YAZA SAĞLIKLI GİRMENİN YOLLARI

7 Mayıs 2017

Genelde bu tip yazılar, ‘yaza fit girelim’ olarak algılansa da ben genel anlamda vücudu sağlık açısından yaza hazırlamanın yollarını anlatacağım.

Hastalık ortaya çıkmadan önce, gerekli önlemleri alarak kişinin sağlıklı kalmasının amaçlandığı check-up, hem yaşam süresi hem de kalitesi açısından önemlidir. Siz de yaza girerken check-up yaptırıp, sağlığınızı güvenceye alabilirsiniz.

Yazın gerek ısı artışı, gerekse beslenme ve yaşam tarzındaki değişikliklerden dolayı sağlığımız etkilenir. Aşırı sıcaklardan dolayı terleme, su ve tuz kaybına yol açar. Vücudun su ve elektrolit dengesi bozulabilir. Çoğumuz olanaklarımız doğrultusunda tatil yapıyoruz. Bazıları da doğup büyüdükleri kırsal kesimde birkaç ay geçiriyor. Yani bizi rutin kış hayatımızdan farklı bir dönem bekliyor. Bu süreçte uyku düzeni, fiziksel aktiviteler, beslenme yani yaşam tarzımız değişiyor. Bu değişime vücudumuzun hazır olup olmadığını bilmek ve durum tespiti yapmak gerekiyor.

Sağlıklı bireylerin yanı sıra, kronik hastalığı bulunanların (kalp, yüksek tansiyon, şeker hastalığı, böbrek yetmezliği, karaciğer sorunları, astım ve KOAH) daha dikkatli olması gerekiyor. Su ve tuz dengesi, kalp ritmiyle tansiyon düzeyini

Yazının Devamı

HATIRALARI ÇALAN HASTALIK

30 Nisan 2017

Unutkanlık, kimi zaman depresyon, vitamin eksiklikleri, tiroid fonksiyon bozukluklarına bağlı olarak görülebilir ve uygun tedaviyle tam şifa sağlanır. Ancak unutkanlığın, bunamanın ilk belirtisi olabileceği de bilinmeli.

Bunama (demans), orta-ileri yaşlarda başlayan, akli becerilerde ilerleyici kayıplara neden olan bir hastalıktır. Zihinsel fonksiyonlar ve günlük yaşam aktivitesinde ilerleyici bozulma, davranış problemleriyle tanımlanır. Alzheimer, demansın en sık nedenidir. Kişiyi adım adım yakın çevresinden, sonra kendinden uzaklaştıran, ardından anıların teker teker silikleştiği nörolojik bir hastalık türüdür.

Alzheimer, unutkanlıkla başlayan bir hastalık olarak kendini gösterir. Ancak her unutkanlık Alzheimer anlamına gelmez. Unutkanlıkla beraber beceri kaybı görülüyor ve kişilik özellikleri değişim gösteriyorsa daha dikkatli olmakta fayda var.

Demansta olduğu gibi günlük aktiviteler bozulur, ilerleyen dönemde hasta kendini ifade edemez, çevreyle ilişkileri azalır, hesap ve muhakeme yeteneğiyle algısı bozulur. Bunları kişilik değişiklikleri ve birtakım psikolojik sorunlar takip eder. Son zamanlarda yatağa bağımlı hale gelebilir ve günlük ihtiyaçlarını karşılayamaz.

Kadınlarda sık

Yazının Devamı

UNUTKANLIĞINIZIN SEBEBİ NE?

18 Nisan 2017

Unutkanlık, her yaştan insanın yakınmasıdır ancak çoğunlukla bir hastalık belirtisi olarak görülmez. Gençlere “Bu yaşta unutkanlık olmaz”, yaşlılaraysa “Unutması normal” denir. Oysa unutkanlık, altta yatan bir hastalığın belirtisi olarak düşünülmeli ve uzman bir hekim tarafından araştırılmalı.

Bu sorun; depresyon, vitamin eksiklikleri, tiroid fonksiyon bozukluklarına bağlı olarak görülebilir ve uygun tedaviyle tam şifa sağlanır. Ancak unutkanlığın bunamanın ilk belirtisi olabileceği de bilinmeli.

Bunama (demans), orta-ileri yaşlarda başlayan, akli becerilerde ilerleyici kayıplara yol açan bir rahatsızlıktır. Zihinsel fonksiyonları ve günlük yaşamı olumsuz etkileyen, ilerleyici bozulma ve davranış problemleriyle tanımlanır. Alzheimer, demansın en sık nedeni olmakla birlikte, bunamaya yol açan pek çok sorun da vardır.

Yaşlanmayla birlikte kişilerde ‘ılımlı unutkanlık’ olabilir. ‘Yaşla ilintili unutkanlık’ adı verilen bu durum, ilerlemediği sürece herhangi bir hastalığa yol açmaz. Buna karşın hastaların periyodik olarak takip altında bulunması gerekir çünkü ilerleme gösterebilir.

Gençlerde görülen unutkanlığın altındaysa genelde psikiyatrik sorunlar yatar.

Stres, depresyon ve gerginlik,

Yazının Devamı

STRESLE BAŞA ÇIKMANIN YOLLARI

11 Nisan 2017

Vücudun bir tepki vermesini ya da duruma adapte olmasını gerektiren her türlü uyarana stres denir. Stres bazı zamanlarda yararlıdır çünkü konuya odaklanmayı ve bir tehlike anında harekete geçmeyi kolaylaştırır. Ancak sürekli stres altında olmak farklı bir durumdur ve depresyondan tutun da kalp rahatsızlığına dek pek çok sağlık sorununa yol açabilir.

Kişinin çevreyle uyumunu bozar ve kapasitesini zorlar. Stressiz insan yoktur çünkü insanlar çevrede olup bitenlere tepki verir. Eğer stres yoksa, kişi tepki veremez ve bu da ölüm anlamına gelir. Bu yüzden stres hayatın bir parçası kabul edilir.

Çevresel, fiziksel ve duygusal olmak üzere üç tip stres vardır. Vücut, stresi algıladığında sinir sistemi hemen cevap verir. ‘Savaş ya da kaç’ olarak bilinen bu tepkiyle sempatik sinir sistemi uyarılır. Bu da kalp atışlarının hızlanması, uç noktalara kanın daha çok pompalanması, tansiyonun yükselmesi, görüş kalitesinin artması gibi birtakım değişiklikleri tetikler.

Böbreküstü bezlerinden kortizol ve adrenalin gibi stres hormonları salgılanır. Tüm bu değişiklikler vücudun kas gücünü artırıp, duyuları keskinleştirerek tehlike veya stres yaratan bir durum karşısında pozisyon almamızı

Yazının Devamı

HERPES VİRÜSÜ: UÇUK

4 Nisan 2017

Uçuk , virüslerin neden olduğu yaygın bir enfeksiyondur. Uçuğa neden olan bu virüsler tıpta ‘Herpes Simpleks Virüsleri’ olarak adlandırılırlar. Genellikle dudaklarda ve ağız çevresinde önce bir kaşıntı ardından bir kabarcıkla kendini gösteren uçuklar, içi sıvı dolu kabarcık şeklinde çıkar ve sonra da patlayarak yaraya dönüşürler.

Uçuk çıktıktan sonra bunun zaman içerisinde tekrarlama olasılığı oldukça yüksektir. Bazı kişilerde yılda 2-3 kez uçuk çıkar, ancak virüsü kapmış olan bazı kişilerde ise uçuk hayatları boyunca sadece bir kez çıkar. Ek olarak virüsü taşıdığı halde vücutlarında hiç uçuk çıkmayan, virüsün hep ‘uykuda’ kaldığı kişiler de vardır. Uçuk virüsü sinir hücrelerinde uykuya geçtikten sonra bir daha yaşam boyu hiç aktifleşmeyebilir.

Herpeslabilis dudakta, herpesgenitalis cinsel bölgedeki uçuk enfeksiyonuna verilen isim, ayrıca göz, beyin gibi organlarda dahi herpes enfeksiyonu olabilir. Tip 1 ve Tip 2 olmak üzere iki tipi vardır. Herpes virüs tip 1 genellikle dudak, burun çevresi gibi yüz bölgesindeki enfeksiyonlardan, herpes virüs tip 2 ise genital bölgedeki enfeksiyonlardan sorumludur. Ancak son yıllarda genital bölgede de yüzde 30 oranla Tip 1 saptanmıştır. Herpes

Yazının Devamı

ALARMDA BEKLEYEN HASTALIK: ZONA

28 Mart 2017

Zona; ağrıya yol açan, ciltte kabartı, kaşıntı ve döküntülere neden olan bir cilt hastalığıdır. Tıp dilindeki adı, ‘herpes zoster’dir. Halk arasında ise ‘gece yanığı’ olarak bilinir. Zonada belli bir bölgeyi etkileyen döküntüler, ilk önce su toplayıp ardından kabuk tutan kabarcıklar şeklindedir. Sebebi, su çiçeğine de yol açan varisella zoster virüsüdür.

Kişi, su çiçeği geçirdiyse virüs vücuttaki bazı sinirlere yerleşmiş demektir. Bu virüs bir kez vücuda yerleştikten sonra bağışıklık sisteminin zayıf düşmesini bekler ve fırsat bulduğunda harekete geçerek zonanın ortaya çıkmasına yol açar. Virüsün neden birden bire harekete geçtiği ve zonaya neden olduğu tam olarak açıklanmış değil. Ancak bağışıklık sisteminin zayıfladığı bir dönemi seçtiği biliniyor.

Depresyon, stres, yaşlılık ve çeşitli hastalıklar vücudun zayıf düşme nedenleri arasında sayılabilir. Virüs sinir köklerine yerleştiğinden, zona ağrıları şiddetli olabilir.

Sırt, göğüs, karın, kalça, kol, bacak, boyun, baş ve yüz, zonanın etkilediği bölgelerdir. Zona şikayeti bu bölgeler arasında en çok göğüs ve başta görülür.

Neden zona oluruz?

Zonayla karşılaştığımızda biz hekimleri kaygılandıran hastalık değil, hastanın niye zona

Yazının Devamı

YAŞLANAN ADAM SENDROMU

21 Mart 2017

Yaşlanma sadece kadınlarda değil, erkeklerde de ciddi değişimlere neden oluyor. Eşiniz ya da babanızda aşırı terleme, sıcak basması, sürekli halsizlik ve yorgunluk gibi menopozda görülen şikayetleri fark etmeye başladıysanız ‘yaşlanan adam sendromu’ olarak da bilinen andropozla karşılaşmış olabilirler.

Yaşın ilerlemesiyle beraber erkeklik hormonu olan testosteronun kandaki seviyesinin azalması ve buna bağlı olarak ortaya çıkan şikayetlerin oluşturduğu duruma andropoz denir. Bu dönemde erkeklerin hormon seviyelerinde değişiklikler görülür.

Her erkek 40’lı yaşlardan sonra 10 yılda bir, kanında bulunan testosteronun yüzde 10’unu, 50 yaşından sonraysa yüzde 25’ini kaybeder. Kesin bir yaş sınırı olmasa da, 50 yaşından sonra tüm erkeklerin ürolojik olarak takibe alınmaları gerekir.

Bu takip, erkek sağlığı için önemli olan prostat hastalıkları ve yaşlanan adam sendromunun erken tanısı için önem taşır.

Farklı belirtiler veriyor

Testosteron cinsel faaliyetlerin yanı sıra hem erkekte hem de kadında ruh halini düzenler. Cesaret, iyi olma hali, entelektüel aktivite, kas gücü, karın bölgesinde yağlanma ve kilo artışı gibi vücuttaki birçok faaliyetin düzenlenmesinde etkilidir. Testosteron

Yazının Devamı

KADINLARIN ISTIRAPLI DÖNEMİ

14 Mart 2017

Menopoz kelimesi, İngilizce ay (moon) ve sonlanma (pause) kelimelerinden oluşur. Tam olarak kelime karşılığı, âdetten kesilmedir. Menopoz yaşı, kadının en son fizyolojik âdet kanamasının olduğu zamanı ifade eder. Kadınlarda menopoza bağlı âdetten kesilme, yumurtalıkların işlevlerinin sona erdiğini ve artık kadınlık hormonlarının salgılanamadığını gösterir.

Menopoz, genel bilinenin aksine rahmin değil yumurtalıkların işlevinin sona ermesidir. Yumurtalıklarda yeni yumurta oluşumu gerçekleşmez ve hormon üretimi yapılamaz. Yeterince östrojen ve progesteron hormonu üretiminin bulunmamasına bağlı olarak da âdetten kesilme meydana gelir.

Ortalama yaşı var mı?

Menopoz yaşı ortalama olarak 50 kabul edilse de, 45-52 yaş arası normal sayılır. Menopoza girme yaşını belirleyen pek çok neden olmasına rağmen en önemli sebep, genetik özelliklerdir. 40 yaşından sonra kadınlarda âdet düzensizliği problemleri başlar. Sıcak basmaları ve gecikme şikayetleri de östrojen hormonunun vücudun ihtiyacına göre daha az olduğunu gösterir.

Menopoz dönemi, bir hastalık değildir ve ilerleyen yaşlarda her kadının başına gelir. Bu evre, farklı seyredebilir. Genelde bütün aşamalarıyla 4-5 sene sürer.

Yazının Devamı