KALP VE SICAKLAR...

5 Temmuz 2011

Sıcakların artmasından yerine göre vücut sistemlerimiz etkilenir, bu etkilenen sistemlerimizin başında da kalp-damar sistemimiz gelir. Kardiyolog Prof. Dr. Filiz Ersel Tüzüner hocayla sıcaklar ve kalp konusunda konuştuk. Filiz Hoca'nın bu konudaki önerilerini aynen aktarıyorum.

Sıcak kalbe ne yapıyor?
Aşırı sıcaklar vücudun ısı düzenleme sistemini zorlar. Kalp terlemeyle vücudu serinletmek için cilde kan pompalamaya çalıştığından, kalbin yükü de artar. Kalp ekstra bir yükle ve hızlı çalışır yani nabız hızlanır, bu da istediğimiz bir şey değildir. Özellikle de koroner hastaları bakımından. Bazı kalp ilaçları da kalbi yavaşlattığı için nabız hızlanamazsa, soğutma sistemi iyi çalışamaz ve sıcaklık daha da fazla hissedilir. Böylece sıcak çarpması ve bunun gibi tablolar daha kolay ortaya çıkar.


Aşırı sıcaklar herkes için tehlikeli olmakla beraber bazı gruplar daha fazla risklidir

Yazının Devamı

MEYVE ŞENLiĞi BAŞLADI

28 Haziran 2011

Yazın gelmesiyle giysiler hafiflerken fazla kilolardan da kurtulmaya çalışıyoruz. İlk akla gelen çözüm, beslenme şeklinin gözden geçirilmesi oluyor. “Daha çok sebze, meyve yiyeceğim”, “Şekeri, yağı azaltacağım” gibi sözler vermeye başlıyoruz. Kışın soğuğundan sonra baharın yorgunluğunu ve derecesi yükselmeye başlayan hava sıcaklığının etkisini azaltmak için meyve yardımcımız oluyor.

Sağlık deposu kayısı
Çoğumuzun şu sıcak yaz günlerinde severek yediği kayısının meyveler arasında ayrıcalıklı bir yeri var. Kayısının demirbaş gıdalardan biri olduğu, Himalayalar’ın Hunza Vadisi’nde yaşayanların, 100 yaşını görmesiyle kabul edildi. Geleneksel Çin tıbbında kayısı, bin yıldır kullanılıyor. Vücut sıvılarını yenileyen, toksinleri atan ve susuzluğu gideren özellikleri var.
Doğuya sefer yapan Büyük İskender’in bu meyveyi Batı dünyasına getirdiğine inanılıyor. Eski Yunan tıbbında şifalı özellikleri bilinen kayısıyı, Romalılar aşk tanrıçası Venüs’e adamış. Günümüz- deki araştırmalar kayısının en yüksek ve en çeşitli karotenoid düzeyine sahip olduğunu gösteriyor. Karotenoidler, kalp hastalığını önleyen, kötü kolesterolü düşüren ve kansere karşı koruyucu antioksidanlara deniyor.

Potasy

Yazının Devamı

AYAKLARINIZA iYi BAKIN

21 Haziran 2011

Yaz sıcakları geldikçe çorapsız ve açık ayakkabılar kadınlar tarafından daha çok tercih ediliyor. Ancak bu durum, estetik kaygıları da beraberinde getiriyor. Halluks valgus, kadınlarda sık görülen bir ayak sorunu. İlk duyulduğunda Romalı bir general ismini anımsatsa da tıp dilinde ayak baş- parmağının rahatsız edici bir deformasyonu olarak biliniyor. Konuyu, Kadıköy Şifa Ataşehir Hastanesi’nden ortopedi ve travmatoloji uzmanı Doç Dr. Ali Erdem Bagatur’a danıştım:

Halluks valgus tam anlamıyla nedir?
Ayak başparmağının kendiliğinden ve kalıcı olarak dış yana doğru yönelmesi, başparmağın tarak kemiğiyle eklem yaptığı bölgede, ayağın iç yanında ağrılı bir kemik çıkıntısının oluşması, tarak kemikleri kısmında ayağın genişlemesiyle kendini belli eden bir ayak hastalığı. Ağrı nedeniyle yürümeyi güçleştirir, ayağın genişlemesi ve kemik çıkıntısı nedeniyle de ayakkabı giymeyi zorlaştırarak yaşamı olumsuz etkiler. Basma bozukluğu sonucunda ayak tabanında ağrılı nasır gelişimi gerçekleşebilir.

Daha çok kimlerde görülür?
Herkeste görülebilir, kadın erkek ayrımı yapmaz. Bazı insanlarda doğuştan sahip oldukları ve ayağın şekliyle ilgili özelliklerden dolayı eğilim var. Ancak

Yazının Devamı

NLP’NiN SAĞLIĞA ETKiLERi

14 Haziran 2011

Sonradan oluşan birçok hastalık aslında bizim seçimimiz. Yaşam tarzımızı değiştirerek ve strese karşı yaklaşımımızı düzenleyerek yaşımıza yıllar katabileceğimiz biliniyor. Mani olamadığımız bazı yaşam tarzı hatalarımız; hastalıklarla ilgili risklerimizi artırıyor, yaşam süremizi kısaltıyor.
İki sene önce Almanya’da bir NLP eğitimine katılmıştım. Bu sene de, insanın yaşamına pozitif katkılar yapan NLP deneyimini tazelemek ve yeni gelişmeleri öğrenmek için Livcon’da, NLP Advanced Master Trainer Metin Çınaroğlu’nun organize ettiği programlara katıldım. Yurt dışında katıldığım programlarla buradakini karşılaştırınca, NLP konusunda pek çok ülkeden daha üstün olduğumuzu gördüm. Çınaroğlu’yla sağlıklı yaşam ve NLP ilişkisini konuştuk. Anlattıklarını sizler için aynen aktarıyorum:

Bir yaşam biçimi
“NLP yani Nöro Linguistik Programlama, yaşama bakış açılarımızı değiştirerek farklı açılımlar sağlayan teknikler bütünü. Diğer insanları, olayları ve durumları değiştiremiyoruz; tek yapabildiğimiz onlara bakış açımızı değiştirmek. Aynı şartlara sahip olan insanların birbirlerinden farklı yaşayabilmelerinin temelinde olan da zaten bu. Nasıl oluyor da aynı kaynaklara ve

Yazının Devamı

DiŞLERi BEYAZLATMANIN PÜF NOKTALARI

7 Haziran 2011

Mutlaka doktor kontrolünde yapılması gereken diş beyazlatma, 2-3 hafta içinde sonuç veriyor

Diş beyazlatmayı çok sık duyar olduk. Bazısı “Evde uyguladım” diye anlatıyor, bazısıysa “Diş hekimim yaptı” diyor. Bu konuyu merak ediyordum hep. Prensibi nedir, evde mi yoksa muayenehanede mi uygulanmalı? Ne kadar süre dayanır bu beyazlık gibi sorularım vardı. Karşı komşumuz Allianoi’den diş hekimi Sezen Dergin bir yakını hakkında görüşmek için İntermed’e uğramıştı, ben de kendisine diş beyazlatmayla ilgili merak ettiklerimi sorma fırsatını buldum, işte aldığım cevaplar:

Diş beyazlatmak ne demek?
Diş beyazlatmak, diş dokusunun gözenekli yapısında renk değişimine sebep olan organik ve inorganik maddelerin özel jellerle uzaklaştırılmasına deniyor.

Dişler neden sararır?
Kahve, kola, şarap gibi içecekler, tütün kullanımı, ağız hijyeninin iyi olmaması, baş-boyun bölgesine radyoterapi veya kemoterapi uygulanması, annenin hamileyken geçirdiği enfeksiyonlar, sekiz yaş altı çocuklarda tetrasiklin grubu antibiyotik kullanımı, amalgam diş dolguları, ilerleyen yaş, genetik etkiler, travma gibi nedenlerle dişler renklenebilir.

Yazının Devamı

HÜCRESEL YAŞLANMAYI ÖNLEYEBİLİRSİNİZ

31 Mayıs 2011

Son günlerde telomer boyu hakkında İngiltere’de çıkan bir yazı üzerine bütün dünya dikkatini bu konuya verdi. Konu, telomer testinin Türkiye’ye gelmesiyle burada da yankı buldu. Bu alanla yakından ilgilenen 24 yıllık mesai arkadaşım, nükleer tıp uzmanı Dr. Mari Benli’den konuya açıklık getirmesini istedim. İşte Dr. Benli’nin anlattıkları:
“Telomer; kromozomların ucunda yer alan, herhangi bir genetik bilgi taşımayan, hücre bölünmesi sırasında kromozomların aşınmasını önleyen bir bölüm. Her hücre bölünmesinde telomerlerden bir parça eksilir ve hücre yaşlandıkça telomerler kısalır. Telomerler çok kısalınca hücre bölünmesi durur, yani hücre ölür.

Biyolojik ve kronolojik yaş
Telomer testinde telomer boyu PCR yöntemiyle ölçülür. Telomer boyunun uzun çıkması kişinin biyolojik yaşının kronolojik yaşından daha uzun olduğunu, diğer bir deyişle kişinin yaşlanma hızının az olduğunu gösterir. Telomer boyunun zaman içindeki değişimi ölçülerek kişinin yaşıtlarına oranla daha mı hızlı, yoksa daha yavaş mı yaşlandığı hesaplanabilir. Telomer boyu kısalmasını önleyen tedavilerle yaşlanma yavaşlatılabilir.

Beslenme tarzının etkisi
İnflamasyona sebep olan veya oksidatif stresi artıran

Yazının Devamı

RENKLi MEYVELERiN SAĞLIĞIMIZA KATKILARI

24 Mayıs 2011

Birçok renkli meyvede bulunan flavonoidlerin eklemlerdeki kirişler, bağlar ve kıkırdak yapıda bulunan kolajen üzerindeki faydalı etkisi, romatoid artrit gibi eklem hastalıklarında önem taşıyor


Açan havalarla birlikte ilkbaharın süsleri renkli meyveler, tezgahları doldurmaya başladı. Birçok meyveye rengini, flavonoid denen maddeler veriyor. Sadece bitkilerde sentezlenen flavonoidler, aslında bitkilerin kendilerini parazitlere, bakterilere ve hücre hasarına karşı korudukları maddeler. Bunlar güçlü anti-oksidan etkileriyle serbest radikal denen vücutta oluşan zararlı maddelerle savaşarak, bunların dokulara zarar vermesini önlüyor. Diyetisyenimiz Müge Başer’le sizler için bugünlerde sık görülecek renkli meyveler yani zengin flavonoid kaynaklarıyla ilgili bazı bilgiler hazırladık.
Yaban mersini, böğürtlen, ahududu, siyah üzüm, kırmızı erik, çilek, elma ve kiraz gibi meyvelerin hem kabuğunda, hem de etinde bulunan flavonoidler, hücrelerdeki C vitamini düzeyini yükseltiyor. Serbest radikal hasarına karşı korunma sağlıyor ve eklem yapılarının sağlamlığını artırıyor. Flavonoidlerin eklemlerdeki kirişler, bağlar ve kıkırdak yapısında bulunan kolajen üzerindeki

Yazının Devamı

MUTLULUK VE ÇEŞiTLi HORMONLAR

20 Mayıs 2011

Artık, nereye kafamızı çevirsek karşımıza çıkan “Şişmanlıktan korun, doğru beslen, sigara içme, egzersiz yap!” uyarılarına “Mutlu olmaya çalış ve kronik öfkeden uzak dur!” uyarısını da eklememiz gerekiyor

Pozitif bir ruh halinin stresle ilişkili hormonlarda azalmaya, vücut direncinde artışa ve hatta yara iyileşmesinde hızlanmaya neden olduğu artık herkes tarafından kabul gören bir gerçek.
Mutlu olmanın tek başına hastalıkları önlediğini ya da tedavi ettiğini iddia edenler olsa da, kanıta dayalı günümüz tıbbında bunu genellemek biraz zor. Ancak insan fizyolojisinde çok önemli bir role sahip olan hormonların, stresli durumlardan doğrudan etkilendikleri biliniyor. Mutluluk ve hormonlarla ilişkisi konusunu geçen gün endokrinoloji ve metabolizma uzmanı meslektaşım Doç. Dr. Gökhan Özışık’la konuşuyorduk, konuyla ilgili çok aydınlatıcı bilgiler verdi, kendisine candan teşekkür ederim.
Örneğin uzun süre aç kalmak, organizma için tipik bir ‘stresli durum’ ve adapte olabilmek için enerji metabolizmasını düzenleyen hormonlarda ani bir değişim gerektiriyor. Uzun süre aç kalındığında kortizon, adrenalin, büyüme gibi birçok hormonun düzeyi artarken üreme

Yazının Devamı