Mehmet Şimşek 18 milyon ücretliyi ilgilendiren otomatik katılımlı Bireysel Emeklilik’teki ayrıntıları açıkladı. Ekonomide 100 milyar TL ek tasarruf yaratacak bu sistemi özendirmek için yeni teşvikler gerekiyor. Bu formüller hayata geçerse, asgari ücretli de sistemde kalacaktır
Yaklaşık 18 milyon ücretliyi ilgilendiren “otomatik katılımlı” tasarruf sistemi bugünlerde en çok konuşulan konular arasında. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in en son açıklamasına göre; 45 yaş altında olan 13 milyon çalışanın otomatik olarak sisteme dâhil edileceği uygulamada, çalışandan alınacak katkı payının asgari 100 TL olması öngörülüyor.
Otomatik katılımlı bir sistemin 10 yılda ülke ekonomisine 100 milyar TL ek tasarruf yaratacağı Şimşek tarafından ifade ediliyor. Otomatik katılım, bir işyerinde çalışmaya başlayan kişilerin otomatik olarak bir emeklilik planına dâhil edilmesi şeklinde işleyen bir sistem.
Bu sistemle geniş kitlelerin kolayca bireysel emeklilik sistemine (BES) dâhil olmaları hedefleniyor.
BES’te otomatik katılım uygulaması birçok ülkede uygulanıyor. Özellikle, ABD, İngiltere, Yeni Zelanda, İtalya bu sistemi başarıyla uygulayan ülkeler arasında.
Ne var ki, başarılı ülke örnekleri dâhil
Hükümet Programı’na göre, ‘Ulusal Genç İstihdamı Strateji Belgesi’ hazırlanacak. Gençlere proje karşılığı 50 bin liraya kadar karşılıksız nakdi destek ile kendi işini kurmak veya geliştirmek isteyen gençlere 100 bin liraya kadar faizsiz kredi desteği sağlanıyor. Bu iki desteğin yanısıra yeni iş kuran gençler üç yıl boyunca gelir vergisinden de muaf olacak
Başbakan Binali Yıldırım tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulan 65. Hükümet Programı’nda çalışma yaşamına dair düzenlemeler ön plana çıkıyor. Programda ‘İnsani Kalkınma’ ana başlığı altında yer alan çalışma hayatına ilişkin düzenlemeler, önümüzdeki dönemde çıkarılacak yasal düzenlemeler hakkında fikir veriyor.
Hükümet programında, gerek giriş bölümünde, gerekse daha sonraki bölümlerin tamamında ‘üretken ekonomi’ teması ağır basıyor. Üretim istihdam ilişkisinin daha sıkı kurulmasına yönelik öneriler sıralanıyor. Bu bağlamda, genç işsizlik sorunu önem verilen konular arasında. Programa göre, genç işsizliğinin önüne geçmek için ‘Ulusal Genç İstihdamı Strateji Belgesi’ hazırlanacak. Gençlere hâlihazırda proje karşılığı 50 bin liraya kadar karşılıksız nakdi destek ile kendi işini kurmak veya geliştirmek isteyen gençlere 100
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), “Yoksulluğa Son Vermek için İşlerin Dönüştürülmesi” başlıklı “Küresel İstihdam ve Sosyal Görünüm, 2016” raporunu yayınladı.
Yeni rapora göre, küresel ölçekteki kaliteli iş açığı ile çeşitli bölgelerde giderek kötüleştiği görülen ekonomik koşullar, yoksulluğun azaltılması açısından son dönemde sağlanan kazanımları tersine çevirme tehdidi oluşturuyor. Bunun yanında, gelişmekte olan ülkelerde göreli yoksulluğun arttığı görülüyor.
Dünya ekonomisi 2015’te, yüzde 3.1 büyümüş. Eğer mevcut politikalar nedeniyle ekonomik zayıflama devam ederse, işletmeler ve çalışanlar önemli sorunlarla karşı karşıya kalabilecek. Dünya ekonomisinin iki yıl boyunca yüzde 3 büyüyeceği tahmin ediliyor. Bu oran da küresel kriz öncesine göre oldukça düşük.
Küresel ekonomik büyümedeki yavaşlamanın arkasında yatan neden, yükselen ve gelişmekte olan ülkelerde görülen ekonomik zayıflık. Çin belirgin bir yavaşlamayla karşı karşıya. Brezilya ve Rusya Federasyonu ekonomik durgunluk dönemine girmiş durumda. Ekonomik zayıflığa ilişkin bir başka işaret de küresel ekonomiden iki kat daha hızlı büyüyen küresel ticaretin şimdilerde küresel büyümeye eş veya ondan daha düşük hızda bir büyüme
İş Kanunu uyarınca işverenler, 50 veya daha fazla işçi çalıştırdıkları özel sektör işyerlerinde yüzde 3 engelliyi meslek, beden ve ruhi durumlarına uygun işlerde çalıştırmakla yükümlü. Bu yükümlülük kapsamında engelli çalıştırmak zorunda olan işverenler, çalıştıracakları engellileri kendileri bulabilecekleri gibi İŞKUR aracılığıyla da temin edebiliyor.
Mevcut çalışanlardan engelliliği olanlar, bu durumun sağlık raporuyla tespiti halinde, işyerinde uygun işlerde ve engelli statüsünde çalıştırılmaya başlanabilecek. Hatta İş Kanunu’na göre, işyerinin işçisiyken engelli hale gelenlere öncelik tanınır. İşçi halihazırda çalışsın veya işten ayrılmış olsun, işyerinde diğer engellilere göre öncelik tanınarak engelli statüsünde istihdam edilebilir.
Malul ve engelli...
Sigortalının veya işverenin talebi üzerine, SGK’nın yetkilendirdiği sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca usulüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbi belgelerin incelenmesi sonucu, çalışma gücünün en az yüzde 60’ını veya vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücünü kaybettiği SGK Sağlık Kurulu’nca tespit edilen sigortalı “malûl” sayılır.
Doğuştan ya da sonradan herhangi bir hastalık veya kaza
Kıdem tazminatının fona dönüştürülmesi konusunda; işçi sendikaları hak kaybı oluşturacak bir fon sistemine izin vermeyeceklerini, işveren sendikaları ise zorunlu prim yükünün istihdamı daha da azaltacağını savunuyor. Fonunun kurulacağı neredeyse kesin olmakla birlikte, nasıl bir sistem kurulacağına ilişkin net bir sonuca ulaşılmış değil. Ağırlık kazanan söylem bireysel hesap sisteminin kurulacağı yönünde.
Fon ne getirir?
Kıdem tazminatına ancak İş Kanunu’na tabi olarak çalışan sınırlı bir işçi kesimi hak kazanabiliyor. Bugün iş sözleşmesi sona eren her 10 çalışandan ancak bir tanesi kıdem tazminatı alabilirken, fon sistemi kurulduğunda bütün çalışanlar kıdem tazminatı alabilecek. Herkese kıdem tazminatı hakkı sağlanırken, hakkın içeriğinin bozulmasının, çalışanların daha düşük kıdem tazminatı oranlarıyla karşılaşmasının önüne geçilmesi gerekiyor. Aksi takdirde fon, hakkın yok olmasından başka bir işe yaramayacak.
İşletmeler açısından
Kıdem tazminatında fon sistemine geçilmesi halinde işverenlerin en önemli kazancı, kıdem tazminatı maliyetinin planlanabilir hale gelmesi sonucu, yabancılarla yapacakları pazarlıklarda veya kendi mali gelecekleri hakkında daha güçlü bir yapıya kavuşmak
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından her yıl düzenlenen Uluslararası Çalışma Konferansı’nın 105’incisi 30 Mayıs 10 Haziran tarihleri arasında İsviçre’nin Cenevre kentinde yapılacak. Toplantıya üye 187 ülkeden işçi, işveren ve devlet temsilcilerinden oluşan delegasyonlar katılacak ve küresel tedarik zinciri, dünya barışı için insana yakışır işler, güvenlik ve afet direnci, “Adil Bir Küreselleşme İçin Sosyal Adalet Bildirgesinin” etkileri gibi konuları tartışacaklar.
Bu yıl konferansın genel tartışma oturumunda, küresel tedarik zinciri içinde sürdürülebilir kalkınma ve kapsayıcı ekonomik büyümenin sağlanması amacıyla herkes için istihdam ve düzgün işlerin artırılmasına nasıl katkıda bulunulacağına odaklanılacak.
Çin örneği önemli
Deniz aşırı ve çok uluslu bir yapı arz eden küresel tedarik zincirine günümüzde en iyi örnek, büyük bir küresel ekonomik güce sahip olan ve tüm kıtalara ihracat ve ithalat faaliyetlerinde bulunan Çin ve ilişki içinde olduğu çok uluslu firmalar.
Küresel tedarik zincirinin ekonomik büyümeye katkıları Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Teşkilatı, Dünya Ticaret Örgütü veya Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı tarafından bugüne kadar
TÜİK’in “İstatistiklerle Gençlik Araştırmasından” elde edilen sonuçlara göre, neredeyse 79 milyona ulaşan Türkiye nüfusunun 2015 yılı itibarıyla yüzde 16,4 gençlerden oluşuyor. Yani, ülkemizde 12.9 milyon kişi 15-24 yaş grubunda. TÜİK verilerine göre, genç nüfusun yüzde 51.2’sinin erkek, yüzde 48.8’inin ise kadınlardan meydana geldiği görülüyor.
Araştırmadaki yaşam memnuniyeti sonuçlarına göre, gençlerin yüzde 63.8’i 2015 yılında kendisini mutlu hissediyor. Bu oran bir önceki yıl yüzde 61.2 idi. Mutluluk oranı, genç kadınlarda (yüzde 69.5) genç erkeklere (yüzde 58) göre daha yüksek düzeyde. Gençlerin mutluluk kaynağı olan değerlerde ilk sırayı sağlık alırken; bunu başarı ve sevgi takip ediyor.
Yaşam memnuniyeti araştırması, gelecekten umutlu olan genç oranının da bir önceki yıla göre yükselerek 2015 yılında yüzde 83’e çıktığını ortaya koyuyor. 2014 yılında buradaki seviye yüzde 78 olmuştu.
Şehir hareketleri
Coğrafi olarak incelendiğinde, Türkiye’deki genç nüfus oranının Hakkari, Şırnak, Siirt, Ağrı ve Van gibi doğu illerinde daha yüksek olduğu görülüyor. Buna karşılık, genç nüfus oranının en düşük olduğu iller Muğla, Sinop, Balıkesir ve Zonguldak.
TÜİK verileri genç nüfusta net göç
Anayasaya göre, kimse yaşına uymayan işlerde çalıştırılamaz ve küçükler çalışma şartları bakımından özel olarak korunur. İş Kanunu 15 yaşını doldurmamış çocukların çalıştırılmasını yasaklamıştır. 15 yaşını dolduranlar ise bedensel, zihinsel ve psikolojik gelişimlerini etkilemeyecek, okula gitmelerine, derslerini takip etmelerine ve mesleki eğitimlerine engel olmayacak şekilde çalıştırılabilir.
Yönetmeliğe göre; işverenler çocuk ve genç işçileri, çalışmaya başlamadan önce işyerindeki riskler konusunda uyarmalı, eğitimlerini vermeli ve sürekli gözetim altında tutmalı. Aynı şekilde genç işçilerin çalışma süreleri de eğitime devam edip etmemelerine göre düzenlenmiş. Buna göre 15 yaşını doldurmuş genç işçi, eğitimine devam ediyorsa, eğitim saatleri dışında günde en fazla iki ve haftada on saat çalıştırılabilir. Eğitime devam etmiyorsa bu süreler günde en fazla yedi, haftada kırk saate kadar artırılabilir. 18 yaşını doldurmamış genç ve çocuk işçilerin sanayiye ait işlerde gece çalıştırılmaları yasak. Ayrıca, bu çocuk işçiler en az 40 saat hafta tatili yapmadan çalıştırılamaz. Çocuk ve genç işçilere verilecek yıllık ücretli izin 20 günden az olmaz, iznin tamamı kesintisiz