Migren özellikle kadınların yaşam kalitesini etkileyen can sıkıcı nörolojik bir hastalıktır. Migren baş ağrısı atakları ile seyretmekte ve bu ataklar 4 saatten 72 saate kadar sürebilmektedir. Bu atakları tetikleyen faktörler arasında çeşitli besinler ve bireyin beslenme tarzı yer almaktadır. Diğer faktörler ise stres, hormonal değişiklikler, hava değişimleri, kapalı ortam, dumana maruziyet, parfüm/oda kokuları, ışık, gürültü ve uyku düzenidir.
Migren Ataklarını Tetikleyen Besinler
Çikolata: Migren hastaları üzerinde yapılan birçok çalışmada çikolatanın içeriğindeki biyolojik bileşenler ve kafein sebebiyle atakları tetikleyici olduğu bildirilmiştir.
Alkollü İçecekler : Özellikle kırmızı şarap, bira
Kafein içerikli içecekler : Çay, kahve, kola
Çay, soğuk çay, kahve, kola kafein içermekte ve tüketimi ile migren ataklarının arttığı bilinmektedir.
Özellikle diyet ürünler ‘’aspartam’’ – bir çeşit tatlandırıcı- da içerdiğinden migren ataklarını daha fazla tetiklediği bildirilmektedir.
Peynir,
Kendinizi mutsuz hissettiğinizde ne yaparsınız?
- Kocaman bir hamburger ya da pizza yanında kızartılmış patates?
- En yakın arkadaşla kahvenin yanında cheesecake?
- Evde bir film açıp cips, kola partisi?
- Bir paket çikolata, en sevdiğiniz atıştırmalık veya?
...
Eminim seçeneklerin en az birinde kafanızı salladınız. Bu yönelimler sonucunda özellikle de kilo ya da sağlık probleminiz de varsa duygu durumunuz yanı sıra bir şeyler daha olumsuz gidebilir... İşte sizler için hem sağlıklı hem de serotonin salgılatıp ya da bu sinyal ağını uyarıp duygu durumunuzu iyileştirecek, mutlu olmanıza yardım edecek besinler;
1. Yoğurt, Kefir
Ramazan, on iki ayın sultanı… Paylaştığımız, birleştiğimiz, huzuru hissettiğimiz bir güzel ay. Sıcacık pideler, mis gibi yemek kokuları, güllaç derken oruçların tutulduğu, sahurların yapıldığı bu ayda beslenme önerileri ise olmazsa olmaz. Beslenmemizde ufak tefek bazı püf noktalara dikkat ettiğimizde daha verimli, daha keyifli bir Ramazan geçirmek mümkün…
1. Sahur yapın.
Ramazan ayında beslenmemizde dikkat edeceklerimizin en önemlisi sahur yapmak diyebilirim. Sahurda kahvaltı yapılabilir. Sahur kahvaltısı için;
Yumurta, bir parça peynir, zeytin tuzlu olduğundan suda bekletilerek tüketilebilir, bol söğüş mevsim sebzeleri hem serinletir, hem kabızlığı önler, birazcık badem, ceviz, kan şekerini dengelemesi için kuru veya yaş meyveler, tam buğday/çavdar ekmek, süt ya da yoğurt tercih edilebilir. Kahvaltılıkların ortak noktası daha uzun süre tokluk sağlamasıdır. Çorba, zeytinyağlı sebze yemekleri, salata kahvaltının yanı sıra çeşitlilik sağlaması için yer verilebilecek sahur alternatifleridir.
Su içilmeli ancak bilinmeli ki sahurda fazla içilen su gün boyunca susuzluğun giderilmesinde etkili değil, vücudumuza aldığımız fazla su hızlıca boşaltıma geçiyor.
Aşırı yağlı, baharatlı
Çoğu bireyin en azından vereceği 3-4 kilo var. Bazı kilolar yapışmış da gitmiyormuş gibi... Mucize arıyor ama aradığınız mucize bir türlü karşınıza çıkmıyorsa... Bugün başlangıcınız olsun ve fit olmak için aşağıdaki 6 öneriye kulak verin;
1. Kahvaltı yapın
Kahvaltı günün en önemli öğünüdür. Metabolizmayı canlandırır, iş/okul başarısını arttırır, gün boyu daha uyanık ve yüksek konsantrasyona sahip olmaya yardımcı olur. Yumurta, beyaz peynir, bol mevsim sebzeleri, yağlı tohum ve tam tahıllarla gün boyu dengeli bir kan şekeri sağlar. Böylelikle gün içerisinde yaşanabilen tatlı krizleri ve açlık ataklarınızın azaldığını fark edeceksiniz.
2. Düzenli beslenin
Öğün saatlerinizi düzenleyin. Kahvaltı, öğle ve akşam yemeği saatiniz belirli olsun. Bilin ki o saatte yemek yiyeceksiniz. Bu sinyali alan beyniniz aralarda kaçamak yapmanızın önüne geçecektir.
3. Ara öğün alışkanlığı kazanın
Özellikle öğle yemeği ve akşam yemeği arasındaki sürede yapacağınız ara öğün kurtarıcınız olacaktır. Burada minik bir sandviç, sütlü kahvenizin yanında meyve, yulaflı yoğurt, badem ve hurma gibi alternatiflerle yapacağınız bir ikindi ara öğünü akşam yemeğinde kontrollü olmanıza yardımcı olacaktır.
4. Düzenli uyuyun
Tarihte birkaç rakam değişiyor ve henüz değişmeden yeniden doğacakmış gibi hissediyoruz... Saatler 00.00 olmadan kararlar alıyoruz. Bu yıl şunu şunu yapacağım diyor; yazıyor, çiziyoruz... Daha çok tebessüm istiyoruz, mutlu olmak! Başarmak! Sevmek ve sevilmek! Bazı istediklerimiz maddi, bazıları ise tamamen manevi, kalbimizden geçirdiklerimiz oluyor...
Belki yeni yılda 5 kilo daha zayıf olmak istiyor da olabiliriz. Ya da fotoğraflarını, filmlerini gördüğümüz birisi gibi olmak öyle güzel/yakışıklı, öyle zarif, öyle şanslı, öyle mutlu... Görüntü çok önemli, dış güzellik yani. Kabul etmiyoruz bunu ama önem veriyoruz işte.
Aslında yeni yıl bahane! Hayaller şahane!
Bir dostunuzun size bir torba dolusu fındık hediye ettiğini düşünün şimdi. Öyle paketli fındıklardan değil, bahçesindeki fındık ağacının dalından toplamış. Bir kıracak dahi getirmiş size, siz de olmaz diye düşünmüş. İştahla bir fındık alıp kırıyorsunuz ve bakıyorsunuz ki içi boş. Kaçıyor tüm keyfiniz...
İşte böyle, sağlığınızı ön plana koymadan uyguladığınız her program gerek kilo verme gerek alma, gerek emzirirken, hamileyken beslenme, gerek hastalıklarda beslenme... Eğer genel sağlığınızı ön plana koymayıp sadece bir şeye
Ellerimizde yüzey alanı olarak bir santimetrekare başına 100-1.000, alında 10.000-100.000, baş derisinde 1 milyon adet bakteri yaşıyor... Katıldığım bir konferansta petri kabına yerleştirilmiş insan fotoğrafı yansımıştı ekrana, biz insanlar belki de bakterilerin besi yeriyiz denilmişti. Demem o ki bizi biz yapan bir şeyde taşıdığımız milyarlarca bakterilerimiz...
Ellerimi gün içerisinde kaç kere yıkadığımı birisi sorsa, zannederim ki sayamam. Ben buna rağmen besi yeri olabiliyorsam ya dışarısı? Peki ya besinlerimiz?
Çözümü ''besin güvenliği'' ; kişisel temizlik ve bakıma, besin hijyenine ve kullanılan araç ve gereçlerin hijyenine dikkat etmek. Kimi zaman baş dönmesi, mide bulantısı, karın ağrısı, ishal sebebi güvenilir besine ulaşırken yaşanan problemler olabilir. İşte 5 adımda güvenilir besine ulaşma ;
1. Adım : Temizliğe önem vermek
Bu kişisel temizlikten, mutfağa, kullanılan araç gereçlere kadar önem verilen temizliğin adımı.
2. Adım : Temiz su ve temiz malzeme kullanmak
Kullanılan suyun ve satın alınan besinlerin temizliğini, hijyenini vurgulayan bir adım.
Besinleri güvenilir kaynaktan satın almaya ve son kullanma tarihlerine,
Vazgeçilmez Öğün : Kahvaltı
Bayram kahvaltısı, pazar kahvaltısı, açık büfe kahvaltı, serpme kahvaltı... Vazgeçilmez öğünümüz kahvaltı birçok kültürel aktivitemizde, sosyal çevremizin içerisinde hatta kimi zaman merkezinde yer alıyor. Cemal Süreya'nın savunduğunun arkasındayız ''Kahvaltının mutlulukla bir ilişkisi olmalı.'', kahvaltı severler onayı başını sallayarak verdi bile.
Peki kahvaltı gerçekten mutlulukla ilişkili mi?
Beslenme sağlıkla yani fiziksel, ruhsal ve sosyal açıdan tam bir iyilik halinde olmakla yakından ilişkili ve kahvaltı ise sağlıklı beslenmenin önemli bir parçası... Mutluluğa da ruhsal açıdan iyi hissetmenin içerisinde yer verdiğimizde sağlıklı besinleri içeren bir kahvaltı mutlulukla ilişkilidir diyebiliriz.
Kahvaltı öncesinde 6-10 saatlik bir açlık yaşıyoruz ve açlıkla beraber kan şekerimiz düşük bir seviyede ilerliyor. Sağlıklı seçeneklerin bulunduğu bir kahvaltıyla beraber kan şekerimizi de yükseltiyoruz böylece enerjimizi, motivasyonumuzu ve konsantrasyonumuzu arttırmış oluyoruz.
Tıp öğrencileri üzerinde yapılan bir çalışmada düzenli kahvaltı tüketimi ile mutluluk arasında ilişki ispatlanmış. Haftanın yedi günü kahvaltı edenler skorlamada en yüksek mutluluk puan
Emziren Annelere Beslenme Önerilerim
9 aylık uzun yolculuktan sonra bebekleriyle birlikte yeni bir hayata merhaba diyen annelerimiz... Bebeklikten yetişkinliğe vazgeçilmezi olacağınız değerli yavrularınızla daha sağlıklı ve kaliteli yaşam sizin ellerinizde... Tıpkı sevginiz, şefkatiniz gibi... Bir tatlı süreç daha sizi bekliyor; 6 ay boyunca miniğinizin besini sizsiniz, hem ruhunun hem bedeninin besini... Esasında 2 yıla kadar devam ediyor bu özel, bol bol anılar biriktireceğiniz süreç...
Emzirme döneminde beslenme hem anne hem de bebek için oldukça önemli. Anne hem kendi ihtiyaçlarını karşılayacak hem de sütüyle bebeğinin büyüme ve gelişmesini sağlayacak.
Annenin bu dönemde yeterli ve dengeli beslenmesi, sütünün içeriğini ve miktarını etkilemektedir. Eğer ki annenin beslenmesi yetersiz ve dengesiz olursa süt miktarı ve sütün vitamin-mineral içeriği etkilenir. Bebeğin zihinsel fonksiyonlarının geliştiği bu süreçte sütün yağ içeriğinin değişmesiyle okul dönemini kapsayan bir başarı için anne beslenmesine özen göstermeli.
Öncelikle Doğru Emzirme Tekniği
Bunu sağlık ocakları/ana-sağlık merkezlerinde ücretsiz bir şekilde öğrenmek mümkün. Sağlık Bakanlığı'nın hazırladığı broşürlerle tekrar