Dilara Koçak

Dilara Koçak

bilgi@mezurasaglik.com.tr

Tüm Yazıları

Birçok duyguyu aynı anda yaşadığımız bu günlerde hasretini çektiğimiz duygulardan biri mutluluk. 20 Mart ise Birleşmiş Milletler Uluslararası Mutluluk Günü… Bu özel gün 2013 yılı itibarıyla BM tarafından mutluluk ve mutlu olma farkındalığımızı arttırmak için ilan edilmiş. Millet olarak son günlerde mutluluğu kutlayacak veya mutluluktan bahsedecek durumda değiliz. Her zaman mutlu olmanın ve gülümsemenin gücüne en çok inananlardanım ama bu dönem maalesef pek de içimizden gelmiyor. Fakat umutsuzluğa teslim olmadan, dayanışma ve sevgiyle bu günleri geride bırakmak, bunu yaparken hiçbir şeyi unutmamak tek temennimiz.

Haberin Devamı

İyi olmaya ihtiyacımız var

Mutluluk Endeksi Raporu

Her yıl Dünya Mutluluk Endeksi Raporu açıklanıyor. BM mutluluk verilerini Toplumsal Gelişim Endeksi içine alıyor. Geçtiğimiz yıl açıklanan raporda Türkiye sekiz basamak gerileyerek 112’nci olmuştu… Kalkınma literatüründe ‘mutluluk’ ve ‘yaşam memnuniyeti’ kavramları daha çok yer almaya başlamışken, hem bireysel hem de toplumsal olarak bu konuya daha fazla önem vermemiz gerekiyor.

Geçtiğimiz günlerde Selçuk Şirin’in Ya Adalet Ya Sefalet kitabını okuma fırsatı buldum. Şirin kitabında 7 başlıkta ülkemizin önemli konularına değinmiş. Bunlardan son başlık ise ‘Mutluluk ve Huzur’. İnsanlar arası mutluluk farklarının üçte birinin genetik, üçte ikisinin ise çevresel faktörlerle açıklanabileceğine dikkat çekiyor. Dolayısıyla bir ülkedeki genel mutluluk oranı hızlı iniş çıkış gösterebiliyor. Şirin’in de altını çizdiği gibi ülkemizin bir mutluluk dopingine ihtiyacı var. Hepimiz yaşadığımız ülkede mutlu olmayı hak ediyoruz.

Tüm bunları göz önünde bulundurarak mutluluğun vücudumuzdaki metabolik döngüsüne ve mutluluğu artırmanın yollarına birlikte bakalım mı?

1 -  Aktif olmak neden önemli?

Araştırmalar egzersizin, halk arasında ‘mutluluk’ hormonu olarak da bilinen endorfin hormonunun salınmasına yardımcı olduğunu gösteriyor. Egzersiz aynı zamanda kaygı ve gerginlik duygularını destekleyen adrenalin ve kortizol hormon aktivitesini de azaltır. PLOS one dergisinde geçtiğimiz yıllarda yayınlanan çalışmada daha mutlu insanların daha aktif yaşam sürdükleri bulunmuş. Günlük düzeninize küçük bir yürüyüş ekleyebilirsiniz. Başta biraz zor gelebilir, ama daha iyi hissettiğinizi fark edeceksiniz.

Haberin Devamı

2 - Uyku düzeni

Uyku, hem ruhumuza hem de bedenimize hitap ediyor, mutlu ve sağlıklı yaşamın önemli bir parçası. 18 Mart Dünya Uyku Günü. Bu yılın teması ‘Uyku Sağlık İçin Gereklidir’. Yeteri kadar uykunuzu alamadığınızda vücudunuzu tüm olumsuz dış etkenlere de açık hale getirdiğinizi hatırlayın. Ramazan ayı yaklaşıyorken de bu araştırma sonucuna özellikle dikkatinizi çekmek istedim; çünkü sahur-iftar döngüsünde uyku düzeninizi korumanız önem taşıyor.

Uyku ile başınız dertteyse gün içinde tükettiğiniz tuz miktarını da gözden geçirin. Çalışmalar akşam yemeğinde yoğun sodyum tüketiminin kan basıncı ile sıvı tutulumunda artışa ve bunun da uyku bozukluğuna neden olabileceğini belirtiyor. Yemeğinizin tadına bakmadan tuz ilave etmeyin. Gıda okuryazarlığını önemseyerek sodyum içeriği düşük ürünler tercih etmeye gayret edin. 14-20 Mart Tuza Dikkat haftası iken bu konuya da dikkat çekmek istedim.

Haberin Devamı

3 - Bağırsakları önemsemek

Mutluluk hormonu olarak bildiğimiz serotoninin büyük kısmı, bağırsaklarda üretiliyor. Yani bağırsaklarınızla iyi geçinmeniz şart.

Çalışmalar da probiyotik içeren fermente ürünlerin tüketiminin, sosyal anksiyete ve diğer duygu durumu bozukluklarının görülme olasılıklarını düşürmeye yardımcı olduğunu gösteriyor. Günlük beslenmenizde yoğurt, kefir ve turşu
gibi fermente besinlere yer vermenizi öneririm.

Daha mutlu, daha huzurlu günlere uyanmak dileği ile…