Şekerin yerini tutar mı?

23 Ekim 2008

Şekerin zararları artık biliniyor, ama şeker tüketimini frenlemek zor... Bu nedenle kilo almamak için şekeri azaltmak isteyen kişiler yapay tatlandırıcı kullanıyor. Yapay tatlandırıcılar güvenli bir şeker alternatifi mi?


Günümüzde insanlar eskisine göre daha çok şeker tüketiyor. Şekerin bugün artık ucuz ve kolay ulaşılan bir besin öğesi olması nedeniyle çok yaygınlaşması, şekerli gıdaların ve tatlıların aşırı kalori içermeleri, porsiyon miktarlarındaki artış, hareketsiz yaşam tarzı bir araya gelince şişmanlık, şeker hastalığı, hipertansiyon, kalp-damar hastalıklarında hızlı bir artışa neden oldu. Bütün bunlar kuşkusuz iyi şeyler değil. Şekerin zararlarını artık herkes biliyor ama günlük hayatta şeker tüketimini frenlemek oldukça zor. Bu gerçeği bilen ve kilo almamak için şeker alımını azaltmak isteyen birçok kişi yapay tatlandırıcı kullanmayı tek seçenek olarak görüyor. Böylece sevdikleri ve genellikle kalorisi yüksek olan gıdaların ve içeceklerin keyfini çıkarma imkanına kavuşuyorlar. Yapay tatlandırıcı kullanan bir diğer grup ise şeker hastaları. Onlar da yapay tatlandırıcılar sayesinde ağızlarının tadını hem de sağlığını bozmadan birçok şeyi yiyebiliyorlar.



Yazının Devamı

Kanser riskini azaltabilirsiniz

21 Ekim 2008

Günlük hayatta yapabileceğiniz bir dizi basit değişiklikle kanser riskinizi azaltabilirsiniz: Sigarayı bırakmak, sağlıklı beslenmek, güneşten korunmak, aşı olmak ve güvenli seks bunlardan bir kaçı

Kanser hep korkulan bir hastalık. Bu korkuyu bilinçli bir korunmaya dönüştürmenin bize kansere karşı avantaj sağlayacağı da kesin. Günlük hayatta kolayca yapabileceğimiz bir dizi değişiklik, kanser riskimizi azaltmaya yardımcı olur. İşte size basit, ama geçerliliği kanıtlanmış öneriler:


Sigarayı bırakın
Aslında hemen herkesin bildiği bu gerçeği artık söylemek bile gereksiz ama yine de buradan başlamakta yarar var. Sigarayı bırakmak hayatınız boyunca sağlığınızla ilgili alacağınız kararların belki de en önemlisi olacaktır. Sigara içilen ortamlarda bulunmak da akciğer kanser riskini artırdığını unutmayın. Sigaranın akciğer kanseri dışında, başka bir çok kanser türü ile de ilişkili olduğu bilinmektedir.

Yazının Devamı

Yalnız değilsiniz...

16 Ekim 2008

Kadınların büyük çoğunluğunda idrar kaçırma sorunu vardır. Doğum yapan kadınlarda daha sık görülen bu durum, en çok çalışan kadınları etkiler. Bu şikâyetle doktora gittiğinizde bazı testlerden sonra çarenin ilaçta mı, fizik tedavide mi, yoksa ameliyatta mı olduğu saptanır

Geçen gün Jinekolog Prof. Dr. Ergin Bengisu ile çalışan kadınların problemlerinden konuştuk. Ergin Hoca, “İşyerlerinde idrar kaçırma çalışan kadınların büyük problemi” dedi. Ben de konuyu bizim için anlatmasını rica ettim. İşte Ergin Hoca’nın bu konuda anlattıkları ve önerileri:
İşyerinizde veya hayatınızda idrar kaçırma probleminiz var ise bazı öneriler sizi rahatlatabilir. Tabii bu probleminizi jinekoloğunuzla görüşmeniz en doğru yol, o size çok yardımcı olabilir.

İyi kaliteli özel emici ped kullanın. Emici nitelikteki inkontinans pedleri âdet dönemlerinde kullandığınız pedlerden farklıdır. Bunlar çocuk bezleri gibi bir toz içerir. Bu da idrarı jele dönüştürerek daha fazla sıvı tutmasını sağlar.
Kafeini azaltın. Bir toplantıda otururken iki ya da üç büyük fincan çay veya kahve içtiğinizde mesaneniz dolacaktır. Ayağa kalktığınızda ise sızıntı olabilir. Kahvedeki kafein bir idrar söktürücü olduğundan kaza

Yazının Devamı

İş hobi olursa...

14 Ekim 2008

Yıllar önce tanışmıştım Mehmet Ali Aydınlar’la. Daha Acıbadem Hastanesi’nin yeni kurulduğu yıllarda. Yakın bir dostum gece fenalaşmış, Acıbadem Hastanesi’ne kaldırılmıştı, ben de gittim. Hastanın durumu gayet iyiydi, hepimiz mutluyduk. Biraz sonra hastanın yakınlarından biri, “Hastanenin sahibiyle sizi tanıştırayım” dedi ve beni Mehmet Ali Aydınlar’la tanıştırdı. İçten gülümseyen, çok şık giyinmiş, uzun boylu biri. “Kutlarım sizi, harika” dedim.
Çok mutlu oldu, “Gezdireyim sizi” dedi. Şaşırdım, saat gecenin onbiri, evine gideceği yerde, biz hastaneyi gezmeye başladık. Küçük, pırıl pırıl, modern bir hastane ama beni asıl Mehmet Ali Bey’in her köşesini bilmesi, her aleti, her sistemi tanıması ve bunları yaşayan bir heyecanla anlatması çok şaşırttı. Böyle bir ilgi ancak işi hobisi olmuş kişilerde görülebilirdi, bir doktor olarak çok hoşuma gitti. Bir saate yakın gezdik, ve gece yarısı hastaneden ayrıldım.
Geçen hafta eski sağlık ve turizm bakanımız Sayın Bülent Akarcalı ile birlikte bir konuyu görüşmek üzere randevu almak için Mehmet Ali Bey’i arattım. Asistanım, Mehmet Ali Bey’in asistanı Elif Hanım telefonda, “Kendisi daha gelmemiş, gelince bizi arayacaklar” dedi. Elif Hanım’ı

Yazının Devamı

İnternetteki sağlık iddiaları yanıltmasın

9 Ekim 2008

Bugün artık sağlık denince herkesin ilk başvurduğu kaynaklar arasında sayılan internet kuşkusuz en son bitkisel takviyeleri veya vitamin ve benzerlerini keşfetmenin de ideal bir yolu sayılabilir. Ama internette rastladığınız her bilgi doğru olmayabilir hatta sağlık dolandırıcılığının kurbanı olabilirsiniz.
Web sitelerinde rastlayabileceğiniz yüzlerce yeni ürün, terapi ve ilerleme olarak pazarlanan şeyler sizi iyileştirmek bir yana sağlığınızı bozabilir. Ziyaret ettiğiniz her sağlık sitesini dikkatle araştırın ve iyi ürünleri kötülerinden ayırmasını öğrenin. Ve bu tedavileri denemeden önce her zaman doktorunuza  veya eczacınıza danışın. Diyelim ki bitkisel destek ve tedavilerle ilgili bilgi ve ürün sunan bir siteye girdiniz, aşağıdaki hususları dikkate almanız, iyiyi kötüyü ayırmanız için size yardımcı olabilir:
Birçok ticari sitede bir ürünün mucizevi şifalar sağladığı gibi bilgiler yer alır. Bu gibi tek yanlı ve aşırı iddialar genellikle yanıltıcıdır. Bilimsel kanıtları ve reklamı ayırt edin. Tek bir sağlık sitesi yerine birçok sağlık sitesini dolaşın ve

Yazının Devamı

Lensinize gözünüz gibi bakın

7 Ekim 2008

Bundan yıllar öncesine gittim, kontakt lenslerle ilgili bu yazıyı göz doktorumuz Erdem Öztürk’ten alırken. Daha İntermed’in ilk kurulduğu aylardayız. Arkadaşım Dr. Cengiz Babacan’ın eşi Zeynep Babacan bana asistanlık yapıyor ve canı çıkıyor zavallının, yeni açılmış bir yerde her yere darmadağın yetişmeye çalışan benim gibi birini toparlamaktan. Zeynep o zamanlar lens takıyor. Bir sabah erkenden Zeynep geldi, ağlamaklı, “Sağ gözüm iyi görmüyor, lensimi taktım ama bir acaiplik var” dedi. Hep beraber baktık, sol gözünde lens var, sağ gözünde lens yok. “Zeynep, lensini takmamışsın” dedik. “Yok canım sabah aynanın karşısında taktım hem de, demek yolda düştü” dedi. “Zeynep lens düşer mi durup dururken gözden” desek de inandıramadık. Bütün gün her yerde lens aradık durduk. Akşam bir telefon, “Lensimi buldum” diye gülmekten güçlükle konuşan Zeynep, akşam eve gidince lensini banyodaki aynada yapışık bulmuş, işe yetişeceğim diye uyku sersemi lensini aceleden sağ gözü

Yazının Devamı

Kilo vermek elinizde

2 Ekim 2008

Bayram geldi, geçiyor. Ne güzeldi eski bayramlar. Giyinir, kuşanır akraba ziyaretlerine giderdik. Hem şekerler ikram edilirdi bol, bol hem de ziyaret öğle saatlerine geldi mi neler, neler yenirdi, ne ziyafet sofraları kurulurdu. İsmail Amcamın Tarabya’daki evinde kurulan sofraları hâlâ hatırlarım. 
Şimdi bu bayram ziyaretlerinin ve ziyafetlerinin ihtişamı kaybolsa da insan özellikle Ramazan’dan sonra gelen bir bayramda kelepçelerden kurtulmuş gibi oluyor ve yedikçe yiyor. Bir kere de başladı mı, hadi yarın dikkat ederim psikolojisi ile kilolar geliyor ve bel çevresi kalınlaştıkça kalınlaşıyor. Oysa bel çevresi, sağlığımız için çok önemli. Göbek deliğinin biraz üstünden belin en ince olduğu yerden, mezura ile yapılıyor bu ölçüm. Yapması kolay, sonuçları değerlendirmek daha da kolay. 

Bel çevrenize dikkat
Bel civarında yağ toplanan durumlarda insan orta bölümünden kalınlaştığı için elma vücut, kalça tarafında yağ toplanması durumunda insan alt bölümünden kalınlaştığı

Yazının Devamı

Sağlam kemikler için bu üçlü şart

30 Eylül 2008

Geçen gün nükleer tıp uzmanımız Dr. Mari Benli ile osteoporoz üzerine konuşuyorduk, bu konuda çok güzel bilgiler verdi. Dr. Mari’den kalsiyum ile osteoporoz’un ilişkisini derleyip, anlatmasını rica ettim, işte anlattıkları:
Süt, süt ürünleri ve kalsiyumdan zengin besinlerin sağlıklı bir yaşam tarzının ve sağlam kemiklerin önemli bir kaynağı olduğunu hepimiz biliyoruz. Konuyla ilgili çalışmalar erişkinlerin günde 1000 - 1200 miligram kalsiyum alımının “makul bir hedef” olduğunu gösteriyor. Beslenme ve destekle günde 1200 miligramdan fazla kalsiyum alınmasının anlamlı bir yararı yok gibi görünüyor. Kalsiyum sağlık için yeterli alınması şart bir mineral olsa da fazlası böbrek taşlarına neden olabiliyor.
Kadınlar erişkin dönemdeki kemik kütlesinin zirvesine yaklaşık 35 yaşında ulaşıyorlar. Sonra yavaş yavaş kemik kaybı başlıyor ve bu kayıp menopozdan sonra artıyor. Bu nedenle genç kadınların iyi bir kemik kütlesine ulaşması ve menopoza girenlerin de kemik kütlesini sürdürmeleri ileride osteoporoza yakalanmamaları

Yazının Devamı