Önceki gün Los Angeles Times’ta ‘LACMA için yeni vizyon’ başlıklı geniş bir haber vardı.
LACMA (Los Angeles County Museum of Art), Los Angeles’ın kültür-sanat hayatının kalbi olan sanat müzesi.
LACMA’nın doğu kampüsünde bulunan 4 binasının yıkılacağı ve yerine Atelier Peter Zumthor & Partner tarafından projelendirilen yeni binanın inşa edileceği haberi, hem Los Angeles halkı hem de mimarlardan birçok eleştiri toplamıştı.
Projeye tepki gösteren mimarlar, tasarımcılar, sanat uzmanları ve halk tarafından kurulan “Citizens’ Brigade to Save LACMA” (LACMA’yı Kurtarmak İsteyen Vatandaşlar Birliği), galeri hacmini küçültmeden yeni müze için gerekli hizmetleri sunacak yapı tasarımları toplamak amacıyla “LACMA not LackMA” yarışmasını mart ayında başlattı.
Jürisinde Aaron Betsky, Bill Pederson, Greg Goldin, Joseph Giovannini, Lauren Bon, Patrice Marandel ve Winka Dubbledam’in yer aldığı yarışma iki kategoride düzenlendi.
Los Angeles Times’ ın haberinde “LACMA not LackMA” pop-up fikir yarışmasının kazananlarına yer verildi.
“Mevcut Yapılarla Çalışmak” kategorisinde ödülü kazanan ve haberde çizimleriyle geniş yer verilen proje tanıdık bir isme, Kaya Design’ın kurucusu Saffet Kaya Bekiroğlu’na ait.
Saffet Kaya Bekiroğlu, Lefkoşalı bir Türk mimar, Londra, Lefkoşa ve İstanbul’da çalışmalarına devam ediyor.
İTÜ Mimarlık Bölümü’nde eğitim gördükten sonra yüksek lisansını ABD’de UCLA’de (Kaliforniya Üniversitesi, Los Angeles) yaptı.
Greg Lynn, Frank Gehry ve Zaha Hadid gibi çok değerli mimarların büyük projelerine imza attı, daha sonra kendi ofisini kurdu.
Şimdi Saffet Kaya Bekiroğlu’nun katıldığı LACMA yarışmasının ikinci aşaması yapılıyor, kazananlar halk oylamasına sunuluyor.
Yarışma için www.surveylegend.com’da siz de oyunuzu kullanarak Saffet Kaya Bekiroğlu’na destek olabilirsiniz.
Saffet Kaya’nın projesi
Projeyi şöyle özetliyorlar: “Saffet Kaya Design’ın “Mevcut Yapılarla Çalışmak” kategorisinde önerdiği “Reimagining/Restructuring” (Yeniden Hayal Etmek / Yeniden Yapılandırmak) isimli proje, sokak seviyesini galerilerin bulunduğu yükseltilmiş yapıya bağlayan bir mimari peyzaj içeriyor.
Alışılmış galeri mekânlarının yanı sıra spiral bir seyir rampasının bulunduğu proje, ziyaretçilere müzedeki farklı galeri hacimlerinden görüntüler sunuyor.
Toplam 6 katın sergilemeye ayrıldığı projede galeri mekânları, birbirinden bağımsız sanat eserlerinin veya birleştirilerek büyük ölçekli sanat işlerinin sergilenmesi için kullanılabiliyor.
Yapının merkezini oluşturan avlu, müzenin kimliğini güçlendiren akıcı bir mekân olarak farklı etkinliklere de ev sahipliği yapabiliyor.
“Kolektif bir çekirdek” olarak tanımlanan bu mekân, sanat eserlerinin yanı sıra sosyal paylaşım ve iletişim için de bir bağlam oluşturuyor.”