Dr. Hasan İnsel

Dr. Hasan İnsel

hinsel@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Elektronik ve bilgisayar alanındaki gelişmeler, tıbba her geçen gün inanılmaz katkılar getiriyor. Bu katkılar sayesinde hem önleyici tıpta hem de tedavi edici tıpta büyük olanaklar hizmete sunuluyor. Tomografi de bu gelişmelerden özellikle nasibini alan cihazlardan biri. Bundan birkaç yıl önce peş peşe hem Times ve hem de Newsweek dergisine kapak olan 64 kesitli tomografi ile koroner damar hastalıkları teşhisi aniden kişilerin de dikkatini çekti. Gerektiğinde bizlere çok değerli bilgiler veren bu cihazın kullanımı hakkında Kardiyolog Dr. Murat Kınıkoğlu ile konuşuyorduk. Değerli bilgiler verdi, işte Dr. Kınıkoğlu’nun anlattıkları:
Tomografik anjiyografi, ilk bakışta biraz pahalı görünmekle birlikte kalp damarlarındaki darlıkları ve tıkanıklıkları göstermesi açısından gerçekten uygulaması son derece kolay, hızlı sonuç alınan, doğruluk payı yüksek bir tetkiktir. Hazırlık kısmını saymazsak 5 - 10 dakika gibi kısa bir sürede yapılabilmesi çok büyük avantajdır. Aslında çekim kısmı sadece saniyeler sürer. Şu an en değerli sonuçlar en az 64 sıralı dedektörlü özel tomografi cihazları ile alınır. Kullanılan alet geniş ve açık bir tomografi cihazıdır, kapalı bir tüp içine girilmez. Alınan üç boyutlu ve istendiğinde renkli resimler sayesinde, kalp damarlarındaki yumuşak ve sert plakları görünür hale getirilir. Hastaların klasik anjiyoda olduğu gibi hastaneye yatması, kasığından katater takılması gerekmez. Bu nedenle risk açısından klasik anjiyografiye göre daha avantajlıdır ve çok kolay uygulanabilir.
The New England Journal of Medicine dergisinde (Kasım 2008) yayımlanan bir makalede 405 hasta üzerinde yapılan mukayeseli bir çalışmada tomografik anjiyografinin kalp damarlarındaki darlıkların saptanması açısından neredeyse klasik anjiyografi kadar doğru sonuçlar verdiği gösterildi. Bu araştırmada 100 hastanın sadece 13’ünde damarda saptanan darlık oranı klasik anjiyo sonuçlarından farklı çıkmış. 15 hastada damarda darlık olduğu halde görülmemiş. Tomografik anjiyografinin hastalık yok dediği vakaların yüzde 90’ında gerçekten damarlar normal bulunmuş.

Haberin Devamı

İki yöntem arasında fark var
Kalp damarları hakkında kısa sürede oldukça doğru bilgiler verdiğine göre kalp damarların-dan şüphelenen herkes yaptırabilir mi?
Tomografik anjiyografi kontrol amaçlı kullanabileceğimiz bir tetkik değildir. Bir kere pahalıdır, ikincisi ve esas sevmediğimiz yönü hastaya verilen radyasyon dozunun klasik anjiyografiden fazla olmasıdır. Röntgen ışınının özellikle genç hastalarda gelecekte kanser gelişme riskini artırdığı çok iyi bilinmektedir. Bu yüzden maddi imkânınız olsa bile özellikle genç yaşlarda “kalp damarlarımı kontrol ettireyim” diyerek tetkik yaptırmanız doğru değildir. Doğrusu kardiyoloğunuzla beraber ihtiyaçlarınızı ve risklerinizi karşılıklı değerlendirerek bir karara varmaktır.

Avantajlar ve dezavantajlar

Tipik kalp ağrısı şikâyetleri olan buna karşılık efor testinde bozukluk görülmeyen veya tam tersi, hiç şikâyeti olmadığı halde efor testinde anormallikler tespit edilen hastalarda tomografik anjiyografi yararlı olur.
Buna karşılık ağrısı, tipik kalp ağrısına benzeyen veya EKG, efor testi bulguları kalp damar hastalığını düşündüren bir hastanın doğrudan klasik anjiyografiye verilmesi daha doğru olur. Bu konuda kararı verecek olan kardiyoloji uzmanı, şikâyetlerinizi dinleyip muayenenizi yaparak hangi tetkiğin sizin için daha uygun olduğu konusunda karar verir.
n Tomografik anjiyografinin klasik anjiyografiye bir üstünlüğü var mı?
İki metodu kıyaslarsak kendilerine göre avantajları ve dezavantajları olduğunu görürüz.
Klasik anjiyografinin sadece hastane ortamında yapılması, hastanın bütün bir gününe mal olması gibi dezavantajları vardır.
Klasik anjiyografide plastik bir katater kasık atardamarından içeri sokularak kalbinize kadar ilerletiliyor. Kalp damarının ağzına yerleştirilen kateterin içinden ilaç (opak madde) verilerek damarlar görünür hale getiriliyor. Bu arada nadiren de olsa bazı komplikasyonlar olabiliyor. Buna karşılık damar içindeki darlıklar klasik anjiyografide daha net olarak görülüyor.
Tomografik anjiyografide ise hastanın hastaneye yatması ve kataterizasyon işlemine gerek olmuyor. Koldan yapılan iğne ile damarlar üç boyutlu olarak görünür hale getiriliyor. Tomografik anjiyografide, klasik anjiyografide olduğu gibi sadece damarın içi değil, damarın duvar yapısı, damar içindeki ve damar dışındaki plaklar görülüyor ki bu büyük bir avantajdır. Damarın içindeki ve üzerindeki kireçli plaklar ve oluşan darlıklar net olarak görülüyor ancak damarda önemli bir sorun varsa hastanın yine klasik anjiyografiye gitmesi gerekebiliyor.