Yemeğe çorbayla başlamak mideyi ve bağırsakları rahatlatıyor ve sindirimi kolaylaştırıyor. Üstelik ana yemekte daha kontrollü olmamızı ve daha az kalori almamızı sağlıyor
Çorba, çok eski yıllardan beri geleneklerimizde var. Özellikle kış yemeğine bir kase sıcacık çorba ile başlamak anne ve babalarımızdan bize kalan bir alışkanlık, haksız da değiller. Çünkü yemeğe çorba ile başlamak aynı zamanda daha sağlıklı olmamıza da yardımcı oluyor. Mideyi ve bağırsakları rahatlatıyor ve sindirimi kolaylaştırıyor. Üstelik ana yemekte daha kontrollü olmamızı ve daha az kalori almamızı sağlıyor. Yapılan araştırmalar yemeğe çorba ile başlayanların başlamayanlara oranla ana yemekte yüzde 20 daha az kalori aldığını söylüyor.
Yapımı da çok kolay
Ramazan’da da yaz veya kış sofralarda çorba olmasını çok önemsiyorum. Elbette bütün gün boş kalan midenize ilk girecek şey ılık bir su olmalıdır. Çok sıcak veya çok soğuk besinlerden kaçınmak, sindirim sağlığı için önemlidir. Daha sonrasında ise hafif ve sıvı bir besin olan çorbayı tüketmek önemlidir. Böylece uzun süre açlıktan sonra ılık ve sulu bir besinle yemeğe başlamak, hem sindirime hem de ana yemekte kontrolü sağlamaya yardımcı olur.
Çorbalar hem yapımı kolay hem de içine kendi damak tadınıza uygun olarak ne koyarsanız değişik tatların yaratılmasını da sağlayabileceğiniz için son derece keyifli bir yemektir. Ramazan ayında besleyici değeri yüksek çorbaları iftar sofralarınızdan eksik etmemelisiniz…
Bazı çorba tüketimleri sayesinde aldığınız besin öğeleri
Eğer mercimek çorbası yaparsanız kurubaklagil tüketmiş olduğunuz gibi posa alımınızı da artırmış olursunuz. İçine sebze ekleyerek Ramazan’da azalan sebze tüketiminizi de destekleyebilirsiniz. Kurubaklagiller gaz yapıyorsa, biraz kimyon eklemeyi ve haşlama suyunu süzmeyi deneyin.
Yayla veya yoğurt çorbasıyla kalsiyum alımını desteklemiş olursunuz. Kalsiyum kas kasılmasında, kalp kasının çalışmasında, kanın pıhtılaşmasında ve sinir sisteminde uyarıların iletilmesinde de işlev gösterir. Bu işlevler yaşamsal önem taşır.
Sebze çorbası ile vitamin ve mineral deposu bir çorba tüketmiş olursunuz. Günde 5 porsiyon sebze ve meyve tüketmek, lif içeriği sebebiyle mide ve bağırsak sağlığı için çok önemlidir. Domates çorbası içtiğinizde ise domates içerdiği likopen ile sizi kansere karşı koruyucu etki gösterir. Yapılan çalışmalar yüksek likopen alımının kardiovasküler sağlığa olan olumlu etkilerini göstermektedir.
Domates ayrıca C, A ve K vitamininde önemli bir kaynağıdır. 100 gramında 22 kalori içerir. Domates aynı zamanda yüksek kolesterol seviyelerini düşürmeye yarayan, kan şekerlerini denge altında tutan ve kolon kanserine karşı koruyucu etki gösteren lifin de iyi bir kaynağıdır. Et suyu veya tavuk suyu ile de çorbalar hazırlayabilirsiniz. Küçük et veya tavuk parçacıklı çorbalar da özellikle sahur açısından uygundur. Çünkü enerji değeri artar ve tok tutma süresi uzar. Et/tavuk protein içeriğiyle daha uzun süre tok kalmanıza yardımcı olur. Çorbalarda genelde pirinç veya şehriye kullanılır. Besin değerini artırmak için pirinç veya şehriye yerine bulgur, kinoa, karabuğday gibi tam tahıllarla çorbayı zenginleştirmek önemlidir. Yapılan araştırmalar da tam tahıllı besinlerin diyabet, kanser ve kalp sağlığı hastalıklarının riskini azalttığını söylüyor. Kompleks karbonhidrat yapısıyla kan şekerinin dengelenmesini sağlar ve hızlı acıkmayı önler. Lif kaynağı olduğu için bağırsak sağlığı için önemlidir. Yumurta ve yoğurt ile çorbalarınıza terbiye yapabilirsiniz. Böylece protein içeriğini artırmış olursunuz ve daha uzun süre tok kalmanıza yardımcı olur.
İftar için sebze çorbası tarifimi daha önce sizlerle paylaşmıştım, ama şimdi yeri gelmişken bir kez daha hatırlatmak istedim. Sebzeler ile daha çok vitamin, mineral, bulgur ile lif, yumurta ve yoğurt ile de protein eklemiş olursunuz.
Sebze çorbası
Malzemeler;
- 300 gram ıspanak
- 2 kabak
- 2 soğan
- 2 diş sarımsak
- 1 çay bardağı bulgur
- 2 adet domates
- 3 yemek kaşığı zeytinyağı
- 4 su bardağı su
- Kırmızıbiber, kimyon, pul biber, az tuz
Terbiye için
- 3 yemek kaşığı yoğurt
- 1 yumurta sarısı
- 1 su bardağı su
Küp küp doğranmış soğanlar zeytinyağı ile sotelenir. Üzerine sarımsaklar ve doğranmış diğer sebzeler eklenir. Birkaç dakika bütün sebzeler beraber sotelendikten sonra sıcak su tencereye eklenir. Baharatlar eklenerek sebzeler pişmeye bırakılır. 5 dakika kaynatılır. Yumurta sarısı yoğurt ve su ayrıca bir kapta çırpılır. Tencereden bir miktar su alınır ve terbiye karışımıyla karıştırılır. Daha sonra yavaş yavaş çorbaya eklenir. 5-10 dakika daha pişirilir.
YARIN: Egzersizin faydaları ve Ramazan’da egzersiz