KALP KRiZiNDEN SONRA SEKS

19 Nisan 2011

Bir araştırmaya göre, cinsel aktivitenin kalp krizini tetikleme riski çok düşük ve aslında seks birçok kişinin algıladığı gibi zorlu bir aktivite değil


Bir dostunuz kalp krizi geçirdikten sonra bakıyorsunuz eskisinden daha da sağlıklı görünüyor. Peki her şey dışarıdan göründüğü gibi mi, yoksa korkuları, çekingeleri devam ediyor mu? Mesela seks konusunda içleri rahat mı? Sınıf arkadaşım, kardiyolog Dr. Güven Caner’le konuşmaya başladık bu konuyu. Konuyu açmamızın sebebi, yeni stent takılmış olan gençlik yıllarımızdan çok sevdiğimiz bir dostumuzun, bu konuyu merak edip sorması. İşte Dr. Güven Caner’in bu konuda anlattıkları:
“Kalp krizi geçiren erkekler tekrar seks yapmaya başlama konusunda oldukça çekingen davranıyor. Kalp krizi sonrasındaki rehabilitasyonla ilgilenen psikologlara göre bunun nedeni, ikinci kez kalp krizi geçirme kaygısı. Diğer nedeniyse seks yaparken başlarına bir şey gelirse partnerlerinin bundan ötürü suçluluk duyacak olmaları. Bunlar kalp hastalarında sekse tekrar başlama konusunda endişe yaratıyor. Oysa kardiyologlar kalp krizi geçirenlerde seksin, hastaların sandığı kadar riskli olmadığı kanısındalar.

Doktor kontrolünde dönüş

Yazının Devamı

TEKNOLOJİNİN BEDELİ: ELEKTROSMOG

15 Nisan 2011

“Arı dünya yüzünden kaybolursa, insanın sadece dört yılı kalmış demektir.” Albert EInsteIn

Cep telefonları, Wi-Fi ağları, yüksek gerilim hatları, mikrodalga fırınlar, baz istasyonları, radyo ve televizyon vericileri, radar sistemleri, askeri gözlem istasyonları, iletişim sistemleri, bilgisayarlar ve elektromanyetik radyasyon ya-yan daha onlarca çeşit kaynak çevremizi sarmış durumda. Maruz kaldığımız elektromanyetik alanlar özellikle son on yıl içinde muazzam bir artış gösterdi. Bu da artık pek çok kişiyi kaygılandırıyor.
Kimi çevre-bilim uzmanları, arılardaki toplu ölümleri elektromanyetik radyasyona bağlıyor. Özellikle son dönemdeki arı nüfusundaki azalma dikkat çekici bulunuyor. Acaba bunun sebebi insan yapısı bu çok güçlü elektromanyetik alanların, arıların dünyanın doğal manyetik alanına dayalı yön bulma ve navigasyon sistemini bozması olabilir mi diye düşünülüyor. Antenlerinin yanlış mesajlar almasıyla doğal bilgi sistemlerinin ve iletişimlerinin bozulması, bazı araştırmacıların iddia ettiği gibi, bu hayvanların dünyasında bir kaosa mı neden oldu? Eğer arılarda böylesine etkileri olduysa, elektromanyetik radyasyonun insanlarda uzun dönemli bir sağlık riskine

Yazının Devamı

OMURGA HASTALIKLARININ TEDAViSiNDE?YENiLiKLER

12 Nisan 2011

Minimal invaziv cerrahi uygulamaları; kesinin ve çalışma alanının küçük olması nedeniyle hastada çok az harabiyet oluşturuyor. Böylece ameliyat süresi kısalıyor, günlük yaşama en kısa sürede dönülüyor

Dünyada alanında önde gelen kuruluşlarından Wooridul Spine Hospital ile Kadıköy Şifa Ataşehir Hastanesi ve BNM işbirliği yaparak omurga rahatsızlıkları konusunda Ataşehir’de hizmet vermeye başladı.
Japonya’daki deprem ve tsunami felaketinden birkaç gün sonra omurga merkezi projesinin direktörü Nöroşirurjiyen Op. Dr. Hikmet Uluğ’a rastladım. Heyecanlıydı. “Olacak iş mi bu, bu kadar felaket oldu, ben tüm ekiple Kore’ye gidiyorum, Wooridul Spine Hospital’da bitirmemiz gereken uygulamalar var. Bizdeki şansa bak” diye hayıflanıyordu. Kendisine, “Hikmet Hocam, bu konuyla ilgili beni bilgilendirebilir misiniz? Wooridul Spine Center işbirliğiyle kurduğunuz omurga merkezinde neler yapıldığını okuyucularımıza da anlatmak isterim” dedim. Sağolsun kırmadı beni. Yazdıklarını aynen aktarıyorum:

Farklı tıp alanları el ele

“Bel ağrıları, dünyada hastaların hekimlere ikinci en sık başvurma nedeni. Hesaplamalara göre bir toplumu oluşturan bireylerin yüzde 90’ı tüm yaşamları

Yazının Devamı

BEL BÖLGESi UYARIYOR

8 Nisan 2011

Kadınlarda 88, erkeklerde 102 cm.'nin üzerindeki bel çevresi, çeşitli sağlık sorunlarını beraberinde getiriyor

Genellikle kolesterol tek başına ölçülmez. Birkaç test bir arada yapılır. Bu ölçümde genellikle aşağıdaki yöntemler kullanılır.
* LDL: Düşük dansiteli lipoprotein kolesterol, ‘kötü’ kolesterol olarak da biliniyor.
* HDL: Yüksek dansiteli lipoprotein kolesterol, ‘iyi’ kolesterol olarak da biliniyor.
* Trigliseritler: Yediklerimizden kana karışan yağlarıdır. Fazla kalori, alkol veya şeker trigliseridlere dönüşerek yağ hücrelerinde depolanır.
* Total kolesterol: HDL, LDL, VLDL gibi lipoprotein cinslerinin toplamıdır.

Yazının Devamı

STRESi YATIŞTIRMANIN YOLLARI

5 Nisan 2011

Stresten uzak bir hayat sürmek mümkün değil ama onunla başa çıkmanın yollarını öğrenebilirsiniz

Gevşeme teknikleri, strese karşı verdiğimiz olumsuz yanıtları azaltarak daha iyi bir yaşam kalitesine ulaşmamıza yardımcı oluyor. Bu teknikler stres yönetiminin temeli sayılabilir. Şunu hemen belirtelim ki, burada gevşemeyle kastettiğimiz bir hobiyle uğraşarak zihnimizi dinlendirmek değil. Gevşeme, öğrenildiğinde ve bilinçli şekilde uygulandığında hayatın vücut üzerindeki yüklerini azaltan bir rahatlama tekniği. Gevşeyerek stresle ilgili durumların etkisini hafifletmek, sağlığımız için inanılmaz yararlar sağlar. Vücudun ve ruhun gerildiği durumlarda gevşeyebilmenin önemini ve yolunu bilmelisiniz.

Gevşeme egzersizleri

* Kalp hızını normale döndürür
* Kan basıncını düşürür

Yazının Devamı

ViTAMiN TESTi

1 Nisan 2011

Kişinin, bir yakını faydasını gördü diye vitamin kullanması beraberinde riskli durumları getirebilir. Ülkemizde yeni kullanılmaya başlayan bir test, bu açıdan önemli. Zira, kullanılacak vitaminin yarar ya da zarar getireceğini ortaya koyuyor

Son zamanlarda bazı değişik testler hastaların ve hekimlerin hizmetine sunuldu. Bunların ortak yönü, kişilerin kendi yapmaları üzerine kurulmuş tıbbi testler olmaları. Nasıl dünyayı kişilerin kendi kendine yapabildiği bir besin intoleransı testi dalgası sardıysa, bu testler de aynı mantıkla, insanların kendi kendilerine istemeleri veya yapmaları üzerine kurgulandı.

Hasta-doktor işbirliği önemli

Biz doktorlar “Tıp artık çok ilerledi, insanlar bu konuda bilgilenmeli ve sağlıklarından artık doktorlar kadar sorumlu olmalı. Birçok önemli hastalığın oluşması veya ilerlemesi bu hastalıklarla ilgili risk faktörlerine bağlı” diyoruz. Her gün, her fırsatta kişilerin kendi uygulamaları gereken risk faktörlerinden korunma yöntemlerini anlatıyoruz. “Bu risk faktörlerini en iyi kişilerin kendileri kontrol edebilir” diye de ekliyoruz. “Prediyabete dikkat et, kilona dikkat et, beslenmene dikkat et, egzersiz yapmaya dikkat et, basit

Yazının Devamı

KALiTESiZ UYKU, HASTALIK NEDENi

29 Mart 2011

Horlama uyku devamlılığını bozarak kişinin yeterince istirahat edebilme imkanını azaltır. Ciddi boyuttaysa önemli sağlık sorunlarına yol açabilir. Horlayanların yüzde 85’ini erkekler oluşturuyor. Bu gruptakilerin yarısının kilosu, ideal vücut ağırlıklarından en az yüzde 30 fazla oluyor. Tabii horlama zayıf kişilerde de görülebiliyor. Çocuklarda görüldüğünde sıklıkla bademcik ve geniz eti gibi üst solunum yollarını tıkayan sorunların belirtisi oluyor. Konunun ayrıntıları için KBB uzmanı Doç. Dr. Ali Oğuz ile konuştum. Anlattıklarını sizinle paylaşıyorum:
“Horlama ve uykuda nefes tutma, toplumda oldukça yaygın bir sosyal sağlık sorunu. 35 yaş üzeri erkeklerin yüzde 40’ı düzenli olarak horluyor, bunların yarıya yakını da uykuda nefes tutuyor. Bu oran 16-40 yaş arasında yüzde 20’ye inerken 65 yaş üzerinde yüzde 65’e çıkıyor. Ülkemizde yaklaşık 10 milyon kişinin düzenli olarak horladığını söyleyebiliriz. Horlamayla yatış pozisyonu arasında bir bağ var. Yumuşak damağın ve küçük dilin kapaklanmasına bağlı olarak horlama, en çok sırt üstü pozisyonda görülüyor. Yan yatışta azalıyor, yüz üstü yatıştaysa geçiyor.

Uyku bozukluklarının belirtileri
Apne, nefesin

Yazının Devamı

SAFRA TAŞLARI

25 Mart 2011

Operatör Dr. Hovsep Hazar o her zamanki sakin, detaylara önem veren kişiliğiyle safra taşları hakkında yapılması gerekenleri anlatıyordu odamdaki sohbetimizde. Ben de aynen aktarıyorum anlattıklarını:
“Çoğu kişide, safra kesesi taşı belirti vermez ve başka bir nedenle çekilen bir röntgen filminde, ultrason veya bilgisayarlı tomografi incelemesinde saptanır. Safra taşları olanların yüzde 80 kadarında her hangi bir yakınma yoktur. Buna karşın, bazen de safra taşları, şiddetli karın ağrısına neden olabilir. Bir kısım hastada gaz, şişkinlik, bulantı ve müphem karın ağrıları nedeniyle yapılan sindirim sistemi incelemeleri sırasında safra kesesi taşı saptanabilir. Bazen taş bulunmasına rağmen, şikayetlerin nedeni başka bir sebebe de bağlı olabilir.
Eğer taş safra kesesinin bağırsağa bağlandığı kanalı tıkamışsa, gerçek safra kesesi ağrıları ve başka sorunlar ortaya çıkar. Bu şiddetli ağrı karnın üst bölümünde, çoğunlukla sağ taraftadır. Tipik olarak yağlı bir yemekten sonra başlar ve birkaç saat içinde geçer. Bazı hastalarda safra taşları şiddetli enfeksiyona ve pankreatit gibi yaşamı tehdit edebilen durumlara yol açabilir. Eğer safra yolu taşla tıkandıktan sonra, safra

Yazının Devamı