İşveren, işçiye ‘nitelik kazandıracak’, ileride daha kolay iş bulmasını sağlayacak eğitim verirse bunu yazılı bir sözleşmeyle belirli bir süre işten ayrılmama şartına bağlayabilir
Genç üniversite mezunları hayata atılırken en çok karşılaştıkları sorun, üniversitede aldıkları eğitimin, başvurdukları işler için yeterli gelmemesi oluyor. Genç, iş için gerekli olan bu bilgiyi sağlamak üzere genelde emeğinin karşılığını alamadığı işlere başvurarak çalışıyor, bir süre çok zor şartlar altında çalıştıktan sonra ancak istediği türde bir işe geçebiliyor. Tecrübe kazanmak denilen bu süreç aşırı yıpratıcı bir hal de alabiliyor. Buna karşın, kimi işverenler ise aday işçinin belirli bazı temel eğitimleri almış olması şartıyla, işçiyi kendisi o işi yapabilir hale getiriyor. Gerek uygulamalı gerekse teorik çeşitli eğitimleri vererek işçiyi işi yapabilir hale getiriyor.
Masraflı bir iş
Üstelik bu durum sadece yeni üniversite mezunları için değil, çalışma hayatının içindeki diğer bireyler için de
Birçok işveren çalışanların işten kolay ayrılmasını engellemek için rekabet etmeme sözleşmesi imzalatıyor. Rekabet yasağı nedir, inceleyelim...
Günümüzde birçok işveren çalışanların kolaylıkla işten ayrılmasını engellemek adına çalışanlara rekabet etmeme sözleşmesi imzalattırma yoluna başvuruyor. Bu şekilde çalışanın işten ayrıldıktan sonra çalışamayacağını düşünerek işten ayrılmaktan vazgeçeceğini düşünüyor.
Ne anlama geliyor?
Fakat her çalışanın imzaladığı rekabet etmeme sözleşmesi geçerli değil. Sadece işverenin müşteri çevresi, üretim sırları veya yaptığı işler hakkında detaylı bilgi edinme imkanı bulunan çalışanların imzaladıkları rekabet etmeme sözleşmeleri belirli koşullarla geçerli.
Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) dijital dönüşüm vizyonunun stratejik projesi, MESS Teknoloji Merkezi’ni (MEXT) 2020’de açacak. Merkez, teknolojideki son aşamayı işgücüyle buluşturmayı hedefliyor.
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) tarafından yayımlanan “Dijital Dönüşümün Ölçülmesi: Gelecek İçin Bir Yol Haritası” başlıklı çalışma, dijital dönüşüme yeni bir bakış açısı getiriyor.
Çalışma, dijital teknolojilerin yeniliği demokratikleştirebildiğini ancak daha geniş bir yayılmaya ihtiyaç olduğunu ortaya koyuyor. Mobilite, bulut bilişim, nesnelerin interneti, yapay zekâ ve büyük veri analizi, dijital dönüşümün en önemli itici güçleri arasında. Söz konusu unsurlar, kullanıcılara doğrudan satın almak yerine istedikleri zaman ihtiyaç duydukları bilgi iletişim alanına erişebilmelerini, veri depolama ve işleme maliyetlerini düşürmelerini, teknoloji kullanımını ölçeklendirebilmelerini ve iş döngüsüne
İsteğe bağlı sigortalılık çalışmadan emekli olma imkânı sunuyor. Kimler isteğe bağlı sigortalı olabilir, isteğe bağlı sigortalı ne kadar prim öder, ölüm aylığı alanlar isteğe bağlı sigortalı olabilir mi?
Emeklilik çalışanların en büyük hayalidir. Emeklilik günlerine ilişkin planlar çalışanların önemli gündem maddesidir. Fakat bazen iş ortamındaki zorluklar, amirlerin olumsuz tutumları, iş arkadaşları ile ilişkiler gibi sebeplerle çalışmak işkence haline gelebilir.
Bu gibi durumlarda çalışmadan emekli olmanın yolları aranır. İsteğe bağlı sigortalılık çalışmadan emekli olma imkânı sunar ve bu durumdaki kişiler için önemli bir fırsattır.
Bağ-Kur’lu sayılıyorlar
İsteğe bağlı sigortalılar 1 Ekim 2008 sonrası 4/b’li olarak değerlendirilmeye başlandılar. Bundan önce SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı’nın kendi kanunları uyarınca isteğe bağlı sigortalılık hükümleri bulunuyordu.
Fakat 1 Ekim 2008 sonrasında sosyal güvenlik kurumları tek çatı altında birleştirilince, tek bir isteğe bağlı sigortalılık mekanizması söz konusu oldu. 1 Ekim 2008
İş değiştirdiği için vergi dilimi sıfırdan başlatılan işçiler vergi dairelerine çağrılıyor. İşçilerin yeni işverenlerini bilgilendirmeleri gerekiyor. Yapılması gerekenleri yazdık
Vergi daireleri, iş değiştirdiği için vergi dilimi sıfırdan başlatılan veya birden fazla işverene bağlı çalıştığı için gelir vergisi eksik olanları görüşmeye çağırmaya başladı. İş değiştiren kişilerin daha önceki işverenleri yanında elde ettikleri ücret toplamı daha yüksek vergi dilimine girmelerine sebep olması gerekirken, sonraki işverenin bu toplam tutarı bilmemesi nedeniyle çalışanın daha düşük vergi dilimi üzerinden vergilendirilmesi söz konusu olabiliyor.
Ücret net mi, brüt mü kararlaştırılmış?
Öncelikle belirlenmesi gereken, tarafların ücreti net ücret olarak mı yoksa brüt ücret olarak mı belirlediğidir. Ücret brüt olarak belirlendiyse vergi dilimindeki değişikliklerden de çalışan etkilenecektir. Dolayısıyla, vergi dairesine ödeme yapmak durumunda kalan çalışan, bu tutar için yeni işverene başvuramayacaktır.
Net
İş kalitesi çalışanın performansı ve verimliliğiyle yakından ilişkili. Gelin, son 5 yılda 41 ülkede gerçekleştirilen iş kalitesi anketlerinin karşılaştırmalı analiz sonuçlarına birlikte göz atalım...
Yaptığımız işin kalitesi aslında kişiliğimizi de yansıtıyor. Bunu toplumun bütününe endekslediğimizde bir toplumun sosyo- ekonomik koşulları ve refah düzeyi konusunda bilgi sahibi olabiliriz. İş kalitesi aynı zamanda çalışanın performansı ve verimliliğiyle de yakından ilişkili.
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve Avrupa Araştırma Kurumu (Eurofound) tarafından ortaklaşa hazırlanan ve 1.2 milyon çalışanı kapsayan “Çalışma Koşullarına Küresel Bakış” Raporu (2019) önemli tespitler ortaya koyuyor. Son 5 yıl içerisinde 41 ülkede gerçekleştirilen iş kalitesi anketlerinin ilk karşılaştırmalı analiz sonuçlarının yer aldığı söz konusu rapor, küresel düzeyde iş kalitesine ilişkin önemli bulgular içeriyor.
Rapora göre, küresel düzeyde çalışma saatleri arasında önemli farklılıklar söz konusu. Ayrıca,
Ülkemizde sendikacılığı zaman zaman tartışıyoruz.
Yeri geliyor, ciddi ciddi eleştirilerimizi sıralıyoruz. Özellikle kamu sektöründe sendikacılığa yani “kolay sendikacılığa” alışmış bir hareket olduğunu, günümüz modern toplumlarındaki sendikal yaklaşımları ıskaladığını söylüyoruz.
Bu eleştirilerimiz genelinde doğru olmakla beraber son birkaç yıldır sendikalarımızın sadece “ücret sendikacılığı” değil, aynı zamanda toplumun diğer konularıyla da yakından ilgilendiklerine de şahit oluyoruz. İşçi sendikaları konfederasyonlarımız; başta Türk-İş, Hak-İş ve DİSK toplumsal duyarlılığı olan, sadece üyelerini değil toplumun farklı kesimlerini ilgilendiren birçok projeyi ya üstleniyorlar ya da eylem planı içerisinde aktif rol oynuyorlar.
Dinamik ve güçlü
Türk-İş’in sokaklarda kâğıt toplayan çocuklar için başlattığı eylem planları, Hak-İş’in göçmenler için mesleki eğitim projeleri, şehit ve gazi aileleri için projeleri, DİSK’in üniversite öğrencilerine burs kampanyaları, dezavantajlı
Çalışan ve işsizlik sigortasına prim ödeyenler, işsiz kalınca 1015 - 2013 TL arası işsizlik parası alabiliyor. İşte tüm ayrıntılar...
İşsizlik sigortası fonu hayata geçtiğinden beri çalışanların güvencesi oldu. Çalışan ve işsizlik sigortasına prim ödeyen kişiler, işsiz kaldıklarında bazı şartların varlığı halinde işsizlik parası alabiliyorlar. İşsizlik sigortasından sağlanan tek yardım işsizlik parası da değil. İşsizlik parası alan kişi ve ailesi sağlık hizmetlerinden de yararlanabiliyor.
Kaç gün prim lazım?
İşsizlik sigortası fonundan 4/a’lılar yani eski adıyla SSK’lılar, 506 sayılı Kanuna tabi olarak kurulan sandıklara tabi çalışan kişiler, işsizlik sigortasına prim ödemek şartıyla kısmi süreli çalışanlar, taksi dolmuş ve şehir içi toplu taşıma araçlarında ay içerisinde 10 günden az çalışanlar ve isteğe bağlı sigortalılar yararlanabilir.
Bu kişiler işsizlik sigortasına prim öderler ve kapsamdadırlar. İşsizlik sigortasından faydalanabilmek için kapsamda olmak yetmez. Hem prim ödeme koşullarını, hem de işten çıkış biçimi