Deniz Kilislioğlu

Deniz Kilislioğlu

deniz.kilislioglu@ntv.com.tr

Tüm Yazıları

Rusya, Sivastopol’daki Rus donanma üssüne yapılan saldırıyı gerekçe gösterip, İstanbul’da imzalanan tahıl anlaşmasını askıya aldı. Anlaşmaya geri dönüş ise, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın devreye girmesiyle mümkün oldu ve kriz birkaç günde çözüldü. Elbette Moskova’nın 18 Kasım’da süresi dolacak anlaşmayı sürdürüp sürdürmeyeceği hâlâ belirsiz ama en azından patlak veren ilk kriz böylece atlatıldı. Kriz atlatıldı ama tortuları kaldı. Kriz sürecinde Rusya’dan yapılan açıklamalar ve itirazlar, genel hatlarıyla birkaç başlıkta toplanıyordu:

Haberin Devamı

“Karadeniz’deki tahıl koridoru Rusya’ya saldırılar için kullanılıyor, yüklenen tahıl başlangıçta öngörülen az gelişmiş ülkelere gitmiyor, anlaşmanın Rus mallarının çıkışıyla ilgili kısmı yaptırımlar yüzünden işlemiyor.”
Fakat Moskova’dan gelen bu açıklamalarda altı çizilmesi gereken bir nokta daha var: Rusların İngiliz istihbarat elemanlarından duyduğu rahatsızlık. Savaşın başından bu yana devam eden bu rahatsızlık, Sivastopol’la daha da artmış durumda. Rus yetkililer, saldırıya dair şu bilgileri paylaştı:

“Vurulan İHA’lardan birinin navigasyon alıcısının hafızasından elde edilen bilgilerin kurtarılması sonucu, insansız deniz araçlarının Odessa kentindeki kıyı şeridinden fırlatıldığı belirlendi. Daha sonra, insansız deniz araçları ‘tahıl koridorunun’ güvenlik bölgesi boyunca ilerledi ve ardından rotayı Sivastopol’daki Rus donanma üssü yönünde değiştirdi. Bununla birlikte, insansız deniz araçlarından birinin hareket koordinatları, Karadeniz’deki “tahıl koridorunun” güvenlik bölgesinin deniz alanındaki başlangıç noktasını göstermekte.”

Suçlamalar ‘havada’ uçuşuyor

Rus yetkililer, uzmanların yorumlarını da ekleyerek, “bu aracın Ukrayna limanlarından tarım ürünleri ihracatı için Kiev veya Batılı patronları tarafından kiralanan sivil gemilerden birinden, bir ön atış yapıldığının kanıtı olabilir” ifadelerini kullandı. Hatta “Ukrayna Ordusu’nun İngiliz uzmanlarca yönetildiği” suçlamasını da yaptılar.

Rusya’nın Birleşik Krallık Büyükelçisi Andrei Kelin, son saldırıda İngilizlere ait İHA’ların istihbarat desteği sağladığını öne sürerken, kanıtları gelecek günlerde kamuoyuna açıklayacaklarını duyurdu. İngiltere’nin Moskova Büyükelçisi Deborah Bronnert ise, önceki gün iddialarla ilgili Rus Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldı. Sahadaki “İngiliz varlığı” bilinmeyen bir şey değildi, ama bunun Ruslarca giderek daha yüksek sesle dile getirilmesi, yeni ve dikkat çekici bir durum. Özetle ABD-Rusya arasında Ukrayna üzerinden devam eden “örtülü savaş” giderek yerini bir Rus- İngiliz gerilimine dönüşüyor.

Haberin Devamı

Rusya’nın İngiltere rahatsızlığı

ABD’deki ara seçimler

8 Kasım’da Türkiye açısından bir diğer önemli gelişme de, ABD’deki ara seçimler olacak. ABD’de seçmenler yeni bir başkan seçmeyecek ama Başkan’ın istikbalini belirleyecek önemde bir tercihte bulunacak. Kongre üyeleri için yapılacak seçimlerde çoğunluğu kaybetmek, Başkan Joe Biden’ı “topal ördeğe” çevirebilir. Eğer Cumhuriyetçiler hem Temsilciler Meclisi hem de Senato’da çoğunluğu ele geçirirse, Biden görev süresinin son iki yılında istediği düzenlemeleri yapamayacak. Dahası 8 Kasım seçimleri hem iki yıl sonraki başkanlık seçimlerinde Biden’ın akıbetine dair bir işaret verecek hem de ABD’nin eski başkanı Donald Trump’ın siyasi geleceği açısından hayati olacak. Trump’ın Beyaz Saray’a dönmesi kimileri için bir kâbus kimileri için ise ümitle beklenen bir gelişme. Kongre seçimlerinde bu yönde bir işaret almak da mümkün olabilecek. Türkiye perspektifinden bakıldığında ise, Kongre’de ortaya çıkabilecek yeni dengeler, F-16 talebinin onaylanıp onaylanmayacağı konusunda da önemli olacak.

Haberin Devamı

Rusya’nın İngiltere rahatsızlığı

Amerikan iç siyasetiyse bu seçimleri daha çok “özgürlükler veya kısıtlamalar” ekseninde görüyor. Tartışmalar ağırlıklı olarak kürtaj yasası üzerinden yürüyor. Cumhuriyetçi Parti’nin de Demokrat Parti’nin de yasal düzenleme çalışmaları var. Cumhuriyetçiler 15 aydan sonra kürtajı yasaklayan bir düzenleme öngörürken, Demokratlar bu konuda yasak olamayacağını söylüyor. Kazanacak taraf eyaletlerde de güç kazanacağından, federal sistemde elinin güçleneceği konuşuluyor. Trump’ın uzun süredir mücadele ettiği ve Kongre’deki komitelerde ele alınan soruşturmaların akıbeti de sandalye dağılımına göre netleşecek.

Rusya’nın İngiltere rahatsızlığı

Söylem değil eylem

İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, 8 Kasım’da Türkiye’de olacak. Kristersson’ın ziyareti, hiç kuşkusuz yeni hükümetin iradesini göstermesi açısından sembolik ve olumlu bir gelişme. Zira geçmiş hükümet döneminde İsveç Başbakanı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile sadece telefon üzerinden temas etmişti. Dolayısıyla Kristersson’un, göreve geldikten kısa süre sonra Türkiye’yi ziyaret etmek istemesi anlamlı.

Yeni Başbakan tam bir NATO yanlısı. Ukrayna savaşı öncesinde bile, “İsveç’in nötr” kalması gerektiğini düşünen partilerden farklı olarak, NATO üyeliğini hararetle destekleyen bir isimdi. Bu sebeple Türkiye’nin İsveç’in önüne koyduğu talepleri karşılamak için hevesli veya en azından niyetli olması şaşırtıcı değil.
Ziyaret öncesinde Stockholm’den gelen açıklamalar da Ankara’da memnuniyet yaratıyor. Bu ortamda Ankara’da yapılacak görüşmelerin gergin geçmeyeceği söylenebilir ancak görüşmelerden İsveç’in NATO üyeliğine dair nihai bir “Evet” kararı ya da benzeri net bir sonucun çıkmasını beklemek de yersiz. Zira Türkiye, İsveç’te 1 Ocak itibariyle yürürlüğe girecek terörle mücadele yasasının uygulamasını görmek istiyor. Dolayısıyla İsveç Başbakanı’nın ziyareti, biraz da yeni yönetimle tanışma, birbirini anlama konusunda zemin yaratacak ama kuvvetle muhtemel, Kristersson Türkiye’den ayrılırken elinde “çekincemiz kalktı, NATO üyeliğinize destek veriyoruz” sözü alamadan dönecek.

Rusya’nın İngiltere rahatsızlığı