Herkes evlerinde, ama yine de FOMO peşimizi bırakmıyor. Tek fark, şimdi başkaları ne yapıyor diye düşünmüyoruz, başkaları nasıl, bu süreci nasıl geçiriyorlar diye düşünüyoruz. Daha sırada pandemi sonrası dışarı çıkma korkusu FOGO var
Kimsenin bir yere gittiği yok, herkes evlerinde. Açılışlar, davetler, seyahatler hepsi geride kaldı. Ama yine de çağımızın hastalığı FOMO (Fear of missing out) peşimizi bırakmıyor. Peki ama FOMO nedir? Kaçırma korkusu, geride kalma korkusu olarak özetleyebiliriz. Kısa süre öncesine kadar her şeyi takip etmek için kendimizi oradan oraya atıyorduk. Sürekli yeni bir şeyler görmek, merak ettiğimiz ortamlara girmek ve ilginç bulduğumuz kişilerle tanışmak için neredeyse göçebe hayatı yaşıyorduk. Vücut zaman zaman ‘bir dur’ sinyali veriyordu, çoğu zaman ciddiye almıyorduk, pes etmiyorduk.
Bazen aynı anda iki alakasız yerde birden olmak istiyorduk, bazen seçenekler daha da çok oluyordu. Duramıyorduk, çünkü FOMO nereye gidersek gidelim bizi takip ediyordu.
Daha sonra ise hayatımıza
Son zamanlarda aldığım en anlamlı hediye, şef ve sosyal girişimci Ebru Baybara Demir’den geldi. Halep Sabunu, pandemi sırasında hızlandırdığı son projesi... Önce kendisini nasıl tanıdığımızı hatırlayalım.
Ebru Baybara Demir, İstanbul’da üniversiteyi bitirdikten sonra doğduğu topraklarda, Mardin’de rehberlik yapmaya başladı. Tam 18 yıl önce, 100 kişilik bir Alman turist grubunu yemeğe götürmesi gerekti, uygun bir yer bulamayınca komşulardan yardım isteyerek 100 kişiyi kendi evinde Mardin ev yemekleriyle ağırladı. Hemen akabinde kendi restoranını açmaya karar verdi. 2001’de Mardin’de tarihi Cercis Murat Konağı’nda ilk restoranını açtı. Hatta daha sonra İstanbul Suadiye’de bir de şube açtı, Mardin tatlarını İstanbul’a taşıdı. Hangi tatlar mı?
Kişk çorbası, tarçınlı mahlepli patlıcanlı pilav, alluciye (ekşili erik yahnisi), ıncasiye (pekmezli erik tavası), kitel raha (Süryani içli köftesi), hımmısiye (ekşili nohut yemeği), kazan kebabı, kaburga içinde sarmısaklı yaprak sarması, dobo (kuzu but, badem, sarımsak, yenibahar)...
Ev hanımlarına destek
Demir,
Önceki gün Los Angeles Times’ta ‘LACMA için yeni vizyon’ başlıklı geniş bir haber vardı.
LACMA (Los Angeles County Museum of Art), Los Angeles’ın kültür-sanat hayatının kalbi olan sanat müzesi.
Hayır, ABD’de Dr. Oz olarak tanınan Mehmet Öz’den bahsetmiyorum.
Dünyanın en çok takip edilen TV yıldızlarından Oprah Winfrey pandemi günlerinde kitap kulübünü daha da aktif hale getirdi, hem yayınevlerine destek olabilmek için hem de evlerinde kalan izleyicilerini okumaya teşvik edip bilgilendirmek için.
Oprah’nın son seçtiği kitap: Robert Kolker imzalı ‘Hidden Valley Road’.
‘Hidden Valley Road’ gerçek bir hikâye.
1950’lerin Amerika’sında 12 çocuklu Koloradolu bir ailenin 6 çocuğuna birden şizofreni teşhisi konulmasını anlatıyor.
New York dergisi ve Bloomberg’de de yazıları sık sık yayımlanan Kolker, aynı zamanda Amy Ryan’ın başrolde olduğu, Netflix filmine uyarlanan ‘Lost Girls’ün de yazarı.
Yazar, kitaba konu olan aile fertlerinden biriyle ortak bir arkadaşı sayesinde bu hikâyeden haberdar oluyor.
9 kardeşle ve anneleriyle görüşerek, ayrıca aile mektuplarını, günlüklerini ve medikal bilgilerini inceleyerek yazıyor ‘Hidden Valley Road’u.
Filmleri, belgeselleri yapılan gece kulübü Studio 54’ün yaratıcısı Ian Schrager, Brooklyn Müzesi’ndeki Studio 54 sergisiyle birlikte müjdeyi de veriyor: Studio 54 çok yakında tiyatrosuyla karşımızda. Peki, ama Schrager’a göre pandemi sonrası hayat nasıl olacak?Efsane gece kulübü, müzeye ve tiyatroya konu oldu. New York’un unutulmaz gece kulübü Studio 54’ün kurucusu Ian Schrager, tam 41 yıldır eğlence ve otel endüstrisine yön veriyor, otelcilik endüstrisini tamamen değiştirdi, hatta butik otelcilik kavramını yarattı. Kendisiyle geçen yıl New York’ta röportaj yapma şansım olmuştu, Kardashianlar’dan Trump’a, Studio 54’ten Bodrum’a birçok şey konuşmuştuk. “Söyleyeceğim yeni bir şey kalmazsa bu işi bırakırım” demişti o zaman. Günümüzden şikayetçiydi, şöyle diyordu: “1960’larda ABD’de büyük sorunlarımız vardı ama bu sorunların hepsini düzeltmek ve iyileştirmek mümkündü ve öyle de oldu. Oysa şimdi dünya öyle bir hale geldi
Evde kaldığımız bugünlerde çoğumuz ‘Hangi filmi, diziyi izlesek, hangi kitabı okusak?’ diye düşünürken ve konsantrasyon sorunu yaşarken, bu süreci bir de son derece verimli geçirenler var. Yeni bir dil öğrenmeye başlayanlar, kod yazma kurslarına katılanlar derken, şimdi de Shakira, Pennsylvania Üniversitesi’nde dört haftalık ‘Antik Çağ’da felsefe’ derslerini başarıyla tamamladığını belgesiyle açıkladı Twitter’da...
“Çocuklar Evde kaldığımız bugünlerde çoğumuz ‘Hangi filmi, diziyi izlesek, hangi kitabı okusak?’ diye düşünürken ve konsantrasyon sorunu yaşarken, bu süreci bir de son derece verimli geçirenler var. Yeni bir dil öğrenmeye başlayanlar, kod yazma kurslarına katılanlar derken, şimdi de Shakira, Pennsylvania Üniversitesi’nde dört haftalık ‘Antik Çağ’da felsefe’ derslerini başarıyla tamamladığını belgesiyle açıkladı Twitter’da...
Her 23 Nisan bizim için çok değerli ama bu yıl Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluşunun 100. yıl dönümünde 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı evlerimizde de olsa daha da büyük bir coşkuyla kutluyoruz.
Çocuklar için birçok çevrimiçi aktivite var.
İşte öne çıkanlar...
İstanbul Modern’den Geri Dönüşüm Dostları: İstanbul Modern, her yıl gerçekleştirdiği 23 Nisan Şenlikleri’ni müzenin geçici olarak kapalı olduğu bu dönemde evlere taşıyor. Çocukların çevre sorunlarına ve özellikle bu günlerde artan plastik kullanımına yönelik farkındalık kazanmasını amaçlayan “Geri Dönüşüm Dostları” projesi, çocuklara evlerdeki atık malzemelerle sanatçıların rehberliğinde kendi sanat yapıtlarını yaratma şansı tanıyor. İstanbul Modern proje kapsamında sanatçıların yaptıklarını da ilham vermesi için müzenin sosyal medya hesaplarından çocuklarla paylaşıyor. Antonio Cosentino, İsmet Değirmenci, Nermin Er, Murat Germen,
Milano’da Duomo Katedrali’nde gerçekleşen ve Youtube üzerinden canlı yayınlanan Andrea Bocelli konseri ne kadar hayal kırıklığıysa, Lady Gaga’nın koordine ettiği, Jimmy Fallon, Jimmy Kimmel ve Stephen Colbert’in sunduğu ‘One World: Together at Home’ (‘Bir Dünya, Evde Hep Beraber’) TV konseri de o kadar büyük hayal kırıklığıydı.
Evet, Lady Gaga harika bir şey yaptı, büyük firmalardan 35 milyon dolarlık bir bağış topladı bu konser öncesinde.
Koronavirüs salgınında sağlık çalışanlarına ve araştırmalarına destek olabilmek için.
Ama günümüzün ‘Live Aid’i olmasını beklediğimiz bu konserin hepimize moral vermesi gerekiyordu.