Tarihte birkaç rakam değişiyor ve henüz değişmeden yeniden doğacakmış gibi hissediyoruz... Saatler 00.00 olmadan kararlar alıyoruz. Bu yıl şunu şunu yapacağım diyor; yazıyor, çiziyoruz... Daha çok tebessüm istiyoruz, mutlu olmak! Başarmak! Sevmek ve sevilmek! Bazı istediklerimiz maddi, bazıları ise tamamen manevi, kalbimizden geçirdiklerimiz oluyor...
Belki yeni yılda 5 kilo daha zayıf olmak istiyor da olabiliriz. Ya da fotoğraflarını, filmlerini gördüğümüz birisi gibi olmak öyle güzel/yakışıklı, öyle zarif, öyle şanslı, öyle mutlu... Görüntü çok önemli, dış güzellik yani. Kabul etmiyoruz bunu ama önem veriyoruz işte.
Aslında yeni yıl bahane! Hayaller şahane!
Bir dostunuzun size bir torba dolusu fındık hediye ettiğini düşünün şimdi. Öyle paketli fındıklardan değil, bahçesindeki fındık ağacının dalından toplamış. Bir kıracak dahi getirmiş size, siz de olmaz diye düşünmüş. İştahla bir fındık alıp kırıyorsunuz ve bakıyorsunuz ki içi boş. Kaçıyor tüm keyfiniz...
İşte böyle, sağlığınızı ön plana koymadan uyguladığınız her program gerek kilo verme gerek alma, gerek emzirirken, hamileyken beslenme, gerek hastalıklarda beslenme... Eğer genel sağlığınızı ön plana koymayıp sadece bir şeye odaklanıyorsanız, evet belki dışarıdan o fındık tanesi gibi capcanlı görünebilirsiniz ama içinize bir bakarsınız ki kaybetmişsiniz.
Klişe ama... Hiçbir şey sağlık kadar önemli değil.
Sakin olun! Hayallerinizden de sağlığınızdan da vazgeçmeyin! Her şey yoluna girecek, inanın. Tam anlamıyla inanın hem de, istediğiniz birçok şey en beklemediğiniz anlarda gerçek olmadı mı? İşte takıntı boyutunda olmasın yeter, doğru bir şekilde ifade edin isteklerinizi kendinize, nefsinize, kalbinize, dilinize...
Bir bilene danışmak yol göstericinizin olması önemli ama. Bu kişiyi iyi seçin, gerçek olsun. Ona güvenin, soru sorun, konuşun, danışın. Doğru kişiyi bulduysanız zaten uyumu hissedersiniz.
Yeni yıl mutlulukla, bereketle ama en çok da sağlıkla gelsin,
Diyetisyen Sevde Kahraman