Yaz bitmeden yapılacak 20 şey

24 Temmuz 2016

15 Temmuz gecesinde ve sonrasında yaşanan her şeye rağmen yaz devam ediyor. İşte önümüzdeki günleri daha iyi geçirmemiz için öneriler...

O gece yaşadıklarımızdan sonra hepimizin hissiyatı aynıydı: Yaz bitti. İptal edilen tatillerin, etkinliklerin yerini gündemi daha da yakından takip etme çabası aldı. Her şeye rağmen yaşadığımız korkuyu, endişeyi, acıyı, üzüntüyü hızla atlatma yolunda emin adımlarla yürüyoruz. Her şeye rağmen yaz devam ediyor ve bu yazı daha iyi geçirmemizi sağlayacak şeyler var. İşte 20 maddede yaz bitmeden yapılabilecekler...

1) Günübirlik tatil kaçamağı: İster vapurla Adalar sefası, ister Kilyos’ta bir plaj keyfi, ister Belgrad Ormanı’nın serinliğinde bir yürüyüş... Hangisi sizi günlük hayatınızdan daha çok uzaklaştırmayı başarabilecekse o.

2) Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda konser izlemek: Açıkhava’nın akibeti konusunda belirsizlikler var, o yüzden üşenmeyin, ertelemeyin, biletleri bir an önce alın. “BKM Açıkhava’da” konserleri bu yaz 15. yılını kutluyor. Açılış 28 Temmuz Perşembe akşamı Candan Erçetin ile yapılıyor, 30 Temmuz Cumartesi akşamı Kenan Doğulu ile devam ediyor. Gelecek programda ise Sıla, Nil Karaibrahimgil, Güldür Güldür ve Ziynet Sali var.

3) İKSV’yi

Yazının Devamı

Bizim müdürün kızı Emmy’ye aday

23 Temmuz 2016

CNN Interna-tional’ı açtığınızda Ortadoğu’yla ilgili her haberde karşınıza aynı yüz çıkıyor: Arwa Damon.

Bu yıl son dakika haberi dalında Emmy’lere, Anderson Cooper 360’da Avrupa mülteci kriziyle ilgili yaptığı yayınlarla aday.

Daha önce 2012’de Arap Baharı haberleriyle CNN’e bir Emmy kazandırdı.

Boston’da doğdu, babası Amerikalı, annesi Suriyeli (1949 darbesinde suiskasta uğramış Suriye eski Başbakanı Muhsin Al-Barazi’nin kızı).

6 yaşındayken ailesiyle Fas’a taşınmış, 9 yaşındayken ise İstanbul’a...

Babası George Damon, Robert Kolej ortaokulunun uzun yıllar müdürüydü.

Arwa ise bizim için okul müdürünün sessiz sakin kızıydı.

İşte belki de o yüzden şimdi CNN’i açıp da Ortadoğu’da en tehlikeli bölgelerde karşıma çıktığında şaşırıyorum.

Yazının Devamı

Dost musun, düşman mısın?

21 Temmuz 2016

Bir yabancı böyle olağanüstü bir durumda Türkiye’ye gelmek istemeyebilir...

Bir müzisyen konserini iptal edebilir...

“Kalbimiz sizinle” mesajı vererek...

Ama bunu yaparken unutmamak gereken bir şey var, sadece sanat dünyasının değil, herkesin yapması gereken böyle durumlarda dayanışma içinde olmak ve birbirine destek olmak, moral vermek...

Zaten sanatın doğasında da var bu.

İşte o yüzden Joan Baez’in sosyal medyada yaptığı “Onca savaş bölgesine, diktatörlükler altında yönetilen ülkeye, iç kargaşaların olduğu ülkeye gittim ancak Türkiye’de bugün gördüğüm kadar büyük ve öngörülemez tehlikeyi başka bir yerde gördüğümden emin değilim” açıklaması son derece yersiz, zamansız ve düşüncesizce.

Özellikle de aktivist kimliğiyle tanınan bir müzisyene hiç yakışmıyor, grubunu, müzisyen meslektaşlarını asla tehlikeye atmak istemeyeceğini bu şekilde kamuoyuna duyurması.

Bahane hazır

Yazının Devamı

Oyun karakteri olduk

19 Temmuz 2016

"Hepimiz birer video oyunu karakteriyiz.

Başkalarının kontrol ettiği bir simülasyonda yaşıyoruz, öyle olmaması sadece milyarda bir ihtimal...”

Bunu ben söylemiyorum, 2 Haziran’da Paypal, Space X ve Tesla Motors’un kurucusu Elon Musk söyledi.

Amazon’un kurucusu Jeff Bezos, Microsoft’un kurucusu Bill Gates ve Facebook COO’su Sheryl Sandberg’in de konuşmacı olarak katıldığı Code Konferansı’nda.

Musk haklı çıktı, söyledikleri şimdi oluyor, sanal ve gerçek dünyalar birbirine karışıyor.

Nasıl mı?

Nintendo’nun yeni oyunu Pokemon Go ile.

Akıllı telefonlarına gömülmüş kalabalıklara alışığız, ama telefon ekranında aynı hareketleri yaparak, aynı noktaya kilitlenerek, yavaş yavaş yürüyenleri bir arada yeni yeni görmeye başlıyoruz.

Yazının Devamı

Caz festivalinden bildiriyorum

17 Temmuz 2016

En önemli müzik festivallerinden biri Montreux Caz Festivali. Birçok müzisyen burada çalabilmek için can atıyor, festival programında yer almayı bir prestij unsuru olarak görüyor. Dünyanın her yanından müzikle ilgilenenler temmuz ayında Montreux’ye koşuyor. Bkz. Nil Karaibrahimgil-Serdar Erener, Görgün Taner, Mustafa Abbas... Şanslıyım, ben de Neil Young, Max Jury, Lana Del Rey, Marcus Miller ve Carlos Santana’yı sahnede izliyorum peş peşe.

Kilit isim: Ahmet Ertegün

Festivalin Türkiye’yle güçlü bir bağı var, “Bugün burada olmayı, bu festivalin gerçekleşmesini Ahmet Ertegün’e borçluyuz” diyor festival komitesinde
yer alan Peter G. Rebeiz.

Festivalin çıkış noktasını anlatıyor: “Her şey bir kutu çikolatayla başladı. Müzisyenlerle dostluğuyla ve çılgın partileriyle bilinen Claude Nobs bundan tam 50 yıl önce Ahmet Ertegün’ün müzik şirketi Atlantic Records’ın kapısını çalıyor, ‘Patrona İsviçre’den çikolata getirdim’ diye. Randevusuz kabul edilmiyor ama o kadar uzun bekliyor ki sonunda Ertegün’e ulaşıyor ve Montreux Caz Festivali için istediği desteği alıyor. İsviçre’nin de katkısıyla Montreux’yü bir festival şehri haline getiriyor.”

Montreux’de anlıyorsunuz, bizim festival dediğimiz birçok

Yazının Devamı

‘Pray for Nice’

16 Temmuz 2016

Nice için dua et...
Paris için dua et...
Brüksel için dua et...
Ankara için dua et...
İstanbul için dua et...
Hepimiz için dua et...
Elimizden tek gelen bu...

Yazının Devamı

Burçlara inananlara gelsin

14 Temmuz 2016

- Başkalarının sizi beğenmesine, size hayran olmasına ihtiyaç duyuyorsunuz, ama aynı zamanda kendinize karşı eleştirel olmaya da eğilimlisiniz.

- Kişiliğinizin bazı zayıf yönleri var ama genelde bunları telafi etmeyi başarıyorsunuz.

- Kendi yararınıza çevirebileceğiniz halde kullanmadığınız önemli bir kapasiteye sahipsiniz.

- Dışarıdan disiplinli ve özgüvenli gözükürken, içten içe kaygılı ve güvensizsiniz.

- Bazen doğru kararı verip vermediğiniz ya da doğru şeyi yapıp yapmadığınız konusunda kafanızda ciddi şüpheler uyanıyor, iç hesaplaşmalar yaşıyorsunuz. *Hayatınızda belirli bir miktarda değişim olması gerekli, sınırlandırmalar ve yasaklar sizi mutsuz ediyor.

- Bağımsız bir düşünür olmakla gurur duyuyorsunuz ve başkalarının iddialarını tatmin edici kanıt olmadan kabul etmiyorsunuz.

- Ama kendinizi başkalarına açarken çok açık, çok içten olmayı akıllıca bulmuyorsunuz.

-

Yazının Devamı

Batı hayranlığında son nokta

12 Temmuz 2016

Yıllarca Bodrum’u St. Tropez’yle karşılaştırdık, Çeşme’yi İbiza’yla...
En başarılı işletmeciler Bodrum’u St. Tropez’ye, Çeşme’yi İbiza’ya benzetmeye kalktı, “O zaman yabancı turist neden onlar dururken bize gelsin?” sorusunu kale almadı.
Sonunda St. Tropez, İbiza ve Mikonos’un tanınmış markaları bu yaz Bodrum’da şube açtı.
Peki ama Bodrum’u, Çeşme’yi ve diğer tatil destinasyonlarımızı ve onların karakteristik mekânlarını markalaştırmak yerine neden yabancı markaları ayağımıza getiriyoruz?
Sonra da gösterişli mekânlara “Lüks ama ruhsuz” deyip, vasat yemeklere, kötü servise burun kıvırıyor, fahiş fiyatlara dayanamayıp Yunan adalarına kaçıyoruz.
Yunan adalarına gitmemizin en büyük nedeni Bodrum’un, Çeşme’nin eski haline duyulan özlem aslında.
Sadece Bodrum, Çeşme değil, Assos’tan Datça’ya her tatil bölgesinde aynı kan kaybı ne yazık ki yaşanıyor.

Yazının Devamı