Zaman meselesi

21 Ağustos 2022

İki haftadır bir sorunun cevabı etrafında dolanıyoruz: Suriye yönetimi ile istihbarat düzeyinde devam eden ilişkiler bir üst seviyeye, siyasi düzeye taşınır mı? 

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun çıkışıyla başlayan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Türkiye’nin Suriye ile görüşme düzeyini siyasi diyalog mertebesine çıkarması ciddiyetle ele alınmaya değerdir” sözleriyle devam eden konuyla ilgili son konuşan isim, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dı. Erdoğan’ın Ukrayna dönüşü “Devletler arasında hiçbir zaman siyasi diyalog veya diplomasi kesip atılamaz. İplikle de olsa bağı koparmayın, gün olur lazım olur” sözleri de “kapıyı açık bıraktı” yorumlarına sebep oldu. Uzun süredir Rusya’nın “olası bir harekât veya siyasi çözüm için Suriye rejiminin muhatap alınması gerektiği” mesajı güçlü şekilde masadayken, Erdoğan’ın bu çıkışı, yeni bir dönemin başlayabileceğine işaret gibiydi. 

Öncelikle şunu

Yazının Devamı

Zaporijya’da diken üstünde bekleyiş

14 Ağustos 2022

Ukrayna savaşında gözler bir süredir Zaporijya Nükleer Santrali’nde. Avrupa’nın en büyük, dünyanın da dokuzuncu büyük nükleer santrali ülkenin doğusundaki Donbas bölgesine yaklaşık 200 km uzaklıkta. Burası bir süre önce Rusya’nın kontrolüne girdi. Zaporijya nükleer santralinin çevresinde Cuma gününden bu yana bombaların da kullanıldığı çatışmalar oluyor. Avrupa kamuoyu bu bölgede olup bitenleri işte bu yüzden dikkatli ve tedirgin gözlerle izliyor. Hatta bölge için oluşabilecek risk sebebiyle herkes diken üstünde diyebiliriz. Rusya saldırıları Ukrayna’nın yaptığını iddia ederken Ukraynalılar da Rusları suçluyor. Santralin durumunu görmek üzere bölgeye uzmanların girmesi lazım. Açıklamalara bakarsanız her iki ülke de buna hazır, ama uzmanlara bölgeye geçebilmeleri için vize verilmiş değil.

7 KUSURLU HAREKET

Cuma günü şiddetlenen saldırılarda tesisin harici güç kaynağı zarar gördü. Bu durum, savaşın daha başında yani mart ayında Uluslararası

Yazının Devamı

Neden sadece mısır?

7 Ağustos 2022

İstanbul’da varılan mutabakat sonrasında tahıl koridoru sorunsuz çalışmaya başladı. Ukrayna’dan tonlarca ağırlıkta mısır taşıyan gemiler birer birer limanlardan ayrıldı. Ancak, aylarca Ukrayna tahılı, ama daha çok buğdayının ülke dışına çıkması tartışılırken, gelen birinci gemide de ikincisinde de ve hatta gelen diğer gemilerde de ilk partide tonlarca mısır taşındı. Bu durum akıllara şu soruyu getirdi: Ukrayna buğdayı nerede? Silolarda çürüyeceği için bir an önce çıkması gerektiği söylenen buğday neden gemilere yüklenmiyor? Neden sadece mısır sevkiyatı yapılıyor? 

Mısır da elbette tahıl kapsamına giriyor ama buğday tartışırken, ilk etapta neden hiç buğday sevkiyatı yapılmadığını Ukraynalı yetkililere sordum; ayrıntıya girmediler, sadece “Gönderilen ülkelerin tüketim önceliği” şeklinde bir yorum yaptılar. Ayrıca ticari anlaşmalar ve kontratlar gereği mısıra öncelik verildiğini belirttiler. ‘Toplamda dünyaya Ukrayna’dan gönderilecek tahıl miktarının 23 milyon ton olduğunu’ hatırlattılar ve ‘zaman içinde buğdayın

Yazının Devamı

Akdeniz’e dolanacak kablo

31 Temmuz 2022

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, bu hafta Avrupa turundaydı. Veliaht Prens önce Atina, ardından da Fransa’ya geçti. Bu ziyaret, Ukrayna Savaşı yüzünden alternatif enerji kaynağı arayışına giren, fiyatların düşmesi için daha fazla petrol üretmesi ve ihraç etmesi konusunda Suudi Arabistan’a baskı yapan Avrupa için önemliydi. Özellikle de 3 Ağustos’ta yapılması planlanan OPEC toplantısı öncesinde... 

Ancak bu ziyaretlerde en dikkat çeken anlaşma, Yunanistan ile Suudi Arabistan arasında, Avrupa’yı Asya’ya bağlayacak, denizin altına döşenecek kablo anlaşmasıydı. İki ülke şirketleri, aslında mayıs ayında bu anlaşma için mutabakata varmış ve proje “East to Med Data Corridor” (Doğu’dan Akdeniz’e Veri Koridoru) adını almıştı. Veliaht Prens’in Atina ziyaretinde de iki ülkenin desteğiyle telekomünikasyon şirketleri arasında (MENA HUB-Suudi Arabistan/ TTSA Yunanistan) ortak girişim için imzalar atıldı. Bu anlaşmanın hedefi dijital iletişim ağlarıyla Güney Kıbrıs’ın Doğu Akdeniz’de

Yazının Devamı

BM Genel Sekreteri anlatıyor

24 Temmuz 2022

Tahıl koridoru planı için müzakereler nihayet tamamlandı. Ukrayna tahılının yanı sıra Rus gıda, gübre ve hammaddelerinin dünya pazarlarına ihracı için ayrı ayrı anlaşma imzalandı. 24 Nisan’da başlayan süreç, 23 Temmuz’da noktalandı. Tarihi imzaların atıldığı gün Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres ile bu üç ayın perde arkasını ve bundan sonrasını konuşma fırsatı buldum. 

O açıklamaları paylaşmadan önce izlenimlerimi aktarmak isterim. Öncelikle karşımda uzun süredir taşıdığı yükü omuzlarından atmış, rahatlamış ama yorgun bir Genel Sekreter gördüm. Cuma günü tarafların artık üzerine müzakere edeceği bir şey kalmadığından, Guterres, törende dünyaya vereceği mesajlara odaklanmıştı. BM Genel Sekreteri, sürecin “mutlu sonla” bitmesinin keyfini yaşıyordu. Hatta bunu, “Burada olmanın benim için özel bir anlamı var. Nisan ayında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ziyaret edip bu konuda destek istemiştim. Sonrasında Rusya’ya ve Kiev’e gittim, teklifte bulundum; Ankara’da

Yazının Devamı

Beyaz Saray’ın ‘samimiyet’ sınavı

17 Temmuz 2022

ABD Temsilciler Meclisi, Türkiye’ye F-16 satışı için “kısıtlamalar” getiren bir tasarıyı onayladı. Tasarı, Meclis’te 179’a karşı 244 oyla kabul edildi. En önemli şart şu: Türkiye kendisine satılacak F-16’larla Yunan hava sahasını ihlal etmeyecek. Yasaya göre ABD Başkanı, bu satışın Amerika’nın çıkarına olduğunu da kanıtlamak zorunda.  

Kabul edilen tasarı ilk bakışta büyük sıkıntılar yaratacak gibi görünüyor ama Ankara’daki yetkililer nispeten rahat. Bunun nedenini biraz araştırdım. Gördüğüm tablo şu: Ankara’daki kaynaklar, şayet ABD Başkanı Joe Biden daha önce ilan ettiği pozisyonlarına samimiyetle bağlı kalırsa, bu süreci atlamanın yollarını bulacağını düşünüyor. Biden, satışın ABD’nin çıkarlarına uygun olduğunu, “Türkiye NATO üyesi, F-16 sistemleri NATO savunması ve ABD’nin çıkarları için önemlidir” tezi üzerinden kanıtlayabilir.  

Türk yetkililer, ikinci koşulun Biden’ı daha fazla zora sokacağını düşünüyor. Ama burada da

Yazının Devamı

Bakanın kaleminden Boris

10 Temmuz 2022

Birleşik Krallık’ta Boris Johnson’ı başbakanlık koltuğundan eden iki önemli olaydan birincisi, Kovid salgını döneminde İngiliz vatandaşları evlerine tıkılırken Başbakanlık’ta parti yapmış olması ve bunun fotoğraflarının ortaya çıkmasıydı. 

İkincisi ise Muhafazakâr Parti’nin Parlamento’daki Grup Yöneticisi Chris Pincher hakkında çıkan taciz iddialarıydı. Daha doğrusu bu iddialar karşısında Başbakan’ın hareketsiz kalmasıydı. 

Johnson, İngilizlerin son yıllarda gördüğü en sıradışı başbakandı. Aslında göreve geldiği ilk günden beri karakteri, açıklamaları ve yaptıklarıyla tartışmaların her zaman odağındaydı. Onu “İngiltere’nin Donald Trump’ı” olarak görenler az değildi. Tabii, böyle bir karakteri siyasi rakiplerinden dinlemek merak uyandırıcı. 

Son dönemde okuduğum, eski Avrupa Bakanı Alan Duncan’ın “En heyecanlı yeri: 

Bir Bakanın özel günlükleri” isimli kitabı da, bu açıdan sürükleyiciydi. Duncan, Brexit konusunda Boris Johnson ile sert polemiklere girmiş ve onun

Yazının Devamı

Niinistö ne demek istedi?

3 Temmuz 2022

Tarihi bir NATO Zirvesini geride bıraktık. Kuşkusuz bu zirvenin, İsveç ve Finlandiya için anlamı çok daha farklıydı. Rusya’nın Ukrayna saldırısı sonrasında NATO’ya üye olmak için başvuru yapan iki ülke, zirve öncesinde Türkiye’nin çekincelerini gidermeye çalıştı. Madrid’de yapılan yaklaşık 4 saatlik zirve sonrasında taraflar, beklentilerini karşılayan bir metin üzerinde uzlaştı. 

Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö, o uzlaşmadan sonra Finlandiyalı gazetecilerin sorularını cevaplandırırken, “YPG, mutabakatta Türkiye’nin istediği gibi nitelendirilmedi; insani yardımı sürdürebileceğiz” dedi. Bu ifadeler, ister istemez şaşkınlık yarattı. Finlandiya Cumhurbaşkanı ile, zirveden bir gün sonra görüştüm. Niinistö, kendisine bu sözlerini hatırlattığımda, şu şekilde açıklık getirdi: 

“Biraz daha netleştireyim. Finlandiya uluslararası iş birliği çerçevesinde Kürt halkına insani yardımda bulunmuştu. Aşı göndermiştik. YPG ya da diğer örgütlere hiçbir yardımda bulunmadık. Bu

Yazının Devamı