Emekli aylığı hesabı memur, kendi hesabına çalışan ve işçi için farklı. Birkaç hesap dönemi de var. Tüm bunları inceleyelim, ayrıca emeklilik dilekçesi için en uygun zamana bakalım
Emekli aylığı çok önemli. Ömür boyu alınacak emekli aylığının düşük olmaması için bütün çalışanlar ellerinden geleni yapmak ister. Ancak bu konuda ne yazık ki doğru bilinen pek çok yanlış var.
Pek çok kişi, emekliliğe yakın dönemde primi yüksek olursa emekli aylığının da yüksek olacağına inanıyor.
Nasıl hesaplanıyor?
Bu nedenle pek çok çalışanın emekliliğe yakın yıllarda işverene para ödemeyi teklif ederek yüksek ücretten SGK’ya bildirilmek istediğini biliyoruz.
Halbuki emekli aylığının hesabında prim ödenen bütün günler dikkate alınıyor. Ayrıca yıl sonu emeklilik dilekçesinin ne zaman verilmesi gerektiği konusu da gündeme geliyor.
Bu kararın her yıl, o yılın ekonomik göstergelerine bakılarak verilmesi gerekiyor. Bu yıl için yılbaşını beklemeden dilekçenin verilmesi avantajlı gözüküyor. Ancak bu hesaba kıdem tazminatı tavanını da katmak gerekiyor.
Emekli aylıklarının hesaplanması yönteminde memur, kendi hesabına çalışan ve işçi ayrımı söz konusu. Bunun yanı sıra çeşitli dönemlerde yapılan sosyal güvenlik reformları ile sadece emekli olma yaşı değil emekli aylığı hesaplama yöntemleri de değiştiği için birkaç farklı hesap dönemi var.
Bu dönemler 2000 yılı öncesi dönem, Ocak 2000 ile Ekim 2008 arası dönem ve Ekim 2008 sonrası dönem olarak 3’e ayrılmakta. 2000’den itibaren çok temel olarak emekli aylıklarının hesaplanmasındaki formül şu:
Emekli aylığı = Aylık bağlama oranı x Ortalama aylık kazanç.
Ortalama aylık kazanç, kişinin her yıla ait prime esas kazançlarının, kazancın ait olduğu yıldan emekli aylığı talep edilen tarihe kadar güncelleme katsayısı ile güncellenmesiyle bulunuyor.
Bu şekilde bulunan ortalama aylık kazanç aylık bağlama oranı ile çarpılıyor ve ortaya emekli aylığı çıkıyor. Ocak 2000 ile Ekim 2008 arası için güncelleme katsayısında büyüme hızının tamamı dikkate alınmakta iken Ekim 2008 sonrası büyüme hızının sadece yüzde 30’u güncelleme katsayısında dikkate alınıyor.
2000 öncesi yüksek
2000 yılından önceki çalışmalar için ise emekli aylık formülü şu şekilde:
Memur maaş katsayısı x Gösterge x Aylık Bağlama Oranı.
Düşükten prim ödeyenler açısından gerek 1 Ocak 2000 tarihi öncesi aylık bağlama oranının yüksek belirlenmesi, gerekse alt sınır aylık uygulamasının bulunması nedeniyle Ekim 2008 öncesine ait çalışmaların emekli aylığına etkisi yüksek oluyor.
Yani 2000 öncesi çalışması çok olan kişinin az olana göre emekli aylığı yüksek oluyor. 2000 sonrası dönemde ortalama aylık kazancın hesaplanmasında güncelleme katsayısı ve TÜFE ile gayri safi yurt içi hâsıla gelişme hızının tamamı dikkate alınmakla birlikte bu dönemin aylık bağlama oranı 2000 öncesi döneme göre daha düşük belirlendiği için aylık miktarı da düşük oluyor.
Ancak 1 Ekim 2008 sonrası aylık bağlama oranı eski dönemlere göre daha da düşürüldüğü ve ayrıca ortalama aylık kazanç hesaplanırken gayri safi yurt içi hâsıla gelişme hızının tamamı değil yüzde 30’u dikkate alındığı için en düşük emekli aylıkları bu dönemde ortaya çıkıyor. Bunda Ekim 2008 sonrası çalışmalar için eski alt sınır aylığının uygulanmamasının da ciddi payı var.
Ekim 2008 sonrası çalışmaların emekli aylığına etkisi daha az, hatta düşükten prim ödeyenler için negatif oluyor. Bunun sonucu diğer dönemlerdeki çalışmaları daha fazla olan kişilerin bir an önce emekli olmaları onlara daha yüksek bir emekli aylığının bağlanmasını sağlayabiliyor.
Memurun emekli aylığı nasıl hesaplanıyor?
Memurlar emekli aylıkları en rahat hesaplanan grup. Memurun emekli aylığını derecesi, kademesi, hizmet süresi ve ek göstergesi belirliyor.
Memurların emekli aylığını en çok etkileyen husus ek gösterge. Bu da memurun görevine ve unvanına göre belirleniyor. Ekim 2008’den önce göreve başlayan memurların emekli aylığı hesabında gösterge ve katsayı sistemi esas alınıyor. Buna göre 25 yıl hizmet vermiş memurun aylık bağlama oranı yüzde 75. Yani ortalama aylık kazancın yüzde 75’i emekli aylığı olarak bağlanıyor. Ekim 2008 sonrası ilk kez sigortalı olan memurlar 25 yıl çalışma karşılığı ancak ortalama aylık kazancın yüzde 50’sini emekli aylığı olarak alabiliyor. Bu durum, eski ve yeni memurların emekli aylıkları arasında ortalama yüzde 30’luk fark oluşturuyor.
‘Eski SSK’lıların emekli aylığı nasıl belirleniyor?
SSK’lıların emekli aylığı hesabında 3 ayrı dönem ve 3 ayrı hesap var. 2000 yılından önceki çalışmalar için gösterge sistemi esas alınıyor ve bu dönemde aylık bağlama oranı yüksek. Bu dönem ne kadar çok prim ödenmişse emekli aylığı o kadar yüksek oluyor.
İkinci dönem 2000 sonrası ile Ekim 2008 öncesi dönem. Bu dönemde aylık hesabında gösterge sistemi yerine TÜFE ve gelişme hızının birlikte dikkate alındığı güncelleme katsayısı sistemi uygulanıyor. Bu tarihler arası aylık bağlama oranı düşük olduğu için ödenen primlerin etkisi biraz daha az.
Üçüncü dönem 1 Ekim 2008 sonrası. Bu dönemde en düşük aylık bağlama oranı ortaya çıkıyor. Çünkü bu dönemdeki hesaplamada güncelleme katsayısı hesaplanırken gayri safi yurt içi hâsıla gelişme hızının yüzde 30’u dikkate alınıyor. Dolayısıyla 3 dönem içinde en düşük aylık bağlama oranı bu dönemde oluşuyor.
3 dönemli hesap
Eski SSK’lıların, şimdiki adıyla 4/a’lıların emekli aylığı 3 dönemdeki aylık bağlama oranı ve ortalama aylık kazanç üzerinden hesaplanıyor.
Ancak aylık bağlama oranı hesabındaki farklılık dolayısıyla düşükten prim ödeyenler açısından 2000 öncesi dönemlerdeki çalışmaların karşılığı en yüksek, 2000 sonrası ile Ekim 2008 öncesi dönem çalışmaların karşılığı daha düşük ve Eylül 2008 sonrası çalışmaların karşılığı en düşük aylık bağlama oranı üzerinden hesaplanıyor ve emekli aylığını etkiliyor.
Bağ-Kur’lunun emekli aylığı hesabı nasıl?
Bağ-Kur’luların emekli aylıklarının hesaplanmasında aynı SSK’lılar gibi üç dönem çalışmaları ve bu çalışmaların karşılığında belirlenen aylık bağlama oranı söz konusu.
Bu çerçevede Bağ-Kur’lular da 2000 öncesi dönemde yüksek gelir düzeyi üzerinden yani yüksek basamaktan prim ödemişler ise emekli maaşları daha yüksek oluyor.
1 Ekim 2008 sonrasında ise Bağ-Kur’luların da emekli aylıkları ne yazık ki daha düşük hesaplanıyor. Bu nedenle emekli aylığının yüksek olmasını isteyen Bağ-Kur sigortalılarının prime esas kazançlarını yükseltmeleri, yüksekten prim ödemeleri menfaatlerine olacak.
Emeklilik dilekçesi yıl sonunda mı verilmeli?
Sigortalı açısından emeklilik başvurusunun yılbaşından önce mi, sonra mı yapılması kararı verilirken, içinde bulunulan yıla ilişkin güncelleme katsayısının yani enflasyon ve büyüme hızının, yine içinde bulunulan yılda emekli aylıklarına yapılan zam oranıyla karşılaştırılması gerekiyor.
Enflasyon ve büyüme hızının, emekli aylıklarına yapılan zamdan büyük olması halinde izleyen yılbaşında, küçük olması halinde ise yılsonuna kadar emeklilik başvurusunda bulunmak avantaj sağlayabiliyor.
2019 yılı için yapılacak değerlendirmeden, emeklilik başvurusunun yılbaşından önce yapılmasının daha avantajlı olduğu sonucu çıkıyor. Dolayısıyla şu an için emekli olmaya hak kazanmış kişiler, yılbaşı gelmeden dilekçe verirlerse emekli aylığı açısından avantajlı olacaklar. Ancak emekli olacak işçiler kıdem tazminatı tavanının üzerinde ücretleri varsa, kıdem tazminatı da yılbaşında artacağı için yılbaşını bekleyerek kıdem tazminatı açısından avantaj sağlayabilirler.