Hakkı Öcal

Hakkı Öcal

hakki.ocal@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), savaş suçları, insanlığa karşı işlenen, soykırım ve saldırı suçlarına bakan bir uluslararası mahkeme. 2003 tarihinde çalışmaya başladı; önceleri, ABD de destekliyordu ama Amerikan vatandaşlarının muaf olmasını sağlayamayınca, kuruluştan çekildi. 139 devlet anlaşmayı imzaladı; 123 devlet onayladı. Avrupa Birliği üyeleri UCM’ni tanıyor; nitekim, dışişleri ve güvenlik komisyonları başkanı Josep Borrell, mahkemenin İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkındaki tutuklama emrine saygı duyulması ve bunun uygulanması gerektiğini söyledi.

Haberin Devamı

Yani, Netanyahu, bir ülkenin işbaşındaki başbakanı, mesela uçağı benzin almak için İspanya’da dursa, yaka-paça indirilecek ve Madrid’de bir hücreye tıkılacak. Bunu, olayın milli boyutunu biraz abartmak için böyle söylüyorum; belki nezaketle inmesini rica edip bir otelde gözaltına alırlar. Ama sonuçta, tarihi şanla ve şerefle dolu olmasa bile 10 milyonluk bir ülkenin başbakanından söz ediyoruz.

O ülke ki, Osmanlıdan bu yana, Haşimilerden Emevîlere, Filistinlilere kadar bütün Arapların himayesi altında, Avrupa’nın adeta soykırımına dönen Yahudi düşmanlığından kurtuluş kapısı olarak kurulmuştu. Evet, Filistin’de bir Yahudi Yurdu kurmak için İngiltere ve Fransa, Osmanlıyı parçalamıştı; ama yine de unutmamak gerekir ki, Avrupalı Yahudileri önce İspanya ve Fransa engizisyonlarından sonra da Nazi kasaplarından kurtaran Türkler ve Araplar olmuştu.

Bir not daha: BM’nin sınır çizmeden Filistin’i paylaştırma kararına rağmen, Siyon Birlikleri ilk cinayet ve sürgün (Nakba) faaliyetine başlayıncaya kadar, Filistin’in yerlileri Yahudilere kapılarını, sofraları açmış, onlara iş vermişti.

UCM, kendilerine uzatılan bu eli 77 yıldır, ısıran, parçalayan, kopartan Siyonistlerin, onlar adına başbakanları ve eski savunma bakanlarının, Hamas’ın 7 Ekim Baskınını fırsat bilip, 43,391 Filistinlinin öldürülmesi dahil, insanlığa karşı işledikleri suçlardan hesap vermesi için yakalanmasını kararlaştırdı. Yani Netanyahu ve Gallant, bizdeki ifadesiyle tutuklu yargılanacaklar. Tabii yakalanabilirlerse…

Haberin Devamı

Bu ikilinin insanlığa karşı işledikleri sivilleri öldürme, hastaneleri bombalama, meskun yerleri tahrip etme suçlarının kurbanları arasında 146 medya çalışanı, 120 akademisyen, 224 yardım ve sağlık görevlisi, Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı’nın (UNRWA) 179 çalışanı da var. Beride 150 bini aşkın yaralı, şu anda açlık ve salgın hastalığın pençesinde ölümü bekleyen on binlerce çocuk bulunuyor.

UCM’nin kararı üzerine ABD ile İngiltere ve Almanya’daki papağanları, mahkemeye ve Gazze ile Batı Şeria’daki soykırıma varan katliamların hesabının sorulmasın isteyen herkese malum klişelerle saldırmaya başladılar: “İsrail demokratik bir ülke…” “İsrail’in terörizme karşı kendisini savunma hakkı...” Ve tabii, en etkili, her şeye karşı geçerli yafta: Anti-Semitizm.

Ne İsrail’i bu mahkemeye şikayet eden ülkeler, ne de mahkemenin bir mensubu, “İsrail bu suçları işliyor; çünkü Yahudi devletidir” dedi. Hiç kimsenin, İsrail’in soykırımını en ağır ifadelerle lanetleyen devlet ve hükumet yetkililerinin ağzından “Çünkü bunlar Yahudi… Onun için bu katliamlar…” ifadesi çıkmadı.

Haberin Devamı

Tersine, UCM savcısı ve heyet, önce İsrail’in 7 Ekim baskını ve buna verilen karşılığı soruşturmasını istedi. Mahkemenin bir yıldır beklemesinin sebebi bu soruşturma açılıp açılmayacağı idi. İsrail soruşturma açmış oysaydı bu tutuklu yargılama kararı çıkmayacaktı. Ama Netanyahu ne yaptı? Meclisten, 4 oy çoğunlukla soruşturma açılmasını yasaklayan kanun geçirtti.

Netanyahu ve suç ortakları yakalanır veya yakalanamaz. Hesap verir veya vermez. Ama işbaşındaki başbakanı tüm dünyada tutuklanmak üzere aranan ilk ülke, Yahudilerin 5 bin yıl sonra kavuştukları ilk vatanları, İsrail oldu. Siyonistler, kendi elleriyle İsrail’in yüzüne bu lekeyi sürmüş oldular.