Zararlarını bilmemize rağmen tuzdan vazgeçemiyorsak eğer, baharatlar imdadımıza yetişiyor; üstelik sayısız yararı var.
Tuz tüketimi konusunda ülkece sınırları aştığımız bir gerçek. Dünya Sağlık Örgütü, günde ortalama 5-6 gramdan fazla tuz tüketmemeyi önerirken, ülkemizde bu rakam 18 grama kadar çıkıyor. Fazla tuzlu beslenmenin sağlık açısından birçok zararı olduğunu artık hepimiz biliyoruz. Ama özellikle fazla tuz tüketiminin bağışıklık sistemini de olumsuz etkilediğini bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Damak tadınız tuzluya daha yatkınsa bu alışkanlığınızdan vazgeçmenizin çok kolay olmayacağını biliyorum, ama tuzun yerine yemeklerinizi baharatlarla zenginleştirerek hem tuzun zararlı etkisinden kurtulabilirsiniz hem de baharatların sayısız faydasını görebilirsiniz.
İnflamasyonu azaltıyor
Bu konuda okuduğum yeni bir çalışmayı sizlerle paylaşmak istiyorum. Yüksek doymuş yağ ve yüksek karbonhidrat içeren bir beslenme düzeninin inflamasyonu tetiklediğini daha önceki çalışmalardan biliyoruz. The Journal of Nutrition’da geçen ay yayımlanan bu yeni çalışma, yüksek yağ ve karbonhidrat içeren bir yemeği baharatla beraber yiyenlerin, baharatsız yiyenlere göre daha düşük inflamasyon belirteçlerine sahip olduklarını gösteriyor. Bu çalışma için araştırmacılar fesleğen, defne yaprağı, karabiber, tarçın, kişniş, kimyon, zencefil, kekik, maydanoz, kırmızıbiber, biberiye, kekik ve zerdeçaldan oluşan bir baharat karışımı elde ediyor. Katılımcıların bazıları yemeklerini baharatsız tüketirken bazılarının yemeğine 2 gram bazılarının ise 6 gram baharat ekleniyor. Ve çalışmanın sonunda 6 gram baharat içeren yemekten sonra, 2 gram baharat içeren veya baharat içermeyen yemeğe kıyasla inflamatuar sitokinlerin azaldığı bulunuyor. Araştırmacılar, hangi baharatın veya baharatların bu etkiye sebep olduğu konusunda çok emin olamasalar da bu çalışma bize yemeklere tuz yerine baharat eklemenin çok daha faydalı olduğunu bir kez daha gösteriyor.
İnflamasyon neydi hatırlayalım
İnflamasyon, aslında vücudumuzun bir sorunu bulunduğunu ve tehlikede olduğunu anlatma biçimidir. Vücudun kendisini enfeksiyon, hastalık veya yaralanmadan korumak için verdiği bir tepkidir. Stres, sağlıksız beslenme, egzersizin azalması gibi birçok faktör inflamasyona yol açabiliyor. Akut (kısa süreli) inflamasyonun klasik bulguları kızarıklık, ağrı, ısı ve şişme gibi tepkilerdir. Fakat kronik (uzun süreli) inflamasyon genellikle sessizdir ve kızarıklık, ağrı, ödem gibi gözle görülür herhangi bir belirti vermeden de ilerleyebilir. Uzun süren inflamasyon şeker hastalığı, kalp hastalığı, yağlı karaciğer hastalığı ve kanser gibi birçok hastalığa sebep olabilir.
Baharat satın alırken nelere dikkat etmeliyiz?
Baharatlar uygun koşullarda satın alınmaz veya saklanmazsa üzerinde/içinde bulunan aflatoksin isimli küfler, insan sağlığını tehdit edebiliyor. Bu sebeple Türkiye Gıda Güvenliği Derneği kriterlerine göre; baharat satın alırken mutlaka Türk Gıda Kodeksine uygun olarak Tarım Bakanlığı’ndan izinli firmalar tarafından üretilmiş, ambalajlı baharat ürünlerini tercih etmelisiniz. Özellikle hijyene çok daha dikkat ettiğimiz bugünlerde güvenilir markaları tercih etmeye ve açıktan hiçbir ürün almamaya da özen göstermelisiniz. Evde de baharatlarınızı son kullanım tarihine uygun olarak havayla temas etmeyen, cam veya porselen kavanozlarda, serin ve direkt güneş ışığı almayan bölmelerde saklayabilirsiniz.