Festivalden festivale koşacak

3 Ocak 2015

Los Angeles’ta yaşayan Türk yönetmen Mete Sözer yılbaşı tatili için İstanbul’daydı. Tatil için gelmişken ödüllü yönetmenin ilk uzun metraj filmi ‘Ve Panayır Köyden Gider’i önceden izleme şansım oldu.
Mete Sözer, daha önce Özge Özpirinççi ve Eşref Kolçak’ın başrollerinde olduğu ‘Kayıp’ adlı 14 dakikalık kısa filmiyle Meksika, Kosta Rika, Avustralya, İtalya, Amerika, Kanada, İngiltere, Almanya, Endonezya gibi birçok ülkede uluslararası festivallerde tam 28 ödül birden aldı. Hatta bu film, Eşref Kolçak’a Endonezya’da ‘En İyi Erkek Oyuncu’ ödülünü de kazandırdı.

Mimardı, yönetmen oldu
Mete Sözer, aslında yüksek mimar ama çok yönlü kişiliği onu son yıllarda sinemaya yönlendirdi. Benim diyen yönetmenden ve oyuncudan daha çok bilgili film konusunda. Mimarlık ile sinemayı birbirine benzetiyor zaten. “İkisi de bir tekniğe bağlı, ışık, mekân, hareket, ölçek ve algı üstüne kurulu sanatlar. Farklı gibi görünseler de aslında değiller” diyor. Ardından da ekliyor, “Çocukluğumdan beri bilinçli, bilinçsiz hep kendimi sinemaya hazırladım. Bu geçiş bir günde olmadı ama cesaret bir günde oldu. Bunda yaşlanma kaygısının artması ve hayalleri gerçekleştirmeden ömrün bitme ihtimalinin de

Yazının Devamı

Haydarpaşa’nın sürprizi

1 Ocak 2015

Yılın son günlerinde beni en çok mutlu eden yemek hiç ummadığım bir yerdeydi. Önce Beşiktaş’tan vapura atlayıp Kadıköy’e geçtik. Sonra kısa bir yürüyüşle bütün ihtişamıyla duran Haydarpaşa Garı’na geldik. Malum, Haydarpaşa’ya bir şey olacak diye ödümüz kopuyor, özellikle de çatıdaki yangından sonra.

Zamanın durduğu yer
Şehrin en güzel kavuşma mekânı olarak biliriz Haydarpaşa’yı. Gara adımını hiç atmamış olanlar bile bunun farkında. Türk filmlerinden de olsa. Şimdi ise gar çalışmıyor, bir kısmı terk edilmiş vaziyette, bir kısmında ise hayat her şeye rağmen devam ediyor.
İşte o ikinci bölümde Mythos adlı küçük bir lokanta var. Zamanın durduğu bir yer burası. Eski Türk filmlerini hatırlatan dekoru ve tabii Yeşilçam yıldızlarının eski fotoğraflarıyla süslü kırmızı kadife duvarlarından gözünüzü alamıyorsunuz. Siyah beyaz fotoğraflara bakıp, kim olduğunu tahmin etmeye çalışarak uzun uzun sohbet ediyorsunuz. Tabii bu sırada gözünüz kapı ve pencerelere takılıyor. Dışarıda müthiş bir manzara var. Her vapur, sanki elinizi atsanız değebileceğiniz kadar yakına yaklaşıyor. Yemekler de şaşırtıcı derecede başarılı. Ama burası o kadar özel bir yer ki yemekler öyle olmasa bile gelinir.

Yazının Devamı

Yapamazsın dediler, yaptım

30 Aralık 2014

Aralıkta hayatta olmaz, bari ocakta başla dediler. Biliyorum, yeni yıl listeleri yılın son günlerinde itinayla hazırlanır sonradan tamamen unutulur. Şimdi başladım başladım, yoksa bir daha hiç yapamam dedim ve 1 Aralık itibarıyla kendimi Sibel Büyükuğur’a teslim ettim.
Teslim ederken de söyledim, sözümü tutarım, ama sıkıntıya da gelemem. Hedef, 6 kilo vermekti. Benim boyum posumda bir insan için 6 kilo az değildi, ama bazı diyetisyenler tarafından reddedildiğim bile oluyordu, diyet yerine spor yap diye. Oysa fazla kiloları vermeden yapılan spor daha da şişiriyordu vücudu. Bir de üstüne nasılsa spor yapıyorum diye daha da rahat rahat yemek yeniliyordu.
Yazın Mikonos’ta Sibel Büyükuğur’u gördüğümde inanamadım, ne kadar zayıfladığına. Bunun için ne kadar kafa yorduğunu, 20 yıllık spor eğitmeni Salih Gözütok ile Bross Life’ı kurduğunu, milli voleybolcu / diyetisyen Fatma Yıldırım’la çalıştıklarını bildiğim için hemen başlarım sandım, olmadı.
Kasım sonu Les Ottomans’daki Park Şamdan’da Gökhan Çarmıklı’yı gördüm tanıyamadım, eşi Siren Ertan Çarmıklı “Sibel’le tam 12 kilo verdi” deyince tamam dedim, işte o gün bugün.
1 Aralık itibariyle Bross Life’tan gelen kutularda ne

Yazının Devamı

Heyecanla beklenen mekanlar

28 Aralık 2014

Yeni yıl yeme-içme ve eğlence dünyasına neler getirecek? İşte 2015’e damga vuracak yeni mekanlar ve çok konuşulan projeler...

Yeme-içme ve eğlence dünyası 2015’e temkinli yaklaşıyor. Beklenen ekonomik kriz işletmecileri her zamankinden daha çok korkutuyor. Bu yüzden de birçok yatırım askıya alınmış durumda. Bazıları bekleme süresini uzatıyor, bazıları uzun zamandır planlanan projeleri hayata geçirip geçirmemede bile henüz kararsız. Neyse ki daha cesur işletmeciler ve yatırımcılar da var. İşte 2015’te en heyecanla beklenen mekanlar...

Beyrut esintili mekan

- Uzun zamandır beklenen Soho House sonunda, 2015’te Tepebaşı’ndaki eski Amerikan Konsolosluğu binasında açılacak. Soho House üyelik sistemiyle çalışan bir kulüp ama aynı zamanda özel partilere ve davetlere de ev sahipliği yapıyor. Ayrıca hemen girişinde Londra’dan ve sonrasında Los Angeles’tan bildiğimiz Cecconi’s adlı popüler İtalyan restoranı da olacak. Kulüp martta açılacak, Cecconi’s’in açılışı ise biraz daha geç olabilir.

- İzzet Çapa’nın geçen kış Soho House’a komşu gelmesi bekleniyordu. Yandaki binada Konsolos adlı bir restoran ve kulüp açması planlanıyordu. Ama şimdilik planlar netleşmedi. Çapamarka’nın Ni

Yazının Devamı

Kahvede son nokta

27 Aralık 2014

“Sade mi, orta mı?” derken ‘soya sütlü tall kafeinsiz latte’ye geçişimiz hızlı oldu. Kahve zincirlerinde konuşulan dil bile farklı, “Sütü nasıl olsun, yağsız mı, soya mı, badem mi?“,”Kafein olsun mu, olmasın mı?” derken dakikalar sürüyor bir sipariş vermek bile.
Şimdi zincirlerden de bir adım ileriye gittik. Artık kahve konusunda uzmanlaşmış dükkânlar var, Bebek’teki Cup of Joy, Cihangir’deki Kronotrop, Teşvikiye’deki MOC (Ministry of Coffee) gibi...
Sonunda, bu butik dükkanlar ve zincirler bir çatı altında bir araya geldi Galata Rum İlköğretim Okulu’nda, Istanbul Coffee Festival nedeniyle. Okulda daha önce yer alan Tasarım Bienali’nin ‘Gelecek Artık Eskisi Gibi Değil’inden sonra şimdi de motto ‘Biraz kahve + biraz düşünce = Yaratıcılık’ olmuş.

Festivalde neler var?
Festivalde ilgi çekici birçok şey var. Türkiye Kahve Şampiyonası’nda baristalar yarışıyor, yeni nesil kahveciler dripping’den isli kahve yapımına birçok farklı yöntem sergiliyor, klasik müzik konserleri oluyor, müzik performansı eşliğinde tuvallerde resim yapanlar var, İstanbul Kahve Akademisi’nin üçüncü katta düzenlediği ‘Cupping, brewing, tasting’ workshoplarına katılanlar da var. Cafe Fernando adlı

Yazının Devamı

Nusr-et Dubai’yi fethetti

25 Aralık 2014

Onu ilk Günaydın Kasap’ta tanıdım. Daha o zaman müşterilerinin fotoğrafını çekip telefonlarını fotoğraflı kaydediyordu, hepsini hatırlayabilmek için. Etiler’deki kasap dükkânından şehrin en popüler steakhouse’unu yarattı.
Yetmedi, kendini geliştirmek için Arjantin’den sonra ABD’ye de gitmek istedi, “New York’taki steakhouse’ları görmeliyim” diyordu. O zamanki patronu izin vermedi, ilk başvurduğunda vize de alamadı. Neyse ki sonradan kendisi hakkında Milliyet’te yazdığım bir yazıyı da yanında götürerek derdini anlattı ve ikinci denemede vizesini aldı, merak ettiği steakhouse’ları gezdi.
Her müşterisi “Gel, ortak olalım” dedi dönüşünde, sonunda Mithat Erdem’in teklifini kabul etti ve Etiler Çamlık’ta Nusr-et açıldı. Küçük bir etçiydi, ama gittiğinizde kendinizi bir TÜSİAD toplantısında zannediyordunuz. Neredeyse bir popstar kadar fan’ı oldu kısa sürede.
Doğuş Grubu Nusr-et’e ortak olunca yer yerinden oynadı. Nusr-et Etiler’de şimdiki yerine taşındı. Pahalılığından şikâyet edenler, etlere enjeksiyon yapıyor diyenler bile oldu. Artık onu tanımayan kalmadı, seveni kadar sevmeyeni de vardı. Ama Arap turistler bile onunla fotoğraf çektiriyordu. Instagram’da paylaştığı

Yazının Devamı

2014’ün en çok konuşulan 15 mekânı

23 Aralık 2014

1- Lucca: Geçen ay 10. yılını kutladı ve yeni rakiplerine rağmen hep aynı kalmayı başardı. İstanbul için çok az bulunur bir örnek. Her gece tıklım tıklım. Bu kalabalığa rağmen harika yemekler ve iyi servis şaşırtıyor. Lucca çıkışı ise Emirgan Pizza’ya geçiliyor.

2-Emirgan Pizza: Gizli Kalsın adıyla da bilinen gece kulübünde her gece canlı müzik var ve aklınıza gelebilecek tüm oyuncular burada. Hatta zaman zaman sahneye çıkıp şarkı da söylüyorlar. Küçücük bir mekânda kulaktan kulağa duyularak hiç aklınıza gelmeyecek isimleri bir araya getirmeyi başardı. Hem de İstanbul gece hayatının güzergâhında olmayan Emirgan’da olmasına rağmen.

3-Fenix: Metin Fadıllıoğlu ve Aliye Turagay işbirliği olunca, üstüne bir de yüksek tavan ve Zeynep Fadıllıoğlu imzalı dekor eklenince tutmaması kaçınılmazdı. Hafta içi de hafta sonu da hem restoranı hem barı dolup taşıyor.

4-Colonie: Restoran-bar ama Karaköy’de yeterince kafe ve restoran olduğu için barıyla daha popüler oldu. Karaköy’e adım atmayacak işadamlarının bile Karaköy’e gitmesini sağladı.

Yazının Devamı

Yıl bitmeden neler yapmalı?

21 Aralık 2014

Yılın en hareketli günlerindeyiz. Kutlamalardan kutlamalara koşarken işte arada gözden kaçırmamanız gereken birkaç öneri...

- 2014’te İstanbul gece hayatında en çok konuşulan yer Pizza Emirgan, diğer adıyla Gizli Kalsın’dı. Pizza Emirgan’da bir geceyi sonlandırmadan yılı bitirmeyin.

- Akaretler’deki kitapçı-kafe Minoa’yı hâlâ keşfetmediyseniz bir sabahınızı buraya ayırın, ruhunuza iyi gelecek. Küçük bir hatırlatma, fazlasıyla titiz bir işletme, kahve içerken kitap karıştırabilmek için kitabı satın almanız gerekiyor, kitapların üstüne bir şey dökülürse diye endişeleri var.

- Yine ruhunuza iyi gelecek bir dükkan daha var Bebek’te: Envai. Adından da anlaşıldığı gibi Envai’de envai çeşit ürün var. Kitaplar ve Tulya Madra’nın şahane seramikleri de yeter aslında. Envai’nin sahibi İstanbul gece hayatının yakından tanıdığı bir isim: Aslı Altan. Envai, Bebek’te Cevdetpaşa Caddesi’nde eski Türkü’nün yerinde. Bir an önce görmekte fayda var.

- Dot’un yeni oyunu “İki Kişilik Yaz” bir an önce izlenmeli. Başrollerde Gizem Erdem ile Tuğrul Tülek var. Dot’ta izlemeye alıştığımız sarsıcı oyunlardan farklı bir romantik komedi. 24-27 Aralık biletleri şimdi satışta.

Orhan Pamuk’un

Yazının Devamı