Karaciğer yağlanması için özel bir tedavi yoktur, destek tedaviler yarar sağlar. Kolesterol düzeyleri düşürülmeli, kilo verilmeli, bel çevresi indirilmeli, şeker hastalığı varsa kontrol altına alınmalıdır
Karaciğer hücrelerinde yağ birikmesi olarak tanımlanan karaciğer yağlanmasının nedenleri arasında şişmanlık, alkol kullanımı, yüksek kolesterol ve trigliserid, şeker hastalığı, genetik (bakır birikmesi) ve metabolik hastalıklar, bazı ilaçlar, hızlı kilo artışı veya kaybı ve hepatit C gibi virüs enfeksiyonları sayılabilir. Orta yaşlı kilolu kişiler ve özellikle kadınlar, karaciğer yağlanmasının en çok görüldüğü grup. Bazı çalışmalara göre aşırı kilolu kişilerin, yüzde 40’ında karaciğer yağlanması bulunuyor.
Yıllarca işaret vermeyebilir
Fazla kilo ve yağlanma, özellikle bel çevresinde artış, insülin direnci ile yüksek kolesterol, ürik asit ve yüksek tansiyonun bir arada olduğu metabolik sendrom tablosunda da karaciğer yağlanması görülüyor. Böyle durumlarda eşlik eden bir karaciğer yağlanması tespit
Oksijen soluduğumuzda, oksijenin yüzde 95’i enerji yapımında kullanılır, bu oksijenin yüzde 2-5 kadarı da, yüksek reaksiyon hızına ve yüksek aktiviteye sahip olan bir cins zararlı maddeye dönüşür. Bu zararlı maddelere “serbest radikal” diyoruz.
Örneğin, demir ve çelik paslanır veya kabuğu soyulan elma havayla temas edince sararır. Otomobilinizin metali oksitlendiğinde yani paslandığında havadaki oksijenle reaksiyona girmektedir. Ne yazık ki vücudunuzun molekülleri de oksidasyonun zararlı etkilerine açıktır. Bu da yaşlanma belirtilerine ve pek çok sağlık sorununu tetikleyen serbest radikallerin üretilmesine neden olur.
İyi haber; “paslanma” oluşumunu aldığınız besinler ya da desteklerle azaltmanın yolu var.
Kötü haber; elinizde doğru bilgiler yoksa, sizin durumunuza ve vücut yapınıza göre hangi besinlere ağırlık vermeniz gerektiğini ya da desteklerin hangisinden ve ne miktarda kullanmanız gerektiğini bilemezsiniz.
Serbest radikaller sınırsız zararlara yol açabilir:
* Artritte eklemlerin iltihabına katkıda bulunabilir.
* Hü
Belde ağrı kaynaklarının belirlenmesinde bel bölgesinin genel yapısının ve fonksiyonlarının iyi bilinmesi gerekmektedir. 1980’li yıllardan itibaren ağrı kavramının çok çeşitli araştırmalar sonucu gelişimi ağrıya yeni bir bakış açısı getirmiş ve bel bölgesindeki ağrı ileticileri, ağrıların tipleri ve psikososyal etkiler daha iyi anlaşılmaya başlanmıştır.
Bel bölgesinde ağrıdan sorumlu pek çok doku mevcuttur. Bir bölgenin ağrı kaynağı olabilmesi için üç ana faktör gereklidir.
-O bölgede duyusal iletinin olması
- O bölgede ağrıyı yapabilecek bir sorun olması
- Aynı tür ağrının çeşitli dokulardan kaynaklanmış olması
Ağrı omurlar arasındaki diskten olduğu gibi o bölgedeki bağlardan da kaynaklanabilir. Ayrıca o bölgedeki kimyasal değişiklikler de ağrının uyarılmasında rol oynarlar. O bölgede oluşan sinir kökü basıları en şiddetli olanlarıdır. Sinirin çıktığı yerdeki darlık ve sinirin beslenememesi de ağrı nedenidir.
Bazılarının bir günü sanki 24 saatten fazladır. Onlar hayatın her saniyesini tadına vararak yaşıyor, zamanı durdurmuş hatta sanki saatleri geriye çevirmenin sırrını bulmuş. Tıpkı Dr. Gürbüz Barlas, müzisyen İlham Gencer ve Aydın Harezi gibi...
Bazı insanlar vardır, 24 saati değerini bilmeden yaşarlar. Bazı insanlar vardır, 24 saati, her saniyesinin değerini bilerek yaşarlar. Bu kişilerin günleri sanki 24 saatten fazladır. Size bugün böyle hobilerini, yaşamı ve uzun günleri bir araya getirmiş üç değişik kişiyi tanıtmak istiyorum. Sonuç hep aynı, böyle yaşanınca yıllara meydan okunuyor, saatler durduruluyor.
Gürbüz Amcam
Dr. Gürbüz Barlas bu kişilerdendir. Gençlik yıllarımızın idolü. Bizler için, Mehmet Barlas, Selim Barlas, Murat Barlas ve benim için, Amerika’dan gelen, her şeyi bilen, yakışıklı, sevecen, babacan ve ona birazcık olsun benzenmesi bir ayrıcalık olan bir kişi, bir amca o. Onların hakiki amcaları, ama ben de onu o kadar seviyorum ki, kendimi hemen onların arasına katmışım o yıllarda,
İnsülini belirli sınırlar içinde tutacak tarzda bir beslenme tarzı uygulayıp bunu düzenli bir egzersizle de desteklerseniz, kilo almaz ve fazla kiloları da zamanla verirsiniz. İnsülini kontrol altına almanın bir yararı da zihnii açması
Ana görevi kan şekerini düzenlemek olan insülin, vücudumuza alınan besinlere yanıt olarak salgılanan bir hormondur. Bu açıdan bakıldığında, yedikleriniz sizin dostunuz ya da düşmanınız olabilirler. Yediklerinizi iyi seçersiniz, aşırı insülin salgılanmamış olur. İnsülin salgısını aşırı artıran besinler alırsanız, hiçbir diyet size beklediğiniz yardımı yapamaz. Bir yemeğin kilo aldırma gücünü, ilk etapta yendiğinde vücutta insülin üretimini uyarma gücü olarak düşünebiliriz. Tabii işin içine kalori miktarı da girmektedir, ama öncelikle dikkat edilmesi gereken nokta, besinlerin insülini uyarma gücüdür.
Kişiyi öncelikle şişmanlatan nedir? İşte sorunun cevabı: İnsülin hormonu düzeylerinin yüksek olması.
Peki ne yapmalıyız? İnsülin salgısını aşırı uyaran
Gaz şikâyetleri hakkında daha önce de yazmıştım, ilkbahara doğru çoğunlukla kişiler kış aylarında kilo aldıklarını fark edip, zayıflama hareketine başlarlar. Bu arada da tabii derhal sebzelerin ve tahıllı gıdaların tüketimi ön plana çıkar. Bizler de hep lifli gıdalar ye, rafine olmamış tahılları ye, meyve ye, sebze ye diyoruz ama bazen bu önerilerimiz gaz şikayetlerine, hazımsızlık şikâyetlerine neden olabiliyor. Vitamin, mineral, lif, fitokimyasal yüklü onca sebze, meyve, tahıl ne yazık ki pek çoğumuzda gaz şikâyetine yol açabilir.
Kuşkusuz, gaz şikâyeti nedeniyle sağlıklı beslenmeden fedakârlık etmek doğru bir davranış olmayacaktır ve aslında gaz yapıyor diye lifli gıdalardan kaçınmak bu sorunu daha da ağırlaştıracaktır. Çünkü bu gaz şikâyetlerinin esas nedeni sindirim sisteminin “gaz yapan” besinlere alışık olmamasıdır. Bunları yavaş yavaş ve düzenli olarak günlük beslenmemize eklediğimizde, vücudumuzun adaptasyon yeteneği sayesinde zaman içinde gaz şikâyeti azalacaktır. Aksine bu gıdaları düzenli değil
İleri yaşlarda ilk kez karşılaşılan ya da karakter değiştiren baş ağrılarının nedeni diğer yaş gruplarından farklıdır ve altta yatan nedenin ortaya çıkarılabilmesi için ayrıntılı inceleme gerekir
Geçen gün nöroloğumuz Dr. Dilara Nuzumlalı, ileri yaşlarda görülen baş ağrılarının dikkat edilmesi gereken bir konu olduğunu anlatıyordu. Ben de kendisinden bunları sizler için bir toparlamasını rica ettim. Dr. Nuzumla-lı’nın anlatımı ile ileri yaş baş ağrıları...
Baş ağrısı, hemen hepimizin hayatında en az bir kez yaşadığı bir ağrı türüdür. Yaş ilerledikçe pek çok hastalık ve hastalık belirtisinin görülme sıklığı arttığı halde, baş ağrısının görülme sıklığı azalır. Geniş hasta gruplarını kapsayan çalışmalardan bir örnek verecek olursak: 21 - 34 yaş arası kadınların yüzde 92, erkeklerin yüzde 75’inde; 55 yaş üzeri kadınların yüzde 66, erkeklerin yüzde 59’unda; 75 yaşın üzerindeyse kadınların yüzde 55, erkeklerin yüzde 22’sinde baş ağrısına rastlanmaktadır.
Baş ağrısının nedenleri de yaş gruplarına
Elektronik ve bilgisayar alanındaki gelişmeler, tıbba her geçen gün inanılmaz katkılar getiriyor. Bu katkılar sayesinde hem önleyici tıpta hem de tedavi edici tıpta büyük olanaklar hizmete sunuluyor. Tomografi de bu gelişmelerden özellikle nasibini alan cihazlardan biri. Bundan birkaç yıl önce peş peşe hem Times ve hem de Newsweek dergisine kapak olan 64 kesitli tomografi ile koroner damar hastalıkları teşhisi aniden kişilerin de dikkatini çekti. Gerektiğinde bizlere çok değerli bilgiler veren bu cihazın kullanımı hakkında Kardiyolog Dr. Murat Kınıkoğlu ile konuşuyorduk. Değerli bilgiler verdi, işte Dr. Kınıkoğlu’nun anlattıkları:
Tomografik anjiyografi, ilk bakışta biraz pahalı görünmekle birlikte kalp damarlarındaki darlıkları ve tıkanıklıkları göstermesi açısından gerçekten uygulaması son derece kolay, hızlı sonuç alınan, doğruluk payı yüksek bir tetkiktir. Hazırlık kısmını saymazsak 5 - 10 dakika gibi kısa bir sürede yapılabilmesi çok büyük avantajdır. Aslında çekim kısmı sadece saniyeler sürer. Şu an en değerli sonuçlar en az 64 sıralı dedektörlü özel tomografi cihazları ile alınır. Kullanılan alet geniş ve açık bir tomografi cihazıdır, kapalı bir tüp içine girilmez.