MODANIN KALBi DUBAi’DE ATTI

3 Kasım 2014

Dünyanın en yüksek gökdeleni Burj Khalifa’da, Armani Otel’in terasındayız...Yan masada Janet Jackson ve Katar Şeyhi’nin yeğeni olduğunu öğrendiğimiz eşi oturuyor. Pucci’nin kreatif direktörü Peter Dundas, masalar arasında gezinirken pembe ceketiyle hemen dikkat çekiyor. Süpermodel Karolina Kurkova, Vogue İtalya’nın yayın yönetmeni Franca Sazzoni’nin yanına uğruyor. Franca Sozzani, aynı zamanda Milano’nun meşhur mağaza ve sanat galerisi Corso Como 10’un sahibi Carla Sazzoni’nin de kız kardeşi. Alberta Ferretti, Roberto Cavalli ve Bottega Veneta’nın yöneticileriyle konuşuyor.
Valentino’nun kreatif direktörleri Maria Grazia Chiuri ve Pier Paolo Piccioli misafirleriyle ilgileniyor. Yanımda ise Hermes’in Uma Thurman’a benzeyen sade-şık yöneticisi Juliette Streichenberger, Güneri Cıvaoğlu ve Emaar Türkiye’nin CEO’su Ozan Balaban var. Daha sonradan da Vogue Türkiye’nin yayın yönetmeni Seda Domaniç geliyor yanımıza.

DÜNYANIN EN BÜYÜK FıSKİYESİ
Moda dünyasının kalbi, cuma akşamı Dubai’de atttı. Peki ama neden moda başkentlerinde değil de Dubai’de? Nedeni belli, Vogue İtalya ile Emaar, Dubai’de moda günleri düzenledi. Moda günlerinde dünyanın en büyük alışveriş merkezi olan

Yazının Devamı

Topağacı’nın önlenemez yükselişi

2 Kasım 2014

Nişantaşı’nın Atiye Sokak ve Mim Kemal Öke Caddesi’nden sonra son buluşma noktası Topağacı oldu. Union 22 ve Kozmonot’un art arda açılışıyla Topağacı’nın yükselişi tescillendi

İstanbul’un yeme-içme ve eğlence hayatı, mekanları hızlı tüketiyor. Nişantaşı’nın merkezi de aynı bu hızla değişiyor. Abdi İpekçi Caddesi’nin kalabalığı, önce Atiye Sokak’a sonra Mim Kemal Öke Caddesi’ne taşındı. Arap turistler hızla öğrendi bu değişimi. Turistik olmayacak, herkesin birbirini tanıdığı daha küçük mekanlar tercih edilmeye başlandı. Bunun için de yavaşyavaş Topağacı’na kayıldı. Bir anda Nişantaşı’nın ekseni değişti. Mahalle ve Divine zaten vardı Topağacı meydanında. Özellikle Divine sadece yemekleriyle değil, caz geceleriyle de Topağacı’ndan beklenmedik bir yer. Mahalle’de ise bazı geceler Nurcan Eren sürprizi bile oluyor.

Sonra Teşvikiye Camisi’nin arka sokağında MOC açıldı. Kahve tutkunları artık bildik kahve zincirleri yerine MOC’ta daha afilli kahveler içmeyi tercih etti. Nişantaşı kafelerinin belli başlı tanıdık yüzleri artık MOC’ta sosyalleşir oldu.

İki yeni mekan daha

Daha sonra Topağacı’nda 400 derece adlı bir pizzacı açıldı. Aynı MOC’un yaptığı gibi zincirlerden hoşlanmayan

Yazının Devamı

ARTIK SANAT ULAŞILMAZ DEĞiL

1 Kasım 2014

Çağdaş sanat fuarı Contemporary İstanbul bu yıl 13-16 Kasım’da Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda. Öncesinde fuarın kurucusu Ali Güreli’den bu yılki yenilikleri dinledim...
Beni en çok heyecanlandıran fuara bu yıl eklenen CI Editions bölümü oldu.
CI Editions, sanatçıların sınırlı sayıda üretilen işlerinin daha ulaşılabilir fiyatlara satılmasını sağlıyor.
Üstelik ulaşılabilir derken bir abartma da yok, fiyatlar 100 liradan başlayacak.
Bu, aslında sanatta demokratikleşmenin bir göstergesi. Nasıl lüks markaların tasarımcıları artık daha çok kişiye ulaşabilmek için daha uygun fiyatlı markalara da tasarım yapıyorsa, sanatçılar da artık daha çok kişiye ulaşabilmenin yollarını arıyor.
İşte bu yüzden CI Editions önemli bir adım. Koleksiyoner olmaya alım gücü, cesareti ya da bilgisi henüz yeterli olmayanlar için bir başlangıç noktası.
Üstelik farklı galerilerle çalışan tam 23 sanatçının edisyonları olacak.

Yazının Devamı

GÜNCEL SANATTA EN ETKiLi iSiM...

29 Ekim 2014

İyi şeyler de oluyor... Vasıf Kortun, uluslararası sanat dünyasının her dediği tartışmasız kabul edilen tek yayını Art Review dergisinin ‘Güncel Sanatın En Etkili 100 Kişisi’ listesine bu yıl bir kez daha girmeye hak kazandı.
SALT Araştırma ve Programlar Direktörü Vasıf Kortun, 2010’dan beri aralıksız yer aldığı listede bu yıl 69. sırada.

SANATTA SIRALAMA OLUR MU?
Türkiye’de çağdaş sanatla ilgilenen genç sanatçılar, zaman zaman böyle listelere karşı olduklarını dile getiriyor. Sanatta sıralama yapılamayacağını söylüyorlar. Listeleri sanata saygısızlık olarak değerlendiriyorlar. Oysa tam da her şeyin sanat olarak kabul edilebildiği bir dönemde; sanatçıların bu kadar tutucu olmasını ve güncel sanatı gereğinden fazla ciddiye almasını anlamak mümkün değil.
Pekala sıralamalar yapılabilir, özellikle de bu sıralamaları alanlarında uzmanlar yapıyorsa saygı duyulur, aynı fikirde olsanız da, olmasanız da...

Yazının Devamı

Her şeye rağmen sinema bir başka

28 Ekim 2014

Hiçbir şeye sabrımız kalmadığı için, artık sinemaya gitmeye üşenir hale geldik. Eskisi gibi her filmi sinema salonlarında izlemiyoruz. Fimleri evde DVD’de ya da Apple TV’de izlemek, istediğimiz yerde durdurup istediğimiz yerde başlatmak, çok daha konforlu geliyor.
Üstelik film öncesindeki reklamlara, hiç olmayacak yerde gelen 15 dakikalık araya, önünüzdeki arkanızdaki konuşmalara, haşır huşur seslere de tahammül etmek zorunda kalmıyoruz.
“Bütün bunlara rağmen hiç tanımadığınız insanlarla aynı salonda oturup, aynı heyecanla sinemada film izlemenin yeri ayrı. Ben TV izlemek yerine sinemaya gitmeyi tercih ediyorum” demişti Homeland’in yıldızı Claire Daines, Cape Town’daki sette bir araya geldiğimizde.
Claire Daines haklı, üşenmeden
sinemaya gittiğimiz zaman hissiyat değişiyor. Sinemada telefonla oynamadan durabilmeye, bitmek bilmeyen Whatsapp mesajlarına cevap vermemeye pekala dayanabiliyoruz.
Kabul etmek lazım, sinema sadece dev ekran ve ses efektlerinden ibaret değil, aynı zamanda konsantrasyonumuza da iyi geliyor.

Woody Allen’dan ‘hafif’ bir komedi

Pazar günü 10 dakika içinde, kendimi eve en yakın sinema salonunda buldum. Woody Allen’ın ‘Sihirli Ay Işığı’nı izlemek

Yazının Devamı

MEHMET ULUĞ ANISINA KONSER

27 Ekim 2014

Tam 10 yıl önce Beyoğlu’ndaki bir kültür merkezinde İstanbul eğlence hayatı hakkında bir konuşmadayız. Moderatör Artun Ünsal, konuşmacılardan biri de benim. Soru cevap bölümünde bir izleyiciden soru geliyor, “Beybilon’a damsız girilir mi?”
Başta anlamakta güçlük çekiyorum.
Sonra Babylon’dan bahsettiğini anlayınca rahatlayıp cevabı veriyorum: “Tabii, Babylon’da konserler düzenleniyor, giriş için bilet almak yeterli.”

HAYAL EDEMEZDİK GERÇEK OLDU...
Çok değil, 10 yıl önce Beyoğlu’nda hala ‘damsız girilir mi, girilmez mi?’ tartşmalarının olduğu bir zamanda Babylon Asmalımescit’i değiştirdi, dönüştürdü.
Şimdi aynı değişim, kuruluşundan tam 16 yıl sonra, Bomonti’de yaşanacak.

Yazının Devamı

10 yılımızı verdik Lucca’ya

26 Ekim 2014

Haftaya Lucca’nın 10’uncu yıl kutlaması damga vurdu. Lucca müdavimleri “black tie” kostümleriyle soluğu birkaç gece üst üste Lucca’da aldı. Sanat dünyası ise Tomtom Gardens’daki Contemporary İstanbul partisi ve “Tomtom Calling” sergisinin açılışında bir araya geldi

Yaklaşık 14 saatlik Tokyo-İstanbul uçuşunun üstüne doğru Lucca’ya gidilir mi? Gidilir. Söz konusu Lucca’nın yaratıcısı Cem Mirap’ın sürpriz doğum günü partisi olunca hiç tereddüt edilmez. Sürpriz partilerin çoğunda sürpriz önceden bozulur. Neyse ki öyle olmuyor,
Cem Mirap, Lucca’ya iş için geldiğini sandığında kendisini doğum günü partisinde buluyor.
Cem Mirap bu hafta 40’ıncı yaşını, Lucca ise tam 10’uncu yaşını kutluyor. Çarşamba akşamı yapılması planlanan kutlamalar da sürpriz nedeniyle pazartesiden başlıyor.

“Black tie” sevildi

Yazının Devamı

iSTANBUL LiSTEYE NEDEN GiREMEDi?

25 Ekim 2014

“Tokyo’da yerli markaları, tasarımcıları nerede bulacağım” diye bir bilene danıştığımda yanımdaki iki arkadaşım da aynı şeyi soruyor: “İstanbul’a gelen bir turiste sen hangi yerli markaları önerirdin?”
Bunun üzerine başlıyoruz düşünmeye...
“Ne aradığına bağlı” diye zaman kazanmaya çalışıyorum ama nafile!
Turistik birkaç şey dışında yerli marka ve tasarımcılarımızdan, Türkiye’yi yansıtan bir öneri gelmiyor aklımıza.

25 GÖZDE ŞEHRİ SEÇTİLER
Tam da bunun üzerine çok sevdiğim seyahat dergisi Conde Nast Traveller’ın yeni sayısını karıştırmaya başlıyorum.

Yazının Devamı