Uluslararası müdahale beklentisinin arttığı bu günlerde, yüz bini aşan kayıp ve dört milyonu bulan mülteciye rağmen kısa sürede çözüm olmayacağı anlaşılıyor.
Savaş; ekonomik, sosyal, iç/dış politika ve güvenlik açısından Türkiye’yi de etkilemeye devam ediyor. Yazının amacı, “derin politik ve stratejik” konuları bir yana bırakarak “küçük” bir soruna, “kaçakçılığa” dikkat

Yazının Devamı

Yeni nesil bencil narsist ve mutsuz

25 Ağustos 2013

HARUN KOCATAŞ

Nesiller, özelde toplumların, genelde insanlığın varoluşunun devamlılığıdır. Bu açıdan belki de günümüzde en önemli konu olmasına rağmen devletler tarafından göz ardı edilen bir durum.
21. yy. neslinin çok kötü bir durumda olduğunu sanki bir türlü kavrayamamaktayız. Üniversite hayatımın başlamasıyla kafamda daha iyi oturan bizlerin, yeni neslin yok oluşunun nedenlerini anlamaya çalışıyordum. Bu arayışım, arayan bulur hesabı bir gün kitapçıdayken günümüz neslini çok ama çok iyi anlatan “Ben Nesli” adlı kitabı keşfetmemle son buldu.
Bu kitabı Türkçeye çeviren Dr. N. Mustafa Merter’in anlattığı gibi: “Twenge, kendisi de Amerikalı olmasına rağmen çok açık konuşuyor. Sadece gelişmiş Batı ülkelerinde değil bütün dünyada genç nesil, Amerikan medeniyetine maruz kaldığı oranda, atalarından ve ailelerinden gelen ahlaki değerlere karşı çıkıp isyan edecek. Bu değerlerin yitirilmesinin bedeli ise çok ağır: Bulaşıcı hastalık derecesinde yaygın bir narsisizm, hayali bir iyimserlik, gittikçe artan kaygı ve depresyon.” Evet, gerçek şu ki, böyle bir neslin bedeli çok ağır olacak. Birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de böyle bir nesille karşı karşıyayız. Yazar, şimdi içinde

Yazının Devamı