“Tokyo’da yerli markaları, tasarımcıları nerede bulacağım” diye bir bilene danıştığımda yanımdaki iki arkadaşım da aynı şeyi soruyor: “İstanbul’a gelen bir turiste sen hangi yerli markaları önerirdin?”
Bunun üzerine başlıyoruz düşünmeye...
“Ne aradığına bağlı” diye zaman kazanmaya çalışıyorum ama nafile!
Turistik birkaç şey dışında yerli marka ve tasarımcılarımızdan, Türkiye’yi yansıtan bir öneri gelmiyor aklımıza.
25 GÖZDE ŞEHRİ SEÇTİLER
Tam da bunun üzerine çok sevdiğim seyahat dergisi Conde Nast Traveller’ın yeni sayısını karıştırmaya başlıyorum.
Malum, her yıl ‘Altın Listeler’ yapıyorlar, ‘en iyileri’ seçiyorlar. Bir de okuyucularına sorarak verdikleri ödüller var. 2014’ün ‘En Gözde Şehirleri’ni tam 77 bin okuyucu seçmiş. Okurların seçtiği dünyanın en gözde 25 şehri listesine bakıyorum; bu 25 şehrin hangi özelliklerini daha da ön plana çıkardıklarını tek tek inceliyorum.
Tarihi ve kültürel mirasla başlıyor, dünya çapındaki sanatçı ve mimarlarla devam ediyorlar. Araya da yeme-içme dünyasından önemli şef ve restoran isimlerini serpiştiriyorlar. İşte bir şehre seyahate gitmek için en geçerli nedenler bunlar.
Aralarında, her köşe başında bir AVM olmasıyla övünen bir şehir yok. Parkları, ormanları inşaat projelerine çevirmekle övünen de...
E, bu durumda şaşırtıcı mı, en gözde 25 şehir arasında İstanbul’un olmaması? Hayır, hiç şaşırtıcı değil.
Hatırlarsınız, 2000 yılı İstanbul’un dünyadaki yükselişiyle geçti, benzer anketlerde İstanbul ilk sıralara kadar yükseldi. 2014’te ise İstanbul’un bütün tarihi ve kültürel mirasına ve Boğaz’a rağmen en gözde şehirler arasına girememesine şaşırmıyoruz bile artık. Üzücü!
Listenin birincisine bakıyoruz, Floransa...
Floransa, sadece Michelangelo heykelleriyle dolu bir açık hava müzesi değil, yerdeki taşlara bile dokunulmamış, özenle korunmuş bir şehir.
MEDİCİ AİLESİ’NİN KARARI
Bizim her yıl değiştirilen sokak ve kaldırım taşlarını düşünmemek elde değil. Otoparkları yeraltına yaparak, şehrin görüntüsünü hiç bozmamalarından; bizdeki gibi eski güzel bir binanın hemen bitişiğine bir çirkinlik abidesi kondurulmamasına kadar birçok neden var aslında.
Floransa’yı asıl Floransa yapan ise Medici Ailesi’nin öngörüsü işte.
Leonardo da Vinci, Michelangelo gibi sanatçıları destekleyen, Toskana’nın en köklü ailelerinden Mediciler’in son varisi, mirasını başka bir aileye devrederken bir şart koymuş, “Eserler Floransa dışına çıkarılamaz” diye.
Gerekçesi de yıllar sonra da olsa yabancıların sırf bu eserleri görmek için Floransa’ya geleceğine inanması. Eğer zamanında anlaşmaya bu maddeyi koymasa, belki bütün eserler dünyanın önemli müzelerine dağılmış olacaktı.
Belki o zaman onlar da bizdeki gibi ülke dışına çıkarılan eserleri geri getirmeye çalışmakla uğraşıyor olacaktı. Ya da belki dünya çapındaki birkaç sanatçılarından birinin eserlerini kendi şehirlerinde izleyip izleyemeyeceklerini tartışıyor olacaklardı.
Biz hâlâ tartışaduralım, bakalım İstanbul ‘En Gözde Şehirler’ listesine bir daha ne zaman girebilecek?
CONDE NAST TRAVELLER OKURLARINA GÖRE DÜNYANIN EN GÖZDE 25 ŞEHRİ:
* 1. Floransa, İtalya
* 2. Charleston, ABD
* 3. Budapeşte, Macaristan
* 4. Cape Town, Güney Afrika
* 5. San Miguel de Allende, Meksika
* 6. Prag, Çek Cumhuriyeti
* 7. Roma, İtalya
* 8. Siem Reap, Kamboçya
* 9. Barselona, İspanya
* 10. Santa Fe, ABD
* 11. Krakow, Polonya
* 12. Luang Prabang, Laos
* 13. Bangkok, Tayland
* 14. Beyrut, Lübnan
* 15. Viyana, Avusturya
* 16. Siena, İtalya
* 17. New Orleans, ABD
* 18. Quebec City, Kanada
* 19. Sidney, Avustralya
* 20. San Francisco, ABD
* 21. Chiang Mai, Tayland
* 22. Salzburg, Avusturya
* 23. Chicago, ABD
* 24. Bruges, Belçika
* 25. Kyoto, Japonya