Unutmamalı!

6 Haziran 2020

Normalleşme sürecinin başlamasıyla sanki bu üç ayı hiç yaşamamış gibi, Covid-19’u tamamen unutup, eski günlere dönenler var aramızda.
Maskeleri ya takmıyorlar, ya taksalar da aksesuar olarak boyunlarına indiriyorlar. Çok büyük olmayan, az sayıda kişinin gittiği, samimi ortamlar daha çok tercih edilecek, en çok müdavim mekanları kazanacak derken bir anda herkes her yere koşmaya başladı, maskesiz yanak yanağa çekilen fotoğraflar sosyal medyada paylaşılıyor. Oysa çok gezenler aslında bu süreçte evde oturmayı, havadan sudan sohbetler yerine kendilerini dinlemeyi tercih ettiklerini fark etti. Biliyoruz, kafeler, restoranlar ve oteller tüm önlemleri aldı, personel elinden geleni yapıyor, ama müşteri dinlemedikten sonra yapacak bir şey yok.

Şu anki şartlara göre mekanlar 22.00’de kapanmak zorunda. İlk hafta görünen, müşterilerin bu ikazlara yeterince uymaması.
Bu gidişle mekanların işi de zor. Hatta, bazı otel restoranlarında personel tarafından nazikçe uyarılınca, otelde oda tutup eğlenceye arkadaş gruplarıyla devam etmek isteyenler de oluyor.

Yazının Devamı

Mert Alaş’tan ‘Karantina Günleri’ sergisi

4 Haziran 2020

Dünyanın en önde gelen moda fotoğrafçılarından biri Mert Alaş.

Vogue’dan Love’a birçok derginin kapağını çekiyor, ortağı Marcus Piggott ile.

Givenchy’den Louis Vuitton’a birçok moda evinin kampanyasında da, Altın Küreler’de ödül alanların resmi portrelerinde de Mert & Marcus imzası var.

Madonna’dan Kendall Jenner’a, Rihanna’dan Penelope Cruz’a, Bella-Gigi Hadid’den Kim Kardashian’a, Kate Moss’dan Naomi Campbell’a birçok yıldızı hem en güzel halleriyle görmemizi sağlıyor, hem de yıldızların en yakın arkadaşlarından biri Mert Alaş.

Daha önce Londra’daki müzayede evi Phillips’te Mert & Marcus sergisi yapılmıştı, tam 3 yıl önce ise moda sektöründe 20’nci yıllarının şerefine Taschen’den ilk retrospektif kitapları yayımlanmıştı. Sadece fotoğrafçı kimliğiyle değil, aynı zamanda objektifin önüne geçmesiyle de sosyal medyada milyonlar tarafından takip ediliyor Mert Alaş.

İşte bu durumu ve pandemi dönemini iyi değerlendirdi ve takipçilerinden belli

Yazının Devamı

İki büyük isme veda

2 Haziran 2020

Türkiye’nin çok değerli akademisyen, yazar, şair ve felsefecilerinden biriydi Oruç Aruoba.

Japon edebiyatı kökenli bir şiir türü olan haiku’nun Türk edebiyatındaki temsilcilerindendi.

Aruoba, kendi eserlerinin yanı sıra Hume, Nietzsche, Kant, Wittgenstein, Rainer Maria Rilke, Von Hentig, Paul Celan ve Matsuo Basho gibi düşünür, yazar ve şairlerin eserlerini de Türkçeye kazandırdı.

Oruç Aruoba’yı kaybettiğimizi Metis Yayınları’nın açıklamasıyla üzülerek öğrendik.

Bazı kaynaklar ‘Türkiye’nin Nietzsche’si’ diye veda etmeyi tercih etti Oruç Aruoba’ya.

Oysa, 72 yıllık bir ömür boyunca okumuş, yazmış bu kadar değerli bir ismi kimseye, Nietzsche’ye bile benzetmemek gerek.

Evet, belki bu karşılaştırma bir iltifat olarak yapılıyor, ne kadar değerli olduğunu göstermek için bir fırsat olarak görülüyor.

Ama bizim yaptığımız en büyük yanlış bu değil mi zaten?

Yazının Devamı

Sağlıklı yaşam takıntısı sağlıklı mı?

31 Mayıs 2020

Yeme-içme-eğlence dünyasının en güçlü rakibi: Sağlıklı yaşam! Pandemi sürecinde bu merakımız daha da arttı; nasıl daha sağlıklı olabiliriz diye adeta kendimizi birer proje haline getirdik. Peki, ama gerçekten iyi mi yaptık?

Çok gezen, çok eğlenenler takip ediliyordu Kovid-19 öncesine kadar. Oysa şimdi hepimiz sabah erkenden kalkıp meditasyon, yogayla güne başlayan, evde karabuğday unuyla ekmeğini, badem unuyla, ham kakaoyla glutensiz tatlısını yapan, aralıklı orucu fiziksel aktiviteyle birleştirip en fit görünenleri izliyoruz.
Günde kaç kere spor yapıyorlar, bir güne kaç “squat” sığdırıyorlar, “plank”te kaç dakika dayanabiliyorlar, ne yiyip ne içiyorlar, bunları merak etmekteyiz. Şimdi hepimiz sağlığın en önemli şey olduğu konusunda hemfikiriz. Hatta bununla da yetinmeyip nasıl daha da sağlıklı olabiliriz diye yaşam şeklimizde dünya için küçük ama bizim için büyük adımlar atıp önemli değişiklikler yapıyoruz.



Yazının Devamı

Çağlayan’ın ‘yerçekimi yorgunluğu’

30 Mayıs 2020

Bundan tam beş yıl önce izlemeyi en çok istediğim ve kaçırdığıma en çok üzüldüğüm şey Hüseyin Çağlayan’ın Londra Saddler’s Wells Tiyatrosu’nda sahneye koyduğu, sadece kostümlerini tasarlamakla kalmayıp sanat yönetmenliğini de üstlendiği dans gösterisi ‘Gravity Fatigue’di (‘Yerçekimi Yorgunluğu’). İki gece üst üste izleyen bir arkadaşım, “Kendimi çok yetersiz hissettim, asıl işi dışında yaptığı ek işte bile böyle harikalar yaratmayı başarabiliyor Hüseyin” diye özetlemişti durumu.

‘Steve Jobs’, ‘Slumdog Millionaire’,  ‘Trainspotting’ ve ‘The Beach’ gibi fimlerin yönetmeni Danny Boyle’dan müziğiyle olduğu kadar çılgın kostümleriyle de kendinden söz ettiren Björk’e kadar birçok isim de canlı izledi ‘Gravity Fatigue’i. Çağlayan’ın kreatif yönetmenliğini üstlendiği bu dans performansı nasılsa İstanbul’a gelir, bu kadar önemli bir projeye nasılsa çok sponsor

Yazının Devamı

JK Rowling’den çocuklara hediye

28 Mayıs 2020

Tam 7 yıl önce İngiltere’de ‘The Cuckoo’s Calling’ adlı bir roman yayımlandı.

Bir dedektifin bir süpermodelin intiharını araştırmasının hikâyesi.

Yazarı, Robert Galbraith.

Galbraith’in ilk romanı olmasına rağmen eleştirmenlerden çok iyi not aldı, dili çok başarılı bulundu.

“Sofistike” diye okurlara tavsiye edildi.

Peki ama ilk üç ayda kaç adet sattı?

Sadece 449 adet.

Derken, Twitter’da bir gazeteciye bir tüyo gönderildi, Robert Galbraith, ‘Harry Potter’ serisinin yazarı JK Rowling’in takma adı diye.

Yazının Devamı

JR’dan öğrencilere özel proje

21 Mayıs 2020

Hatırlayacaksınız, tam 5 yıl önce Fransız sokak sanatçısı/fotoğrafçı JR İstanbul’a gelmiş, helikopter turu yaparak çalışacağı alanları belirlemişti.

Daha sonra ise Balat’taki yıkık dökük binalardan mucizeler yarattı.

Sadece eserleriyle şehri güzelleştirmekle de kalmadı, yüz binlerce takipçisiyle Instagram’da bu eserleri ve tabii bin bir İstanbul manzarasını da paylaştı.

Sokak sanatıyla az çok ilgili olanlar ‘The Inside Out’ projesiyle TED (Yaymaya Değer Fikirler) Ödülü’ne layık görülen JR’ın meşhur ‘Wrinkles of the city’ (Şehrin kırışıklıkları) projesini biliyor zaten.

Şanghay’dan Havana’ya özel bir tarihe sahip şehirlerin dahil edildiği dünya çapında bir sanat projesi bu.

Amaç, o şehirlerde yaşayan yaşlı halkın portre fotoğraf- larını, dev ölçeklerde kamu alanlarına taşıyarak, yaşlanma sürecini ve bu sürecin hem insanların hem de şehrin kimlik anlayışını nasıl etkilediğini samimi ve etkili bir şekilde anlatmak.

İstanbul’da vandalizm kurbanı oldu

Tam da Instagram’da herkesin JR fotoğ

Yazının Devamı

Bedri Baykam’dan mesaj var!

19 Mayıs 2020

Milliyet’in 23 Nisan kapağına imza atan sanatçı Bedri Baykam’dan geçen hafta bir Whatsapp mesajı aldım.

Başkanı olduğu Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği’nin (UPSD) Kültür ve Turizm Bakanlığımıza sanata destek için sunduğu acil destek öneri paketini benimle de paylaştı.

Malum, dünyanın farklı ülkelerinde sanatçılar ve sanat kurumları için oluşturulan Kovid-19 pandemisi acil durum destek örneklerini takip ediyoruz.

Amerika Birleşik Devletleri, 307 milyon dolar

Almanya, 54 milyar dolar

Hollanda, 330 milyon dolar

İsviçre, 365 milyon dolar

İngiltere, 200 milyon dolar

Yazının Devamı