Bayram geldi, geçiyor. Ne güzeldi eski bayramlar. Giyinir, kuşanır akraba ziyaretlerine giderdik. Hem şekerler ikram edilirdi bol, bol hem de ziyaret öğle saatlerine geldi mi neler, neler yenirdi, ne ziyafet sofraları kurulurdu. İsmail Amcamın Tarabya’daki evinde kurulan sofraları hâlâ hatırlarım.
Şimdi bu bayram ziyaretlerinin ve ziyafetlerinin ihtişamı kaybolsa da insan özellikle Ramazan’dan sonra gelen bir bayramda kelepçelerden kurtulmuş gibi oluyor ve yedikçe yiyor. Bir kere de başladı mı, hadi yarın dikkat ederim psikolojisi ile kilolar geliyor ve bel çevresi kalınlaştıkça kalınlaşıyor. Oysa bel çevresi, sağlığımız için çok önemli. Göbek deliğinin biraz üstünden belin en ince olduğu yerden, mezura ile yapılıyor bu ölçüm. Yapması kolay, sonuçları değerlendirmek daha da kolay.
Bel çevrenize dikkat
Bel civarında yağ toplanan durumlarda insan orta bölümünden kalınlaştığı için elma vücut, kalça tarafında yağ toplanması durumunda insan alt bölümünden kalınlaştığı için armut vücut denir. Kalça bölgesi kalınlaştığında yağ cilt altında birikir. Bel ve karın bölgesinde kalınlaşma olduğunda yağın büyük bir bölümü viseral yağlanma dediğimiz, karın içi organlarının çevresinde birikir. Kalp ve damar hastalıkları bakımından tehlikeli bir kilo alma şeklidir bu karın bölgesinde yağ birikmesi.
Bel çevresini ölçtüğümüzde, hanımlarda 80 cm’nin üzeri, erkelerde ise 94 cm’nin üzeri alarm çanlarının çalmaya başladığının ilk belirtileridir ve bu ölçüleri fazla geçmek ise, ciddi problemlere yol açmaktadır.
Bel çevreniz, kadında 88 cm’yi, erkekte 102 cm’yi, geçiyorsa, trigliserid ölçümünüz 150 ml/dl’nin üzerindeyse;
İyi kolesterol olan HDL kolesterolünüz, kadında 50 mg/dl’den, erkekte 40 mg/dl’den düşükse;
Tansiyonunuz 130/85 mmHg (13/8.5) ve üzeri ise;
Açlık kan şekeriniz 110 mg/dl den yüksek ise...
Çağın hastalığı dediğimiz ve birçok hastalığın birleşmesi olan “Metabolik Sendrom” başlamış ve kalp damar hastalıkları, enfarktüs, beyin inmesi, tip 2 diabet (şeker hastalığı) gibi ciddi hastalık riskleri altındasınız demektir.
Bu olumsuz zinciri kırmak ise sizin elinizde. Doktorunuzun önerileri doğrultusunda, mümkünse diyetisyeninizden öğrenip uygulayacağınız bilinçli ve dengeli beslenme ve günlük egzersiz ile bel çevrenizi inceltmek tek çareniz. Bel çevrenizden giden her santim sağlığınıza inanılmaz katkılar yapacaktır, ve beliniz inceldikçe sağlık risklerinden hızla uzaklaşmış olacaksınız.
Bayram sonrasını rahat geçirmek içinDiyetisyenimiz Müge Başer ile hem aşırıya kaçmamak hem de bazı sağlık problemlerine yol açmamak için bayramda beslenme üzerine konuştuk. İşte diyetisyen Müge Başer’in anlattıkları:
Ramazan ayını takiben gelen bayram günlerinde kişilerde istenildiği zaman yemek yiyebilme özgürlüğü ile aşırı beslenme, bayram ziyaretleri ile birlikte normalden daha fazla tatlı, çikolata, şekerlemelerin yenilmesinin yanında yoğun kafein içeren çay, kahve, gazlı içeceklerin de tüketimi artar. Bu şekilde dikkatsiz bir biçimde aşırı yemek yeme sonucu şişkinlik, hazımsızlık, gaz, mide bulantısı gibi sindirim sorunları, tansiyon yükselmeleri, kan şekerinde artışlar ve baş ağrısı gibi sağlık sorunları oluşabilir. Eğer sizde bayramı ve sonrasını her hangi bir sağlık problemi yaşamadan geçirmek istiyorsanız:
Güne güzel bir kahvaltı ile başlayın. Az yağlı peynir çeşitleri, haşlanmış yumurta, esmer ekmek çeşitleri (yulaf, çavdar, tam tahıllı, gibi), taze sıkılmış meyve suları ve domates, salatalık, biber gibi sebzeler ve bol yeşillikten oluşan bir kahvaltı gün içerisinde daha az yemek yemenizi sağlar.
Öğünler arasında 2 - 3 saatte bir 1 porsiyon meyve veya 1 porsiyon süt ürünleri (süt, yoğurt, kefir gibi) veya 2-3 adet diyet bisküvi/grisini veya 1 avuç fındık/ badem gibi kuruyemişlerden oluşabilecek ufak ara öğünler ile metabolizmanızın sürekli çalışmasını ve kan şekerinizin dengede kalmasını sağlayın.
Bol sebzeli yemekler, çorba, az yağlı yoğurt, çok yağlı olmayan salata çeşitleri, esmer ekmek çeşitleri ve komposto/ hoşaf/ meyveden oluşan öğünlerle ile devam edin.
Kızartmalar, kavurmalar yerine haşlama, ızgara, fırında pişirilmiş yemekleri tercih edin.
Sebze ve meyveler başta olmak üzere esmer ekmek çeşit-lerini, kurubaklagil yemekleri gibi bol posa içeren besinleri menünüzden eksik etmeyin.
Bol bol su içmeyi unutmayın.
Bayram ziyaretlerinizde size ikram edilenlerin yarısı yiyin. Size gelen misafirlerinize yemeleri konusunda ısrarcı olmayın.
Yürüyüş mesafesindeki ziyaretlerinize yürüyerek, vasıta ile gideceğiniz yerlere ise arabanızı uzak yerlere park ederek veya bir önceki durakta inerek fiziksel aktivitenizi artırın.
Sağlıklı ve mutlu bayramlar geçİrmenİz dİleğİyle...