Dünya Ekonomik Forumu tarafından 2006 yılından bu yana düzenli olarak yayınlanan Küresel Cinsiyet Eşitliği Raporu 2020, dünya çapında cinsiyet eşitliğine ulaşılabilmesi için hala uzun bir yolumuz olduğunu ortaya koyuyor. Rapora göre, cinsiyetler arasındaki farkın kapatılması için gereken süre 2019 yılı itibarıyla 99.5 yıla düşmüş durumda.
4 kategori
Emekli aylığı hesabı memur, kendi hesabına çalışan ve işçi için farklı. Birkaç hesap dönemi de var. Tüm bunları inceleyelim, ayrıca emeklilik dilekçesi için en uygun zamana bakalım
Emekli aylığı çok önemli. Ömür boyu alınacak emekli aylığının düşük olmaması için bütün çalışanlar ellerinden geleni yapmak ister. Ancak bu konuda ne yazık ki doğru bilinen pek çok yanlış var.
Pek çok kişi, emekliliğe yakın dönemde primi yüksek olursa emekli aylığının da yüksek olacağına inanıyor.
Nasıl hesaplanıyor?
Bu nedenle pek çok çalışanın emekliliğe yakın yıllarda işverene para ödemeyi teklif ederek yüksek ücretten SGK’ya bildirilmek istediğini biliyoruz.
Halbuki emekli aylığının hesabında prim ödenen bütün günler dikkate alınıyor. Ayrıca yıl sonu emeklilik dilekçesinin ne zaman verilmesi gerektiği konusu da gündeme geliyor.
Bu kararın her yıl, o yılın ekonomik göstergelerine bakılarak verilmesi gerekiyor. Bu yıl için yılbaşını beklemeden dilekçenin verilmesi avantajlı
İş uyuşmazlıklarında zorunlu arabuluculuk, 1 Ocak 2018 tarihinden beri hayatımızda. Arabuluculuk, aralarında uyuşmazlık çıkmış tarafların, bir anlaşmaya varmak üzere bir araya gelmelerini sağlayan, anlaşmanın şartlarını müzakere etmelerini kolaylaştıran, uyuşmazlığın çözüm yolu hakkında menfaati ve uyuşmazlığın çözüm şekli konusunda zorlama hakkı bulunmayan tarafsız üçüncü bir kişi tarafından yürütülen, uyuşmazlık çözüm yolunu ifade ediyor.
İlk yılın sonuçları
7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu, 3. maddesi ile kapsamda sayılan iş davalarında arabuluculuğa başvuruyu zorunlu hale getirildi. İş davalarında arabuluculuğun dava şartı olarak kabul edilmesinin temel nedeni yargı üzerindeki dava yükünün azaltılarak, işçilerin haklarına daha hızlı ulaşmalarını sağlamak.
Türk - İş’in 23. Olağan Genel Kurulu izlediğim kadarıyla coşkulu bir havada geçti. Protokolde işçiler oturdu. Başkan Atalay asgari ücret konusunu ön plana çıkardı.
Türk - İş, 31 Temmuz 1952 tarihinde bir araya gelen 10 federasyon ve işçi sendikaları birliği tarafından kuruldu. Türk - İş, tabandan gelen işçi hareketinin en üst örgütüdür. Türkiye’de işçilerin birlikte ve topluca, bir teşkilat içinde toplanarak hak arama, alınan hakları koruyup geliştirme, sosyal ve ekonomik dayanışma çalışmalarını yaptıkları ilk ve en büyük işçi konfederasyonu olma özelliğini taşımaktadır.
Türk - İş, 23. Olağan Genel Kurulu’nu geçtiğimiz hafta yaptı. Ankara’da yapılan genel kurula üye sendikalardan delegeler katıldı. Üç gün süren genel kurulda izlediğim kadarıyla coşkulu bir hava vardı. Özellikle Başkan Ergün Atalay konuşmasını yapmak için kürsüye çıktığında bütün delegeler müthiş bir tezahüratta bulundular. Yine gözlemlediğim kadarıyla geçmiş
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından düzenli olarak yayınlanan İnsani Gelişme Endeksi’ni içeren “İnsani Gelişme Raporu 2019” hafta başında yayınlandı. “Gelirin Ötesinde, Ortalamaların Ötesinde, Bugünün Ötesinde: 21. Yüzyılda İnsani Gelişmedeki Eşitsizlikler” başlığı ile açıklanan rapor hem ‘eşitsizlikler dalgasının tepe noktası’ olarak nitelendirilen günümüz eşitsizliklerini hem de bugünün ötesine bakarak yeni nesil eşitsizliklerin yükselişini ele alıyor. Raporda yer alan verilere göre, bugün pek çok insan daha iyi geleceğe sahip olabilmek noktasında çok az imkana sahip. Bununla birlikte, günümüzde çoğunlukla kişilerin toplumdaki yeri hâlâ toplumsal cinsiyetleri veya anne babalarının sahip olduğu servet tarafından belirleniyor.
İnsani gelişme, sadece ekonomik zenginliğin değil, insan hayatlarının zenginliğine de odaklanan bir kavram. İnsani gelişmenin, esas olarak insanlara sunulan seçenekler ile fırsatlara odaklandığı görülüyor.
Sosyal uyuma engel
Bu yılın
Esnaf ve Ahilik Sandığı için Bağ-Kur’lu esnaftan kesintiler yılbaşında başlayacak. Üç yıl içerisinde dükkânını kapatmak zorunda kalanlar bundan yararlanacak
Esnafın dara düştüğünde birlik olması için Ahilik örgütlenmesinden hareketle bir Esnaf ve Ahilik Sandığı oluşturulması için gerekli düzenlemeler 2017 yılında yapılmıştı. Kanunla hayata geçirilen Esnaf Ahilik Sandığı’na yapılacak prim ödemeleri ise 2020’ye ertelenmişti.
Ahilik bir kültür
Yılbaşından itibaren Bağ-Kur’lu esnaftan kesintiler yapılmaya başlanacak ve üç yıl içerisinde dükkânını kapatmak zorunda kalan esnaf da Ahilik Sandığı’ndan ödenek alabilecek. Ahilik “ben değil, biz” demek. Bu düşünceyle esnaf için tasarruf artırıcı bir mekanizma olarak hayata geçirilen Esnaf Ahilik Sandığı ile iflas eden veya dükkanını kapatan esnafa işsizlik maaşı bağlanabilecek. Ekonomik zorluklar nedeniyle iflas eden ya da dükkanı kapatmak zorunda kalan esnaf, ekonomik durumunu düzeltip yeni bir işyeri açana kadar belirli
İşyeri devirleri iki işveren arasında yapılsa da işin içine çalışanların hakları da girer. Devir öncesi ücretler, fazla mesai, ikramiye gibi haklar devir esnasında nasıl düzenlenir? İşyerinin veya iş yerinin bir bölümünün hukuki bir işleme dayalı olarak başka birine devredilmesi iş yerinin devri olarak adlandırılmaktadır. İş yerinin devri iki işveren arasında gerçekleşen bir işlem olmasına rağmen işçilerin alacak hakları üzerinde etkili olmaktadır. Özellikle iş yerinin devrinden önce doğmuş ücret, fazla çalışma, ikramiye gibi hakların hangi işverenden talep edileceği gibi hususlar gündeme gelmektedir.
Makinelerin devri...
İş yerinin devrinden bahsedebilmek için neyin devrinin iş yerinin devri anlamına geleceğinin belirlenmesi gerekmektedir. Örneğin iş yerindeki bir makinenin başka birine devredilmesi iş yerinin devri sayılacak mıdır?
ILO, sosyal korumanın geleceği için yol haritası çizdi. Hazırlanan rapora göre, bu kapsamda ülkelerin her yıl 500 milyar doları aşan kaynak ayırması gerekiyor
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) herkes için sosyal koruma sağlamaya yönelik yol haritası hazırlamak amacıyla geçtiğimiz hafta 25-28 Kasım tarihleri arasında Cenevre’de Küresel Sosyal Koruma Haftasına ev sahipliği yaptı.
Gerçekleştirilen toplantılarda sosyal korumanın geleceği için yol haritası çizilmeye çalışıldı.
Hangi kalemler var?
Küresel Sosyal Koruma Haftası çerçevesinde yayınlanan “Sosyal Koruma Finansman Açığını Ölçmek: Küresel Tahminler ve Gelişmekte Olan Ülkeler için Stratejiler” başlıklı yeni ILO raporuna göre, sosyal koruma tabanı olarak bilinen temel sosyal koruma önlemlerinin alınabilmesi için ülkelerin her yıl 500 milyar doları aşan kaynak ayırması gerekiyor.
Bu açıdan, temel sosyal koruma önlemlerinin evrensel boyutta alınabilmesi için, sosyal koruma harcamalarının önemli